"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Feyime Öner: Kendine Yeten Yeşil Alanlar Oluşturmak İstiyoruz

  • 10 Mayıs 2021

FEYİME ÖNER 


Ziraat Mühendisi

Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü

Müdür Yardımcısı





Kent peyzajı denince çim alan, süsleme odaklı işler vs. anlıyoruz. Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü, kent peyzajına nasıl bir yaklaşım öngörüyor?


FEYİME ÖNER: Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı’nın bünyesinde Anadolu-Avrupa Park ve Bahçeler Müdürlükleri, Yeşil Alan ve Tesisler Yapım Müdürlüğü, Enerji Yönetimi ve Aydınlatma Müdürlüğü mevcuttu. Aralık ayı itibarıyla da bizim müdürlüğümüz olan Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü kuruldu ve çalışmalara başladı. Müdürlüğümüzün yönetim anlayışı, kentin sahip olduğu kaynakları doğru yönetmek, kent içindeki ve çevresindeki ekosistemleri korumak, geliştirmek, kent içindeki canlı türlerini yeşil alan planlamalarında dikkate almak, bu doğrultuda çalışmalar gerçekleştirmektir. Önceliğimiz, tüm yeşil alanlarda sürdürülebilir yöntem kullanarak ekolojik hassasiyeti ön planda tutmak. Sizin de bahsettiğiniz gibi, özellikle son on-on beş yıldır park bahçeler bünyesinde estetik kaygılı çevre düzenlemeleri yapıldı. Ancak ekolojik yaklaşım dünyada da öne çıkıyor. Sanırım belediye bünyesinde böyle bir müdürlük kurma girişimi Türkiye’de bir ilk. Tabii ki insanların estetik kaygısı vardır, çim, çiçek gibi bitkileri de belli alanlarda görmesi gerekir.

 

Şu anda müdürlüğümüzün sorumluluk alanı, İstanbul’un tarihi koruları. Bu korulardaki düzenleme çalışmalarında tesis edilen çim alanların sulanması sırasında ağaçlara zarar verildiği, devrilmeler oluştuğu gözlemleniyor. Bu nedenle çim yerine doğal bitki dokusu oluşturmayı hedefliyoruz. Bu sene korularda endemik türler dediğimiz, yöreye has türlerin artışını sağlamak için biçim işlemlerini geciktirerek saha içerisinde doğal olarak çıkan papatyaların, ballıbabaların, karahindiba vb. tohumların yayılmasını sağlamaya çalışıyoruz. İnsanların uzağa gitmesine gerek kalmadan kentin içinde de doğal bitki örtüsünü görmesini istiyoruz. Özellikle pandemi dönemindeki kısıtlamalarla insanların psikolojisinde ve sosyal ilişkilerinde ciddi sıkıntılar oluştu. Bizim korularımıza geldiklerinde doğal bitki örtüsünde otursunlar, piknik yapsınlar, yeşil alan ihtiyacını karşılasınlar istiyoruz. 


Hedeflerimiz arasında permakültür üretim metodunu hayata geçirmek de var. Kendine yeten yeşil alanlar oluşturmak istiyoruz. Bu alanlarda çimimizi biçtiğimizde, kompostumuzu kendimiz üreteceğiz, yağmur suyunu depolayıp sulama suyu olarak o alanda kullanabileceğiz. Bunu geliştirip rüzgâr tribününden veya güneş panellerinden o parkın aydınlatmasını da sağlayabiliriz. 


Yine müdürlüğümüzün alanında üretken peyzaj birimi de bulunmaktadır. Üretken peyzaj nedir? En basitinden saksılardaki yetiştiricilikten tutun, çatı bahçesi dediğimiz veya apartmanımızın bahçesi gibi alanlardaki bitkisel üretim. Bahçede toprakla uğraşmak ve üretmek fiziksel açıdan yorar, ama insanı psikolojik olarak mutlu eder. 


Hedeflerimizden birisi de kentteki ekosistemleri korumak, endemik türlerin kaybolmasını önlemek ve kültüre alınmasını sağlamak amacıyla tohum topları oluşturup, yine korulardan başlayarak farklı bölgelerde bitki örtüsünü zenginleştirmek. 


Müdürlüğümüzün sorumluluk alanları içinde İSKİ havzaları da bulunuyor. Faaliyeti bitmiş taş ocaklarında ve kent içinde mülkiyeti büyükşehir belediyesine ait atıl durumda bulunan boş alanlarda ağaçlandırma çalışmaları yapmak yine amaçlarımız arasında. 


