"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ali Orkun Ercengiz: Katı Atık Bertarafında Çözüm Aşamasına Geldik

  • 28 Haziran 2021

Deşarj ve arıtma sisteminizi nasıl yönetiyorsunuz? Kirliliği önlemeye yönelik ne tür tedbirler alıyorsunuz? Belediyeniz sınırlarında ağır kirlilik sorunu olan yerler nereleri? Sorunların çözümüne yönelik acil eylem planı ne olmalı sizce?


ALİ ORKUN ERCENGİZ: Burdur Gölü, Burdur halkı için önemli değerlerin ilk sırasında yer almaktadır, sosyal ve kültürel bir çevre mirası olarak görülmektedir. Ancak Burdur Gölü’nün su seviyesinin her geçen gün düşmesiyle birlikte artan sanayileşme ve insan faaliyetleri, kirlilik değerlerini artırmaktadır. Burdur Gölü, endemik balık, zooplankton, bitki türlerine ev sahipliği yapması ve kuşların üreme, kışlama alanı olması açısından uluslararası öneme sahiptir. Göl, “Önemli Doğa Alanı” ve “Önemli Kuş Alanı”dır. Türkiye’nin 14 “Ramsar Alanı”ndan biri olan göl, 1998’de 1. derece doğal sit alanı ve 2006’da yaban hayatı geliştirme sahası ilan edilmiştir. Göl havzasında Serenler Tepesi Tabiat Parkı bulunmaktadır. Ayrıca Burdur kent merkezi kentsel sit alanı, göl çevresi Hacılar, Kuruçay gibi bazı yerleşim yerleri ve çevreleri de arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.


Burdur Gölü, yağışlarla, mevsimlik ve sürekli akarsularla yeraltı sularından beslenen tektonik kökenli kapalı bir havza gölüdür. Türkiye’nin yüz ölçümü bakımından yedinci en büyük, tuzlu göller arasında da üçüncü büyük gölüdür. Yıllık toplam yağış miktarı ortalamasında bir düşüş olmamasına rağmen yüzey ve yeraltı suları kullanımı,  gölün 1987’den beri sürekli su kaybetmesine yol açmaktadır. Göl su toplama alanındaki tarımsal sulama, gölü besleyen akarsular üzerine yapılan barajlar, yeraltı su kaynaklarına açılan kuyular sebebiyle gölü besleyen akarsuların ulaşmaması ve gölün buharlaşmayla su kaybetmesi, tuzluluk oranını artırmıştır. Artan tuzluluk oranına rağmen Burdur dişli sazancığı (Aphanius sureyanus) dünyada sadece Burdur Gölü’nde yaşamaktadır ve gölün yok olmasıyla birlikte nesli tehlike altına girecektir. Bununla birlikte nesli küresel ölçekte tehlike altında olan dikkuyruk ördeğinin (Oxyura leucocephala) dünya popülasyonunun büyük bir bölümü kışlamak için gölü kullanmaktadır. 


Kentten kaynaklanan atık suyun arıtımı için 2010 yılında Burdur merkezde atık su arıtma tesisi devreye alınmıştır. Mevcut arıtma tesisi, çevre izinleri alınarak deşarj noktasında online olarak izlenebilmekte, tüm kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak işletilmektedir. Bu tesis, 1990 yılları sonunda projelendirilmiştir, işletmesinin kolay olması için basit yöntem seçilmiştir, oksidasyon havuzları olacak şekilde tasarlanmıştır. Ancak gelişen arıtma teknolojileri ve çevre mevzuatındaki değişiklikler, mevcut arıtma tesisinin verimini yetersiz kılmıştır. Mevcut sistemde, yaz aylarının başlarında havaların ısınmasıyla birlikte özellikle gölün sığ alanlarında azot ve fosfordan kaynaklı ötrofikasyon oluşmaktadır ve yaklaşık yirmi gün kadar bu görüntü kirliliği devam etmektedir. Ayrıca arıtmanın tam verimle çalışamamasından kaynaklı koku kirliliği şikâyetleri yine yaz aylarında artış göstermektedir.    

 

Kıyı kirliliğinde diğer sorun, katı atık bertarafıdır, çözüm aşamasına gelinmiştir. Burdur il merkezine bağlı Büğdüz Köyü yolu üzerinde eski çöplük alanındaki katı atıkları çevreye zarar vermeden bertaraf etmek üzere düzenli olarak depolamak amacıyla Burdur Belediyeler Birliği kurulmuştur. Düzenli depolama yapımı için 2010 yılında sözleşme imzalanmış ve yapım çalışmalarına başlanmıştır. Katı atık bertaraf tesisi yapımı kapsamında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hibe desteği alan proje revize edilmiştir. Modern bir tesis yapılması ve enerji üretilebilmesi amacıyla üretilecek elektrikten kâr payı olarak %29 ortaklık sağlanması ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 29 yıllığına katı atık bertaraf tesisinin ikmali, düzenli depolama, saha içerisinde elektrik enerjisi üretim tesislerinin kurulması ve işletilmesi işi kapsamında yüklenici firmayla Burdur Belediyeler Birliği arasında 21.03.2017 tarihinde yeni bir sözleşme imzalanmıştır.

