"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Prof. Dr. Tuğba Ölmez Hancı: İçme Suyu Ve Kanalizasyon Master Planı’nı Hazırlıyoruz

  • 28 Haziran 2021

İSKİ’nin İstanbul’un su ve atık sistemlerine ilişkin stratejik projeksiyonu nedir? Sanırım bir master plan çalışması yapıldı. Kritik başlıklar neler?


TUĞBA ÖLMEZ HANCI: İSKİ, İstanbul il sınırları içerisinde mevcut durumda sağlanan su, atık su ve yağmur suyu hizmetlerinin çevresel açıdan sürdürülebilir hâle getirilmesi, bu hizmetlerin uzun vadede topluma faydalı olabilmesi için kurumsal bir vizyon geliştirilmesi ve finansal açıdan bu gelişime katkı sağlanması amacıyla İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı’nı hazırlıyor. Proje kapsamında üst ölçekli, kısa, orta ve uzun dönemli planlama yapılması, akıllı bina/kent konseptlerinin geliştirilebilmesi için gerekli olan politikaların belirlenmesi ve hizmet kalitesinin devamlılığı açısından ihtiyaç duyulan çok yönlü tedbirlerin alınması hedefleniyor. Plan hazırlık çalışmalarının dört yıl (2018-2022) sürmesi planlanıyor ve hazırlanan planın 2053 yılına kadar sürdürülebilirliği amaçlanıyor.


Master plan hazırlama faaliyetleri beş başlıkta yürütülüyor. Bu başlıklar:


  • Su, 

  • Atık su,

  • Arıtma, 

  • Yağmur suyu ve dereler, 

  • Kurumsal yapı. 



Su başlığı altında su ihtiyacının belirlenmesine ve 2053 yılına kadar ham su ve temiz su açıklarının olup olmadığına yönelik kapsamlı çalışmalar sürdürülüyor. Ayrıca Türkiye’yle birlikte İstanbul’un da su stresi yaşama riski, su kayıp-kaçak oranıyla ilgili hedefler ve yaklaşımlarla “Suya Duyarlı Kent” anlayışının yaşamın bir parçası hâline getirilmesi üzerine çalışmalar yürütülüyor. Atık su başlığı altında ise, atık su toplama sisteminin geliştirilebilmesi için mevcut ve inşaatı devam eden atık su toplama sisteminin havza bazında değerlendirilmesi, mevcut hatların hem günümüzde hem de hedef yılındaki kapasite tahkiklerinin yapılması, planlanan projelerin değerlendirilmesi çalışmaları gerçekleştiriliyor. Master plan kapsamında İstanbul’un 2053 yılına kadar olan atık su arıtma stratejilerinin belirlenerek havza bazında seçenekli planlama çalışmaları hedefleniyor. 


İklim değişikliği ve bölgenin kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya bulunması, su kaynaklarının değerini daha da öne çıkarıyor. Gri su arıtımı ve yağmur hasadı konularında yakın ve orta vadede ne tür projeler var?


TUĞBA ÖLMEZ HANCI: Taşkın ve kuraklıkla su kaynakları üzerinde kendini hissettiren iklim değişikliği etkilerini tahmin edebilmek, su kaynaklarını iklim değişikliği etkilerine adapte edebilmek ve su kaynaklarının, iklim değişikliği etkileri karşısında kırılganlığını azaltmak amacıyla İSKİ, çeşitli çalışmalar ve projeler tamamladı. Hâlen bu alandaki ulusal/uluslararası proje çağrıları takip ediliyor, proje başvuruları ve proje geliştirme çalışmaları yapılıyor. Ayrıca geleceğe yönelik su temin ve dağıtım planlamalarının yapıldığı İSKİ Master Plan çalışmalarında gelecekteki su arz ve talep dengesinin tahmin edilerek içme suyu yönetiminin planlanmasında iklim değişikliği etkileri kaynaklı yağış ve akış değişiklikleri de dikkate alınıyor.


