"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ercüment Şahin Çervatoğlu: İdari Ve Mali Özerkliğe İlişkin Düzenlemeler Yapılmalı

  • 1 Kasım 2021

Merkezî yönetimle yerel yönetimler arasındaki gelir bölüşümü ve kaynak kullanımı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Belediyenizin bütçe, öz gelir ve mali kaynak konusunda yaşadığı sıkıntılar nelerdir? 


ERCÜMENT ŞAHİN ÇERVATOĞLU: Belediyelerin en önemli sorunlarının başında merkezî bütçeden ayrılan payların yetersizliğiyle öz gelirlerin olmayışı gelmektedir. İl ve ilçelerin yapıları incelendiğinde görüleceği gibi, belediyelerin hizmet alanı oldukça geniştir. Yerel yönetimleri, coğrafi, siyasi ve mekânsal eşitsizlikleri ortadan kaldırabilecek ve vatandaşların eşitlik ve adalet duygularını inşa edebilecek yerel demokrasi okulları olarak tanımlarsak, merkezî bütçeden aktarılan payın ve öz mali kaynakların zenginleştirilmesi gerektiği aşikârdır.


Oysaki belediyeler gerek idari gerek mali açıdan merkezî yönetime derinden bağlıdır. Merkezî bütçeden ayrılan paylarla birlikte içme suyu ve sınırlı imar gelirleri dışında gelirleri olmayan ve bütçeleri sınırlı olan belediyeler hizmet konusunda sorunlar yaşamaktadır.


Özellikle neoliberal süreçte belediyecilik anlayışının sadece altyapı, su, yol vb. gibi hizmetlere indirgendiği ülkemizde sosyo-kültürel değerlerin yaşatılması ve geliştirilmesi tamamen yok sayılmıştır. Belediye hizmetlerinin hayatın tümünü kapsadığını düşünürsek, belediyemizin bütçesinin hizmet üretmek için yeterli olmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Öz gelirlerimizin sınırlı olması ve mali kaynaklarımızın tek kaleme (İller Bankası’ndan gelen merkezî bütçe payı) bağlı olması, bizi dayanışmaya ve katılımcı bir modele sevk etmiştir.


Kaliteli hizmet üretebilmemiz için nitelikli, yeterli sayıda çalışanımızın ve ekipmanımızın olması şarttır. İşsizliğin en üst düzeye ulaştığı, enflasyonun ve ekonominin dibe vurduğu bugünlerde belediyeler zor koşullara mahkûm edilmiştir. Yatırım yapabilmemiz ve birçok alandaki çalışmalarımızı tamamlayabilmemiz için merkezî bütçeden yeterli kaynağın aktarılması gerekmektedir.


Merkezî yönetimin kaynak aktarımı konusunda muhalefet belediyelerine yönelik engellemeleri hizmet kapasitenize, çalışmalarınıza ve proje üretiminize nasıl etki ediyor? Belediye bütçelerinin yalnızca nüfusa göre değil, kentin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi neden önemli ve gerekli? İller Bankası’nın muhalefet belediyeleri için genel bütçeden ayırdığı kaynak yeterli mi?


ERCÜMENT ŞAHİN ÇERVATOĞLU: Belediyelerin nitelikli hizmet üretmesi için merkezî bütçeden ayrılan kaynağın artırılması önemli bir şarttır. Tüm engellemelere ve kısıtlamalara rağmen ilçemizde vatandaşların aktif katılımıyla imece anlayışını hayata geçirerek çalışmalar yapmaya başladık. Sözün, yetkinin, kararın Fındıklı halkında olacağı mekanizmalar oluşturarak çalışmalar yürüttük, idari açıdan demokratikleştirdiğimiz yönetim anlayışını mali olarak şeffaf ve denetlenebilir kılarak dayanışma kültürüyle yatırımlar yaptık. Doğayı ve ilçemizi korumak, sokak hayvanlarının bizimle birlikte sağlıklı yaşaması ve vatandaşların kaliteli hizmete ulaşması için mali kaynaklarımızı şeffaf ve denetlenebilir hâle getirdik.


