"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Kadir Albayrak: Mali Özerkliği Sağlamak İçin Yasal Düzenlemeler Yapılmalı

  • 25 Ekim 2021

Merkezî yönetimle yerel yönetimler arasındaki gelir bölüşümü ve kaynak kullanımı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Belediyenizin bütçe, öz gelir ve mali kaynak konusunda yaşadığı sıkıntılar nelerdir? 


KADİR ALBAYRAK: Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, 6360 sayılı kanunla 31.03.2014 Mahalli İdareler Genel Seçimi’ni müteakiben Tekirdağ Belediyesi’nden dönüşmüştür. Tasfiye komisyonu kararlarıyla Tekirdağ Belediyesi,  ilçe belediyeleri ve belde belediyelerine ait 238 milyon 648 bin TL’lik borçla devralınmıştır. Belediyemize devredilen gayrimenkuller ise, yasa gereği sorumluluk alanımızda kalan otoparklar, itfaiye, hal ve mezbaha hizmet binalarıyla mezarlık alanları olmuştur. Ancak bunların içerisinde ekonomik değeri olan gayrimenkul (arsa, bina ve arazi) yok denecek kadar azdır. Devreden borç ödenirken, yeni örgütlenen bir büyükşehir belediyesi olarak hizmet binası ihtiyaçları kiralamalarla giderilmeye çalışılmış, yapılan yatırımlar için (otogar, mezbaha ve hizmet binası) kamulaştırma suretiyle yüksek maliyetlere katlanılarak gayrimenkul elde edilebilmiştir. Öte yandan, gerek il belediyesinden gerek ilçe belediyelerinden devir alınan yol, meydan, bulvar ve çöp alanlarıyla ilgili kamulaştırmasız el atmadan dolayı ortaya çıkan büyük kamulaştırma giderleri büyük ölçüde ödenmiştir. Hâlen devam eden davalar bulunmaktadır.


Belediyemizin vergi gelirleri içindeki ana kalem, ilan reklam vergisidir. İl genelinde ilan reklam vergisi mükellefinin tespiti, verginin tarh, tahakkuk ve tahsili konularında sıkıntılar yaşanmaktadır. Yoklama ekibi, ilçeler bazında tespite gönderildiğinden il genelinde belediyemize bırakılan alanlardaki reklam elemanlarının devamlı surette takip ve tespit işlemleri de yüksek maliyetli ve zaman alıcı olmaktadır. Belediyemiz tarafından katı atık bertaraf ücreti, ilçe belediyeleri tarafından da toplama taşıma ücreti alınmaktadır. Ancak marketlerin açtığı davalar ve uzayan yargı süreçleri nedeniyle söz konusu ücretlerin tahsili konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan görüş sorulmuşsa da, gelen görüşe göre yapılan uygulama hem büyükşehire yük getirmiş hem de ilçe belediyelerini memnun etmemiştir. Bu konuda acilen yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Ücretlerin su faturalarına yansıtılarak tahsil edilmesi, su idaresine tepki verilmesine neden olmaktadır. Ayrıca çevre temizlik vergisinin yanı sıra katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alma gerekçesini de vatandaşlara izah etmek oldukça zordur.   


Merkezî yönetimin kaynak aktarımı konusunda muhalefet belediyelerine yönelik engellemeleri hizmet kapasitenize, çalışmalarınıza ve proje üretiminize nasıl etki ediyor? Belediye bütçelerinin yalnızca nüfusa göre değil, kentin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi neden önemli ve gerekli? İller Bankası’nın muhalefet belediyeleri için genel bütçeden ayırdığı kaynak yeterli mi?


KADİR ALBAYRAK: Gelirlerimiz, yaklaşık %90 oranında merkezî idare paylarından oluşmaktadır. Merkezî idare paylarındaki azalma ve gelen pay miktarının değişken olması, finansal planlamamızı olumsuz etkilemektedir. 


Diğer taraftan, 2015 yılında yapılan bir hesap hatası sonucunda yaklaşık 106 milyon TL’lik tutarı ertesi yıl paylarımızdan kesilen değişken taksitler şeklinde (en az 10’ar milyon TL kesilerek) ödemek zorunda kaldık. Bu durum, 2016 yılındaki bütçe tahminimizi, yatırım programımızı ve finansman dengemizi altüst etmiştir.


2016 yılındaki yatırımlar için ilettiğimiz borçlanma izin talepleri, bakanlık tarafından bekletilmiştir veya geç onaylanmıştır. Onaylanan ancak süreci uzayan izin talepleri nedeniyle yatırım projelerimizin gerçekleşme süreci uzamıştır. 


