YÜKLENİYOR
Kentinizin kültürel miras kapsamındaki değerleri (arkeolojik, tarihî, kültürel vb.) nelerdir? UNESCO kapsamında olan ve koruma altına alınan yerler var mı? UNESCO’yla işbirliğinizin çerçevesi nedir? Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
TUNÇ SOYER: İzmir, tarih boyunca Avrupa ve Asya arasında ilişki kuran bir köprü işlevi görmüştür. Asya’dan Avrupa’ya uzanan İpek Yolu’yla Akdeniz’den Doğu’ya uzanan deniz ticaret yollarını buluşturmuştur. Böylelikle Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri olmuştur ve dünya ticaretine yön vermiştir. Özellikle 18. yüzyılda Batı’nın Doğu’ya giriş kapısı, Doğu’nun Batı’ya açılan penceresi olmuştur. Bu nedenle Ön Asya’nın başkenti olarak anılmıştır. Böylelikle İzmir, farklı kültürlere ev sahipliği yapmıştır ve birçok yeniliği bünyesinde barındırmıştır.
İzmir, tarihî ve kültürel kimliğiyle bugünkü uygarlığımızın beşiğidir. Korunmaya değer kültürel, tarihî ve doğal varlıkları, İzmir’i mutlaka görülmesi gereken kentlerden biri yapıyor. İzmir’de, UNESCO'ya bağlı Dünya Mirasları Komitesi tarafından belirlenen kriterleri karşılayan iki muhteşem Antik kent yer alıyor: Bergama ve Efes.
Efes’ten ve Bergama’dan sonra İzmir’de dört yeni alanın daha dünya mirası olarak tescillenmesi ve İzmir’in dünyada en fazla UNESCO Dünya Mirası Alanı’na sahip kentlerden biri olması için kentin farklı kurumlarıyla birlikte çalışıyoruz. Bu alanlar, “İzmir Tarihî Liman Kenti”, “Birgi”, “Gediz Deltası” ile Çandarlı, Çeşme ve Foça Kaleleri’nin içinde yer aldığı “Ceneviz Ticaret Yolu.”
Bu hedef doğrultusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı’nın davetiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, ilçe belediyeleri ve STK temsilcileri geçen Nisan ayında Bergama’da “İzmir Turizmi ve UNESCO Dünya Mirası Alanları” çalıştayında buluştu. İzmir’in farklı UNESCO alanlarında görev alan ekipler, çalıştayda bir araya gelerek mevcut yapılanmaları, kısa dönemdeki hedefleri paylaştıktan sonra ortaklık yapabilecekleri başlıkları ve işbirliklerini değerlendirdi.
İnanıyorum ki, İzmir’in üstün evrensel değerleri kısa sürede UNESCO Dünya Mirası güvencesine kavuşacak ve dünyayla buluşacak.
Kültürel değerler sizce kentinizin kimliğine neler katıyor? Farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarınız var mı? STK’larla işbirliği yapıyor musunuz?
TUNÇ SOYER: İzmir, eşsiz bir uygarlığın ve kökleri binlerce yıl öncesine uzanan zengin bir geçmişin görünümlerini, sanat ve mimari tarihinin en güzel anıtsal eserlerini sunan bir kent. Bu zenginliklerin tanıtımı için önemli çalışmalarımız var. Örneğin, İzmir’in geleceğine yön veren 69 kurumun oluşturduğu İzmir Vakfı’yla kentin tanıtımını ve turizmini geliştirmek için işbirliği ağları ve ortaklıklar kuruyoruz.
Vakıf, kamu kurumlarının, odaların, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün bir araya gelmesiyle vücut buluyor. İzmir Vakfı, İzmir’i dünya ölçeğinde tanıtmayı, kültür ve doğa mirasını yaşatıp zenginleştirmeyi amaçlıyor.
Kültürel kalkınma, kent ve bölge için bir kalkınma yolu olabilir mi? Sizin bu konuda faaliyetiniz var mı?
TUNÇ SOYER: Elbette olabilir. Bildiğiniz üzere Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) Yönetim Kurulu ve Divan Kurulu üyesiyim. Yani İzmir’in bu alanda uluslararası etkinliğini sağlamak için önemli bir misyon üstlendiğime inanıyorum.