Diğer bir konu başlığımız, kent içinde üretim yapılan tarihi bostanlar. Yapılaşma neticesinde bunların bazıları kısmen, bazıları tamamen kaybolmuş olsa da, elde olanları korumak çok önemli. Yedikule Bostanları, Piyale Paşa Bostanı, Roma Bostanı, Kuzguncuk Bostanı gibi alanları hem geliştirmek hem de bu alanları artırmak istiyoruz. Birçok çocuk, çileğin ağaçta yetiştiğini zannediyor. Emek verdiğinizde yeşile, doğaya, üretime bakıştaki algı değişiyor. Çevre bilinci küçük yaşlarda oluşmaya başlıyor. Bostanları gündeme getirerek aktif kılmayı ve halkın katılımını sağlamayı hedefliyoruz. 


Pandemiyle öğrendik ki, dünya biz olmadan yaşayabiliyor, ama dünya olmadan bizim yaşama şansımız yok. Dünyayı diğer canlılarla ortak kullanıyoruz, bitkilerle ve hayvanlarla. Yeşil alanlar insanların rekreasyon ihtiyaçlarını karşılamasının yanında pek çok canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Pandemi süreci onları da önemsememiz gerektiğini hatırlattı. Bu nedenle korularda yenileme çalışmaları yaparken diğer canlıları da dikkate alan düzenlemeler yapmamız gerektiğini fark ettik. Nedir bunlar? Göç yolundan gelen kuşlar dahil olmak üzere doğal hayattaki hayvanları rahatsız etmeyecek ışık yoğunluğunda aydınlatma yapmak, gürültü kirliliği oluşturacak organizasyonları minimize etmek, uygun alanlar seçmek gibi uygulamalar.

 

Pandemi herkese doğayla yeniden iletişim kurmanın gerekliliğini gösterdi. Şimdi bir kapanma süreci yaşayacağız. Küçük bahçelerimiz, balkonlarımız, apartmanların bahçeleri önemli hâle geldi. İnsanlar doğayla ne kadar yakın ilişki kurarsa, etrafındaki yeşilin korunmasına da hassasiyet gösteriyor. Farkındalık yaratma ve evinde olan insanlara bu konuda destek olma konusunda neler öngörüyorsunuz? Permakültürle ilgili neler yapıyorsunuz?



FEYİME ÖNER: Bizim müdürlüğümüz oldukça genç bir müdürlük. Bahsettiğiniz fideler ve Atalık tohumlarla ilgili Muhtarlıklar ve Gıda Daire Başkanlığı var. Daire başkanlığı çatısı altında da Tarım ve Su Ürünleri Müdürlüğü bulunuyor. Bu müdürlük tarafından İstanbul’un muhtelif köylerinde bulunan üreticilere ücretsiz fide dağıtılıyor ve bildiğim kadarıyla Kadıköy semt pazarında satış olanağı var. Bu şekilde hem köylüye ekonomik katkı sağlanıyor hem de üretim teşvik ediliyor. Daha önce büyükşehir bünyesinde bahçıvanlık kursu vardı. Bahçıvanlık kursunu tekrar aktif hâle getirmeyi planlıyoruz. Çatı bahçeciliğiyle ilgili planlarımız var. Ancak mevcut yapılarda bazı sıkıntılar söz konusu. Çatı bahçeciliği için beton düzenlenirken izolasyonun uygun şekilde tasarlanması gerek. İlk etapta büyükşehir mülkiyetinde olan binalarda başlatabiliriz, bu sayede bir algı oluşturabiliriz.

 

Büyük kentlerde ciddi oranda organik atık çıkıyor. Önümüzdeki dönem projelerinizin arasında kompost yapmayı yaygınlaştırma ve permakültürü teşvik etme gibi programlar bulunuyor mu? Organik atıkları ayrıştırma teşvikleri ve konteynerleri olacak mı? 



FEYİME ÖNER: Büyükşehir belediyesi bünyesinde bulunan İSTAÇ tesislerinde evsel atıklardan uygun olanlara kompost dönüşüm işlemi yapılmaktadır.

Maalesef toplum olarak çöpleri ayrıştırma konusunda yeterli bilince sahip değiliz. Sosyal medya aracılığıyla Ekoloji Müdürlüğü’nü duyururken “Siz de bitkisel atıklarınızı ayrıştırarak katkıda bulunun,” diyebiliriz. Güzel bir öneri, teşekkür ediyorum. Hedeflerimiz var, ama kısa vadede bu hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebiliriz, şu an bilemiyorum. Ama bahçıvanlık kursu tekrar aktif olduğunda ekolojiden üretime, kompost yapımına kadar pek çok konuda eğitim verilecek.


Attığımız adımlarda o bölgedeki STK’lardan öneriler almak ve birlikte hareket etmek istiyoruz. Sonuçta bizim verdiğimiz hizmet vatandaşa yönelik. Vatandaşı da bu çalışmaların içine dahil etmek istiyoruz.


Ayrıca diğer belediyelerin de bu konuya yönelik adımlar atması gerekiyor. Çevreye duyarlı olmanın artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Bu konuda her türlü bilgi alışverişine ve tarafımıza yapılacak katkıya açık olduğumuzu belirtmek istiyorum.




Önerilen Haberler