"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Birlikte Aileyiz Birlikte Muğla’yız

Belediye Gazetesi



Muğla Büyükşehir Belediyesi, İnsani Gelişme Endeksi’nde 30 büyükşehir arasında 4. sırada yer aldı. Muğla bu alanda, özellikle de öne çıktığı kategorilerde neleri hayata geçirdi, gelecek hedefleri neler?


Osman Gürün: Dünya üzerinde milyarlarca insan yaşıyor. Kendileri ve aileleri için daha güzel, iyi hayat şartları için çalışıyorlar. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan insanlar için ne yazık ki hayat şartları eşit ve adil değil. Avrupa’dan Afrika’ya dünyaya gözünü yeni açan bebekleri düşündüğümüzde eşit ve adil bir dünya onları beklemiyor. Yaşam standartları olarak çok uzağa gitmeden kendi ülkemizi ele alalım. Ülkemizde yaklaşık 20 milyon ücretli çalışan var, 10 milyonu asgari ücret ve altında bir ücrete çalışıyor. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip dördüncü ülke. Pandemiyle birlikte işsiz sayısı 10 milyon kişiyi buldu. Ülkemizde zenginlik-fakirlik kavramları arasında devasa uçurum var. Her üç üniversite öğrencisinden biri işsiz. Beyin göçü çok yoğun yaşanıyor. Gençlere ne yazık ki umutsuzluk aşılanıyor. Liyakata önem verilmiyor. 


Peki, tüm bu olumsuz tabloya rağmen umut yok mu? İşte, burada ben Atatürk’ün “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır, ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim” cümlesini hatırlatmak isterim. Dört bir yanı düşmanla çevrilmiş bir ülke. Tüm orduları dağıtılmış, tüm tersanelerine girilmiş. Yöneticileri gaflet ve dalalet içinde. Umut ise, vatansever, gözüpek, cesur bir komutanda ve gerçek vatan sevdalılarında.


%90’ı okuma yazma bilmeyen, dış borçlarla ekonomik açıdan çökmüş, kendisi üretemeyen, sosyal hayatı yok denecek kadar az, özgürlükleri elinden alınmış bir toplumdan özgür, üreten, çağdaş, tarıma önem veren, diline, kıyafetine devrimlerle şekil veren tüm dünyanın örnek aldığı, mutlu bir toplum yaratmak. Atatürk, asker, diplomat, devlet adamı, başkomutan, devrimci ve en önemlisi de toplum mühendisiydi. Türk milletinin hayatını sıfırdan inşa etmiş, zenginleştirmiş ve yaşam standartlarını yükseltmiştir. En önemlisi de özüne, kültürüne, diline, tarihine sahip çıkmıştır. Avrupa’ya okumaya gönderdiği gençlere söylediği “Ben sizi kıvılcım olarak gönderiyorum, alev olarak dönmelisiniz” cümlesi, eğitime ve gençlere verdiği önemin göstergesidir. 


Atatürk’ün yolundan sapmadan, yerel yönetimler olarak hemşerilerimiz için durmadan çalışıyor, umutsuz olmaya hakkımız yok diyoruz. Çünkü hizmet sebebimiz, varlık sebebimiz ve tabiri caizse malzememiz insan. 20 yıldır görev başında bir belediye başkanıyım. Sloganımız,  “Sevgi, Hoşgörü ve Güleryüzle Hizmet.” İşimizi sevgiyle, hoşgörüyle ve güleryüzle yapıyoruz. Vatandaşlarımızın yaşam standartlarını yükselten tüm hizmetlerden eşit ve adil yararlanmasını sağlayan bir sistemle hemşerilerimizin hayatını zenginleştiriyoruz. Çünkü “Birlikte Aileyiz Birlikte Muğla’yız.”


İnsani gelişme kavramı 1990’lı yıllarda ortaya çıkmış çok boyutlu bir kavram. İnsani gelişme, diledikleri hayatı yaşaması için insanlara daha fazla özgürlük ve imkân sağlamalı. Bunun için insanlar yeteneklerini geliştirebilmeli ve kullanabilmeli. Yaşadığımız şehir Muğla, yüzölçüm olarak İstanbul’un yaklaşık üç katı büyüklüğünde. Hizmetlerimizin tüm vatandaşlarımıza ulaşması ve onların yaşamına dokunmamız gerekiyor. Öncelikle iletişim çağında tüm ilçelerimizi tek numarayla birbirine bağlamamız gerekiyor. Ulaşılabilirlik, erişim çok önemli. Sistem, sorunun sadece bildirilmesi değil, çözümü ve çözüm sonrası da vatandaşa dönüş yapılması üzerine kurulu. Şehrimiz için alınan kararlar dahil vatandaşlarımıza şeffaf, saydam bir yönetim anlayışıyla hizmet etmeye önem veriyoruz. Meclis yayınlarını canlı yayınlayan ilk belediyelerdeniz. Nitelikli eğitime büyük önem veriyoruz. Personele ve halka eğitimler düzenliyoruz. En önemlisi, üniversite-belediye işbirliğini sağlıyoruz. ODTÜ işbirliğiyle RES, HES, GES raporu hazırlattık. Yerel yönetimlerde ve Türkiye’de ilk olan bu rapor, örnek bir çalışma olarak gösteriliyor. Ege Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’yle vektörle mücadele işbirliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’yle toprak laboratuvarı işbirliğini hayata geçirdik. 


