YÜKLENİYOR
Bir tarafta 19 yıldır iktidarda bulunan bir siyasi parti, diğer tarafta artık yönetilemez hâle gelen Türkiye gerçeği var. İktidarın yanlış politikaları nedeniyle derinleşen sorunlar, özellikle 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle birlikte vatandaşların gündelik hayatını doğrudan etkilemeye başladı. Ülkemizde zaten var olan ekonomik kriz, bu sistemde bir buhrana dönüştü. İktidardaki güç zehirlenmesi, büyük bir yozlaşmayı, yükselen partizanlığı ve liyakatsizliği beraberinde getirdi. Sonuç olarak karşımıza, vatandaşın temel sorunlarından uzak, vatandaşı değil, sadece kendi çevresinin çıkarlarını düşünen bir yönetim anlayışı çıktı.
Bu sürecin etkilerinin toplumsal bağlamda hissedilmeye başlamasının ardından gidilen ilk seçim, 2019 yerel seçimleri oldu. Toplum, iktidarın yönetim anlayışına yönelik ilk büyük tepkiyi bu seçimlerde verdi. İktidar, 2019 yerel seçiminde seçmen desteği açısından ciddi oranda kayıp yaşadı. Kutuplaşmayı değil, birlikte yaşamayı, demokratik kurallara uymanın önemini, liyakate dayalı yönetim anlayışını ve halkın temel sorunlarının çözümünü önceleyen CHP ise, bu seçimlerde büyük bir başarı elde etti. Belediyelerimiz, hizmetleriyle vatandaşların güvenini kazanmayı da başardı.
Toplumun gözündeki itibarını giderek kaybettiğini gören iktidar, yönetimdeki süresini uzatmak için CHP’li belediyelerin hizmetlerini engellemeye, onları başarısız göstermeye çalışan politikalara yöneldi. Çünkü iktidar, belediyelerimizin başarısını tehdit olarak görmeye başladı.
İktidar, 2019 yerel seçimlerinden bu yana belediyelerimizin çalışmalarını engellemek için her türlü hukuksuz ve kanunsuz yolu deniyor. Belediyelerimizin yetki ve gelirleri parça parça ellerinden alınıyor, belediye başkanlarımız hakkında hukuksuz soruşturmalar ve incelemeler başlatılıyor, vatandaşa hizmet etmek için hazırlanan projeler engelleniyor. Merkezî yönetim, yerel yönetimler üzerindeki “vesayet” yetkilerini kullanarak, belediyelerimizin hemen her alandaki hizmetlerini engellemenin peşine düşüyor. Belediyelerimizin merkezî yönetimden alması gereken kaynaklar dahi belediyelerimize değil, iktidar belediyelerine aktarılıyor.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimlerinden hemen sonra belediyelerimize şu talimatı verdi: “Her ne olursa olsun, mazeret değil, çözüm üreteceğiz. Gururla söylüyorum ki, belediyelerimiz siyasi iktidarın tüm baskılarına rağmen vatandaşlarımızın yanında oldu. İktidarın çıkardığı tüm engeller vatandaşlarımızla birlikte aşıldı, aşılmaya da devam edecek. Çünkü onlar ne yaparsa yapsın, vatandaşa hizmeti önceleyen belediyelerimizin önünü kesmeye güçleri yetmeyecek.”
Cumhuriyetimizin 98. yıldönümünü 29 Ekim Cuma günü kutlayacağız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadele kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ülkemize gerçek demokrasiyi getirmek ve Türkiye’yi hak ettiği seviyeye ulaştırmak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Cumhuriyetimizin 98. yaşı kutlu olsun.