"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ülgür Gökhan: Tüm planlama süreçlerimizde katılım ilkesine önem veriyoruz

  • 19 Nisan 2021


Kentinizde imara açılan, satışa çıkarılan ya da imar planında izinleri değiştirilen araziler var mı? Varsa ne kadarlık bir alan? İçinde tarım arazisi var mı?


Ülgür Gökhan: Kentimizde son bir yıl içerisinde Nazım ve Uygulama İmar Planı olmayan, ilave imar planı yapılan herhangi bir arazi bulunmamaktadır. Ancak 2019 yılında Barbaros Mahallesi’nin güneyinde İzmir-Çan yolunun batısında kalan, mevcut Nazım İmar Planı bulunan, yaklaşık 25.7 hektarlık alanda Nazım İmar Planı revizyonu ve ilave imar planı yapılmıştır. Alan içerisinde Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilmiş afete maruz bölgenin yer alması ve mevcut plandaki ulaşım bağlantılarının uygulanabilir olmaması sebebiyle hazırlanan plan teklifi 2019/114 sayılı belediye meclis kararıyla onaylanmıştır. Ayrıca İsmetpaşa Mahallesi sanayi bölgesinin kentsel gelişme alanına dönüştürülmesine ilişkin 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı tadilatı tarafımızca hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilmiş olup bölgeyle ilgili planlama süreci devam etmektedir. 


2020 yılında belediye meclisi, SSK Hastanesi’nin yanındaki alanın kamu kullanımına ait olması gerektiğini ifade etmiştir. Bu alanın konut alanına dönüştürülmesine ilişkin plan tadilatı TOKİ tarafından oluşturulmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tadilen onaylanarak tarafımıza iletilmiştir. Bütüncül planlama yaklaşımından uzak olan ve parsel bazında yapılan söz konusu plana idaremiz tarafından itiraz edilmiştir. Bahse konu alan, yaklaşık 8 hektardır. 


2020-2021 yılları içerisinde kentimizdeki 15 adet plan tadilatı dosyası meclise sunularak kabul edilmiştir. Söz konusu tadilatların bulunduğu toplam alan, yaklaşık 9 hektardır.  


Söz konusu plan değişikliğine konu alanlar, kent içinde kalan ve Nazım İmar Planı bulunan alanlardır. 1/100.000 ölçekli Balıkesir-Çanakkale Çevre Düzeni Planı’nda “tarım alanı” lejantındaki hiçbir alanda plan değişikliği yapılmamıştır. 


Kentinizin planlama sürecinde imar planlarının plan tadilatlarına ya da bakanlıklar tarafından yapılan parçacıl planlarla bölünmesine nasıl bakıyorsunuz? Yaşadığınız sorunlar ve örnek olaylar var mı? Belediye hizmetlerine ve çevreye getirdiği yükler nelerdir?


Ülgür Gökhan: Kentimizin planlama sürecinde yapılan imar plan tadilatlarının parçacıl planlara bölünmesine idare olarak olumlu bakmamakla beraber gelen tadilatların bütüncül anlayışla değerlendirilmesini ve gerekli alanlarda kamuya kazandırılmasını amaçlamaktayız.


Merkez ilçemizin Cevatpaşa Mahallesi’nde yer alan, SSK Hastanesi’nin yanında bulunan ve mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait olan 650 ada 242 parselde kayıtlı taşınmazla ilgili alanın imar plan tadilatıyla devlet hastanesi alanı şeklinde düzenlenmesi uygun görülmüştür ve tarafımızca onaylanmıştır. Ancak Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından söz konusu alanın Jandarma Genel Komutanlığı’na askeri amaçlı olarak tahsis edilen bir taşınmaz olduğu, tahsisin hâlen devam ettiği ve davaya konu imar planlarının onayı aşamasında İçişleri Bakanlığı’nın görüşünün alınmadığı gerekçesiyle imar plan tadilatları iptal edilmiştir. 