Sürdürülebilir çevreye ve enerjiye ayrı bir önem veriyoruz, çünkü Muğla’da yaşıyoruz. Tüm şehirlerimiz değerli ve güzel. Muğla da bu şehirlerden biri. Herodot’un, Hipokrat’ın memleketi. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir şehir. Çevre dostu Muğla ilkesiyle çalışıyoruz. “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı”, karbon ayak izi, su ayak izi ve “Temiz Su Eylem Planı”,  “İklim Değişikliği Azaltım Projesi”, “Atık Sudan Elektrik Üretimi”, “Enerji Üretim Tesisleri” ile çöpten elektrik üretiyoruz. Büyükşehir belediyesinde hâlihazırda toplam kurulu gücü 13.4 MW olan enerji üretim tesisleri bulunmaktadır. Güneş enerjisini elektriğe çeviren tesisler yapıyoruz (Menteşe, Bodrum otogar, mezbaha ve Konacık hizmet binası). Yılda ortalama 1.400.000 kWh enerji üretecek tesisler yaklaşık 1.000 hanenin elektrik tüketimine eşit enerji üretmiş olacak. Büyükşehir bütçemize yaklaşık 1 milyon TL tasarruf sağlayan olan güneş panelleri ayrıca 30 ton kâğıdın geri dönüşümünü sağlıyor. Modern atık su arıtma tesisleri yapıyoruz. Elde edilen suyun yeşil alanlarda kullanılmasını sağlıyoruz. Kanalizasyon ve altyapıyla şehrimizin geleceğine yatırım yapıyoruz. Türkiye’de yerel yönetimlerde ilk olan uygulamayla teknelerle deniz araçlarından atık topluyoruz. Şehrimizin hafriyat alanlarını, çöp depolama alanlarını doğaya kazandırıyor, rehabilite ediyoruz. Geleceğimiz için geri dönüşüm tesisimizle inşaat ve hafriyat atıklarından malzemeler elde ediyor, doğayı kirletmesinin önüne geçiyoruz. Muğla’nın yeşilini, mavisini koruyan, çocuklarımıza, torunlarımıza miras bırakacağımız bir şehir için çalışıyoruz. 


Sosyal yaşam ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından Muğla birçok alanda örnek. Ulaşımda, tarımda, üretimde, belediyemizin yönetici kadrolarında pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Sosyal yaşamda tüm hemşerilerimiz için ulaşılabilir bir şehir yaratmak için çalışıyoruz. Engelsiz bir Muğla hayal ediyoruz. Engelsiz plajlar, engelli nakil araçları, ulaşımda engelli taşımaya uygun toplu taşıma araçları, Türkiye’de ilk kısa mola merkezi, kültür ve yaşam merkezleri inşa ediyoruz. Türkan Saylan ismini yaşatacağımız çağdaş yaşam merkezimizde kütüphanelerle, spor salonlarıyla, kreşlerle vs. her yaştan hemşerimize hitap ediyoruz.


İnsani Gelişme Vakfı’nın 30 büyükşehir değerlendirmesinde İstanbul, Ankara, İzmir’den sonra Muğla’nın yer alması bizi gururlandırdı. Ayrıca “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”de ikinci, “Nitelikli Eğitim” dalında da üçüncü sırada yer aldık. 9 farklı kategoride değerlendirilen şehirlerimiz açısından bu araştırma, bir altlık ve çok değerli bir kaynak olacak. Bu araştırmada emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.


İnsani gelişmeye göre, yerel yönetimlerin dünyayla hareket eden, akıllı, yaratıcı ve erdemli olması, yeşil şehir özellikleri taşıması büyük önem arz etmektedir. Muğla’nın bu özelliklere kırsal-kentsel birlikteliğinin de eklenmesi gibi bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Muğla özelinde değerlendirdiğimizde turizm kenti olarak bilinen şehrimizde %51 nüfusumuz kırsalda yaşıyor. Kıyıda yaptığımız çalışmalar ve yatırımlar yanında özellikle kırsal kalkınmayı artıran -tarımda ve hayvancılıkta- çalışmalar yapıyoruz. Sloganımız, “Kırsalda Üretelim, Kıyısalda Tüketelim.” Kırsalın kalkınmasıyla toplu ve eşit bir kalkınmadan bahsedebiliriz. Kıyıda oluşan ekonomik hareketin kırsala yansıması gerekiyor. Türkiye genelinde yeni yasaya göre, kentleşme %90’ın üzerinde. Önümüzdeki dönemde tarımsal üretimin ve hayvancılığın önemi daha da artacak. Bu nedenle şehirlerimizde kırsal kalkınmaya, oralarda yaşam standartlarının yükseltilmesine ve geliştirilmesine ihtiyaç var. Turizmde önemli bir marka olan ve tarımda büyük bir potansiyel taşıyan Muğla’da kentsel-kırsal kalkınmayı ve insani gelişmeyi bu iki alanda farklı şekilde uygulamayı düşünüyor, çalışmalarımızı sürdürüyoruz.




Önerilen Haberler