İSKİ bünyesinde devam eden İstanbul İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı kapsamında;


  • İstanbul özelinde bugüne kadar gerçekleştirilmiş iklim değişikliği ve kuraklık konulu çalışmaların derlenmesi,

  • Trend analizleri,

  • Kuraklık şiddet analizleri ve kuraklık risklerinin değerlendirilmesi,

  • İklim değişikliği ve kuraklığın mevcut ve potansiyel içme suyu kaynaklarına olan muhtemel etkilerinin belirlenmesi,

  • İklim değişikliğine uyum ve kuraklık etkilerinin hafifletilmesine yönelik eylem ve çözüm önerilerinin belirlenmesi çalışmaları sürdürülüyor.


Hayatın, özellikle insan yaşamının temel ihtiyaçlardan biri, alternatifi bulunmayan sudur. Su israfının önlenmesi, tasarruf önlemlerinin alınarak tüketiminin azaltılmasına ilişkin yürütülen çalışmalar, suyun sınırsız bir kaynak olmadığı dikkate alındığında canlı yaşamı yönünden büyük önem arz ediyor. 


Master plan çalışmaları kapsamında ayrıca konvansiyonel su kaynakları (baraj, regülatör, yeraltı suyu kuyuları) dışında İstanbul için alternatif su kaynaklarından biri olan geri kazanım suları imkânları da araştırılmaktadır. Bu imkânlar, merkezi olan ve merkezi olmayan şeklinde ikiye ayrılmıştır. Geri kazanım suyunu merkezi bir şebekeden almayıp tüketim noktasının hemen yakınına kurulan bir arıtmadan alan sistemler, merkezi olmayan sistemler olarak adlandırılmaktadır. Bir site içerisinde bulunan ve sadece site içerisindeki apartmanların gri sularını ve çatı sularını (yağmur suları) toplayıp, arıtıp, depolayıp apartmanlara kullanılmak üzere geri gönderen sistem, merkezi olmayan bir sisteme örnek verilebilir. Diğer ana su geri kazanım yöntemleri ise, merkezi olan sistemlerdir. Bu sistem, atık su arıtma tesislerinin çıkış sularının arıtılarak çeşitli alanlarda kullanılmasını öngörmektedir. Bu kullanım alanları, park-bahçe-rekreasyon alanı-refüj sulamaları, tarımsal sulamalar, sanayi suyu ve yeraltı suyunu besleme olarak sayılmaktadır. 


Geri kazanım suları uygulamalarının hayata geçirilmesi çok boyutlu bir konudur. Bütüncül bir geri kazanım yol haritasının ve eylem planının atık su arıtma, içme suyu, enerji üretimi, maddesel geri kazanım konularıyla etkileşimli olarak halkla ilişkiler, teknoloji, altyapı, kanun ve yönetmelikler vb. gibi konuları içermesi gerekmektedir.


İSKİ, sudan tasarruf edilerek mevcut su kaynaklarının daha verimli kullanılması için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 22 Şubat 2020 tarihinde “Yağmur Suyu Hasadı ve Gri Sudan Elde Edilen Geri Kazanım Suyuna İlişkin Hususlar” konulu uygulama esasları yayımlandı. İSKİ, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren, 30.000 metrekarenin üzerinde toplam inşaat alanı olan yapılarda gri su projesi ve 1.000 metrekarenin üzerindeki parseller için yağmur suyu hasadı proje onayı zorunluluğu getirdi. Yağmur suyu hasadı konusunda İSKİ Genel Müdürlüğü Sıhhi Tesisat Eğitim ve Uygulama Esasları Yönetmeliği’nde teşvikler belirtilmektedir. Ayrıca İSKİ, yeni yapılacak şube binalarını yeşil bina konseptiyle projelendirdi. Ancak sertifikasyon proje, yapım ve işletmeyle tamamlandığından henüz sertifikaları alınmadı. Binalarda yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı planlandı. Küçükçekmece Şube Müdürlüğü’nün hizmet binası, yeşil çatılı planlanan binalar için örnek verilebilir.

Küçükçekmece Şube Müdürlüğü Hizmet Binası


Küçükçekmece ve Büyükçekmece Gölleri’nin ve su havzalarının korunmasına,  çoğaltılmasına ilişkin çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz?


