"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ülgür Gökhan: Çiftçiyi Dâhil Etmeden Tarımsal Politika Oluşturmak Mümkün Değil

  • 4 Ekim 2021

Yeni nesil sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerelde sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir? Tarımda dijitalleşmeye yönelik projeleriniz var mı?


ÜLGÜR GÖKHAN: Çevreye ve doğaya yönelik en önemli projelerimizden biri olan Tohum Sandığı, 2017 yılında hayata geçti. Tohum Sandığı’nda yerli tohumlar toplanıyor, saklanıyor ve tohumların gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yapılıyor. Projede hedef, biyolojik ve ekolojik açıdan yöremize uyumlu yerel tohumları gelecek nesillere aktarmak. Üretim planlamasının büyük bir kısmı iyi tarım uygulamasıyla yapılıyor. Bu çalışmalar doğrultusunda hem tohumluk hem de iyi tarım uygulama yönetmeliğine uygun ürünler elde ediliyor. İyi tarım uygulamalarının geliştirilmesine yönelik olarak üreticiler ve tüketiciler Tohum Sandığı’nda bir araya geliyor, kapasite geliştirme ve bilgi edinme faaliyetleri yürütülüyor. Bu çalışmaların sonucunda örgütlü/örgütsüz yerel üreticilerin bir çatı altında toplanması ve Tohum Sandığı’nın yerel tarım politikalarının oluşturulduğu bir merkez hâline gelmesi hedefleniyor. 


Tarımda dijitalleşmeye yönelik çalışmalarımızın arasında “Dijital Toprak Analiz Cihazı” ve “Coğrafi Bilgi Sistemleri” yer alıyor. “Dijital Toprak Analiz Cihazı”, portatif bir cihaz. Çiftçinin tarlasında veya farklı bir uygulama alanında kullanılabiliyor. Toprak yapısını inceleyebilen cihaz, toprakta bulunan besin elementleri başta olmak üzere dokuz farklı ölçüm yapabiliyor. Öncelikle parklarda, Tohum Sandığı’nın üretim alanlarında ve talep eden çiftçilerin arazilerinde ölçümler yapacağız. Bu ölçümler sonucunda gübre kullanımı azalacak, sulama periyotları düzenlenecek, mazot, gübre ve sulama maliyetleri düşecek. 


Parsel bazında yapılan bu ölçümlerde aynı zamanda “Coğrafi Bilgi Sistemleri”ni kullanarak her bölgenin toprak yapısına, toprak besin elementi ihtiyaç haritasına, bölgesel ürün desenine ait verileri de elde edeceğiz, daha önceki verileri güncelleyeceğiz. 


Tarım alanlarının, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve güvenli gıdaya erişilmesi için tarımsal performansı yükseltmeye ve tarımsal ekonomiyi büyütmeye yönelik olarak yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı? İklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında tarımda hangi önlemler alınmalı?


ÜLGÜR GÖKHAN: Yerel yönetimler, toprak yapısını analiz etmek ve iyileştirmek için laboratuvarlar kurmalı, çeşitli cihazlarla güncel analizler yapmalı, yaptırmalıdır. Bu analizlerden elde edilen veriler dahilinde çiftçilere yeni tarımsal üretim teknikleri öğretilmelidir, uygun bitki seçimi konusunda destek verilmelidir. Atık su tesislerinden elde edilen suyun tarımsal sulamada kullanılacak şekilde arıtılması sağlanmalıdır. Toprağı zehirleyen kimyevi gübrelerin kullanımı azaltılmalı, organik gübre kullanımı artırılmalıdır. Bitki besleme faaliyetleri düzenli ve programlı yapılmalıdır. Yanlış zamanda ve fazla gübreleme yapılmamalıdır. 50 yıllık yağış ortalamalarına göre ürün deseni yenilenmeli ve güncellenmelidir.


Tarımsal performansı yükseltmeye ve tarımsal ekonomiyi büyütmeye yönelik yaptığımız bazı çalışmalardan bahsetmek isterim.


2020 yılında gerçekleştirilen tohum ve fide dağıtım etkinlikleri kapsamında atalık tohumlardan üretilen 25.000 fideyi ve 7.500 paket tohumu vatandaşlarla paylaştık. 2021 yılında 16.700 paket tohumu ve 52.800 fideyi dağıtarak hem vatandaşları hem de çiftçileri destekledik.


S.S. Çanakkale Troida Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’yle S.S. Çanakkale Üretim ve Pazarlama Kooperatifi 2020 Şubat ayında belediyemizin öncülüğünde kuruldu.


Kadın Kooperatifi, bölgemizdeki coğrafi işaretli ürünleri işleyerek atıksız mutfak anlayışıyla üretim yapıyor, aynı zamanda kadın istihdamına katkı sağlıyor. Kooperatifin markası olan “Farm17s” dahilinde birçok noktada ve e-ticaret platformunda Çanakkale’nin coğrafi işaretli ürünlerinden elde edilen reçel, sos, marmelat gibi ürünlerle karşılaşabilirsiniz.


