"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Tahsin Tarhan: İktidara gelecekseniz sağlam temeller atmanız gerekiyor

  • 5 Nisan 2021


Tahsin Tarhan 

Kocaeli Milletvekili ve PM Üyesi





Önce sizi tanıyalım, bize kendinizden bahseder misiniz?


Tahsin Tarhan: 1964 Gümüşhane doğumluyum. Dokuz çocuklu yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Ailede bana biçilen rol, “sen okuyacaksın” oldu. Köyümüzde okul olmadığı için beni henüz altı yaşındayken başka köylere gönderdiler. Üç yıl Gümüşhane’de okuduktan sonra otobüse bindirip İstanbul’a gönderdiler. “Okuyacaksın” dediler. Bütün kardeşlerim, ağabeylerim bana tek cümle kullanırlardı: “Sen okuyacaksın.” Çünkü benden büyüklerin hiçbiri eğitim görmemişti. Annem ve babam da okumamıştı. Bu yüzden bana öyle bir rol biçmişlerdi. Ben de okumak için İstanbul’a geldim ve ister istemez bir mücadelenin içerisine girdim.


Sizin eğitimle ilgili hassasiyetiniz buradan geliyor sanırım. 


Tahsin Tarhan: Evet. Zorluklar içerisinde eğitim gördüğüm için ekonomik bağımsızlığımı kazandıktan sonra eğitim gönüllüsü oldum. Okul yaptırdım ve Milli Eğitim’e bağışladım. Okuttuğum yüzlerce öğrenci var. Her zaman söylerim: Türkiye’de herkesin bir hayali var. Ben de eğitim gönüllüsü olmak isterdim. İzzet Baysal olmak isterdim, Kadir Has olmak isterdim. Böyle hayallerim vardı. Elimden geldiğince bunu yapmaya çalışıyorum. Şu an CHP’nin üçüncü dönem milletvekiliyim. 2014’te belediye başkan adayı oldum. Aynı zamanda otomotiv yan sanayi üreten bir sanayiciyim. Hizmet sektöründe de varım.

 

Siyasete nasıl ilgi duydunuz?


Tahsin Tarhan: Siyasetin içinde yetişmiştim. Oturduğumuz mahalle 12 Eylül döneminde aktif solun hareketli olduğu bir bölgeydi. Maltepe Gülsuyu denen, gecekonduların olduğu bir bölgeydi. Bir de şu var. Toplumda belli bir noktaya geldiğiniz zaman toplum ister istemez sorunların çözümü için de yardım için sizi siyasetin içine itiyor. Umut oluyorsunuz. Örneğin, bir kamu kurumunda işiniz var, özellikle size başvuruluyor. Bu durum sizi ister istemez siyasete itiyor. Tek başınıza bir mücadele vererek toplumun sorunlarını çözemiyorsunuz. O anlamda toplumsal bir mücadele içerisine girmeniz gerekiyor. Bunun da bir siyasi parti bayrağı altında olması gerekiyor. CHP’li bir ailenin çocuğu olduğum için ekonomik bağımsızlığımı aldıktan sonra toplumsal sorunlar beni aktif siyasetin içerisine itti. Bugün ülkede eğitim sorununu, yoksulluğu ve işsizliği çözeceksek bu ancak siyasetle ve mücadeleyle mümkün. 



Kocaeli milletvekilisiniz. Bölgenizde nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?  Yerel yönetimlerle ilişkileriniz nasıl? 


Tahsin Tarhan: Eskiden milletvekilleri “bölgeme nasıl hizmet götürürüm” diye mücadele ederlerdi. Son yıllarda milletvekillerinden en çok istenenler, iş ve aş. Öyle bir noktaya geldi ki, artık toplumun sorunu hizmet değil, yoksulluk ve işsizlik. Aileler, Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelip büyük şehirlere yerleşti. Büyükşehirlerde “çocuğuma iyi bir gelecek hazırlayayım, eğitim vereyim” diye mücadele ettiler. Ama “Devlet acaba bizim verdiğimiz bu mücadeleyi nasıl karşılayacak?” diye düşünmediler. Herkes çocuğunu okutup üniversite mezunu yapmaya, mühendis, doktor, avukat yapmaya çalıştı. Şimdi geldiğimiz noktada sadece avukat, doktor, mühendis yapmak yetmiyor. Devlet, ihtiyacı karşılayacak yatırımları yapmadı ve karşılığını veremedi. Onun için de bizden en çok istenen şey, iş. Emekliler de geçinemiyor, bizi arıyorlar. 

 

Bizim bölgemizde 12 tane büyükşehir belediyesi var. Sadece İzmit Belediyesi CHP’de. 2019 seçimlerinde İzmit bize geçti. Şöyle bir algı var Kocaeli’de: Son seçimlerde Ak Parti’ye yüksek oy verdi. Çok yüksek oy verdiği için Ak Parti, Kocaeli’ye önem vermiyor. Belediye başkanları mevcut bütçeyi yönetmeye çalışıyor. Mevcut kadrolarla ve yapıyla çalışmaya çalışıyorlar. Kendilerini kanıtlama mücadelesi içerisinde değiller. Bunun ana sebebi, “nasıl olsa halk bize oy veriyor” anlayışı. Böyle bir yaklaşım olduğu için yerel yönetimlerde son dönemde büyük projeler yapılmadı. Daha bir yıl önce büyükşehir tarafından metroyla ilgili bir çalışma başlatıldı ve başarısız oldu. O çalışmayı da bakanlığa devrettiler. 


