YÜKLENİYOR
TÜRK CEZA KANUNU’NUN 247. MADDESİ: ZİMMET SUÇU
Kamu görevlilerinin, görevlerini yaparken, bu görevin gereklerine uygun hareket etme ve kendilerine verilen malvarlıklarını yalnız bu görevin ifası amacıyla kullanma yükümlülüğü bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı bölümünün 247. maddesinde zimmet suçu tanımlanmaktadır. Bu kapsamda beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörülerek ceza indirimi ve artırımı konusu düzenlenmiştir. Buna göre kamu görevlisinin, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine verilmiş olan malvarlığı üzerinde görev çerçevesine aykırı bir şekilde tasarrufta bulunması, bu malları kendisinin veya bir başkasının zimmetine geçirmesi, zimmet suçunu oluşturmaktadır.
Zimmete geçirme, suç konusu mal üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunmayı ifade etmektedir. Tasarruf etme, suç konusu şeyin mal edinilmesi, amacı dışında kullanılması, tüketilmesi şeklinde olabileceği gibi, bir başkasına satılması, verilmesi şeklinde de olabilir. Zimmete geçirme, icraî veya ihmalî bir davranışla gerçekleştirilebilmektedir.
Zimmet suçunun konusu, taşınır veya taşınmaz maldır. Bu malın zilyetliğinin kamu görevlisine devredilmiş olması veya kamu görevlisinin bu mal üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğünün bulunması gerekmektedir. Bu malın mülkiyetinin devlete, herhangi bir kamu kurumuna ya da herhangi bir kişiye ait olması arasında fark bulunmamaktadır.
Suçun mağduru kamu idaresi, faili ise kanuni tanımından açıkça anlaşılacağı üzere kamu görevlisidir.
Zimmet suçunun gerçekleşmesi için:
Kamu görevlisi tarafından kasten işlenmelidir.
Kamu görevlisine işi gereği teslim edilmiş mal üzerinde işlenmelidir.
Kamu görevlisi, kendisine teslim edilen malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmelidir.
Zimmet suçu, şikâyete bağlı suçlardan değildir. Zimmet suçunun mağduru kamu idaresi olduğu için suçun takibi savcılık kanalıyla resen de yapılabilmektedir. Zimmet suçunda zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Türk Ceza Kanunu’nun 247. maddesinin 2. ve 3. hükmüne göre suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nun 248. maddesinde etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık hâli, suç nedeniyle meydana gelen zararın giderilmesi durumunda uygulanan ceza indirimi nedenidir. Soruşturma başlamadan önce zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Kovuşturma başlamadan önce zimmete geçirilen malın gönüllü olarak aynen iade edilmesi veya zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi durumunda verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 249. maddesinde ise, zimmet suçu ve malın değerinin azlığı nedeniyle ceza indirimi hâli düzenlenmiştir. Suça konu olan malın değerinin azlığı hâlinde verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
Anayasanın 76. maddesinde ve diğer özel kanunlarda zimmet suçu, yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir. Ceza hukuku alanında özel bir anlam ifade etmese de, uygulamada ceza hukuku dışındaki alanlarda (örneğin, bir kimsenin bir mesleğe, memuriyete vs. kabul edilmesinde, bir hak veya statüyü elde etmesinde) ölçü olarak kullanılmaktadır. Öğretide ise, toplumun şiddetle tepki gösterdiği, ahlaki açıdan kabul edilemez bulduğu, utanç verici suçlar için kullanılmaktadır.