YÜKLENİYOR
Yeni nesil sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerelde sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir? Tarımda dijitalleşmeye yönelik projeleriniz var mı?
MUHİTTİN BÖCEK: Yerelden kalkınma hamlesiyle tarıma ve hayvancılığa önem veriyoruz. “Halk Süt”, “Halk Et”, “Halk Yem” gibi projelerimizle besicilere destek oluyoruz. Sulama suyu projelerini hayata geçiriyor, susuz toprakları üretime kazandırıyoruz. Çiftçilere sulama borusu, hidrant, tohum, gübre ve malzeme yardımı yapıyoruz. Üreticiyi ekonomik kazancı yüksek alternatif ürünlere teşvik ediyoruz. Arıcılık dahil her alanda önemli desteklerimiz var.
Sürdürülebilir tarımda doğa muhteşem bir dengeye ve güce sahip olsa da, hiçbir kaynak sonsuz ve tükenmez değildir. Bu nedenle tarımda dijitalleşme, yeni nesil sürdürülebilir tarımın olmazsa olmazıdır. Yerelden sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmamız olan dijital tarımda, belirlediğimiz pilot bölgede seranın içine toprak ve hava sensörleri yerleştirdik. Çiftçilerin cep telefonlarına kurduğumuz uygulamalar sayesinde hava, sıcaklık, nem değişimleri, toprak PH ve EC değerlerini ölçebiliyoruz. Kritik değerlerini belirleyen çiftçilere aynı uygulama aracılığıyla uyarı mesajı gönderiliyor. Topraktaki EC ve PH değerleri ölçülüyor, uygun zamanda gübreleme yapılabiliyor. Dijital tarım sayesinde topraktan ve havadan başlayarak kurulu olduğu alana kadar özel verileri analiz eden sensörler erken uyarı vererek ürün ziyanından ve ekipman zararından korunmamızı sağlar. Tarladan aldığımız verimi en üst seviyeye çıkarır, üretim maliyetinin azalmasına katkıda bulunur. Bu sistemle gübreleme ve sulama miktarı gibi konularda çiftçilere önerilerde bulunuyoruz, süreci takip ediyoruz.
Tarım alanlarının, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve güvenli gıdaya erişilmesi için tarımsal performansı yükseltmeye ve tarımsal ekonomiyi büyütmeye yönelik olarak yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı? İklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında tarımda hangi önlemler alınmalı?
MUHİTTİN BÖCEK: Tarım alanlarının etkin bir şekilde kullanılabilmesi için salma sulama sistemi yerine damlama sulama sistemine geçilmesi, minimum düzeyde su kullanılmasına olanak tanır, bitkinin su ihtiyacı maksimum oranda karşılanır, üretimi artırır. Özellikle kuraklığa karşı suyu kullanma şekli önem arz etmektedir. Bu sebeple yerel yönetimler, bulundukları bölgenin toprak yapısına ve bitki çeşitliliğine göre uygun sulama tekniğini belirlemeli, tohum çeşitliliğini göz önünde tutmalıdır. Yeni bir tarımsal havza modeline geçilmelidir. Su ve bitki kaybının önüne geçecek yeni bir planlama, sorunların çözümüne yardımcı olacaktır. İklim yapısının değişmesi ve kuraklık karşısında yapılması gereken, bölgenin değişen iklimine uygun, üretim desenini ve üretim modelini dikkate alan, üreticinin ve tüketicinin yararına olan yeni metotlar geliştirmektir. Su miktarına ve tarım arazilerindeki su ihtiyacına göre yeni bir bitkisel üretim deseni çizilmelidir. Bu konuda yerel yönetimler de üreticiye destek olmalıdır.
Bölgenizdeki üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar bağlamında tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için yaptığınız çalışmalar var mı? Tarımsal istihdam alanında neler yapıyorsunuz?
