YÜKLENİYOR
Yeni nesil sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerelde sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir? Tarımda dijitalleşmeye yönelik projeleriniz var mı?
ERHAN KILIÇ: Toplumun, doğanın ve ekonominin sürdürülebilirliğine önem veriyoruz. Hiç şüphesiz, pandemi dönemi bize sürdürülebilir bir dünyanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Buca’da sürdürülebilir bir yaşamı hedef alarak çocuklara daha güzel ve yaşanabilir bir ilçe bırakmak istiyoruz. Bu doğrultuda Buca’nın kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak üretime ve gelişmeye odaklı sürdürülebilir projeleri hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Bu anlayışla pandemi döneminde tarımsal kalkınma hamlesini ve sıfır atık çalışmalarını başlattık. Projenin tarım bölümünde Buca’da yerel ürün ekiminin artırılması, bu ürünlerin korunması, katma değerli ürün olarak markalaştırılması, kooperatif aracılığıyla satışının ve pazarlamasının yapılması yer alıyor. Sıfır atık bölümünde ise, 510.000 nüfusa sahip Buca’da kaynakları koruyan ve çevreyi korumaya odaklanan çalışmalarımızla farkındalık yaratıyoruz.
Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından geçtiğimiz yıl 7. kez düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde “Sosyal Etki” kategorisinde “Sürdürülebilir Sosyal Kapsayıcılık” projemizle ödüle layık görüldük. Türkiye’nin lider firmalarının ve kurumlarının katıldığı böylesi dev bir organizasyonda ödül almaktan gurur duyuyoruz. Projelerimizin sadece Buca’nın değil, Türkiye’nin kaderini değiştireceğine inanıyorum. Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Programı kapsamında Buca’nın tarım envanterini çıkardık.
Tarım alanlarının, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve güvenli gıdaya erişilmesi için tarımsal performansı yükseltmeye ve tarımsal ekonomiyi büyütmeye yönelik olarak yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı? İklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında tarımda hangi önlemler alınmalı?
ERHAN KILIÇ: Yerel yönetimler, kırsaldaki üreticileri teşvik edecek ve tarım alanlarının betonlaşmasını engelleyecek atılımlar yapmalı. Buca’da özellikle bu alanda önemli çalışmalar yaptık. İzmir metropolünde en fazla tarım alanına sahip ilçe olan Buca’da Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi’ni yürütürken, Buca Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne de destek olduk. Tarımsal üretimi özendirmek için öncelikle belediyemize ait tarıma elverişli arazileri tarımsal üretime açtık. Yaklaşık 200 dönüm arazide tarımsal üretim yapılmasını sağladık. Aynı zamanda bu bölgede yaşayan çiftçilerin tarlalarının boş kalmaması için destek olduk. Geçmişte Türkiye’nin en güzel üzümlerinin üretildiği Buca’yı yeniden üzüm kokan bir ilçeye dönüştürmek için belediyemizin bağlarında üretim yaptık, bağcılığı teşvik ettik. Belenbaşı, Kaynaklar, Karacaağaç, Doğancılar ve Kırklar Mahalleri’ndeki üreticilerin Buca Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında birleşmesine öncülük ettik. Kooperatifi canlandırarak köylüye can suyu olmak, tüketiciye de sağlıklı ürünleri uygun fiyatla ulaştırmak için gerekli tüm fizibilite çalışmalarını tamamladık. Buca Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, ilçemize özgü ürünleri üreticiden tüketiciye ulaştırıyor. Buca Belediyesi’nin 1.300 çalışanının market alışverişlerinde kullandığı “Üzüm Kart”, bu stantlarda da geçerli. Günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri, küresel ısınma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliği sorunu. Birçok alanda olduğu gibi tarımsal üretim alanında da iklim değişikliğine bağlı olumsuzluğu önlemek için stratejik plan yapılmalı. Tarımsal üretim envanteri oluşturulurken afet riski gerçeği göz önünde bulundurulmalı, tarım alanları buna göre planlanmalı, dayanaklı bitki türleri tercih edilmeli. Öte yandan, su kaynaklarını verimli kullanmak da tarımsal üretimde önemli bir kriter.
