"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Abdül Batur: Konak, Tarihin En Güçlü Tanıklarındandır

  • 24 Mayıs 2021

İlçenizin kültürel miras kapsamındaki değerleri (arkeolojik, tarihî, kültürel vb.) nelerdir?

ABDÜL BATUR: Konak, tarihiyle eşsiz bir ilçe. Birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için nereye adım atsanız tarihî bir değerle karşılaşıyorsunuz. İlçemiz, asırlardır her gün açılan çarşısı Kemeraltı’na, Saat Kulesi’ne, Tarihî Asansör’e, Antik kent Agora’ya, Kadifekale’ye, kortejolara, cumbalı evlere, garlara, hanlara, camilere, kiliselere, sinagoglara ve İzmir’in birçok tarihî değerine ev sahipliği yapıyor. Konak, tarihiyle zengin, çok kültürlü yapısıyla varlıklı bir ilçedir. İlçemizde 3.000’i aşkın tescilli yapı bulunuyor.


UNESCO kapsamında olan ve koruma altına alınan yerler var mı? UNESCO’yla işbirliğinizin çerçevesi nedir? Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

ABDÜL BATUR: Tarihi Kemeraltı Çarşısı ve çarşının çevresini kapsayan bölge UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındı. TARKEM’in öncülüğünde İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği, Konak Belediyesi ve Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği’nin katkılarıyla yürütülen bir çalışma oldu. Bunu önemsiyoruz, çünkü o bölgede bulunan tüm tarihî değerler bu kapsamda değerlendirilecek. İlgili birimler kuruldu ve çalışmalar yapılıyor. Biz de gerekli desteği veriyoruz.   


Kültürel değerler sizce ilçenizin kimliğine neler katıyor? Farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?

ABDÜL BATUR: Konak, Amazon, Luvi, Leleg, İyonya, Lidya, Pers, Helen, Roma, Emevi, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemleriyle Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan köklü bir tarihe sahip. İlçemiz emsalsiz bir başka özelliğiyle de adını tarihe yazdırmıştır. İşgal edildiği gün bir memleketin milli mücadelesini başlatmış ve işgal sonlandırıldığında bir ulusun bağımsızlığını ilan etmiş başka bir yer bulamazsınız. Konak, düşman askerine ilk kurşunu atarak bir ulusun direnişini ateşleyen Hasan Tahsin’i ve daha nice kahramanı bağrında taşıyor. Konak’ta başlayan işgal, Konak’ta sonlanıyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Kurtuluş Savaşı, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşuyla, zaferle sonuçlanıyor.   


İlçemizin bu köklü tarihi ve bu tarihiyle oluşturduğu kültürel çeşitliliği bugün bizi bir arada tutan en güçlü bağdır. Konak’ın köklü tarihi onu aynı zamanda güçlü kılan özelliğidir de. İlçemiz, tarihin en güçlü tanıklarındandır. Yaptığımız her çalışmada Konak’ın tarihî ve kültürel zenginliğine dikkat çekiyor, bu dokuya sahip çıkmayı öncelikli görevimiz saydığımızı vuruluyoruz. Yaklaşık iki yıllık hizmet dönemimizde de bu amaçla büyük adımlar attığımıza inanıyoruz.


STK’larla çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?

ABDÜL BATUR: Konak Belediyesi, yaptığı her çalışmada STK’larla birlikte hareket etmeye önem veriyor. STK’ların projelerine de her zaman destek oluyoruz. Özellikle Roman hemşerilerimizin gelişimlerine katkı koymaya çalıştığımız projelerde ve gençleri madde bağımlılığından korumaya yönelik çalışmalarımızda en büyük gücü STK’lardan alıyoruz. Konak, derneklerin de merkezi konumundadır. STK’larla ve kentin tüm paydaşlarıyla tam bir uyum içindeyiz. İlçemizi “Birlikte Konak” anlayışıyla yönetiyoruz, ilgili kesimlerin yönetime katılmasını sağlamak için çabalıyoruz. 


Kültürel kalkınma, ilçe ve bölge için bir kalkınma yolu olabilir mi? Sizin bu konuda faaliyetiniz var mı? 

ABDÜL BATUR: Kesinlikle, hatta en önemli yollarından biri. Konak’ta göreve geldiğimizde iki temel önceliğimiz olduğunu özellikle vurgulamıştık. Bunlardan biri, daha yaşanır bir hayat için kentsel dönüşüm; diğeri, kentin köklü tarihine sahip çıkarak tarihî yapılarımızı tek tek ayağa kaldırmak. Konak’ın büyük bir turizm potansiyelinin bulunduğuna, bu potansiyelle dünyada önemli bir destinasyon olacağına inanıyoruz. Bu yöndeki çalışmalara ağırlık veriyoruz. 


İzmir’in merkezi olan ilçemizin kalbinde Antik bir kent var: Agora. Agora, Antik çağ hazinelerinden biridir. Agora’nın önemli bir özelliği, dünyanın en zengin Yunanca duvar yazısı koleksiyonuna sahip olmasıdır. Kazılarda gün ışığına çıkarılan eserler arasında çok sayıda duvar yazısı ve resmi var. Agora’da yapılan çalışmalara her zaman destek veriyoruz. 


