"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Orhan Demir: Kentlerde Sürdürülebilir Ulaşım Kültürü Oluşturulmalı

  • 15 Kasım 2021

Kentsel ulaşımdaki mevcut sorunları çözmek için sizce neler yapılmalı? İnsan odaklı ulaşım nasıl yaygınlaştırılmalı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu kapsamdaki çalışmalarından bahseder misiniz?


ORHAN DEMİR: Kentlerimizdeki artan nüfus ve hızlı büyüme, otomobil sahipliğindeki artış ve toplu taşıma sisteminin yetersizliği, ulaşım sorunlarına neden olan başlıca faktörlerdir. Kentsel ulaşımdaki sorunları önleyebilmek için öncelikle arazi kullanım planlarıyla ulaşım planlarının eşzamanlı ve uyumlu hazırlanması gerekmektedir. Ulaşım planlarıyla esas olarak önümüzdeki 20-25 yıllık süreç için öngörülen ulaşım taleplerini karşılamak üzere gerekli altyapının oluşturulması amaçlandığından kentin arazi kullanım kararları ulaşım planlarını doğrudan etkilemektedir. Kentlerin dağınık ve düzensiz gelişimi, ulaşım hizmetlerinin verimliliğini önemli ölçüde düşürmektedir ve maliyetleri artırmaktadır. Bu bağlamda arazi kullanımının ve ulaşım sisteminin entegrasyonu sağlanmadan kentsel ulaşıma ilişkin sorunların tam anlamıyla çözülmesi mümkün olamamaktadır. Diğer taraftan, kentsel ulaşımdaki mevcut sorunların çözümünde toplu taşıma hizmetlerinin iyileştirilmesi, başta raylı sistem ve deniz ulaşımı olmak üzere toplu taşıma kapasitesinin ve kullanım oranlarının artırılması, farklı ulaşım türleri arasında güçlü bir entegrasyonun sağlanması, yürümenin ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması, e-scooter ve e-bisiklet gibi mikro-hareketlilik seçeneklerinin geliştirilmesi, ulaşım talep yönetimi politikalarıyla (etkin otopark yönetimi, tıkanıklık ücretlendirmesi vs.) kent merkezindeki özel araç yoğunluğunun önüne geçilmesi öncelikli olarak ele alınması gereken konulardır.


İnsan odaklı ulaşım, adından da anlaşıldığı üzere odağına araçları değil, insanları alan, onların talep ve beklentilerini karşılayan, yaşam kalitesini artıran ve adil bir hizmet sağlayan ulaşım sistemini ifade etmektedir. Başka bir deyişle, ulaşım sisteminin tüm kentliler için erişilebilirlik, konfor, güvenlik, zaman, fiyat ve sağlık açısından en iyi şekilde düzenlenmesidir. Ayrıca kararların katılımcı ve kapsayıcı bir yaklaşımla alınması, ortak akılla benimsenmesi de diğer önemli husustur. Bu amaçla kentlerde sürdürülebilir ulaşım kültürünün oluşturulması ve sürdürülebilir ulaşımın hayata geçirilmesi gerekmektedir. 


Bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak 2019 yılında İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı çalışmasına başladık. Yeni bir planlama yaklaşımı olan ve Avrupa’da birçok kent için hazırlanan Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SUMP), ülkemizde ilk kez İstanbul’da hayata geçirilmektedir. Aralık ayında tamamlanacak olan İstanbul SUMP çalışmasının 2040 yılı vizyonu, “Sürdürülebilir ve dayanıklı bir gelecek için İstanbul’un eşsiz coğrafyasıyla ve tarihî değerleriyle uyumlu, güvenli, entegre, erişilebilir ve ödenebilir hareketlilik seçeneklerinden oluşan karma bir yapı sunan, insan ve çevre odaklı, yenilikçi ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi,” olarak tanımlanmıştır. Hedefimiz, her yönüyle, karayolu, raylı sistem, deniz yolu, yürüme, bisiklet ve mikro-mobiliteyle birbirini destekleyen entegre bir kentsel ulaşım sistemi kurmaktır. Planlarımızı ve yatırımlarımızı bu yönde gerçekleştirmekteyiz. Çalışmalarımızdan bazılarına örnek verecek olursak;


  • Raylı sistemlerin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla sürmektedir. Ayrıca sistemi daha etkin hâle getirmek üzere diğer gerekli planlama çalışmalarına da devam etmekteyiz.


  • Toplu taşımada hizmet kalitesini, yolculuk konforunu ve güvenliğini artırmak üzere özel halk otobüsleri, İETT çatısı altında toplanmıştır. 


  • 160 otobüsün alımı için ihale gerçekleştirilmiştir.



  • Toplu ulaşım elektronik bilet ücretlerine ve ücret entegrasyonuna yönelik yapılacak düzenlemeyle ilgili planlama çalışmaları devam etmektedir.


  • 0-4 yaş arasında çocuğu olan annelerin toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanması sağlanmıştır. Diğer gruplar için yasal zemin oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürmektedir.



