YÜKLENİYOR
Bir kent kadınlar için yaşanabilir kentse, herkes için yaşanabilir ve adildir.
BM yakın tarihli raporuna göre, kadınlar kamusal yaşamda ve karar alma mekanizmalarında hala yeterince temsil edilmiyor. Kent nüfusunun yarısını oluşturmalarına rağmen kadınlar, yerel karar alma süreçlerine tam ve eşit bir biçimde katılamıyorlar. Halbuki kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsil talebi; anayasal bir haktır, demokrasinin vazgeçilmez unsurdur.
Konut, güvenlik, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi alanlarda alınan yerel kararlar, kadınları doğrudan etkiliyor, hayatlarını kolaylaştırıyor veya zorlaştırıyor. Kadınlar yerel meclislerde yeterince temsil edilmedikleri için bu kararları etkilemekte de eksik kalıyorlar.
Bugün artık kadın dostu olmayan bir kentin, herkes için yaşanabilir, demokratik bir kent olduğunu söyleyemeyiz. Kentlerimizi planlarken, kadınların mobil olmasını sağlayan, onların güvenliğini göz önünde tutan, hayata karışmalarını kolaylaştıran, ekonomik özgürlüklerini tesis edici önlemler alan bir kent ancak herkes için yaşanabilir kent olabilir.
Onlara sormadan, onları tanımadan onların katılımını sağlamadan bunları yapamayız. Kadın dostu bir kente ulaşmanın birinci adımı kentte yaşayan kadın ve kız çocuklarını tanımaktan, onların ihtiyaçlarını, sorunlarını ve olanaklarını doğru analiz etmekten geçer. Bunun ardından da her yerel yönetimin sorumluluğu, toplumsal cinsiyete duyarlı stratejik planlar ve performans programları hazırlanmak bütçelemenin toplumsal cinsiyete duyarlı yapılmasına dikkat etmektir.
Kentlerimizin sunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi fırsatlardan herkesin eşit bir biçimde yararlanabilmesi sosyal demokrat belediyeciliğin de esasıdır. Bu kenti mümkün kılmanın tek yolu ise katılımcı yönetimi sağlayıcı mekanizmaların yerel düzeyde oluşturmak, yerel yönetimlerimizin planlama ve karar süreçlerine kadınların bakış açısının dahil edilmesi ve yerel yönetimler ile kadın kuruluşları arasında diyalog ve işbirliği alanlarının gelişmesidir.
Memnuniyetle görüyoruz ki belediyelerimizin her geçen gün bu konudaki farkındalığı artıyor ve çok değerli çalışmalar yapılıyor. Yerel eşitlik eylem planları süreçleri yerel yönetimlerimizin her kademesinin hassasiyetini, bakış açısını değiştirmenin de yolunu açıyor. Stratejik planların ve bütçelemelerin bu vizyonla yapılması çok değerli.
Kadın-erkek eşitliği temel bir haktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın erkek eşitliğine bakışı, sosyal demokrasinin temel ilkeleri olan eşitlik, özgürlük ve adalet çerçevesinde şekillenmiştir. Bu nedenle hayatın her alanındaki eşitlik ilkesi en çok bizim konumuzdur, öyle de olagelmiştir. Alınacak yol olduğunu biliyoruz. Ama bu yolu artık ancak birlikte yürürsek doğru bir hedefe ulaşacağımızı biliyoruz, bunun bilinciyle çalışıyoruz. Kadınlarımızın şiddete uğramadığı, öldürülmediği, çocuk evliliklerine zorlanmadığı bir bir gelecek kurmak boynumuzun borcudur.
Bir ülke, bir kent kadınlar için yaşanabilirse, herkes için yaşanabilir, özgür adil bir yerdir.