Ayrıca Akdeniz’in yeni Antik tiyatrosu da Konak’ta doğuyor: Smyrna Antik Tiyatrosu. Kentin kalbine kurulacak bu dev tiyatro alanı turizmde rotaları değiştirecek, dünyanın dört bir yanından binlerce insan tiyatroyu görmeye gelecek. İzmir ve Konak, turizmin yeni cazibe merkezi olacak. Bu anlamda büyük bir heyecan duyuyoruz.


Tarihi Kemeraltı Çarşısı, zenginliklerimizden biri. Dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olan Kemeraltı’nda ticaret üç asırdan bu yana devam ediyor. Çarşımızın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmasını önemli buluyor ve gerekli çalışmaları yapmaya özen gösteriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu kapsamda çalışmalar yürütüyor.


Kemeraltı, Basmane ve Agora bölgesini “Altın Üçgen” olarak adlandırıyoruz. Bu bölgenin tarihî değerlerinin ortaya çıkarılması konusunda tüm paydaşlarla uzlaşı içinde çalışıyoruz. Altın Üçgen’i parlatmaya kararlıyız.


Tarihî değerleri ayağa kaldırdığımız birçok çalışmamız da var.


Dünyadaki ülkeler kentleriyle anılıyor ve kültürel miras bu açıdan büyük değer taşıyor. Stratejik planınızda ve hedeflerinizde bu alana yönelik politikalarınız neler?

ABDÜL BATUR: Kültürel mirasımıza sahip çıkmaya karalıyız. Yaklaşık iki yıllık hizmet dönemimizde bu anlamda önemli çalışmalar yaptığımızı yukarıda ifade etmiştim. Bu çalışmaların bazılarını sizinle paylaştığımda politikamız da anlaşılacaktır.


İlçemizde bulunan 116 yaşındaki tarihî bir binamızı restore ederek Roman Kültür Merkezi’ne dönüştürdük ve pandemiye rağmen açılışını gerçekleştirdik. Burada Roman vatandaşların, özellikle çocukların ve kadınların gelişimine katkı sağlayacağız, hatta istihdam edilmelerinin önünü açacak güzel çalışmalar yapacağız. 


Konak’ta bulunan Tarihi Kemer Tren İstasyonu’nu restore ettik, Gençlik Destek Merkezi olarak yakın zamanda hizmete açmayı planlıyoruz. STK’lardan ve kamu kurumlarından destek alarak gençleri madde bağımlılığından koruyacak önemli çalışmaları bu merkezde hayata geçireceğiz.


İstasyonun hangar binasını da mimar meslektaşlarımızla birlikte “Mimarlık Müzesi”ne dönüştürüyoruz. Gerekli protokolleri oluşturduk. Bir mimar olarak bu proje beni çok heyecanlandırıyor. Kentin belleğini bu müzede saklayacak ve koruyacağız. Gençlere mimarlığı tanıtacağımız, mimarlık okuyacak olanlara destek olacağımız bir müzemiz olacak. Müzenin kentimize de değer katacağına inanıyoruz.


Restorasyonunu yaptığımız, özellikle tavan süslemeleriyle eşsiz Yemişçizade Konağı’nı İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte “Kurtuluş Müzesi”ne dönüştürüyoruz. 


Her iki müzemizi de 2023 yılına, Cumhuriyet’in 100. yıldönümüne yetiştireceğiz. Anlamlı bir zamanda çok önemli iki müzeyi kentimize kazandıracağız.


Tarihî Kıllıoğlu Hamamı’nı kültür merkezine çeviriyoruz. Tarihî Silahhane Binası’nda restorasyon çalışmalarımız sürüyor. İkiçeşmelik Caddesi’ne adını veren çeşmeleri ortaya çıkaracak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu alan, kazdıkça tarih fışkıran bir bölge. Tarihî bir başka yapıyı, İstiklal İlkokulu’nu da inovasyon, gençlik merkezi olarak konumlayacağız. Tarihî İkiz Evleri de yıkılmaktan kurtardık, restorasyonunu tamamlayarak semt merkezi haline getirdik. Hemşerilerimizin kullanımına açacağız. Eşrefpaşa’da bulunan Kırım Tatar Türkleri Evi’ni de ayağa kaldıracağız. 


Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı için de hareket geçtik. Başvurularımız onaylanırsa kentimize arkeolojik park kazandırmak istiyoruz. 


Ayrıca ilçemizin adını Avrupa’ya duyurması açısından belediyemizin aldığı iki ayrı ödülden bahsetmek isterim. 


2020 yılında, vatandaşların yönetime katılmasının sağlanmasına, demokrasinin vurgulanmasına, STK’larla ve kamu kuruluşlarıyla işbirliği kurulmasına yönelik yaptığımız çalışmalarımız değerlendirildi. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından Avrupa Yerel Demokrasi Haftası Partner Ödülü’ne layık görüldük.


Daha sonra Avrupa Konseyi’nden ikinci ödülümüz geldi. Ulusal ve uluslararası düzeydeki 27 kardeş kentimizle yaptığımız çalışmalar, uluslararası düzeydeki kuruluşlarla, belediyelerle oluşturduğumuz işbirlikleri, ulusal ve uluslararası hibe projelerine yönelik attığımız adımlar incelendi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi tarafından Avrupa Diploması ödülüne layık görüldük.


Bu ödülleri belediyemize, kentimize kazandırmış olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Bu sayede Konak’ın Avrupa’da daha çok tanınmasını sağlayacağız. Avrupa’dan insanlar gelsin, ilçemizin eşsiz tarihî değerlerini, buradaki güzellikleri görsünler istiyoruz. 




Önerilen Haberler