"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Lütfü Savaş: Toprak Kalitesinin Korunmasına Yönelik Çalışmalar Yapılmalıdır

  • 4 Ekim 2021

Yeni nesil sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerelde sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir? Tarımda dijitalleşmeye yönelik projeleriniz var mı?

 

LÜTFÜ SAVAŞ: Tarımsal üretim sırasında ortaya çıkan çevre kirliliğine ve toprak yapısının  bozulmasına bağlı olarak yeni nesil sürdürülebilir tarım tekniklerine ihtiyaç duyulmaktadır.  Çevre odaklı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve “yeşil tüketici” olarak adlandırılan çevreci tüketicilerin her türlü tüketim malzemelerinin sürdürülebilirliğini önemsemesi, yeni nesil tarım uygulamalarının kapılarını açtı. 


2017 yılında AB Ufuk 2020 Araştırma ve İnovasyon Programı kapsamında imzaladığımız ve çalışmalarına devam ettiğimiz “Çin-Avrupa Yenilikçi Yeşil ve Akıllı Şehirler” (SiEUGreen)  projesiyle yeni nesil sürdürülebilir tarım uygularını başlattık. Proje kapsamında Türkiye’de bir ilk olan akuakültür/hidroponik sistemle bitki yetiştirilebilen ve 1.500 metrekare  alanı kapsayan  akuaponik sera, Hatay Turunçlu’da kuruldu. 


Belediyemizin Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı tarafından yürütülen projede hidroponik (topraksız) tarım ve akuakültür (sucul yetiştiricilik) sistemin entegrasyonuyla bitkisel üretim yapılıyor.  


Akuaponik teknik, balık yetiştiriciliğiyle topraksız tarım tekniğinin entegrasyonu sayesinde bitkisel üretim yapılması, balık atıklarının bitkiler için biyolojik gübre kaynağı olması ve bitki köklerinin de balık havuzu için doğal filtre görevi görmesi neticesinde elde edilen bir sistem. 


Bu projeyle kentsel tarımdaki teknolojik/sosyal inovasyonun toplumu ve ekonomiyi olumlu yönde nasıl etkileyebileceğini göstermeyi hedefliyoruz. Akuaponik sera, dijitaülebilir tarım hedefleri doğrultusunda “Sürekli Eğitim Merkezi” modeliyle inovatif tarım tekniklerini vatandaşlara, girişimci iş insanlarına ve öğrencilere canlı bir laboratuvar ortamı şeklinde sunuyor. Yeni nesil üretim tekniklerine akuaponik sera projemizle ve diğer projelerimizle devam edeceğiz. 

 

Tarım alanlarının, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve güvenli gıdaya erişilmesi için tarımsal performansı yükseltmeye ve tarımsal ekonomiyi büyütmeye yönelik olarak yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı? İklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında tarımda hangi önlemler alınmalı?

 

LÜTFÜ SAVAŞ: Pestisit kullanımı azaltılmalıdır. Toprak kalitesinin korunmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Kuraklık göz önünde bulundurularak kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin yetiştirilmesine önem verilmelidir. İklim değişikliğine ve kuraklığa bağlı olarak ileriki dönemlerde yaşayacağımız sıkıntılar göz ardı edilmeden su israfından kaçınmak için salma sulama yerine diğer sulama sistemlerinin kullanılması teşvik edilmelidir.


Özellikle sonbahar ve kış aylarında yağmur suyu hasadının yapılabileceği tarımsal sulama göletleri, kurak geçen yazın mevsiminde çiftçilerin sulama suyu ihtiyacını karşılaması açısından önemlidir. İlimizde 10 adet tarımsal sulama göleti mevcuttur. 


İklim değişikliğinin en önemli etkilerinden olan kuraklıkla mücadele ve suyun etkin kullanımı açısından belediyemizin peyzaj alanlarında genellikle damlama sulama sistemleri kullanılmaktadır. Tarım alanlarında çiftçilerin vahşi sulama yerine damlama sulama yapmasına yönelik teşvik edici çalışmalarımız da bulunuyor. 


Bölgenizdeki üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar bağlamında tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için yaptığınız çalışmalar var mı? Tarımsal istihdam alanında neler yapıyorsunuz?

LÜTFÜ SAVAŞ: Hayvanlarda verim artışını sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesi önemlidir. Büyükbaş hayvanlarda stresi azaltan, süt verimini artıran tırnak kesim ve bakım makinesiyle bir buçuk yılda 7.756 büyükbaş hayvanın tırnak kesim işlemini ve bakımını yaptık, verdiğimiz destekle üreticilerin gelirlerinin artmasını sağladık.  


Teknolojik gelişmelerden faydalanarak üretime destek verilmelidir. Bu kapsamda arıcılık yapanlara bulundukları yerde enerji tedarik edebilmeleri amacıyla enerji panelleri dağıttık. 


Doğal türlerin kültüre alınması ve ekonomik kullanım potansiyelinin belirlenmesi amacıyla üretim fidanlığımızda Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Bunun yanı sıra endemik bitkilerin korunması için proje yürütüyoruz. Sahip olduğumuz eşsiz bitki zenginliğinin ulusal/uluslararası alanda tanıtılması için Expo 2021 Hatay kapsamında “Bitki Müzesi ve Doğal Bitkiler Bahçesi” ve “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi” projelerini hayata geçirdik. 


Üreticilere belirli aralıklarla meyve-sebze fidesi ve ilimizde çilek üretimin yaygınlaşması amacıyla 2 milyon çilek fidesi dağıttık. 


Atalık çeşitler bölgeye uyumlu olduğu için daha az tarımsal ilaç kullanımı gerektiriyor. Karakılçık buğdayının yetiştirilmesi ve yaygınlaştırılması için destek verdik. Yerli zeytin çeşidimizin (Halhalı) fidanlarını çelikleme yoluyla ürettik, üreticiye dağıttık. Delibekirli narını çelikleme yoluyla ürettik ve dağıttık. 


Özellikle süs bitkilerinin, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi katma değeri yüksek bitkilerin üretiminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması son derece önemlidir. Bu kapsamda Kırıkhan’da lavanta üretimi yaptık.  250 kadına sera dağıttık ve süs bitkileri üretmelerini sağladık.


Tıbbi ve aromatik bitki üretimi üzerine çalışan kooperatiflerle işbirliği yaparak Antakya’da 42 dönümlük alan üzerinde açık ve kapalı üretim seraları, soğuk hava deposu, toprak ve gübre işleme alanları tesis ettik ve üretime başladık.


Yerel yönetimler, tarımda sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kaliteye dayalı üretim artışının sağlanmasından gıda güvenliğine, bitkisel üretimden hayvancılığa, sulama sistemlerinden toprağın kalitesine kadar dayanıklı tarım uygulamalarını sizce nasıl hayata geçirebilir? Varsa, belediyenizin bu konudaki faaliyetlerinden bahseder misiniz?


LÜTFÜ SAVAŞ: Ülkemiz, Avrupa kıtasıyla boy ölçüşebilecek bitkisel zenginliğe sahip. Bu zenginliğin tanıtılması ve korunarak ekonomiye kazandırılması oldukça önemli. Artan yem fiyatları çok ciddi bir sorun. Bu nedenle mera alanlarının ıslahı ve planlı kullanımının sağlanması gerekiyor. Girdi maliyetlerinin giderek arttığı bu dönemde üretici desteklenmelidir. Bölgenin iklim ve toprak şartlarına uyumlu, getirisi yüksek ürünlerin teşvik edilmesi gereklidir.


Önerilen Haberler