İlçemizin önemli sorunlarından biri olan içme suyu, kanalizasyon, çöp vb. hizmet alanlarında yatırımların yapılabilmesi için kaynakların yeterli olması oldukça önemli. Ancak bırakın yeterli kaynağı, yaklaşık bir yıldır projelendirilmiş olan içme suyu projesiyle iki buçuk yıldır tüm işlemleri tamamlanmış olan bisiklet yollarına ilişkin kredilendirme aşamaları bile sonuçlandırılamamıştır.


Belediyelerin, merkezî bütçeden nüfusa göre ayrılan paylarının artırılmasının yanı sıra hizmet alanlarına göre katsayı belirlenmesi, bu katsayıyla yapılacak olan yatırımların ve hizmetlerin mali giderlerinin karşılanması ayrı bir önem taşımaktadır. Örneğin, Karadeniz gibi zor bir coğrafyada yol ve altyapı hizmeti yapmakla İç Anadolu’da veya Ege’de aynı hizmetleri yapmak aynı değildir. Yatırım maliyetlerinde bölgelere göre katsayı belirlenmeli ve ek bütçe ayrılmalıdır. Bu yaklaşım, hizmet ürettiğimiz alanlara ilişkin dezavantajlı olanın korunmasını, coğrafi farklılıkların giderilmesini ve hizmetlerin nitelikli olmasını sağlayacaktır.


Yerel yönetimlerin mali özerkliğini sağlamak için yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde sizce neler yapılmalı? Merkezî yönetimin yerel yönetim politikaları neticesinde karşılaştığınız engellemeler, bütçe kısıtlamaları ve soruşturmalar nedeniyle hizmet/proje sunumunda ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?  


ERCÜMENT ŞAHİN ÇERVATOĞLU: Yerel Yönetimler Yasası’nın demokratik ve katılımcı bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. İmardan kent planlamasına, içme suyundan altyapıya kadar her alanda ilgili meslek örgütlerinin, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, demokratik katılımın ve katkının önemsendiği bir anlayışla çalışmalar yürütülmelidir. 


Yerel yönetimlerin idari ve mali özerkliklerine ilişkin düzenlemeler yapılmalı, etkin denetim sağlanmalı, merkezî yönetimin ayrımcı ve baskıcı yapısını ortadan kaldıracak uygulamalar hayata geçirilmeli. 


Merkezî bütçeden ayrılan payların (nüfus endeksli) oranı artırılmalıdır. Belediye hizmetleri için coğrafi doğal farklılıklar göz önüne alınarak belirli katsayılarla ek mali kaynaklar sağlanmalıdır. İçme suyu yatırımlarına (15 metreküp suyun her haneye ücretsiz sunulması için)  ayrı bir kalemde bütçe ayrılmalıdır. Hane başına aylık 230 KWh enerji temel ihtiyaç kabul edilmelidir. Enerji alanlarındaki özelleştirmeler durdurulmalıdır. Bu kapsamda yerel yönetimlere yenilenebilir enerji kaynaklarıyla, doğaya duyarlı yöntemlerle enerji üretimi için bütçe ayrılmalıdır. Hane halkının ihtiyaç duyduğu enerjinin ücretsiz karşılanması için ek bütçe belirlenmelidir. İletişim alanında kota belirlenerek hane halkının ihtiyaç duyduğu iletişim hakkının sağlanabilmesi için ek bütçe ayrılmalıdır. Kültür-sanat faaliyetleriyle birlikte doğal ve kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılabilmesi için asgari bir bütçe kalemi oluşturulmalıdır.

Siyasi iktidarın partizanca davrandığı soruşturmaların ve engellemelerin önüne geçecek yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması demokrasinin vazgeçilmez bir ilkesi olmalıdır. Tüm engellemelere ve baskılara rağmen çalışmalarımızı vatandaşların katılımıyla, demokratik gücüyle ve imece anlayışıyla gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirmeye devam edeceğiz.



Önerilen Haberler