"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Osman Gürün: Kültürel Devrim Olmadan Kalkınmak Mümkün Değil

  • 17 Mayıs 2021

Kentinizin kültürel miras kapsamındaki değerleri (arkeolojik, tarihî, kültürel vb.) nelerdir?


OSMAN GÜRÜN: Seydikemer Girmeler Mağarası’nda elde edilen arkeolojik verilere göre, Muğla’nın en erken tarihi günümüzden 10.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. Mezolitik dönemden (MÖ 8000) günümüze kadar tüm medeniyetlerin izlerini görebileceğiniz Muğla, bulunduğu konum itibarıyla Antik dönemde iki halkın buluştuğu noktada yer almaktadır. Dalaman Çayı’nın batısı Karya, doğusu Likya olarak tanımlanmıştır. Güncel verilere baktığımızda, 16 kentsel sit alanı, 1.159 arkeolojik sit alanı, 4.650 tescilli yapı, tanımlaması ve lokasyonu yapılmış 110 Antik kent ve 22 ören yeri bulunan ilimizde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 5 arkeoloji müzesi de yer almaktadır.


UNESCO kapsamında olan ve koruma altına alınan yerler var mı? UNESCO’yla işbirliğinizin çerçevesi nedir? Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?


OSMAN GÜRÜN: Muğla, UNESCO “Kalıcı/Geçici Kültürel Miras Listesi”nde toplam yedi mirasla temsil edilmektedir. Seydikemer’de yer alan “Letoon Kutsal Alanı” kalıcı listede yer alırken, Antalya ve Muğla’yı içine alan “Likya Uygarlığı Kentleri”, Milas’taki “Beçin Ortaçağ Kenti ve “Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı”, Köyceğiz’deki Kaunos “Antik Kenti”, Yatağan’daki “Stratonikeia Antik Kenti” ve “Bodrum Kalesi” geçici listede yer almaktadır. 


Kültürel değerler sizce kentinizin kimliğine neler katıyor? Farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?


OSMAN GÜRÜN: Kültürel değerler, kentimizin kimliğinin önemli bir unsurudur. Geçmiş kültürleri, uygarlıkları anlamak ve onların mirasına sahip çıkmak bugün tüm gelişmiş ülkelerin ve kentlerin önemli bir çalışma alanıdır. Büyükşehir olmadan, Muğla Belediye Başkanlığı döneminde 7 adet tescilli yapıyla toplam 15 dükkânı bünyesinde barındıran Zahire Pazarı’nın restorasyonu, 244 dükkânı içinde bulunduran Arasta bölgesindeki sokak sağlıklaştırma projeleri ve Mobolla Antik Kenti’ne ulaşımı sağlayan çevre düzenleme projeleri tamamlanmıştır.


Büyükşehir olduktan sonra da kimliğimizi oluşturan unsurların gelecek nesillere aktarılabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Büyük bir kültürel potansiyele sahip olan Muğla’da, mülkiyetimizde bulunan “Milas Pinarköy Camisi”, “Datça Çeşmeköy Camisi”, “Yatağan Toksöz Konağı”, “Yatağan Eskihisar Mahallesi Taş Dükkân”, “Menteşe Gözcüler Evi”, yağ hali ve çevresindeki dükkânlar için başlatılan cephe sağlıklaştırma işleri tamamlanmıştır. “Fethiye Kayaköy Taş Ev”, “Menteşe Meryem Ana Kilisesi” ve “Menteşe Ağa Konağı” restorasyonuyla “Menteşe Saburhane Mahallesi Sokak Sağlıklaştırma Projesi” ve “Yatağan Osman Hamdi Bey Evi” restorasyon projesi devam eden işlerimiz arasında yer almaktadır.


Tarihi Miras Bilgi Sistemi Projesi kapsamında süreç, CBS ortamında sayısallaştırılmaktadır. Koruma Kurulu kararlarıyla tescillenerek koruma altına alınan alanlar, karar eki haritalarındaki sayısal veriler, anıt fişlerindeki sözel veriler referans alınarak sorguya ve analize uygun hâle getirilmektedir.


Bununla birlikte yüksek mimar Cengiz Bektaş tarafından tasarlanan Muğla kent belleği yapısı içinde etnografya, bölge tarihi, halk bilimi, geçici ve sürekli sergiler, Muğla kültürü, Muğla’nın yetiştirdiği kişiler, Muğla kitaplığı vb. konular yer almaktadır. Bu merkezde yediden yetmişe bütün Muğlalılara, sonra da gezginlere bir kültür evi olarak hizmet verilmesi amaçlanmaktadır. Yapı, Muğla’nın hafızasını yansıtacak, halkla üniversite arasında köprü kuracak bir oditoryum, iki sergi alanı ve bir idari alan olmak üzere toplam dört bloktan oluşmaktadır. Yapılacak olan sergileri tamamlayacak en önemli faktörler: Oditoryum, atölyeler ve yönlendirmeler. Sergi konularıyla ilgili yapılacak atölye çalışmaları aracılığıyla farklı ziyaretçi gruplarının temel bilimsel olguları fark etmesi sağlanacaktır.