Söz konusu taşınmazla ilgili olarak 2020 yılında konut alanı ve ona hizmet edecek fonksiyonlar olacak şekilde hazırlanan imar plan tadilatının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tadilen onaylandığı tarafımıza bildirilmiştir. Ancak onaylanan plan tadilatının akabinde, 2019 yılında söz konusu taşınmaza yönelik planlama çalışmalarının yürütülmesine karar verildiğinde, bu çalışmalarda değerlendirilmek üzere görüş ve taleplerimiz sorulmuştur. Bu bağlamda taşınmazın bulunduğu alanın kent merkezine yakın olduğu, ana ulaşım akslarının üzerinde bulunduğu, kentin yeni gelişme alanlarından olan ve yapılaşması devam eden Karacaören mevkisini de merkeze bağlayan aksta yer aldığı belirtilmiştir. Ulaşım bağlantıları ve kent merkezindeki yenilenen konut stokunun getirdiği nüfus yoğunluğunun göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmiştir. Alanda düşünülen planlama çalışmalarının toplumun sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olması, sağlıklı bir çevre oluşturması, yaşam kalitesini artırması gerektiği de iletilmiştir. Planlama çalışmalarının yürütüleceği alanların kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçları karşılayacak (fuar alanları, sergi salonları, konser salonları gibi) ve kamuya hizmet edecek alanlar olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı da aktarılmıştır. Ayrıca STK’ların, meslek odalarının ve halkın da katılım sağladığı çalıştaylarla tarafların görüşlerinin alınması, bu doğrultuda ilerlenmesi gerektiği hususu da bildirilmiştir.  


Konuyla alakalı yapılan görüşmede Maliye Hazinesi mülkiyetinde kamu kullanımına ait olan alanın konut alanına dönüştürülmemesi talep edilmiştir. Kamuya hizmet edecek alan olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu ifade edilmiştir. Konuyla ilgili görüşler Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü’ne iletilmiştir.


Konuyla ilgili bildirdiğimiz görüşlere rağmen Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından bahse konu alanın konut amaçlı kullanımına yönelik imar planı tadilatı gönderilmiştir. Bunun üzerine idaremiz tarafından bahse konu taşınmazın çevresinin mevcut durumu ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak taslak imar planı oluşturulmuştur. Bu taslak üzerinden kurumlarımız arasında görüş alışverişi yapılmıştır. Planlama sürecinde kurumlar arasında koordinasyon sağlanmasının, yapılan planın amacına uygun olmasının ve kentle bütünleşmesinin önemli olduğu ilgili birimlere iletilmiştir. 


Sonuç olarak bu örnekte de olduğu gibi, kentimizde imara açılacak yeni alanların kentimize yarar sağlayacak şekilde değerlendirilmesi ve kamuya kazandırılması için çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çalışmalarımızın temelini de bütüncül bir planlama anlayışı oluşturmaktadır.


Kentin yönetimindeki plan süreçlerinin bütünlüklü ve koordinasyon içerisinde yürütülmesi için neler yapılmalı?


Ülgür Gökhan: Türkiye’de kent yönetimi, mahalli ve yerel yönetim şeklinde örgütlenmiştir. Kente ilişkin hizmetler her ne kadar belediyeler tarafından görülüyor olsa da, görev ve yetki aşamasında birlikte çalışılmaması durumunda aksaklıklar meydana gelebilmektedir. 


Planlama sürecinde veri toplama aşamasından uygulama sürecine kadar koordinasyon içerisinde çalışılmadığı sürece birçok sorunla karşılaşılabilir. Bunun önüne geçilebilmesi için planlama süreci boyunca yapılacak toplantılar aracılığıyla tüm paydaşlarla, kurumlarla, meslek odalarıyla ve STK’larla temas hâlinde olunmalıdır. Bu sayede sürecin etkili ve verimli bir şekilde ilerlemesi sağlanabilir. Böylelikle gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir planlar yapılabilir.


STK’larla ve meslek örgütleriyle bu konuda nasıl bir işbirliğiniz oluyor?


Ülgür Gökhan: İmar planlarının hazırlanması sürecinde ilgili STK’larla, meslek odalarıyla ve mülkiyet sahipleriyle toplantılar yapılmaktadır. İlk toplantıda planlama alanı tanıtılmaktadır, yapılmak istenenler anlatılarak fikirler alınmaktadır. İkinci toplantıda görüşler değerlendirilerek oluşturulan plan teklifi sunulmaktadır. Revizyonlar sonrası gerekli görülürse değerlendirme toplantısı yapılarak sonuca ulaşılmaktadır. Tüm planlama süreçlerimizde katılım ilkesine önem verilmektedir. 



Önerilen Haberler