- 10 Ekim 2021
YÜKLENİYOR
Yerel yönetim bütçesinin taşıması gereken özellikler nelerdir? Bütçe, öz gelir, mali kaynak ve mali özerklik konusunda hangi sıkıntılar yaşanıyor?
ALPER ÜSTÜNDAĞ: Bütçe, meclise, vatandaşlara ve hukuka karşı hesap verilebilirliği sağlayacak kontrol mekanizmalarına sahip olmalıdır. Yerel yönetimin bütün mali kaynakları ve harcamaları tek bütçede görülebilmelidir. Yerel yönetimin yapacağı harcamaların üst limitleri önceden belirlenmeli ve toplayacağı kaynağın azami sınırları açıkça gösterilmelidir. Yerel yönetim bütçesi, kendi hizmet alanındaki diğer otoritelerle, valilik, belediye kararlarıyla uyumlu olmalıdır. Bütçe tahminleri gerçekçi ve tarafsız olmalıdır. Yöneticilere faaliyetlerini en düşük maliyetle yapabilme konusunda esneklik ve takdir hakkı tanımalıdır. Bütçe, yerel yönetimle ilgili kaynak yönetimini yakın, orta ve uzun vadeli bir perspektifle değerlendirmelidir. Bütçe, vatandaş tercihlerini yansıtabilecek katılımcı politikalar dikkate alınarak hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Bütçe süreci, bütçe verileri ve bütçeye ilişkin kararlar herkes tarafından anlaşılabilir ve takip edilebilir olmalıdır. Yerel yönetimler, dezavantajlı grupları da içine alan eşitlikçi bir bütçeye sahip olmalıdır. Bu çerçevede özellikle kadınları, çocukları ve aileleri koruyup destek verebilmek için belediyemiz bünyesinde Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kurulmuştur.
Mali özerklik, yerel yönetimlerin ayrı mal varlığına ve gelir kaynaklarına sahip olabilmelerini ve kanunların öngördüğü esaslar çerçevesinde harcama yapabilmelerini sağlar. Yerel özerklik, demokratik bir yerel yönetimin sağlanmasında en önemli güvencedir. Bunun için de yerel yönetimlerin merkezî yönetime bağımlı olmadan kendi görevlerini yerine getirecek gelir kaynaklarına sahip olması, bu gelir kaynaklarını ve öz gelirlerini serbestçe toplayıp harcama yetkisine sahip olması gerekir. Bu açıdan değerlendirildiğinde belediyemizin 2020 yılında merkezî yönetimden aldığı pay, bütçemizin %29’unu oluşturmaktadır. Dolayısıyla bütçemizin geri kalan %71’i öz gelirlerimiz olan vergi gelirleri, teşebbüs mülkiyet gelirleri vb. gelirlerdir. Mali kaynak ve mali özerklik konularında herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır.
Belediyeler, özellikle genel bütçeden ayrılan payın hizmetler ve projeler için yetersiz olduğu bilgisini aktarıyor. Yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde mali özerkliği güçlendirmeye yönelik sizce neler yapılmalı?
ALPER ÜSTÜNDAĞ: 2020 yılında gelirlerimizin dağılımına bakacak olursak, merkezî yönetimden belediyemize aktarılan payın %29, vergi gelirlerinin %44, teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin %4, diğer gelirlerin %23’lük bir paya sahip olduğu görülmektedir. Mali özerkliğimizi sağlayan vergi gelirleri, toplam gelirlerimizin yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır. Belediyemizin Mali Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde kurulan Gelir Artırıcı Projeler Saha Ekibi aracılığıyla belediye sınırları içinde kalan mesken ve işyerlerinin belediyemizde bulunan mevcut verilerinin analizi ve gerçek borçların tespiti yapılmaktadır. Böylece vergi gelirlerimiz takip edilerek ve tahsilatı sağlanarak mali özerklik güçlendirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca merkezî yönetim tarafından yapılacak bazı düzenlemelerle de yerel yönetimlerin vergi gelirlerinin artışı sağlanabilecektir. Bu düzenlemeler şu şekilde sıralanabilir:
Belediye sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin rayiç değerleri iki yılda bir yerine her yıl yeniden belirlenebilir.
Rayiç bedellerin gerçeği yansıtması için gerekli çalışmalar yapılabilir.
Cep telefonuyla internetin dahil edilmesiyle haberleşme vergisinin kapsamı genişletilmelidir.
Merkezî yönetimin kaynak aktarımı konusunda muhalefet belediyelerine yönelik engellemeleri, projelere onay vermemesi ve açılan soruşturmalar, belediyelerin hizmetlerine nasıl yansıdı? Bu sorunların çözümü ve belediye hizmetlerinin aksamaması için nasıl bir yol izlendi?
ALPER ÜSTÜNDAĞ: Merkezî yönetim tarafından yerel yönetimlere yapılan kaynak aktarımı oranı belediyelerin sahip olduğu nüfus yoğunluğu üzerinden belirlenmektedir. Yerel yönetimler de kendilerine verilen bu kaynakları belediye sınırları içinde yaşayan vatandaşlar için en etkin ve verimli şekilde harcamakla yükümlüdür. Bu kapsamda belediyelerle merkezî yönetim koordineli olarak projeler yürütmelidir. Ancak yakın zamanda bazı belediyelerin başlattığı sosyal amaçlı projeler, merkezî yönetim tarafından çeşitli engellemelere maruz bırakılmıştır. Örnek verilecek olursa, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan yardım kampanyalarında toplanan paralara merkezî yönetim tarafından el konulmuştur. Vatandaşlara adaletli bir hizmet sunabilmek amacıyla merkezî yönetimin bu kampanyaları engellemek yerine desteklemesi gereklidir.
ALPER ÜSTÜNDAĞ
Mali Hizmetler Müdürü
Ankara Çankaya Belediyesi