Yeni şehircilik planlarıyla ilgili Kocaeli’de bir çalışma yapılmadı. Ulaşımda raylı sisteme geçilmedi. Aslında Körfez’deki sorunlar çok rahat çözülebilir. Ama bu yatırımlar yapılmadı. Hızlı ve çarpık sanayileşme oldu. İnsanlar iş amacıyla bu bölgeye geldi. Devlet, konut sistemini karşılamadığı için çarpık kentleşme oluştu. Çok fazla göç aldı. Ne yerel yönetimler ne de merkezi iktidar bu göçün karşılığını yatırıma ve planlı konuta dönüştürebildi. İnsanlar da çevirdikleri yere tuğlalar örerek, üstünü kapatarak, gecekondular oluşturarak geçimlerini sağlamaya çalıştı. Nüfus artışıyla beraber karmaşık bir şehir oluştu. O anlamda Kocaeli’nin sorunları oldukça fazla. CHP’nin İzmit’ti alışıyla birlikte rekabet gelişti. Şimdi İzmit ve büyükşehir rekabet hâlinde. Bazen bir kentte bütün belediyeleri aynı partilere vermemek gerekiyor. Muhalefet partisi de olursa yatırım yarışı ve rekabeti oluyor. Şu an böyle bir yaklaşım var, buradan da kim kazanacak? Halk kazanacak, kent kazanacak. 


Ak Parti’nin oylarının yüksek olduğu bölgede nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Ne tür mesajlar veriyorsunuz? O bölge için nasıl bir hedefiniz var? 


Tahsin Tarhan: Bölgede tanınan bir milletvekiliyim, çünkü 2014 seçimlerinde büyükşehir adayıydım. O dönem gerçekten zor şartlarla CHP’de yüksek bir oy aldım. İyi tanınıyorum. O dönem oy vermeyen vatandaşlarımız da dahil bana ilgiyle yaklaşıyorlar. 


Pandemi nedeniyle esnafın sıkıntılarına tanık olmak çok üzücü. Vatandaşın, küçük esnafın sorunlarını birlikte tartışıyoruz. Mahallelere gittiğimiz zaman en büyük sorun, iş. Beş kişilik aileler asgari ücretle geçinemiyor. Yoksullukla ilgili istekler geliyor. Haritaya baktığınız zaman Kocaeli en yüksek katma değeri üreten, en yüksek vergiyi veren, kişi başı gelire bakıldığında da en yüksek geliri olan yer gibi gözüküyor. Ama Türkiye’nin doğusundan daha yoksul mahalleler var. Gelir dağılımında adaletsizlik söz konusu. Yüksek gelir gibi gözüküyor, ama baktığın zaman yüksek gelirli kesim Kocaeli’de yaşamıyor, İstanbul’da yaşıyor. Bu yüzden yoksulluğun ve işsizliğin yüksek olduğu bir bölge. 


Sizce yerel yönetimlerin CHP’nin iktidara yürüyüşünde yarattığı ve yaratacağı fark ne kadar önemli? İzmit Belediyesi bu anlamda nasıl bir fark yarattı? 



Tahsin Tarhan: Hafızamızı zorlarsak hatırlayacağız, Sosyal Demokrat Halkçı Parti, Türkiye’deki bütün belediyeleri almıştı. O dönemler kadroları yeterli olmadığı için başarılı bir yönetim anlayışı sergileyemedi. Sosyal Demokrat Halkçı Parti, belediyeleri Saadet Partisi’ne teslim etti. Saadet Partisi, aslında belediyecilikte bir dönüşümün temelini attı. Ak Parti de Saadet Partisi’nin mirasını yedi. Biz, “yerelde iktidar olmayan, genelde olamaz” diyorduk. Bu nedenle son seçimde Millet İttifakı olarak iyi bir kampanya yürüttük. Türkiye genelinde de nereden baksanız %65’i temsil eden bir belediye yönetimi var. Yeni bir tarz geliştirerek başarılı bir çalışma yürütüyorlar. Özellikle büyükşehirler. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde pandemi süreci olmasına rağmen başarılı bir belediyecilik anlayışı var. Bu anlayış İzmit Belediyesi’nde de var. Belediye başkanı çok çalışıyor. Örnek oluyor. Her zaman sahada. Bu, iktidarın temeli. İktidara gelecekseniz sağlam temeller atmanız gerekiyor. Yerel iktidarın, genel iktidarın temeli olduğunu düşünüyorum. İyi çalışma yürütülüyor, TBMM kadrosu da büyük destek veriyor. Türkiye’nin her yerindeyiz, Güneydoğu’dan daha yeni geldik. Önümüzdeki hafta Yalova’da 20 vekille çalışma yürüteceğiz. Bugün Burdur’da vekillerimiz var. Yani yerel yönetimlerle birlikte iktidarın temelini oluşturduk. Araştırmalar da gösteriyor ki, iktidar olacağız. 



Önerilen Haberler