STK’larla çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?


OSMAN GÜRÜN: 2000 yılında Prof. Dr. Metin SÖZEN’nin önderliğinde tarihî ve kültürel mirasını koruyarak gelecek kuşaklara aktarmayı hedefleyen belediyelerin bir araya gelerek oluşturduğu ve o dönemde kurucu üye olarak yer aldığımız Tarihi Kentler Birliği üyeliğimiz devam etmektedir. Yine başkanlığını Prof. Dr. Metin SÖZEN’nin yaptığı Çekül Vakfı’yla çalışmalarımız devam etmektedir. Çekül Akademi’nin düzenlediği eğitim programlarına konuyla ilgili personelimiz katılmaktadır. Vakıfla işbirliği içerisinde ilimizde eğitim programları düzenlenmektedir. Eğitimlere katılan, tarihî miras ve kültür mirası alanında çalışan ilgili personelimiz, söz konusu eğitimler vasıtasıyla teorik bilgi edinmenin yanı sıra ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan belediyelerin çalışmalarını yerinde görüp deneyimleme şansına sahip olmaktadır. Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen “Bin Günde Bin Eser” hibe programı kapsamında taşınmaz kültür varlıklarının korunması amacıyla verilen hibelerden faydalanılmaktadır.


Kültürel kalkınma, kent ve bölge için bir kalkınma yolu olabilir mi? Sizin bu konuda faaliyetiniz var mı? 


OSMAN GÜRÜN: Kültürel kalkınma tek başına kent ve bölge için bir kalkınma yolu olmamakla birlikte kalkınmanın itici unsurudur. Kültürel devrim olmadan bir ülkenin ya da bir ilin halkının tam anlamıyla kalkınabilmesi mümkün değildir. Gelişmişliğin ve dünya insanı olabilmenin ölçüsü, bugün iyi bir kültüre sahip olduğunu kabullenmek o kültürü korumaktır.


Bu anlamda yaptığımız restorasyon projeleri dışında 2018 yılından itibaren rahmetli Cengiz Bektaş öncülüğünde Menteşe’de, Saburhane Mahallesi’nde başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere mahallede yaşayanlara yönelik çeşitli sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirilmiştir. Pandemi koşulları nedeniyle bu çalışmalara ara verilmiş olsa da, mahallelinin ve çocukların refahını sağlamak, ihtiyaçlarını karşılamak ve yeni yaşam olanakları oluşturmak için atölye, etkinlik, gezi ve festivaller düzenlenmiştir. Etkinlikler, Saburhane içerisindeki tarihî Apostol Han ve Şaraphane binalarında gerçekleştirilmiştir. Çocuklar, resim, yaratıcı drama, bilim kulübü, işaret dili, oyun, arıcılık, bilgisayar, halk oyunları, tasarım gibi çeşitli atölye ve etkinliklere katılmıştır, düzenlenen gezilerle öğrendikleri pekiştirilmiştir. Yetişkinlerin katılımıyla sürdürülen aynı atölyelerin yanında belirli günlerde Muğla’nın yerli sanatçılarının şiir ve müzik dinletileri gerçekleştirilmiştir. Saburhane kadınlarının komşuluk dayanışmasıyla imece usulü ürettikleri çeşitli gıda ürünlerinin devamlılığı için mutfak atölyesi yapılmıştır.


Dünyadaki ülkeler kentleriyle anılıyor ve kültürel miras bu açıdan büyük değer taşıyor. Stratejik planınızda ve hedeflerinizde bu alana yönelik politikalarınız neler?


OSMAN GÜRÜN: Dünyadaki ülkeler farkındalık yaratan kentleriyle anılmaktadır. Muğla denince ilk akla gelenler: Deniz, kum ve güneş. Turizmle birlikte tarihî miras ve kültür mirası alanında yaptığımız çalışmalarla Muğla’da alternatif turizmi geliştirmeyi hedefliyoruz. Yerel halkı bilinçlendirerek, tarihî dokuyu bozmayacak bir kentsel tasarım kurgulayarak, tarihî kültürel ve doğal mirasa sahip çıkarak, yaşatarak, koruyarak gelecek kuşaklara aktarma çabası içinde stratejik planlarımızı belirledik. Çalışmalarımız bu anlamda kesintisiz devam edecektir.





Önerilen Haberler