 

Tesiste ayrı iki santral kurulmuştur. Bunlar, evsel katı atık biyogaz enerji santrali ve hayvansal atık biyogaz tesisidir. Enerji santrali inşaatları tamamlanmıştır, aktarma istasyonlarının  yapım süreci devam etmektedir. Üç adet katı atık transfer merkezi kurulmaktadır. Aktarma istasyonları tamamlandığında kentin tüm ilçelerinin, kasabalarının ve köylerinin katı atıkları tesise getirilerek elektrik enerjisi üretilecektir. Böylece bütüncül bir çözümle Burdur ve Burdur Gölü katı atık kirliliğinden kurtulacaktır.

 

Vahşi depolama yapılan sahada gerekli rehabilitasyon işlemi yapılmıştır. Yatay ve dikey gaz boruları döşenerek oluşacak metan gazı tesiste işlenecektir. Bu alanın üstü lavanta bahçesine çevrilerek örnek bir dönüşüm çalışması yapılmıştır. 

 

Kentimizdeki diğer atık yönetimleriyle de Türkiye’deki diğer belediyelere örnek olacak adımlar atılmıştır. Mücavir alan sınırlarında bulunan mermer fabrikalarından çıkan mermer atıklarının çevreye dağılmaması, hafriyat alanlarını doldurmaması ve istiflenip görüntü kirliliği yaratmaması açısından Türkiye’nin izinleri alınmıştır, ilk “3. Sınıf İnert Atık Depolama Sahası” 2019 yılında faaliyete geçmiştir. Hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıkları için yaklaşık ömrü 50 yıl olacak bir saha açılması planlanmaktadır, saha için orman ve çevre izinleri başvuru aşamasındadır.


Belediye sınırlarınız içerisinde OSB var mı? Varsa, arıtma sistemleri bulunuyor mu? Çevre kirliliği (yeraltı ve yerüstü suları, deniz ve nehirler açısından) arıtma sistemlerinin çevreye etkisini ölçüyor musunuz?


ALİ ORKUN ERCENGİZ: Burdur Gölü havzasında üç tane OSB, on bir köy ve iki ilçe bulunmaktadır. İlçelerden ve köylerden gelen atık suların arıtımı yapılmamaktadır. Ayrıca çevre köylerin ve yerleşim yerlerinin geçim kaynağının hayvancılık olduğu düşünüldüğünde göle giren kirletici miktarının da ne denli yoğun olduğu göz ardı edilmemelidir. Kısacası Burdur Gölü kirliliğinde yalnızca Burdur kent merkezi düşünülmemelidir. Havzada bulunan OSB’lerden ikisi Burdur’da, diğeri Isparta’dadır. Burdur’daki OSB’lerin atık suları, Burdur merkez atık su arıtma tesisine kabul edilmektedir. Isparta Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtması bulunmaktadır. Arıtılan atık sular Burdur Gölü’ne deşarj edilmektedir. OSB yönetim kurulları, ortak arıtma tesisi yapımı için karar almıştır, ortak arıtma tesisi yapım çalışmaları başlamıştır. 


Meslek örgütleriyle ve STK’larla bu alanda işbirliğiniz var mı?


ALİ ORKUN ERCENGİZ: Meslek kuruluşlarıyla, resmi makamlarla koordineli olarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.


Biyolojik arıtma sistemi konusunda bir girişiminiz var mı?


ALİ ORKUN ERCENGİZ: İleri biyolojik arıtma tesisi yapım çalışmaları 2015 yılında başlamıştır. Burdur İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi kesin projesi hazırlanmış, İller Bankası aracılığıyla Avrupa Yatırım Bankası’yla altyapı tesislerinde kullanılmak üzere kredi sözleşmesi imzalanmış, uluslararası rekabetçi ihale yöntemine göre 30.12.2019 tarihinde kurumumuz tarafından ihaleye çıkmış, ihale başarılı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. İller Banksı A.Ş. Antalya Bölge Müdürlüğü’yle ortak denetim ve kontrol yapılacak inşaat çalışmalarında sözleşme imzalanmıştır. İleri biyolojik atık su arıtma tesisi yapım inşaatı devam etmektedir. 22.07.2022 tarihinde kuru kabulü yapılacak olan tesisin bir yıllık yüklenici yükümlüğünde olan devreye ve işletmeye alma süresinden sonra 22.07.2023 tarihinde tamamlanması ve kurumumuza teslim edilmesi planlanmaktadır. 

 

Tesisin 2050 yılı nüfusuna göre dizayn edilmesi ve Burdur halkına uzun yıllar hizmet etmesi amaçlanmıştır. %95 ve üzeri arıtma verimi sağlanarak Burdur Gölü’nde kentten kaynaklanan kirlilik minimuma düşürülecektir. Arıtma tesisinde üretilen arıtma çamuru, biyogazdan elektrik enerjisine dönüştürülecektir, tesisin elektrik ve ısı ihtiyaçlarında kullanılacaktır.



Önerilen Haberler