YÜKLENİYOR
Kadınların toplumsal yaşama katılmasını teşvik eden projeleriniz nelerdir?
Alper Taşdelen: Kadınlar ne kadar özgürse ve mutluysa ülke de o kadar özgürdür ve mutludur. Kadınların sesinin daha gür çıkmasından ve kadınların sadece kendi hayatlarını değil, tüm hayatı belirlemesinden yanayız. Biz Çankaya’da bu anlayışla çalışıyoruz.
Sadece kadınlara yönelik projeler yapmakla yetinmiyor, tüm projelerimizi kadın odaklı şekilde hayata geçiriyoruz. Çankaya Belediyesi olarak temel belediyecilik hizmetlerini gerçekleştirirken de kadınların özgürce ve güvenle hareket edebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Kentin tüm mekânsal düzenlemelerinde kadınların gereksinimlerini göz önünde bulunduruyoruz. Örneğin, beş yüzden fazla parkımız var. Özellikle akşam ve gece saatlerinde kadınların sokakta tedirgin olduklarını biliyoruz. Parklarımızı projelendirirken hem parkı hem de çevresini daha aydınlık yapıyoruz. Parkların, sokakların aydınlık olması küçük bir ayrıntı gibi görünse de önemli bir farkı temsil etmektedir.
Sadece kadınlara yönelik hizmetlerin de sayısını her geçen gün artırıyoruz. Kadınların özgürlüğünün ekonomik özgürlükle başladığının bilincinde olarak kadınların çalışmasını kolaylaştırmak için kreşlerimizin sayısını artırıyoruz. İş yaşamından kültürel ve sanatsal aktivitelere, belediye yönetiminden ticari yaşama kadar her alanda kadının yanındayız. Bu alanlarda Türkiye’nin öncü belediyelerinden biri olmanın gururunu yaşıyoruz.
Örneğin, Çankaya Evleri’ndeki ücretsiz meslek edindirme ve beceri kurslarından çoğunlukla kadınlar faydalanmaktadır. Yine kadınların toplumsal hayata ve istihdama katılımını desteklemek amacıyla gündüz bakımevlerimizin sayısını artırıyoruz. Kadınların sosyal ve ekonomik yaşama katılımını sağlamak amacıyla son 6 yılda 7 yeni kreş açarak kreş sayımızı 12’ye, kapasiteyi de 1.500 çocuğa çıkardık.
Pandeminin yükünü de kadınlar çekmektedir. Bu dönemde doğrudan destekler dışında gündüz bakımevlerimiz, oyun odalarımız, Çankaya Evleri gibi kurumlarımızın hepsi kadına öncelik verdi. Sosyal yardımlarda dağıttığımız gıda maddeleri, pandemiyle mücadelede dağıttığımız hijyen malzemeleri, kolonya ve maskeleri kadın kooperatifleri aracılığıyla temin ediyoruz ve üreten kadınları destekliyoruz. Bu konudaki çalışmaları sistematik hâle getiriyoruz.
Kısacası, biz Çankaya Belediyesi olarak kadınların toplumsal yaşamın içinde olması gerektiğine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine inanıyoruz. Pratikte bunun gereğini yerine getiriyoruz. Tüm projelerimizin ruhunda bu vardır.
Yerel eşitlik planınız ve bu konuda bir girişiminiz var mı? Belediyenizde toplumsal cinsiyet eşitliği birimi var mı?
Alper Taşdelen: Çankaya Belediyesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 2015 yılında başlatılan “Mor Bayrak” projesini hayata geçiren ve Mor Bayrak almaya hak kazanan ilk yerel yönetim birimidir. Bu çerçevede 2016 yılında “Yerel Eşitlik Eylem Planı” hazırlanmış ve akabinde Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kurulmuştur. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’ne bağlı Eşitlik ve Farkındalık Bürosu bulunmaktadır. Çankaya Belediyesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik uluslararası ölçütler çerçevesinde hareket etmektedir. Belediyenin tüm hizmetlerine, faaliyetlerine, planlarına, projelerine ve çalışmalarına eşitlikçi bakış açısının yerleştirilmesi, hizmetlerden eşit yararlandırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının yerleştirilmesi temel değer ve prensiplerimiz arasındadır.
