"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ahmet Deniz Atabay: Pandemi Koşullarından En Fazla Turizm Etkilendi

  • 14 Haziran 2021

2021 yılı sezonunda ilçenizdeki doluluk oranı pandemi öncesine göre ne durumda? Nasıl biteceğini öngörüyorsunuz?


AHMET DENİZ ATABAY: Pandemi öncesinde ilçemizdeki oteller %90’ları aşan doluluğa sahipken, 2020 yılı sezonunda doluluk oranlarının %50’ye, %70’e düştüğünü gözlemledik. Bu yıl kış ve bahar aylarındaki düşüşü yine sezon başındaki yüzde %20-25 doluluk oranı takip ediyor. Temmuz ve Ağustos aylarıyla birlikte bu sezonun %70’lere varan doluluk oranıyla kapatılacağını öngörüyorum. 


Sektörde çalışanların işsizlik rakamlarıyla ilgili veri var mı? 


AHMET DENİZ ATABAY: Turizm, bilindiği üzere pandemi koşullarından en fazla etkilenen sektör. Bu durum turizmdeki istihdama da yansıdı. Turizm sektöründeki işsizlik rakamlarında yükseliş söz konusu. Birçok turizm çalışanı “Kısa Çalışma Ödeneği”nden ve ücretsiz izin hakkından dahi yararlanamamıştır. Turizm sektöründeki istihdamın gerilemesi konusunda alınmış herhangi bir önlem bulunmamaktadır. 


İlçeniz pandemi koşullarında sezona hazırlanırken ne tür önlemler alındı? Belediyenizin sektör meslek kuruluşlarıyla, acentelerle, konaklama yerleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışması oldu mu? Bu çerçevede neler yapılıyor?


AHMET DENİZ ATABAY: Pandemi döneminde ilçemizi sezona hazırlarken turizm sektöründeki her meslek grubunun sorunlarını ayrı ayrı ele aldık. Turizmcilerle, turizm meslek kuruluşlarıyla toplantılar düzenledik. Sorunların çözümü noktasında istişareler yoluyla adımlar attık. Turizme destek sağlayan küçük esnafa dezenfeksiyon olanağı sağladık. Bunun yanında turizm sektörü içinde yer alan küçük esnafa belediyemizin olanakları ve ihtiyaçlar doğrultusunda malzeme yardımında bulunduk. İşyerlerinde uyulması gereken kurallar hakkında bilgilendirici toplantılar düzenledik. Kent mobilyalarını düzenli ilaçladık. Bunların yanı sıra kent mobilyalarını ve sahil düzenlemelerini pandemi koşullarına uygun hâle getirdik. 


BM, 2022 yılı turizm sezonunun da pandeminin domine edeceği koşullarda olacağını öngörüyor. Turizm sektörü, iklimin ve pandeminin etkisinde nasıl dönüşüyor?


AHMET DENİZ ATABAY: Aşının bulunması ve dünya genelinde aşılamanın başlamasıyla birlikte pandemi koşullarının ne zaman bitebileceği konusunda öngörülerde bulunabiliyoruz. 2021 yılı sonuna kadar dünya nüfusunda büyük ölçüde aşılama gerçekleşmiş olacak. Yeni bir virüsle karşı karşıya kalmayacağımızı ve koronavirüsün mutasyona uğramayacağını varsaydığımızda 2022 yılı için turizm sektöründe artış yaşanacağını düşünüyorum. İnsanlar, pandemi koşullarında ev ve iş arasında sıkıştı, sosyalleşme ve seyahat etme imkânı bulamadılar. Bu durum insanlarda seyahat etme arzusu yarattı. Bu nedenle 2022 yılında turizmin parlayan bir sektör olacağını düşünüyorum. Ancak pandemi süreci 2022’yi ve ilerleyen yılları etkileyecek şekilde kalıcı değişimlere neden oldu. Sağlık/hijyen koşullarına ilişkin artan talebin ve sosyal mesafe kaygısının uzun yıllar turizm sektörünü şekillendireceğini düşünüyorum. 


Seyahat pratiklerinde değişim gözlemliyor musunuz? Buna yönelik projeleriniz, önlemleriniz var mı?