TUĞBA ÖLMEZ HANCI: İSKİ, mevcut su kaynaklarının miktar ve kalite bakımından korunması için birçok yasal yetki ve sorumluluğa sahiptir. İçme suyu havzalarında yer alan tüm baraj gölleri, içme ve kullanma suyu kaynağı olarak İSKİ’ye tahsis edilmiştir. İçme suyu havzalarının kirlenmeye karşı korunması ve koruma kullanma dengesinin sağlanabilmesi için İSKİ İçme suyu Havzaları Yönetmeliği ve İSKİ Atık Suların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği’yle çeşitli hükümler ve kısıtlamalar getirilmiştir. Havzayı besleyen akış (memba) yönünde birçok faaliyet yasaklanmış veya sınırlandırılmıştır.


İSKİ’deki mevcut havza koruma uygulamaları; imar planlarına yönelik çalışmaları, havza mevzuatına aykırı yapılaşma ve faaliyetlerin denetimlerini (kaçak yapılar ve döküm faaliyetleri, zirai ilaçla yapılan tarım, hayvan çiftliklerinden kaynaklanan gübre atıkları vb.), sulak alan çalışmalarını, atık su şebeke ve atık su arıtma tesisi (AAT) inşaatlarını ve işletilmesini, endüstriyel atık su üreten tesislerin denetimini, yıkım çalışmalarını, katı atık, gübre ve inşaat atığı toplama çalışmalarını, dere temizlik, ıslah ve peyzaj çalışmalarını, kamulaştırma ve ağaçlandırma çalışmalarını, eğitim çalışmalarını ve akademik çalışmaların tümünü içermektedir.


İSKİ’nin hizmet alanı içindeki ve su temin ettiği havzalardaki su kaynakları için Havza Koruma Planları hazırlanmaktadır. Bu havzalar; Kazandere-Pabuçdere (Istrancalar) Baraj Gölü Havzaları (özel hüküm), Büyükçekmece Baraj Gölü ve Havzası, Elmalı 1-2 Baraj Havzası’dır. Melen Havzası Koruma Planları, onay aşamasındadır. Diğer havzalar için Havza Koruma Planları, İSKİ tarafından yakın zamanda hazırlanacaktır.


İçme ve kullanma suyu temin edilen Büyükçekmece Gölü’nün mevcut su kalitesinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için havzadaki her türlü faaliyetin  düzenlenmesi amacıyla 2872 sayılı Çevre Kanunu’yla 28.10.2017 tarih ve 30224 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik’e dayanarak hazırlanan Büyükçekmece Havza Koruma Planı, 2019 yılında yürürlüğe girmiştir.


Dünyanın önemli lagünlerinden olan Küçükçekmece Gölü’ne atık su girişinin önlenmesi için Ambarlı Havzası’nı da kapsayan çevre koruma projesi 21 aşamada gerçekleşmiştir. Projeyle Küçükçekmece Gölü’nün yanı sıra Sazlıdere Havzası ve Ambarlı sahilleri de kontrolsüz atık su kirliliğinden kurtulmuştur.


Atık su arıtımına yönelik İstanbul’un kısa ve orta vadedeki acil eylem planı nedir?


TUĞBA ÖLMEZ HANCI: Hâlihazırda İstanbul genelinde 89 atık su arıtma tesisiyle hizmet veren İSKİ, günde 5 milyon 800 bin metreküp atık suyu arıtma kapasitesine sahiptir. Bununla birlikte İstanbul’un atık suyunun tamamının en ileri yöntemlerle arıtılmasını amaçlayan kurumumuz, çevre yatırımlarına ve yeni atık su arıtma tesislerinin yapımına devam etmektedir. Bir yandan dev tesisler inşa edilirken, diğer yandan uzun yıllardır kangren hâline gelmiş altyapı sorunları tek tek çözülmektedir. Son iki yıl içinde atık su ve yağmur suyu hatlarını önemli ölçüde ayrıştıran İSKİ, bu çalışmalar sayesinde atık suları denize değil, arıtma tesislerine ulaştırmaktadır.