Çankaya Belediyesi, tüm hizmetlerini toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla gerçekleştirmek ve kadın-erkek eşitliği ilkesini her alanda hayata geçirmek üzere çalışmalarını yürütmektedir.
Belediyemiz, toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde kreş, kadın danışma merkezi, sığınma evi, hasta ve yaşlılara sosyal hizmetlerin sunulması, kadının istihdamda ve yönetimde eşit temsilinin sağlanması gibi başlıkların tamamını karşıladı.
Çankaya Belediyesi olarak farkındalık yaratan Mor Bayrak uygulamasını ilçemizde bulunan ve toplumsal cinsiyet eşitliği kriterlerine uygun hizmet veren işletmelerde de yaygınlaştırmayı hedefledik. Kadın çalışanı %50 olan işyerlerine “Eşitlik Dostu İşyeri” tabelası asıyoruz. Kadın girişimcilerin sayısını artırmayı, kadınların toplumda çağdaş ve güçlü bireyler olarak yer almasını sağlamayı amaçlıyoruz.
Belediyemizin “Yerel Eşitlik Eylem Planı” var. 2016-2019 dönemini kapsayan ilk eylem planımızın ardından 2019-2023 yıllarını kapsayan 2. Yerel Eşitlik Eylem Planı da bulunmaktadır.
Eylem planımız çerçevesinde bugüne kadar 1.500 personelimize toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılık seminerleri düzenledik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü temel alarak 2017 yılından bu yana her yıl “Eşitlik ve Farkındalık Ayı” düzenledik ve 5.681 yurttaşımıza toplumsal cinsiyet eşitliği/kadın hakları alanında farkındalık ve bilinç kazandırma çalışması yaptık.
Bu alandaki STK’larla ortak çalışmalarınız oluyor mu? Oluyorsa bu çalışmalar nelerdir?
Alper Taşdelen: STK’larla yakın çalışıyoruz. Katılımcılık ve katılımcı yönetim ilkelerimiz doğrultusunda demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri, odalar ve sendikalar her zaman işbirliği yaptığımız kurumlardır. Örgütlü toplumun demokratik toplum olduğuna inanıyoruz. Belediye yönetimini, şehirdeki tüm toplumsal tabanlı örgütlenmelerin bir koordinasyonu olarak görüyoruz. İşbirliği içinde gerçekleştirilen bu çalışmalar sonucu şehrin gücü ve sorun çözme kapasitesi artmaktadır. Kadın çalışmaları yapan tüm örgütlenmeler bizim doğal ortağımızdır ve attığımız her adımı birlikte atıyoruz.
Örneğin Yerel Eşitlik Eylem Planı, giderek gelişen ve sürekliliğin sağlandığı 4 yıllık yeni bir döneme girdi. 2019-2023 yıllarını kapsayan planımızın hazırlık aşamalarının tümünü 78 sivil toplum örgütünün bilgi, deneyim ve katılımına açık bir şekilde yürüttük. Toplantılara aktif katılım sağlayan 48 örgütün beklenti, talep ve önerileri doğrultusunda 4 yıllık planımızı oluşturduk.
Başka bir örnek: Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’yle işbirliği yaparak Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı’yla (KİHEP) 130 kadının farkında olmasını sağladık. Bizim çok önemsediğimiz eğitimlerimizden biri de Baba Destek Programı. Anne Çocuk Eğitim Vakfı’yla (AÇEV) düzenlediğimiz ücretsiz eğitim programıyla çocuk ihmalinin ve istismarının önlenmesini, babanın çocuk gelişimi konusunda bilgi edinmesini, aile içi her türlü şiddetin önlenmesini amaçladık. Bugüne kadar belediyemiz personeli olan 169 baba, eğitime katılarak sertifikalarını aldı. Her yıl üniversiteler ve bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle hizmet içi eğitimler veriyoruz.
8 Mart, 25 Kasım gibi dönemlerde yaptığımız atölye, seminer vb. çalışmaları sivil toplum örgütleriyle beraber geliştiriyoruz. Okullardan gelen talepler doğrultusunda verdiğimiz akran zorbalığı ve flört şiddeti gibi seminerleri sivil toplumla beraber yapıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’ni çok önemsiyor ve yükümlülüklerinin gerektiği gibi yerine getirilmesini umut ediyoruz. Bu konuda diğer kurumlarla aynı anlayışla çalışıyoruz.
