YÜKLENİYOR
Kentsel tasarım; kamusal mekânların tasarımından meydan düzenlemelerine, peyzajdan kent mobilyalarına ve heykellerine, dezavantajlı gruplara yönelik mekân inşasından kentsel alanların kalitesini iyileştirmeye, sokakların yenilenmesinden ulaşım planlanmasına kadar oldukça geniş bir tasarım sürecini kapsıyor. Bu kapsamda belediyenizin yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz?
SEMİH ESEN: İlçemize kazandırdığımız HayatPark projesini anlatarak sorunuza yanıt vermenin doğru olduğunu düşünüyorum. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, 20 Ocak 2020 tarihinde, Öğretmenevleri Mahallesi’nde yer alan 117 dönüm mesire alanının işletilmesine yönelik ihaleye çıktı. İhaleyi en yüksek teklifle belediyemiz kazandı. Halkın olanı, halka kazandıracağız anlayışıyla yola koyulduk. Alanın adından parkın içinde neler olması gerektiğine kadar her detayı vatandaşlara sorduk. Mesire alanının adı, anket çalışmasıyla HayatPark olarak belirlendi. Öncelikle alanın altyapısını yeniledik. Çevre düzenlemesinin tamamlanmasının ardından etaplar hâlinde vatandaşların kullanımına açtığımız HayatPark, ziyaretçilerin takdirini kazandı. Pandeminin koşullarını da dikkate alarak alanı şekillendirdik. Pandemi döneminde açık alanlarda vakit geçirmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Açık alanların daha sağlıklı ve eğlenceli olduğu anlaşıldı. Burada geniş kapsamlı bir peyzaj çalışması yaptık. Alan ağaçlarla kaplı olduğu için gölgede yetişen çimleri tercih ettik. Parkın etrafına doğal yürüyüş alanı inşa ettik. Bu parkuru dolaştığınızda 1.100 metre yürümüş oluyorsunuz. Toz çıkartmayan, yağmur yağdığında da çamur olmayan yürüyüş pistini ilçemize kazandırdık. Tenis oynanması için sağlıklı toprak kortlar oluşturduk. HayatPark’ın içine “Otizm Merkezi” yaptık. Otizm Merkezi, 6.000 metrekareden oluşuyor. Merkezimizde farklı atölyeler ve yüzme havuzu yer alacak. Özel bireyler, hobi bahçesinde kaliteli zaman geçirecek. Otizmli bireylerin anneleri ve babaları kendi sosyal hayatlarına zaman ayırabilecek. 3.780 ağaçla kaplı ilçe merkezindeki mesire alanını herkesin huzur ve güven içinde zaman geçirebileceği yaşam merkezine dönüştürdük. HayatPark’ta ilçenin uğultusunu değil, çocukların sesini duyuyorsunuz.
Kentsel tasarım projelerinizde hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Mevcut olan kentsel kimlikle, tarihsel geçmişle ve dokuyla yeni yapılacak olanlar arasında uyum sağlanması için nelere dikkat ediyorsunuz?
SEMİH ESEN: Belediye olarak korumacı bir anlayışımız var. Özellikle doğa konusunda hassasız. Bir proje üretirken, bölgede ağaç varsa o ağaca hiç dokunmadan ilerlemeye çalışıyoruz. Ağacın orada olması projeyi engelliyorsa, teknolojik imkânları kullanarak ağacı daha uygun bir alana taşıyoruz. Bu çalışmamızı da vatandaşlarla paylaşıyoruz. Konyaaltı, rantı en yüksek ilçelerden biri. Ancak bizim yönetim anlayışımızda korumacılık var. İlçemizi ranta kurban etmeyeceğiz. Şehircilik adına Anadolu’da birçok şey yapabilirsiniz, konut ihtiyacını karşılamak için belli bölgeleri imara açabilirsiniz. Yapılaşma koşullarını, bölge halkının taleplerine göre düzenleyebilirsiniz. Ama bunları yapamayacağız ilçelerinde başında Konyaaltı gelir. Dikkat ederek adım atıyoruz. Planlanacak bölgelerin doğru seçilmesi lazım. İleride doğabilecek farklı ihtiyaçların önünü kesmemesi gerekiyor. İhtiyaç olmadan düzenleme yapmıyoruz. Kamunun parasını ihtiyaç doğrultusunda ve kaliteli işler yaparak kullanıyoruz. Zamanla kabuk değiştiren bir Konyaaltı hedefimiz var. Hiç gereği yokken yolları kazan, kaldırımları değiştiren bir belediye değiliz, ihtiyaç oldukça en iyisini yapan bir belediyeyiz. Derdimiz, vatandaşların “Verdiğimiz oy da, vergi de helal olsun,” demesi.