Ana hizmet binası yapım işi için kullanılan kredinin İller Bankası tarafından gerekçe sunulmadan kesilmesi, binanın tamamlanma sürecinin uzamasına, yüksek maliyetlere katlanmamıza neden olmuştur. Süreç, ödemeler dengesini bozduğundan diğer yatırımların sürdürülmesini engellemiştir. Bütün bunlar olumsuz algıya neden olmuştur. Merkezi İdare Vergi Gelirleri payından İller Bankası sermaye payı olarak 2014 yılından 2021 Ekim ayına kadar toplam 95.730.577 TL kesinti yapılmıştır. Buna karşılık aynı süre içinde kullanılan toplam kredi tutarı 113.595.162 TL’dir. 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 6. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanlığı yetkisinde bulunan proje yardım ödeneğinden üç proje için talepte bulunulmuştur, ancak bu talebe cevap verilmemiştir.


Yerel yönetimlerin mali özerkliğini sağlamak için yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde sizce neler yapılmalı? Merkezî yönetimin yerel yönetim politikaları neticesinde karşılaştığınız engellemeler, bütçe kısıtlamaları ve soruşturmalar nedeniyle hizmet/proje sunumunda ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?  


KADİR ALBAYRAK: 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları başlıklı 7. maddesinde, yerel yönetimlerin mali özerkliğini sağlamak için yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde;


  • Atıkların toplanması, taşınması ve bertaraf edilmesi hizmetini belediyeler verdiği için Sıfır Atık Projesi kapsamında Çevre Kanunu’nun ekli 1 sayılı listesinde yer alan ürünler için alınan geri kazanım katılım paylarından merkezî yönetim tarafından elde edilen gelirin %50’si oranında belediyelere pay verilmesi, 

  

  • Belediye sınırları içindeki yolların tamamı belediyeler tarafından yapıldığı ve motorlu taşıtlar bu yolların bozulmasına sebep olduğu için motorlu taşıtlar vergisinden merkezî yönetim tarafından elde edilen gelirin %50’si oranında belediyelere pay verilmesi,



  • Sabit ev ve işyeri telefonlarıyla fakslardan haberleşme vergisi alınmaktadır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan cep telefonlarından tahsil edilen haberleşme vergisinden (çevre temizlik vergisinde olduğu gibi) büyükşehir belediyelerine pay verilmesi, 


  • Artık kullanılmayan havagazından bile vergi alındığına göre, günümüzde çevre dostu olarak bilinen ve yaygın kullanılan doğalgazdan da doğalgaz tüketim vergisi alınması ve büyükşehir olan illerde ilçe belediyeleri tarafından tahsil edilen elektrik ve havagazı tüketim vergisinin adının elektrik ve doğalgaz tüketim vergisi şeklinde değiştirilerek bu vergiden de (çevre temizlik vergisinde olduğu gibi) büyükşehir belediyelerine pay verilmesi,


  • İlan ve reklam vergisiyle ilgili olarak büyükşehir olan illerde ilan ve reklam vergisi konusundaki iş ve işlemlerin tamamının ilçe belediyeleri tarafından yürütülmesi ve tahsil edilen vergiden de (çevre temizlik vergisinde olduğu gibi)  büyükşehir belediyelerine pay verilmesi,


  • Büyükşehir olan illerde büyükşehir belediyeleri tarafından verilen defin hizmetleri nedeniyle ihtiyaç duyulan mezarlık alanlarının kamulaştırma bedellerinin yüksek maliyetli olmasından dolayı mezarlık yapılacak alanların hazine arazilerinden seçilmesi ve bu alanların belediyelere bedelsiz olarak devredilmesi,


  • Özellikle yaz aylarında denize kıyısı bulunan tatil yörelerindeki belediyelerin nüfusu (on-on beş, hatta yirmi katına kadar) arttığı, hizmetlerin çoğaldığı ve bu hizmetler için yapılan harcamalar da çok yüksek rakamlara ulaştığı hâlde bu belediyelerin merkezî idare vergi gelirlerinden aldığı paylar değişmemektedir. Artan nüfusa verilmesi gereken hizmetlerin maliyetlerinin karşılanabilmesi amacıyla denize kıyısı bulunan tatil yörelerindeki belediyelere merkezî idare vergi gelirlerinden ayrılan payların artırılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.


Önerilen Haberler