Belediyemiz, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi’nin (CEMR) hazırlayıp imzaya açtığı Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı’nı imzalayan ilk belediyelerden biridir. Bu şartın gereklerinden biri olan Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı “Eğitim”, “İstihdam”, “Katılım”, “Kentsel Hizmetler ve Çevre”, “Sağlık” ve “Şiddet” başlıklarından oluşturarak 2016 yılında hayata geçirdik. Bu planı, hak temelli çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinin katılımıyla hazırladık ve uyguladık.
Belediye kadrolarınızda kadın çalışan ve kadın yönetici sayısı nedir? Hangi görevlerde bulunuyorlar?
Alper Taşdelen: Belediyemizde 1.311 kadın personel bulunmaktadır. 3 kadın başkan yardımcımız, 9 kadın müdürümüz bulunmaktadır.
Karar alıcı pozisyonlardaki üst düzey yöneticilerin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Cumhuriyet ve eşit yurttaşlık kavramlarının sembolü olarak Çankaya’da kadınların her kademede etkin görev almasını önemsiyoruz. Belediye olarak toplumsal cinsiyet kodlarında "erkek işi" olarak görülen alanlarda kadınların istihdam edilmesine olanak sağlıyoruz.
Çankaya Belediyesi, kadın yönetici, kadın başkan yardımcısı sayısı bakımından Avrupa standartlarının üzerindedir. Her birimde kadınların etkili olduğu, daha da önemlisi kadın bakış açısının hâkim olduğu bir çalışma ortamımız var. Sadece sayılarla eşitlik kurulamayacağını biliyoruz, ama sayılar da önemli.
Belediye meclisinde kadın üye sayısı kaç? Kaç kadın üye CHP’li?
Alper Taşdelen: 12 kadın meclis üyemiz bulunmaktadır. Bu dönem 10 CHP’li meclis üyemiz ilçemizin yönetiminde yer almaktadır. Partimizin kadınlara verdiği önemi, bu sayı dağılımından da çok net olarak görmek mümkündür.
Cumhuriyet, en çok da kadınların Cumhuriyeti’dir. Tüm çabamız Atatürk’ün ilçesi Çankaya’da ona layık bir çalışma gerçekleştirmektir. Kadınların, Cumhuriyet kazanımlarının daha da ileriye taşınmasında verdikleri mücadeleye her zaman destek olacağız.
Bu anlayışla izninizle bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, hayatlarının özgür olmasını diliyorum. Dünya, kadınların çabalarıyla özgürleşecektir. Bütün günlerin erkek günü, sadece 8 Mart’ın “kadınlar günü” olmasını kabul etmiyoruz. 8 Mart’ın kadınların kazanılmış haklarının korunması günü değil, bütün günlerin kadın günü olması mücadelesinde bir sembol olarak görülmesi gerekmektedir.
Kadınlara yönelik ekonomik destek ve istihdam projeleriniz nelerdir?
Alper Taşdelen: Kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi için kadın kooperatifleriyle işbirliği yapıyor, üreten kadınların dahil olduğu, kendini idame ettiren örnek ekonomi modelini sağlam temeller atarak sürdürüyoruz. Bu yapıyı sayısal olarak ifade etmek gerekirse, 1.000’in üzerinde kadınla ortak noktada buluştuğumuzu söyleyebilirim.
Kadınların işgücüne katılımını artırmak amacı taşıyan “Girişimci Kadınlar Projesi (GİKA)”ni UR 2430. Bölge Federasyonu ve Başkent Üniversitesi ortaklığında yürüttük. Projede 200 kadına, girişimcilik, dijital teknoloji kullanımı, sosyal medya, e-ticaret portalı üzerinden satış ve pazarlama teknikleri eğitimleri verdik ve satış yapabilecekleri elektronik tabletler hediye ettik.
Kadınların ekonomik olarak desteklenmesi bizim önceliklerimiz arasında. Bu yıl pandemi nedeniyle yapamadık, ama üç kez Kadın El Emeği Festivali düzenledik, sosyal ve ekonomik alanda binlerce kadını bu festivallerde buluşturduk. Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda her biri 3 gün süren festivallerde 980 kadına ücretsiz stant kurarak el emeği ürünlerinin satışından gelir elde etmelerini sağladık. Festivallerimizi konserlerle, oyunlarla renklendirdik. Kadın El Emeği Festivali’nin yanı sıra Mor Şenlik, Anneler Günü Şenliği, Yeni Yıl Şenliği etkinliklerimizle yine yüzlerce kadına aynı kapsamda destek olduk.
