"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Halil Posbıyık:

  • 15 Şubat 2021


İlçenizde balıkçılıkla uğraşan nüfus hakkında bilginiz var mı?


Halil Posbıyık: Kdz. Ereğli, Batı Karadeniz’deki balıkçılığın merkezi konumunda. Balıkçı barınağının bulunduğu bölgenin doğal liman olma özelliği bunu güçlendiriyor. Bugün Karadeniz Ereğli Su Ürünleri Kooperatifi’ne ortak 200’e yakın balıkçı aktif olarak faaliyet gösteriyor, ancak balıkçılıkla uğraşan toplam nüfus çaparacı dahil 7.000’e ulaşıyor. Bu balıkçı filosuna bağlı toplam 19 trol teknesi var. Ayrıca balıkçı barınağında boyları 8-12 metre arasında değişen 35-40 voli teknesi aktif durumda.


Bozhane semti, Ereğli balıkçılığının merkezi durumunda ve balıkçılık bugün de geleneksel önemini koruyor. Bozhane’de balıkçı barınağı, balıkçı komisyonları, balıkçılık idari binası, rıhtım boyunca da canlı balık lokantaları bulunuyor.


Balık kooperatifleriyle işbirliğiniz oluyor mu? Oluyorsa nasıl?


Halil Posbıyık: Kdz. Ereğli’de aktif olarak çalışan bir Su Ürünleri Kooperatifi bulunuyor. 200’e yakın balıkçı bu kooperatife ortak olarak faaliyet gösteriyor. Balıkçıların sorunlarının çözümü için destek olmaya devam edeceğiz. Balıkçılıkta sübvansiyon, pazarlama, rekabet, fiyat, koruma, kontrol, gözetim, istatistik, örgütlenme gibi konularda köklü değişikliğe ihtiyaç vardır.  Bu politikaların uygulanması iyi işleyen bir kooperatif sistemiyle olur.  


Balık haliniz var mı? Varsa sorunlar yaşanıyor mu? Ne kadar balık çıkıyor? Sadece şehir nüfusuna mı yetiyor? Diğer şehirlere ürün gönderiliyor mu?

Halil Posbıyık: Balıklar şehir içine ve şehir dışına aracılar vasıtasıyla sevk ediliyor. Ortalama 11.000 ton balık çıkıyor. Kdz. Ereğli’deki tüketimin yanı sıra Zonguldak’a, Akçakoca’ya ve Bartın’a taze balık sevkiyatı buradan yapılıyor. Balığın %15-20’si İstanbul, Ankara gibi büyük illere pazarlanıyor. Başta hamsi olmak üzere mezgit, palamut, çinekop/lüfer, kalkan gibi balıklar bu bölgenin ekonomisine katkıda bulunuyor. 


Balık ölçüsü denetimi ve diğer denetimler yapılıyor mu? 


Halil Posbıyık: Su Ürünleri Kooperatifi’ne tahsis edilmiş balıkçı barınağında İlçe Tarım Orman ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı su ürünleri mühendisleri rutin kontrollerini ve denetimlerini gerçekleştiriyor. Konu onların sorumluluğunda.


Balıkçılara yönelik destek, eğitim ya da projeniz var mı?


Halil Posbıyık: Belediye olarak geçmişten bu yana balıkçı barınaklarına dönük çok önemli adımlar attık. Daha önce altyapısı bulunmayan 30-40 barakada faaliyet gösteren balıkçılar için modern bir balıkçı barınağı oluşturduk. Rıhtımları düzenledik. Yer kaplamasını, altyapı yatırımlarını yaptık. Aydınlatmasını, kanalizasyonu tamamladık. Büyük balıkçılar ve küçük balıkçılar için depolar inşa ettik. Belediye imkânlarıyla 100 tane çekek yaptık. Bunları teslim ettik. Balık satış yerleri yaptık. 


Balıkçıların bulunduğu bölgeyi tümüyle yeniden düzenleyerek hijyen koşullarında çalışmaları için gerekli ortamı yarattık. Balıkçılar için lokal yaptık.


Balıkçı lokantalarının bulunduğu mekânları yasal hâle getirmek için girişimlerimiz sürüyor. Konuyla ilgili olarak belediye meclisinde karar alındı. Süreç takip ediliyor. 

 

Belediyenin ayrıca bir “Balıkçılar Çarşısı” bulunuyor. Burada taze balık satışının yapılmasının yanı sıra halkın ucuz ve kaliteli balık tüketebileceği küçük lokantalar da hizmet veriyor. Bu dönemde “Balıkçılar Çarşısı”nı onararak yeniden düzenleme çalışmalarını başlattık. Eski bina ve avlusu onarılarak yeniden projelendiriliyor. 

    

Trol balıkçılığıyla nasıl mücadele ediyorsunuz?


Halil Posbıyık: Trol balıkçılığı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bazı dip balıklarını (mezgit, tekir, kalkan gibi) avlamak için belli sınırlar içinde normal kabul ediliyor ve yasal durumda. Kuraldışı avlanmalarla yine Tarım Orman ve Orman Müdürlükleri mücadele ediyor. Onların sorumluluk alanlarında bulunuyor.


Sizce ilçenizdeki balıkçılık faaliyetinin ekonominize daha iyi katkı sunmasının önündeki engeller neler?


Halil Posbıyık: Alım satım işlemlerinde rekabet şartları yeterince oluşmuyor. Bilinçsiz avlanmayla mücadeleden beklenen sonuç alınamıyor ve bu durum balık popülasyonunda  azalmaya neden oluyor.


Balıkçılarla komisyoncular arasındaki ekonomik ilişkiler, komisyoncular lehine ilerliyor. Bu da balıkçıları olumsuz etkiliyor. 


Balık stoklarının giderek azalması, başka bir problem oluşturuyor. Son yıllardaki balıkçılık temel girdileri (akaryakıt, ağ donanımı, tayfa ücreti gibi) başlıca masraflarını karşılamakta güçlük çeken tekne sahiplerini daha da zorluyor. 


Bölge için bir başka sorun da diğer bölgelerden buraya avlanmak için gelen balıkçıların yarattığı av baskısı. Doğu Karadeniz’den, Marmara’dan balıkçılar bu bölgeye kaydı. Bu nedenle bölgesel avcılık sisteminin değerlendirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda oluşan yasadışı ve kuraldışı avcılığın önlenmesi, kontrol edilmesi konusunda etkin önlemlere ihtiyaç var.  


Balıkçılık sektörünün öncelikli sorunu, canlı kaynakların son derece azalması. Diğeri de son 15-20 yılda artış gösteren kültür balıkçılığı faaliyetleri için önemli girdi olan balık yemi. Hammadde olarak hamsi ve çaça kaynakları kullanılıyor. Bu, gıda ve yem balıklarının ekosistemde azalmasına ve besin zincirinin bozulmasına neden oluyor. Balık stoklarının iyileştirilebilmesi için sürdürülebilir balıkçılığa ilişkin teşvik sistemi getirilmeli. 


Balıkların kota sistemine tabi tutulması gerekir. Ayrıca balık unu, balık yağı işletmeleri için balık atıkları toplama kampanyası başlatılabilir. 


Hamsinin doğrudan yem olarak değil, canlı olarak tüketime sunulması hem ekonomik hem de protein açısından doğru olacaktır. 


Önerilen Haberler