Üretim ve Pazarlama Kooperatifi, “ÇAKOOP” markasıyla raflardaki yerini aldı. www.cakoopbakkal.com adresinden bakliyat, ekmek, un gibi ürünler satışa sunuldu. “Halkın Bakkalı”, Çanakkale’nin iki ayrı noktasında hizmet veriyor.


Esenler Mahallesi’nde toplam 13.982 metrekarelik alanda yapımı tamamlanan ve Haziran 2021’de hizmete sunulan Aromatik ve Tıbbi Bitkiler Parkı, anaçlık üretim alanı olarak tasarlandı. Alanda 28 adet üretim ve 34 adet koleksiyon parseli bulunuyor. Alanda 45 türde ürün yetiştirmek için planlama yapılıyor.


Üretimi yapılan bitkilerin kurutulması, distile edilmesi, çeşitli yollarla işlenmesi, sürekliliğinin sağlanması ve halka arzı planlanıyor. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğini teşvik etmek, üretim yapmayı planlayan çiftçiye ve üreticiye destek olmak, kırsal kalkınmaya katkıda bulunmak hedefleniyor.


Yerel kalkınma projeleri kapsamında Barbaros Mahallesi’nde, 115 satış alanı bulunan Harmanlık Üretici ve Kooperatifler Pazarı açıldı. Bu sayede Barbaros Mahallesi’ne hem yeni bir pazar alanı kazandırıldı hem de üreticilerin ve kooperatiflerin ürünleri aracısız bir şekilde vatandaşlarla buluşturuldu.


Bölgenizdeki üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar bağlamında tarımsal verimliliğin, üretim kapasitesinin ve gıda üretim sistemlerinin artırılması için yaptığınız çalışmalar var mı? Tarımsal istihdam alanında neler yapıyorsunuz?


ÜLGÜR GÖKHAN: Bölgemizdeki üreticilerin yaşadığı en önemli iki sorun, girdi maliyetleri ve pazar. Her yıl aynı rekoltede ürün alan çiftçi, fiyat dalgalanmalarından ve günden güne artan girdi maliyetlerinden dolayı zarar ediyor


Biz, yetkilerimiz dahilinde üretici ve kooperatifler pazarı açtık. Üretim kapasitesinin değerlendirilmesi açısından çiftçinin pazar sorununa katkı sunduk. Aynı zamanda Halkın Bakkalı’nda sebze-meyvenin yanında, tarhana, salça, reçel, bal gibi işlenmiş gıda ürünlerine de yer veriyoruz. Çanakkale’de “Gıda Üretim Sistemleri” artışta. Gerek kooperatiflerin gerek küçük üreticilerin işlenmiş gıda ürünlerine daha fazla yöneldiğini görüyoruz. Biz de bu yönelime destek oluyoruz. Halkın Bakkalı’nda da bölgemizden birçok üreticinin ve kooperatifin ürününe yer veriyoruz.


Üreticilere ve kooperatiflere yapılan her destek, tarımsal istihdamı doğrudan etkiler. İlimizde tarımsal istihdam, mevsimlik üretimde genelde kent dışından sağlansa da, çiftçilerin ana omurgasını aileler oluşturuyor. Yerel yönetimler, üreticilerin ve kooperatiflerin pazarlama sorunlarını çözmek için ne kadar çok market, pazar vb. gibi alanlar açarsa, tarımsal istihdam da dolaylı olarak o kadar büyür. 


Yerel yönetimler, tarımda sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kaliteye dayalı üretim artışının sağlanmasından gıda güvenliğine, bitkisel üretimden hayvancılığa, sulama sistemlerinden toprağın kalitesine kadar dayanıklı tarım uygulamalarını sizce nasıl hayata geçirebilir? Varsa, belediyenizin bu konudaki faaliyetlerinden bahseder misiniz?


ÜLGÜR GÖKHAN: Öncelikle bölgenin ihtiyaçlarını hem üretici hem tüketici açısından iyi analiz etmek gerekiyor. Bu aşama, tarımsal üretimdeki arz-talep dengesini sağlayacak olan en önemli aşamadır. Sonrasında yeni uygulamaları çiftçiyle paylaşmak ve onları bu sürece adapte etmek lazım. Çalışmalar ve toplantılar sonucunda çiftçiler tarafından yeni tarımsal uygulamalar kabul edilebilir. Örneğin, demonstrasyon çalışmaları (yeni ürün ekim-dikimi, yeni tarım makineleri, tarım teknolojileri) gibi. Çiftçiden bağımsız, yani çiftçiyi dahil etmeden tarımsal politika oluşturmak ya da herhangi bir uygulama yapmak mümkün değildir. Sürdürülebilir tarım çalışmalarımızın tamamında iyi tarım uygulamaları yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntemle her yıl toprak yapımıza ait bir veri ortaya koyuyoruz. Aynı zamanda tüm alanlarımızda minimum miktarda pestisit kullanıyoruz. Genetiği korunmuş atalık tohumlarını sağlıklı bir şekilde koruyor ve güvenilir gıda olarak sofralara ulaştırıyoruz.


Önerilen Haberler