Ankara Giyim Sanayicileri Derneği’yle imzaladığımız protokol kapsamında da 4 aylık düz dikiş eğitimleri sonunda kadınların meslek sahibi olmalarını sağlıyoruz. 100. Yıl Çankaya Evi İş ve İstihdam Kursları Merkezi’nde hazırlanan giyim atölyesindeki eğitimlere katılan yaklaşık 100 kadın meslek sahibi oldu ve iş yaşamına katılma imkânı buldu.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü farkındalık etkinlikleri başta olmak üzere Kadın Yazarlar Haftası, Sinemazon Kadın Sinema Yönetmenleri Festivali’yle kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde yanlarında yer aldık.
Pandemi döneminde en çok kadınların mağdur edildiğinin farkındayız. Her zaman kadının yanında yer alan bir yerel yönetim olarak bu dönemde de kadınların ekonomik açıdan yanında olmaya devam ettik. Kadın kooperatifleriyle başlattığımız “Elimin Emeği, Evimin Ekmeği” projemizle ihtiyaç sahibi kadınlara destek olduk. Bu proje kapsamında 60 kadına 6.000 adet maske dikimi, 46 kadına 2.500 adet keçe cüzdan dikimi, 53 kadına 5.300 file örme, 84 kadına 1.135 amigurumi oyuncak yapımı olanağı sunduk ve bunları satın aldık. Tüm bu ürünleri belediyemizin sosyal yardım hizmetlerinde vatandaşlarımıza ulaştırdık. Örneğin, fileleri 40 ton kışlık meyve dağıtımımızda kullandık. Örgü oyuncakları, kreşlerimizdeki çocuklara ve Hoş Geldin Bebek seti hediyemizle birlikte halkımıza ulaştırdık. Keçe çantaları ise, belediyemizde dünya evine giren çiftlere nikâh cüzdanlarını saklamaları için hediye ettik. Hâlen 58 kadınla 5.800 adet maske çantası dikimi çalışmamız sürüyor. Belediyenin maske üretim atölyesinde de genel olarak kadın işgücü istihdam ettik.
Bölgenize şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili çalışmalarınız var mı?
Alper Taşdelen: Kadın Sığınma Evi, maalesef hâlâ aktif. Diliyoruz ki, bu hizmeti hiç vermeyelim, buna ihtiyaç kalmasın. Ancak bugün gelinen noktada ülkemizde kadına yönelik şiddet en vahim hâliyle devam ediyor. Kadına yönelik her türlü şiddetin arttığı, bunun normalleştirilmeye çalışıldığı ve yaşamın her alanında kadınların sesinin kısılmak istendiği karanlık bir dönemden geçmekteyiz.
Biz de başvuran kadınlara kol kanat geriyor, sosyal ve hukuki destek veriyoruz. Ekonomik olarak da destek oluyoruz, meslek kurslarına katılmalarını ve istihdam edilmelerini sağlıyoruz. Sığınma Evi’nde kalan ve gelir elde etmeye başlayan kadınlara kendi ayaklarında durmaları için maddi ve manevi destek veriyoruz. Ankara Barosu Gelincik Merkezi’yle imzaladığımız protokol çerçevesinde de şiddete maruz kalan kadınlara hukuki danışmanlık hizmeti veriyoruz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’yla Acil Yardım Hattı için protokol imzaladık. Ankara’da, özellikle de ilçemizde 7/24 hizmet vermekte olan şiddet hattının kadınlar tarafından bilinirliğinin artırılması ve sonrasında da merkezin desteklenmesi için çalışmalar yürütüyoruz.
Aile Danışma Merkezi’ni 2015 yılında kurduk. Eşler arasında yaşanan sorunların çözümü konusunda ücretsiz verdiğimiz aile danışmanlığı ve bireysel danışmanlık hizmetleriyle bireylerin psikolojik olarak güçlenmesine destek veriyoruz. Bireysel danışmanlık hizmetimize pandemi nedeniyle online devam ediyoruz.