Bölgenizdeki üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar bağlamında tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için yaptığınız çalışmalar var mı? Tarımsal istihdam alanında neler yapıyorsunuz?
ERHAN KILIÇ: Yerelde kalkınma hedefiyle tarımsal verimliliği artırmak, önceliklerimiz arasında. Bu bağlamda üreticilerin ürün çeşitliliğini artırmak için zeytin, erik, kiraz, nar, armut, incir, elma, limon, ıhlamur, kiraz, incir, şeftali ve kayısı başta olmak üzere 113 farklı üründe toplam 1.533 adet fidanı üreticiyle buluşturduk. İlçemizin kırsal kesiminde yer alan Kaynaklar, Kırıklar, Karacaağaç, Doğancılar, Belenbaşı, 29 Ekim, Yıldızlar ve Zafer Mahalleleri’nde meyve ağacı fidanı dağıttık. Fidanlığımızda yetiştirdiğimiz 1.800 adet Gemlik cinsi zeytin fidanını köyler bölgemizdeki üreticilere hediye ettik. Doğancılar’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 32.000 lavanta fidesi dağıttık. Katma değeri yüksek ürünlerin ekimini teşvik ettik. Bu çalışmalarımızın sonucunda özellikle gençleri tarıma yönlendirerek işsizliğe önemli bir darbe vuracağımızı düşünüyorum.
Yerel yönetimler, tarımda sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kaliteye dayalı üretim artışının sağlanmasından gıda güvenliğine, bitkisel üretimden hayvancılığa, sulama sistemlerinden toprağın kalitesine kadar dayanıklı tarım uygulamalarını sizce nasıl hayata geçirebilir? Varsa, belediyenizin bu konudaki faaliyetlerinden bahseder misiniz?
ERHAN KILIÇ: Pandemi döneminin başında uygulamaya başladığımız Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Programı devam ediyor. Program, ilçemizin verimli topraklarını canlandırarak üreticiyi kalkındırıyor ve gıda güvenliğini sağlıyor. Bu kapsamda Kaynaklar bölgesi başta olmak üzere belediyeye ait tarlalarda mevsime göre domates, biber, patlıcan, ıspanak ve bakla üretimi gerçekleştiriliyor. Hasat edilen ürünler özenle hazırlanarak ihtiyaç sahibi Bucalı ailelerin sofralarına ulaştırılıyor. Antimikrobiyal özelliğiyle koronavirüs salgını sırasında adından sıkça söz ettiren ve katma değeri yüksek bir tıbbi aromatik bitki olan bilye kekikten Gölet Tesisleri’ndeki araziye 48.000 adet diktik. Projeyi yaygınlaştırarak Buca üreticisini kalkındırmayı hedefliyoruz. Bir dönem Buca’nın değerlerinden biri olan ve kurutulmuş hâli şu anda kilogram başına 250 ila 750 TL’den satılan salebin üretimini başlattık. Tarımsal üretimde Türkiye’ye örnek projelere imza atarken bağlarımızı da yeniden canlandırdık. Geçmişte Türkiye’nin en güzel üzümlerinin yetiştiği Buca’da bağcılık kültürünü canlandırmak için 13 dönümlük bağda üretim yaparken ürettiğimiz üzümleri Bucalılara dağıttık. Buca razakısı ve benekli sultani üzümlerinin geleneksel yöntemlerle yeniden üretileceği 12 dönümlük yeni bağ kurulması için de çalışma başlattık. İlçemizde hayvancılığın kaderini değiştirecek yeşil, organik hasıl yem üretimine başladık. Topraksız tarımla üretilen hasıl (yeşil yem), Bucalı üreticilere ücretsiz dağıtılacak, geçimini hayvancılıkla sürdüren vatandaşlara can suyu olacak. Tarımsal kalkınmaya yönelik çalışmalarımız ilerleyen dönemlerde de devam edecek.