Örneğin, İzmir Eylül ayında UCLG Kültür Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Kültür Zirvesi'nde kültür ve kentsel dirençlilik ilişkisini değerlendireceğiz. Yerel sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan kültürel miras, yenilikçilik, çeşitlilik ve bilgi bağlamında kültürel uygulamaların teşvik edilmesi konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Kalkınmanın dördüncü ayağı ve küresel dayanışmanın temel bir bileşeni olarak kültürü teşvik edeceğiz. İzmir'de ortak geleceğimizi birlikte kuracağız ve paylaşacağız diyebilirim. Bu bağlamda Roma Şartı'na uygun şekilde çalışarak daha iyi bir toplumun koşulu olan kültürel yaşama katılma hakkını yaygınlaştıracağız. Yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde açık kültür yönetişimi üzerine tartışacağız. Kültür uygulamaları konusunda fikir alışverişinde bulunarak geleceği birlikte hayal edeceğiz. İnsan deneyimlerini, ilerlemeyi ve yeniliği teşvik edeceğiz. Bu şekilde 2030 gündemini uygulamak ve kentleri ulusal/yerel düzeyde daha aktif hâle getirmek için çalışacağız. Bu nedenle yerel yönetimleri, kültür kurumlarını, uygulayıcıları, uzmanları, akademisyenleri Kültür Zirvesi'ne davet ediyoruz. Ortak sorunlarımıza yönelik yanıtlarımızı güçlendireceğiz. Pandemi, küresel ısınma ve biyolojik çeşitlilikteki kayıplar sürdürülebilir kalkınmayı tehdit ediyor. Bunlar, sınır tanımayan zorluklar. Sürdürülebilir kentleşme için uluslararası dayanışma, bu devasa zorluklarla mücadelede vazgeçilmez bir küresel eylem alanıdır. Zirve aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kentlerin İzmir'in yerel kültürüyle bağ kurması için mükemmel bir fırsat olacak.
Dünyadaki ülkeler kentleriyle anılıyor ve kültürel miras bu açıdan büyük değer taşıyor. Stratejik planınızda ve hedeflerinizde bu alana yönelik politikalarınız neler?
TUNÇ SOYER: İzmir’in itibarının ve marka değerinin dünya ölçeğinde güçlendirilmesini hedefliyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı’yla birlikte hazırladığımız “İzmir Turizm Tanıtma Stratejisi”, bu hedef doğrultusunda yürüttüğümüz en öncelikli çalışma niteliğinde. Strateji, turizmin yanı sıra kültürel ve doğal mirası koruma alanında İzmir’de çalışan tüm paydaşların ortaklığıyla uygulanacak. Dünyanın önde gelen gastronomi fuarlarından Terra Madre’yi “Terra Madre Anadolu” adıyla İzmir’de yapacağız.
Diğer hedefimiz, başta kültürel ve doğal miras alanları olmak üzere İzmir’in destinasyonlarını belirlemek, korumak ve bütüncül bir anlayışla yönetmek. İzmir’in kültürel ve tarihî miras, doğa ve kırsal alan, deniz ve kıyılar, somut olmayan kültürel miras ve gastronomi gibi turizm destinasyonları var.
Yine bahsettiğim gibi, “Dünya’nın İzmir Mirası” projemizle, Efes ve Bergama UNESCO Dünya Mirası alanlarıyla birlikte UNESCO Dünya Mirası kriterlerinin çoğunu karşılayan üç ayrı alanın da (Gediz Deltası, Tarihî İzmir ve Birgi) korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz.
Başka bir hedefimiz, İzmir’in öncelikli destinasyonlarının tanıtımı. İzmir’in değerlerinin tanıtımı için tüm destinasyonları kapsayan “Visit İzmir” mobil uygulamasını ve internet sitesini geliştiriyor, bununla ilgili sosyal medya kampanyaları yürütüyoruz.
Ziyaretçilerin İzmir deneyimlerini kolaylaştıracak, kalıcılığını artıracak mekânlar ve araçlar geliştiriyoruz. İzmir’e deniz ve hava yoluyla ulaşım olanaklarının kolaylaştırılması için çalışmalar yapıyoruz. İzmir kültürünü ve daha büyük ölçekte Akdeniz kültürünü yaşayarak öğrenme olanaklarının oluşturulması ve desteklenmesi için kentin Antik tasarım kültürünün analizi ve yeniden formülasyonu üzerinde çalışan İzmir Tasarımları Araştırma Ofisi'ni kurduk. Ayrıca “Sinema İzmir”, “İzmir Kültür Okulları” ve “PhD (Doktora) İzmir Programı” projelerini de yürütüyoruz.