İstanbul’da iki adet atık su arıtma tesisinin inşaatı devam etmektedir. Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, 400.000 m3/günlük, Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi ise 600.000 m3/günlük arıtma kapasitesine sahiptir. Ayrıca Küçükçekmece Gölü’nün doğu ve batı yakasında inşa edilen tüneller tamamlandığında Küçükçekmece Atık Su Ön Arıtma Tesisi’ne gelen atık suların 250.000 m3/günlük kısmı Ataköy, 150.000 m3/günlük kısmı Ambarlı İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisleri’ne aktarılacaktır. 2021 yılı içinde tamamlanması planlanan bu atık su arıtma tesislerinin ve tünellerin hizmete girmesiyle birlikte İstanbul’da 2018 yılında %1.1 olan biyolojik arıtma oranı %16’ya, %37 olan ileri biyolojik arıtma oranı ise %49’a yükselecektir.

 

Önümüzdeki dönemde İSKİ, toplam 3 milyon m3/gün kapasiteli 16 adet ileri biyolojik atık su arıtma tesisi yapımını planlamaktadır. Aynı zamanda mevcut arıtma tesislerini de en verimli şekilde işletmektedir. İSKİ, dere ıslah çalışmalarıyla hem sel ve taşkınlarla mücadele etmektedir hem de denizlere taşınacak kirliliğin önüne geçmektedir. Bu kapsamda son iki yıl içinde 65 derede 29 kilometre dere ıslahı gerçekleştirilmiştir. İSKİ, bugüne kadar hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan direkt denize gönderilen atık sularla ilgili de harekete geçmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmalar, 104 noktada tamamlanmıştır, 26 bölgede ise devam etmektedir.


Biyolojik arıtma, İstanbul’un deniz ve nehir kirliliği için nasıl bir gelecek projeksiyonu demek? Bu konudaki projeler nedir?


TUĞBA ÖLMEZ HANCI: İSKİ, denizleri ve Haliç’i koruyacak yeni biyolojik ve ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini planlayarak hızla inşa etmektedir. İstanbul, Karadeniz-İstanbul Boğazı-Marmara Denizi sisteminin bir parçasıdır. İstanbul’da inşa edilecek atık su arıtma tesisleri, bu sistemin hidrodinamik yapısı ve su kalitesi gereklilikleri gözetilmek suretiyle planlanmalıdır. İstanbul Boğazı’nın hidrodinamik özellikleri Boğaz’a verilecek olan arıtılmış atık su deşarjlarının ayrıcalıklı değerlendirilmesine imkân tanımaktadır. Marmara Denizi’ne deşarj edilecek atık sular, özellikle müsilaj sorunun ortaya çıkmasından sonra daha dikkatli ve bu soruna yol açan tüm parametreleri dikkate almak kaydıyla en uygun arıtma teknolojisiyle arıtılmalıdır. Karadeniz, büyük ölçüde Orta ve Doğu Avrupa’dan gelen Tuna Nehri ve Ukrayna, Beyaz Rusya ve Rusya’dan dökülen Dinyeper, Dinyester, Don Nehirleri’nin taşıdığı kirlilikle karşı karşıya kalmıştır ve kalmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarla İstanbul Boğazı üst akımıyla Marmara’ya taşınan kirliliğin büyük bir oranının Karadeniz kaynaklı sınır aşan kirletici kaynaklardan oluştuğu ortaya konmuştur. Dolayısıyla sorunun çözümünde uluslararası ölçekte görüşmelerin başlatılması da büyük önem taşımaktadır. Bu esaslardan hareketle İstanbul’un atık sularını, çevrelendiği Karadeniz-İstanbul Boğazı-Marmara Denizi sisteminin hangi bölgesine deşarj edeceği, atık su arıtma tesislerinde kullanılacak teknolojinin seçiminde önem taşımaktadır. Alıcı ortamın kalitesinin gerektirdiği koşullara uygun arıtma teknolojilerinin kullanılması gereklidir. Bundan sonra geliştirilecek projelerde bu hususlar dikkate alınmalıdır.


Önerilen Haberler