  • Deniz ulaşımının toplu ulaşımdaki payının artırılması amacıyla “Deniz Ulaşımının Geliştirilmesi ve Entgrasyonu Stratejilerinin Belirlenmesi” çalışması yürütülmektedir.


  • Deniz Taksi Yönergesi revize edilmiştir ve 50 adet deniz taksinin imalatına başlanmıştır. 



  • 1.050 kilometrelik bisiklet yolu hedefimize yönelik olarak mevcut durumda 359 kilometre olan bisiklet yoluna ilaveten İstanbul Bisiklet Ana Planı’nda yer alan ve yeni önerilen 150 kilometrelik bisiklet yolunun da 2019 yılında yayımlanan Bisiklet Yolları Yönetmeliği kapsamında revizyonu için çalışmalarımız devam etmektedir. Ayrıca 2.500 bisiklet park demirinin orta dereceli okulların ve öncelikle belirlenen 55 metro istasyonunun çevresine kurulmasına, 10 adet kapalı bisiklet yerinin yapımına ve bisiklet kullanımının yoğun olduğu 60 noktada kioskların kurulmasına yönelik süreç başlamıştır.


  • İSBİKE-Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi, 284 durak ve 2.700 bisikletle hizmet vermektedir.



  • İstanbul Bisiklet Evi açılmıştır.


  • Bisiklet kullanımını teşvik etmek üzere eğitim programları düzenlenmektedir. 2021 yılı içinde talepte bulunan 7-60+ arası 6.650 kişiye bisiklet kullanımı eğitimi verilmiştir. 



  • EuroVelo Avrupa Bisiklet Rotası Ağı’na İstanbul’u da dahil etmek amacıyla çalışmalara başlanmıştır, güzergâh belirleme ve projelendirme süreci devam etmektedir.

 

  • İstanbulluların kısa mesafeli yolculuklarında bireysel motorlu araçlar yerine bisiklet ve yürüme gibi aktif ulaşım türlerini tercih etmelerini sağlamak amacıyla iletişim kampanyası yürütülmüştür.

  • Kentiçi ulaşımda yol güvenliğini sağlamak, motorlu taşıtlar yerine bisiklet ve yürüyüş gibi alternatifleri teşvik etmek üzere “Yaya Durağı-Parklet” çalışmaları yürütülmektedir. Uygulama ilk olarak Şişli ilçesi Halaskargazi Caddesi’nde hayata geçirilecektir.


  • Yaya erişilebilirliğini ve çevre kalitesini artırmak üzere yayalaştırma çalışmaları devam etmektedir. Son olarak Ordu Caddesi ve Çevresi Yayalaştırma Projesi 16 Ağustos 2021 itibarıyla uygulamaya konulmuştur.



  • Kentimizdeki e-scooter sistemine düzenleme getirilmiştir. 


  • Adalar’daki faytonlar kaldırılmıştır, elektrikli araçların toplu ulaşım faaliyetlerini yürütmesi sağlanmıştır.



  • Kuzguncuk’un ulaşım odaklı sorunlarını kalıcı şekilde giderecek bütüncül çözümler geliştirmek üzere katılımcı bir süreçle “Kuzguncuk Senin” çalışması hayata geçirilmiştir. 


  • İstanbul’un otopark sorununun analiz edilmesi, kısa ve uzun dönem plan ve politikaların belirlenmesi amacıyla İstanbul Otopark Ana Planı güncelleme çalışmaları başlatılmıştır.



  • Park Et & Devam Et alanlarının toplu taşıma sistemiyle entegrasyonunu güçlendirmeye ilişkin çalışmalar devam etmektedir.


Özellikle büyükşehirlerde ekonomik verimlilik, iklim duyarlılığı ve çevresel sorumluluk çerçevesindeki ulaşım politikalarının kapsamı sizce yeterli mi? Sürdürülebilir ulaşım için kentsel mekân kullanımı nasıl planlanıyor?


ORHAN DEMİR: Bu bağlamdaki ulaşım politikalarının kapsamının henüz istenen düzeyde olmadığını ancak gelişmelerin yaşandığını söyleyebiliriz. Ekonomik verimlilik, iklim duyarlılığı ve çevresel sorumluluk gibi tüm önemli politikaları ve stratejileri ele alan “Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik” yaklaşımının yakın gelecekte planlama süreçlerinde daha fazla benimseneceğini ve uygulamaya geçeceğini öngörmekteyiz. Diğer taraftan, ülkemizin de onaylamış olduğu Paris İklim Anlaşması doğrultusunda ulusal hedeflerin gerçekleştirilmesinde kentlere büyük roller düşecektir, öncelikli sektör olarak kentsel ulaşım dahilinde bu politikalar mutlaka dikkate alınacaktır.


