- 14 Kasım 2021
YÜKLENİYOR
Merkezî yönetimle yerel yönetimler arasındaki gelir bölüşümü ve kaynak kullanımı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Belediyenizin bütçe, öz gelir ve mali kaynak konusunda yaşadığı sıkıntılar nelerdir?
MUHAMMET TOKAT: Milas, 132 mahalleden oluşan, kırsalı ve hizmet alanı oldukça geniş bir ilçe. Yüzölçümü açısından birçok ilden daha büyük. Muğla’nın 2014 yılında büyükşehir statüsüne geçmesiyle birlikte hizmet alanı oldukça genişledi. Bu genişlemeye istinaden gelirlerde bir artış olmadığı için kısıtlı imkânlarla birçok mahalleye hizmet etmek için var gücümüzle çalışmaya başladık. Özellikle kentlerimizde yaşanan hızlı değişim, kentsel hizmet üretiminden sorumlu olan belediyelerin sorumluluklarını artırdı. Kentlerimizin büyümesiyle birlikte artan sorunlar ve sorumluluklar bağlamında yasal ve yapısal değişiklikler yaşanan değişime aynı ölçüde ayak uyduramadı. Pandeminin de etkisiyle birlikte bütçemizin çoğunu koronavirüsle mücadeleye ayırdık. 2020 yılının Mart ayından itibaren hem vatandaşların virüsten korunması hem de bu süreçte yaşanan zorlukları aşmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bunun yanı sıra hizmet alanımız geniş olduğu için personel ve ekipman ihtiyacımız ortaya çıktı. Pandemiden dolayı bu eksiklikleri de hızlıca gideremedik. Yine de Labranda Su Fabrikası’na yaptığımız yatırım olsun, temizlik hizmetlerimiz için envanterimize kattığımız çöp kamyonları ve diğer teknik yatırımlar olsun, vatandaşlara hizmet etmek için çalışmaya devam ettik.
Merkezî yönetimin kaynak aktarımı konusunda muhalefet belediyelerine yönelik engellemeleri hizmet kapasitenize, çalışmalarınıza ve proje üretiminize nasıl etki ediyor? Belediye bütçelerinin yalnızca nüfusa göre değil, kentin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi neden önemli ve gerekli? İller Bankası’nın muhalefet belediyeleri için genel bütçeden ayırdığı kaynak yeterli mi?
MUHAMMET TOKAT: Belediyecilik faaliyetleri sadece rutin işlerden ibaret değil artık. Yani çöp toplamak, imar planı hazırlamak, yolları asfaltlamak yeterli değil. Biz bu hizmetlerin yanı sıra vatandaşlara dokunan faaliyetlerde bulunmaya özen gösteren bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kültürel ve sanatsal faaliyetlere ve sosyal sorumluluk projelerine önem veriyoruz. Ancak şu bir gerçek ki, merkezî bütçeden ayrılan gelir yetersiz kalıyor. Gelir yetersizliğinin birçok nedeni var. İller Bankası’ndan alınan krediler, merkezî yönetimden gelen gelir kaleminin düşük olması gibi birçok farklı konu başlığı var. Sanayileşmenin artması ve kırsaldaki yüksek girdi maliyetleri nedeniyle tarımsal üretimin azaldığı bir noktada kentlere göç oranı arttı. Kırsal kalkınmanın öneminin farkındayız. Kırsalda tarımsal üretimi desteklersek, kırsalda yaşayan vatandaşların köylerinde kalarak tarımsal üretime katkıda bulunmasını sağlarsak kırsaldan merkeze olan göçü durdurabilir, ülke ekonomisine katkı sunabiliriz. Bu, sadece bizim yapacağımız işlerle ilerleyecek bir süreç değil. Merkezî yönetimin de bu doğrultuda projeler geliştirmesi ve girdi maliyetlerini düşürmesi şart. Bunun yanı sıra pandemiden dolayı diğer büyükşehirlerden gelen vatandaşların kalıcı olarak yaşamaya başlamasıyla birlikte ilçemizde nüfus yoğunluğu oluştu. Resmî nüfusumuz yaklaşık 150.000 iken, yaz aylarında fiili nüfusumuz 250.000’e yaklaşıyor.
Gelenler yazlıkçı, ikametgâhları ilçemize kayıtlı değil, hizmet vermeyeceğiz deme şansımız yok. Ancak bütçemiz resmî nüfusa göre belirleniyor. Artan nüfusumuz göz önüne alındığında bazı aksaklıklar ortaya çıkıyor. Bu yüzden genel bütçeden ayrılan kaynakların kentlerin yapısına uygun olarak belirlenmesi gerekiyor. Genel bütçeden bize aktarılan tutar sadece personel, memur ve işçi maaşlarının ödenmesine yetiyor, bu ödemelerin ardından elimizde bütçe kalmıyor. Genel bütçeden ayrılan kaynaklar yetersiz kalıyor. Bu nedenle belediye sınırları dahilindeki yerleşim konumuna, durumuna ve yerine göre tespit yapılması, kaynakların belediyenin bulunduğu bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmesi ve gönderilmesi gerekiyor.
Yerel yönetimlerin mali özerkliğini sağlamak için yasal mevzuat ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde sizce neler yapılmalı? Merkezî yönetimin yerel yönetim politikaları neticesinde karşılaştığınız engellemeler, bütçe kısıtlamaları ve soruşturmalar nedeniyle hizmet/proje sunumunda ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
MUHAMMET TOKAT: Belediyelerin mali açıdan özerk olabilmesi için genel bütçeden aldığı payların artırılması ve yerel yönetimlerin bulunduğu bölgelere göre sınıflandırılması gerekiyor. Daha önce belirttiğim gibi, turizm bölgesinde yer alan bir ilçeyiz. Bu nedenle nüfusumuzda dönemsel olarak ciddi bir değişim söz konusu oluyor. Ancak bu değişime paralel olarak gelirlerimizde herhangi bir artış olmuyor. Tam da bu noktada ifade etmek gerekir ki, ilçe belediyelerinin İller Bankası’ndan aldığın payların oranı artırılmalıdır. İlçe belediyelerinin İller Bankası payları belirlenirken ilçenin nüfusu yanında yüzölçümü, kırsal mahalle sayısı ve ihtiyaçları, altyapı, gelişme durumu ve oranı, yaz nüfusu da kriterlere eklenmelidir, bu doğrultuda değerlendirme yapılmalıdır.