"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Emekli Maaşının Haczi

  • 18 Ekim 2021

Türk hukuk sisteminde borçluların bütün mal varlığına el konulmasıyla ilgili olarak borçlu ve ailesini mutlak yoksulluğa düşürmemek ve ekonomik varlığını kaybedip muhtaç hâle gelmesine sebebiyet vermemek amacıyla haczedilemeyecek mal ve haklar öngörülmüştür.


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93/1 hükmünde, “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri devir ve temlik edilemez, gelir, aylık ve ödenekler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alacaklarıyla nafaka borçları dışında haczedilemez,” ifadelerine yer verilerek emekli maaşlarının, kişinin SGK’ya olan prim ve diğer borçlarıyla nafaka borçları dışında haczedilmesinin mümkün olmadığı ortaya konulmuştur. 


Ayrıca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesinde yer alan “… haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması hâlinde icra müdürü tarafından reddedilir,” hükmü, bütün emekliler için geçerli olacak bir muvafakat şartı getirmiştir.


Diğer sebeplerden kaynaklanan borçlarda emekli maaşına haciz konulabilmesi için borçlunun hacze muvafakat etmesi gerekecektir. Şöyle ki, borçlu olan emeklinin icra takibinden sonra açık ve net rızasını belirten imzalı muvafakatinin bulunması hâlinde emekli maaşının İcra Müdürü tarafından haczedilmesi mümkündür.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yakın tarihte vermiş olduğu bir kararına konu olayda bir emeklinin bir bankadan tüketici kredisi çektiği, aynı bankadan aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına da muvafakat verdiği, kredi taksitlerini ödeyemeyince bankanın 2013 Aralık ayı başında emekli maaşı hesabının dörtte birine bloke koyduğu, davacı emeklinin bu işlem karşısında bankaya karşı dava açtığı ortaya konmuştur.

 

Yerel mahkeme, davacı emekliyi haklı bulmuştur. Tüketicinin emekli maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağına, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesi uyarınca da emekli maaşının haczedilemeyeceğine dair gerekçelerle davayı kabul etmiştir. Davacının emekli maaşına blokenin kaldırılmasına ve kesilen tutarın davalı bankadan alınarak davacı emekliye verilmesine karar verilmiştir.

 

Temyiz aşamasında yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kararı veren yerel mahkemenin ilk kararında direnmesi üzerine dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda, tüketici mahkemesinin emekli maaşlarına bloke koyulamayacağı şeklindeki direnme kararı hukuka uygun görülerek oyçokluğuyla onanmıştır.

 

Sonuç itibarıyla kredi taksitlerinin ödenmemesi durumunda da Yargıtay, emekli maaşı hesabına bloke konulmasının haksız olduğunu ortaya koymuştur.

 

Emeklilere kredi kartı verilirken kredi kartı sözleşmesine hüküm konulmak suretiyle alınan muvafakatin geçerli olup olmayacağı hususunda ise, Yargıtay’ın bir içtihadı bulunmamaktadır. Kanaatimizce, kredi kartı sözleşmesiyle baştan verilecek bu tür muvafakatler, bankalar veya kredi kartı kuruluşları tarafından önceden hazırlanmış tip sözleşmeler içerisinde kişilerce zorunlu olarak kabul edilmiş olacağından geçerli kabul edilmemelidir. 


Av. MERVE NUR GÖK


Önerilen Haberler