Ayrıca iklim değişikliğiyle yerelde mücadele edilmesine yönelik çeşitli kent ağlarının da önemli dönüştürücü etkileri olacağını görmekteyiz. Örneğin, Türkiye’den sadece kentimizin üye olduğu küresel ölçekteki en önemli ağlardan biri olan C40’ın hazırladığı Deadline 2020 Programı’na İstanbul dahil çok sayıda dünya kenti tarafından taahhütte bulunularak 2050 yılı için karbon nötr ve dirençli kent olma hedefi kabul edilmiştir.


Sürdürülebilir ulaşımın sağlanması için mekânsal planlama, kompakt ve çok merkezli gelişmeyi destekleyecek şekilde olmalıdır. Bu şekilde kentsel saçaklanma önlenebilecek, toplu taşıma sisteminin verimliliği artırılabilecek, iklimsel, çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlara neden olan etmenler azaltılabilecek veya önlenebilecektir.


Ulaşım hakları konusunda toplumsal bilinci ve kentlilik bilincini oluşturmak için yapılması gerekenler sizce nelerdir? İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda neler yapıyor?


ORHAN DEMİR: Her şeyden önce ulaşıma ve kente ilişkin (diğer tüm konularda da) doğru bilgilerin halkla paylaşılması ve karar alma süreçlerine halkın dahil edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda sürdürülebilir ulaşım politikalarının tüm paydaşların ve vatandaşların katılımıyla herkesi kapsayacak şekilde oluşturulmasını ve uygulanmasını sağlamak üzere İstanbul Ulaşım Platformu kurulmuştur. Geniş tabanlı bir platform olan İstanbul Ulaşım Platformu hem ulaşım alanında çalışan paydaşların hem de ulaşım politika ve uygulamalarından doğrudan etkilenen kent sakinlerinin ulaşım alanında üretilen politikalara ve projelere dahil olmasını mümkün kılacaktır.


Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmetleriyle ilgili karar alma süreçlerine kent sakinlerinin doğrudan ve aktif katılımını sağlayan “Katılımcı Bütçe” modeli hayata geçirilmiştir. “İstanbul Senin” adıyla yeni nesil akıllı şehir uygulaması geliştirilmiştir. Katılımcılığı ve şeffaflığı sağlamak üzere hazırlanan bu uygulamayla İstanbullular, kentteki gelişmelerle ilgili tüm bilgilere ve hizmetlere kolayca erişebilmekte, düşünce ve görüşlerini iletebilmektedir. Diğer bir önemli hizmet de Açık Veri Portalı’dır. 


Dezavantajlı gruplar için ulaşım planlaması yapılırken hangi uygulamalara öncelik verilmeli? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, dezavantajlı gruplar için ulaşım altyapısı oluşturuyor mu?


ORHAN DEMİR: Ulaşım planlaması kapsamında erişilebilirliği geliştirerek bireylerin toplumsal yaşama katılmasını kolaylaştırmak, en az temsil edilen grupları güçlendirmek, herkes için hareket özgürlüğü sağlamak ve toplumun tüm üyelerinin yardım almadan yolculuk edebilme yeteneğini artırmak, önde gelen politikalarımız arasındadır. 


Bu kapsamda dezavantajlı gruplar için yapılan çalışmalarda ulaşımın ödenebilirliği (toplu taşıma ücretleri, aktarma bazlı ücretlendirme gibi), istihdam alanlarına, sağlık tesislerine, sosyal ve kentsel hizmetlere kolay erişilebilirlik, hizmet kalitesi (toplu taşıma araçlarında biniş-iniş rampası, çok sesli uyarı sistemleri, yaya alanlarında rampa, işaretler gibi engelsiz yaya alanları için tasarım elemanlarının varlığı, sokak ve caddelerde aydınlatma, 7/24 hizmet gibi) ve yol güvenliği konuları öne çıkmaktadır. Belediyemiz, ulaşım hizmetlerinde tüm bu konuları göz önüne almaktadır ve geliştirmeye devam etmektedir.  


Yerel yönetimler ulaşım politikalarını oluştururken nelere dikkat etmeli ve nasıl inisiyatif almalı?


ORHAN DEMİR: Yerel yönetimler, ulaşım politikalarını bilimsel yöntemlerle, sağlıklı verilerle ve ortak akılla, sürdürülebilir hareketlilik prensipleri doğrultusunda ve bütüncül bir yaklaşımla oluşturmalıdır. Ayrıca ulaşım dahil tüm sektörel politikaların belirlenmesinde küresel ölçekte yaşadığımız en önemli sorun olan iklim krizi özel olarak dikkate alınmalıdır. Kentsel ulaşımın neden olduğu sera gazı salımının azaltılması ve ulaşım sisteminin iklim değişikliğinin mevcuttaki etkilerine karşı uyum kapasitesinin artırılması hedeflenmelidir. Toplumsal kapsayıcılık, vatandaş ve paydaş katılımı da politika geliştirmede mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda belirlenen bütün politikalar yerel yönetimler tarafından kararlılıkla uygulanmalıdır. Ayrıca katılımcı politikaların geliştirilmesini desteklemek açısından kamuoyunda bilgi düzeyinin ve farkındalığın artırılması da büyük önem arz etmektedir. 



Önerilen Haberler