Belediyeniz bünyesinde “Kentsel Tasarım Müdürlüğü” veya “Kentsel Tasarım Birimi” var mı? Daha etkili bir kentsel tasarım için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir?
SEMİH ESEN: Belediyemiz bünyesinde Etüt Proje Müdürlüğü var. Kentsel tasarımda “Ben yaptım, oldu, bitti,” mantığını yanlış buluyorum. Bir bölgede kentsel tasarım yapacaksak, ekolojik yapıya, çevresel etkenlere ve bölgenin tarihî dokusuna zarar vermeden yol alıyoruz. Ortak aklı çok değerli buluyorum. İlgili STK’lara mutlaka görüş soruyoruz. Hayata geçecek projede bölge halkına, gerekiyorsa ilçenin tamamına ulaşmaya çalışıyoruz.
Kentsel tasarım projelerinizin yerel kimliğe uygun olması için analiz ve değerlendirme yapıyor musunuz? Planlama ve tasarım süreçlerinde katılımcılığı nasıl sağlıyorsunuz? Vatandaşlarla, STK’larla, üniversitelerle ve ilgili meslek odalarıyla bu anlamda çalışmalarınız var mı?
SEMİH ESEN: Antalya, Türkiye’nin genel nüfus artışının tam iki katı oranda nüfus artışına sahip. Aynı oranın biraz daha fazlası Konyaaltı için geçerli. 1999 yılıyla benim seçildiğim süre zarfında Konyaaltı neredeyse 20 kat büyüdü. Konyaaltı, 200 yılda yaşaması gereken büyümeyi 20 yılda yaşadı. Bu durum Konyaaltı’nın güzel bir yerleşim alanı olmasına bağlıdır. Yapılacak tesisler ve projeler, Konyaaltı’nın daha cazip bir ilçe olması için. Projelerle Konyaaltı’ndaki yaşam kalitesini artırırken, kontrolsüz büyümeyle Konyaaltı’na asıl özelliğini kaybettirmememiz lazım. Temel hedefimiz, bu bölgedeki yapılaşmanın ve nüfus artışının kontrollü olması. Bütün alanları imara açarak sınırsız yapılaşmaya ve Konyaaltı nüfusunun önümüzdeki yılda da beş kat artmasına sebep olmamamız gerekiyor. Konyaaltı’nı bugüne kadar korumayı başardık. Bunu vatandaşlarla birlikte sağladık. STK’larla, üniversitelerle ve muhtarlarla işbirliği yaparak yol alıyoruz. Her fikri önemsiyoruz. HayatPark örneğinde olduğu gibi, anketler aracılığıyla vatandaşlara sorular sorarak ilerliyoruz.
Sürdürülebilir, ekolojik ve bütünleşik kentsel tasarım projeleriniz, dezavantajlı gruplara (çocuklar, kadınlar, yaşlılar, engelliler) yönelik olarak hayata geçirdiğiniz kentsel tasarım uygulamalarınız var mı? Belediyenizin kentsel tasarım politikası nedir? Kentsel tasarım rehberiniz var mı?
SEMİH ESEN: Hayata geçirdiğimiz her projede dezavantajlı gruplara öncelik tanıyoruz. Empati kuruyoruz. “Ürettiğimiz projeden bir çocuk nasıl faydalanabilir, yaşlılar rahat kullanabilir mi?” sorularının yanıtlarını arıyoruz. Bu bakış açısıyla yolumuzu çiziyoruz. Kentsel tasarım politikamızda önceliğimiz, kamu yararı. Vatandaşların yararının en üst düzeyde olmasını önemsiyoruz. Kentsel tasarım yaparken kendimize şiar edindiğimiz bir anlayış var: “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz, onu çocuklarımızdan ödünç aldık.”