AHMET DENİZ ATABAY: Yerli ve yabancı turistlerin talepleri doğrultusunda hem seyahat hem de konaklama şirketleri açısından hijyenin ön plana çıktığını gözlemliyoruz. Sosyal mesafenin ve hijyenin öne çıkarıldığı servis modelleri, seyahat imkânları, bunların fiyatlandırıldığı bir turizm anlayışını hem turistler hem turizmciler olarak benimsemeye çalışıyoruz. Pandemi süreciyle birlikte yerli ve yabancı turistlerin büyük otellerden ziyade butik otellere yöneldiğini görüyoruz. 


Tatilcilerin talepleri arasında ekoloji de ön plana çıkıyor. Sahillerdeki betonlaşma ve doğa tahribatı devam ediyor. Bu konuya ilişkin farkındalık çalışmalarınız var mı? Neler yapılıyor?


AHMET DENİZ ATABAY: İlçemizin 90 kilometre kıyı şeridi boyunca ekolojik dengeyi bozacak unsurlara yapılaşma izni vermiyor, usulsüz şekilde yapılan yapıları yıkıyoruz. Örneğin, Fevzipaşa Mahallesi’nde “Oteller Bölgesi” önü olarak adlandırılan sahil kısmında, vatandaşların da yoğun isteğiyle kaçak yapıların ve iskelelerin yıkımını gerçekleştirdik. Beyaz renkli kumlarından esinlenerek “Beyazkum” adını verdiğimiz plajdaki betonlaşmayı sonlandırdık. 


Kabotaj Bayramı’nda vatandaşların da katılımıyla deniz temizleme çalışması yaptık. Buna benzer şekilde ekolojik dengeyi bozan ve doğayı tahrip eden unsurları gidermek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Kıyı temizliği çalışmalarımız vatandaşların katılımıyla yoğun bir şekilde devam etmektedir. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı, EKODOSD Derneği, Didim Plogging Grubu gibi STK’larla birlikte ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Deniz ve kıyı ekosistemini korumak, sorunların sebeplerini araştırmak ve çözüm bulmak için STK’larla ortak hareket ediyoruz. 


Bu koşullar düşünüldüğünde turizm acil eylem planı ne olmalı? Yerel yönetimlerin sorumluluk alanını nasıl görüyorsunuz? Bu konuda siz neler yapıyorsunuz?


AHMET DENİZ ATABAY: Turizmin geliştirilmesi, turizm beldelerindeki yerel yönetimlerin sorumluluk alanındadır. Bilhassa altyapıyla ilgili konular yerel yönetimlerin birincil sorumluluğudur. Bu bakımdan turistik bölgelerde ve kent merkezlerindeki yolların bakım ve onarımları turistlerin ulaşım kolaylığı açısından hayati önem taşımaktadır. Bunun yanında eksik ve deforme olmuş yönlendirme araçlarının, tabelaların düzenli yenilenmesi, amacına uygun şekilde konumlandırılması da önem arz etmektedir. Ayrıca tatlı su sağlama, çöp toplama ve sokak aydınlatma gibi hizmetlerin aksamadan icra edilmesi yine yerel yönetimlerin sorumluluk alanındadır. 


Sorumluluk alanımız sadece klasik belediye hizmetleriyle sınırlı kalmamalıdır. Yerel yönetimler, doğaya saygılı, çevreyi korumaya odaklı ve sürdürülebilir bir hizmet politikası benimsemelidir. Çevre bilinci oluşturmak, enerji tüketiminde tasarrufu özendirmek gibi amaçlarla hizmetler çeşitlendirilmelidir. Kıyı ve çevre temizliğiyle, geri dönüşüm projeleriyle turizmin kaynağı olan doğayı, denizi ve karayı koruma anlayışı hâkim olmalıdır.


Didim Belediyesi olarak klasik belediyecilik hizmetlerinin ve altyapı çalışmalarının yanında kıyı ve çevre temizliği konusunda da etkili çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kıyıların ve denizin temizliği turizm için oldukça önemli. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı koordinasyonunda yürütülen “Mavi Bayrak Programı” kapsamında 2021 yılında ilçemizdeki 14 plaj ve bir marina mavi bayrak sahibi oldu. Avrupa Çevre Ajansı Deniz Çöpleri İzleme Projesi’nin bir parçasıyız. İlçemizdeki koylarda düzenli olarak kıyı temizliği gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında çevre bilincinin oluşmasına ve doğayı temiz tutmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. 



Önerilen Haberler