MUHİTTİN BÖCEK: Tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için çiftçinin hem kazanç sağlaması hem de bölgesine, arazisine uygun doğru tohumu, fidanı ve fideyi bulabilmesi amacıyla saha araştırmamızı yaptıktan sonra üreticilere tohumluk buğday zamanına göre ceviz, zeytin, defne, kestane, keçiboynuzu fidanı ve sebze fidesi desteği veriyoruz. Atıl durumdaki tarım arazilerini tekrar tarıma kazandırabilmek ve bölge halkına alternatif gelir kaynağı oluşturabilmek için kendi seralarımızda yetiştirdiğimiz tıbbi aromatik bitkilerin fidelerini çiftçilere hibe ediyoruz. Ayrıca ürünlerin yetiştirilmesi ve hasadının değerlendirilmesi konusunda da teknik destek sunuyoruz. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı çatısı altında üretilen faydalı böceklerin nar ve turunçgil bahçelerine uygun zamanda salımı yapılıyor. Böylece ilaç kullanımının önüne geçiyoruz. Ayrıca arıcılığın gelişmesi için arı otu hibesi yapıyoruz. İpekböcekçiliğini ve küçükbaş-büyükbaş hayvan yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak, su olmayan alanlara sulama sistemi götürmek, yeni tarım alanları açmak gibi faaliyetlerle tarımsal istihdamı artırmaya çalışıyoruz. Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla düzenlediğimiz kurslarla, danışmanlık hizmetleriyle tarımda istihdamın kalitesini de yükseltmeye çalışıyoruz.
Yerel yönetimler, tarımda sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kaliteye dayalı üretim artışının sağlanmasından gıda güvenliğine, bitkisel üretimden hayvancılığa, sulama sistemlerinden toprağın kalitesine kadar dayanıklı tarım uygulamalarını sizce nasıl hayata geçirebilir? Varsa, belediyenizin bu konudaki faaliyetlerinden bahseder misiniz?
MUHİTTİN BÖCEK: Tarım yapılacak arazide, tarımsal faaliyet öncesinde toprağın analizinin yapılması için eğitim veriyoruz ve destek sağlıyoruz. Toprağın karakterine ve özelliklerine bağlı olarak gübreleme programlarına karar veriliyor. Toprak analizi sonucunda belirlenen toprak özellikleri, yetiştirilen bitkinin ihtiyaçları ve uzman önerileri doğrultusunda gübre, doğru içerik, miktar, yöntem ve doğru zamanda kullanım için destek veriyoruz. Toprağın doğal verimliliğini korumak ve zararlıların yoğunluğunu engellemek için nadasa bırakma, yeşil gübreleme veya ekim nöbeti (münavebe, rotasyon) uygulamaları konusunda bilgilendirme yapıyoruz. Bitkisel atıkların kompost yapılması veya solucan gübresi üretilmesi ve yaygınlaştırılması için eğitim veriyoruz, destekte bulunuyoruz.
Mevcut su kaynakları kapsamında ilgili kanunlar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde kullanım izinleri olan yüzey, su kanalları ve yeraltı sularının sulamada kullanılması için sulama sistemi desteği veriyoruz. Toprak nemini ve bitki ihtiyaçlarını dikkate alarak sulama programı hazırlıyor, üreticiye tavsiyede bulunuyoruz. Etkin ve verimli su kullanımı sağlamak amacıyla yeni teknoloji basınçlı sulama sistemleri tercih ediyoruz. Su kaynaklarının korunması için vahşi sulamadan kaçınmak gerekiyor. Sulamada kullanan tüm ekipmanların kalibrasyonlarını, periyodik bakımlarını yapıyoruz, kayıpların azaltmasını ve optimum kullanımı sağlıyoruz.
Ulusal/uluslararası projeler hazırlıyoruz ve uyguluyoruz. İşletme sınırları içerisinde tarıma elverişli olmayan alanların faunasının, flora çeşitliliğinin ve tarımsal alan vasfını yitirmiş alanlarda yerel türler kullanılarak bitki örtüsünün korunması için çalışmalar yapıyoruz.
Tarımsal işletmenin enerji gereksiniminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını tercih ediyoruz. GES’lerde üretilen enerjiyle sulama kooperatiflerinin elektrik giderlerini karşılıyoruz. GES’le çiftçinin enerji ihtiyacının %70’i ücretsiz sağlanıyor. Güneş enerjisiyle üretilen ücretsiz elektrik için 46 sulama kooperatifinde 10.000’in üzerinde çiftçi destek alıyor. Ürettiğimiz enerjiyi çiftçilere destek olarak veriyoruz.
Uluslararası anlaşmalarda ve yasal mevzuatlarda izin verilmeyen, yasal izni olmayan tarımsal girdilerin (ilaç, gübre gibi) etkin ve uygun miktarda kullanımıyla toksisiteyi minimuma indirmek için toprağın ve bitkinin ihtiyaçlarını analiz ediyoruz. Girdilerin uygun şekilde kullanılması için uzmanlar tarafından gerekli eğitimler veriliyor.
İklim değişikliğinin bölgesel etkisini göz önüne alarak uzun vadeli bir ekim-dikim ve tarım politikası için hazırlıklarımız devam ediyor. Kooperatifçiliği destekliyoruz. Özellikle kadın çiftçilere destek oluyoruz.