YÜKLENİYOR
Merkezî yönetimle yerel yönetimler arasındaki gelir bölüşümü ve kaynak kullanımı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Belediyenizin bütçe, öz gelir ve mali kaynak konusunda yaşadığı sıkıntılar nelerdir?
SELAHATTİN EKİCİOĞLU: İller Bankası’ndan gelen payların %80’lik kısmı belediyelerin nüfusuna ve %20’lik kısmı gelişmişlik endeksine göre dağıtılıyor. Her ay farklı miktarda gönderilen bu pay, dalgalı bir bütçe yönetimine neden oluyor. Bu pay, birkaç belediye haricinde, belediye personelinin maaşlarını ancak karşılıyor. Bazı aylarda ise, personel maaşlarına dahi yetmiyor. Merkezî yönetim, yerel yönetimlere yeterli miktarda pay göndermiyor. Merkezî yönetimin göndermesi gereken pay, personel maaşlarını, rutin altyapı hizmetlerini, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yapılacak yardımları ve temel şehircilik faaliyetlerini kapsayacak şekilde olmalı. Merkezî yönetimden gelen payın düşük olması ve her ay farklı tutarda gelmesi, bütçe yönetiminin düzgün yapılamamasına neden oluyor. Bu nedenle yatırımlarda da kısıtlamaya gidiliyor. Kalkınmada Öncelikli İller arasında olmamız sebebiyle (katı atık, atık su, çevre temizlik vergileri vb.) alacaklarımızı kendimiz belirleyemiyoruz ve sınırlamayla karşılaşıyoruz.
Merkezî yönetimin kaynak aktarımı konusunda muhalefet belediyelerine yönelik engellemeleri hizmet kapasitenize, çalışmalarınıza ve proje üretiminize nasıl etki ediyor? Belediye bütçelerinin yalnızca nüfusa göre değil, kentin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi neden önemli ve gerekli? İller Bankası’nın muhalefet belediyeleri için genel bütçeden ayırdığı kaynak yeterli mi?
SELAHATTİN EKİCİOĞLU: İller Bankası’ndan gelen paylar nüfusa göre değil, ihtiyaçlar doğrultusunda olmalı. Aksi hâlde iller arasındaki farklılık artar. Göç ederek kentlere gelen ve ikamet eden sığınmacıların insanca koşullarda yaşayabilmesi için tüm belediye başkanları, belediye kaynaklarını kullanarak ayni destekte bulunuyor, eğitim, adaptasyon vb. sosyal çalışmalar yürütüyor. Belediyeler, sundukları hizmetten herkesin eşit oranda faydalanması için çalışıyor. Bu durum, kaynak kullanımında yerel yönetimler adına sorunlu bir alan oluşturuyor. Mevcut ekonomi, kıt kaynaklar, tasarruf tedbirleri vb. nedenlerle kent halkına dahi hizmet götürmekte zorlanan birçok belediyenin omzuna şimdi de göç yoluyla gelenlerin yükü eklendi. Bu nedenle belediyelere ek bütçe ayrılmalı.
İller Bankası’ndan gönderilen paylar aynı oranda olsa da, muhalefet belediyelerinin önceki kamu borçları (SGK, Emekli Sandığı vb.) hemen kesiliyor, diğer belediyelere bu konuda katı bir tutum sergilenmiyor. İller Bankası’ndan gelen pay, personel maaşlarına gidiyor. Gönderilen tutarla proje yapmak oldukça zor. Projelerin uygulanabilmesi için belediyenin öz kaynaklarını kullanıyoruz.
Yerel yönetimlerin mali özerkliğini sağlamak için yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde sizce neler yapılmalı? Merkezî yönetimin yerel yönetim politikaları neticesinde karşılaştığınız engellemeler, bütçe kısıtlamaları ve soruşturmalar nedeniyle hizmet/proje sunumunda ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
SELAHATTİN EKİCİOĞLU: Mali özerklik için belediyenin faaliyetleri kapsamına giren tüm vergiler belediyeler tarafından toplanabilmeli. Bu konuda çıkarılacak yasalar ve yönetmelikler birbiriyle çelişmemeli. Yasalar yapılırken taşradaki şartlar ve uygulamalar mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Belediyelerin kredi talepleri, kamu bankaları tarafından adil bir biçimde değerlendirilmeli, belediyenin ihtiyaçlarına göre bütçe sağlanmalı. İlgili bakanlıklar veya birimler, belediye taleplerine olumlu veya olumsuz olacak şekilde hızlı cevap vermeli. Talepler veya sorular askıda bekletilmemeli.