"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ülgür Gökhan: Müsilajla Mücadele İçin Çalışmaya Devam Ediyoruz

  • 28 Haziran 2021

Belediyenizin atık teknolojisi hakkında bilgi verir misiniz?


ÜLGÜR GÖKHAN: Doğanın ve tarihin Çanakkale’ye emanet ettiği güzellikler herkesin malumu. Yeşili ve mavisiyle cennetten bir köşede yaşıyoruz. Bu güzelliği her daim canlı ve temiz tutmak için çevre altyapı çalışmalarımızı ve projelerimizi doğaya saygılı çözümlerle tamamladık. Katı atık sorununu havza bazında çözdük. Atıklarımız, Çanakkale Düzenli Depolama Tesisi’nde çevreye zarar vermeden depolanıyor. 


Günümüzde atık yönetimi, atık işlemeye ve geri kazanıma yönelmiştir. Depolanan atık miktarının azaltılması ve depolama tesisinin uzun yıllar hizmet verebilmesi için Danıştay’ın görüşüyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayıyla Çanakkale Katı Atık Yönetim Birliği’nin Tam Ölçekli Entegre Katı Atık Yönetim Sistemi Projesi’ni 02.01.2019 tarihinde Suez Çanakkale RR Atık Hizmetleri A.Ş.’yle imzalanan imtiyaz sözleşmesi kapsamında yürürlüğe koyduk. Projeyle hem kaynağında ayrı toplanan ambalajlardan hem de karışık çöpten ayrılan malzemelerden ileri düzeyde geri kazanım sağlanmasını hedefliyoruz. Proje dahilinde atık yönetimi entegre biçimde yürütülmektedir. Toplama, taşıma, ön işlem, geri kazanım ve bertaraf süreçlerinden imtiyaz sahibi firmanın sorumlu olduğunu da belirteyim. Havzada çöplerin toplanması, taşınması ve bertarafı, düzenli depolama sahasının işletilmesi ve 09.09.2019 tarihinde başlayan ambalaj atıklarının toplanması işi de firma tarafından yapılıyor.


ÇAKAB Birlik Havzası’nda ambalaj atıklarının ayrı toplanması ve taşınması faaliyetleri kapsamında 2020 yılında birliğe üye belediyelerden toplanan ambalaj atık miktarı, 4.283 ton/yıl, özel işletmelerden toplanan miktar ise 782 ton/yıldır. Atıkların entegre yönetilmesi sayesinde kaynağında ayrı toplama sistemini geliştirmeyi ve sıfır atık hedefine yaklaşmayı hedefliyoruz.


Suez Çanakkale RR Atık Hizmetleri A.Ş.’nin yatırım hedefleri arasında geri kazanım tesisleri olarak mekanik ayırma-alternatif yakıt üretme-biyokurutma projeleri de vardır. Sızıntı suyu arıtma tesisinin tamamlanmasıyla evsel atıkların çevresel etkisinin bertaraf edilmesi için önemli bir adım atılmıştır. Tam Ölçekli Entegre Katı Atık Yönetim Sistemi Projesi’nde yer alan “Sızıntı Suyu Arıtma Tesisinin Revizyonu ve İşletilmesi” işi doğrultusunda membran biyoreaktör teknolojisi kullanılarak arıtma tesisi revizyonu tamamlanmıştır. Sızıntı suyunun tam arıtmayla dere deşarjı sağlanmaktadır. Yine proje kapsamında depo gazından yenilenebilir elektrik üretimi için 3.6 MW’lık üretim lisansı alınmıştır. İlk etapta 1.2 MW gücünde bir tesis kurularak bakanlık kabulü yapılmış, işletilmesi süreci başlamıştır. Depo gazı elektrik enerjisi üretimive satışı 26.11.2020 tarihi itibarıyla başlamış, 2020 yılı sonuna kadar 315.04 MWh elektrik satışı yapılmıştır.  


Deşarj ve arıtma sisteminizi nasıl yönetiyorsunuz? Kirliliği önlemeye yönelik ne tür tedbirler alıyorsunuz? Belediyeniz sınırlarında ağır kirlilik sorunu olan yerler nereleri? Sorunların çözümüne yönelik acil eylem planı ne olmalı sizce?



ÜLGÜR GÖKHAN: Yaz mevsiminde kentimizdeki koku problemine ait nedenlerin bilimsel verilerle kapsamlı bir şekilde ortaya konabilmesi için Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve Çanakkale Belediye Başkanlığı yetkilileriyle çalışma grubu oluşturduk.


Bu çalışma grubu kapsamında Mart 2020’de kurulan komisyon, pandemi koşullarında bile bir yıla yakın çalıştı. Birçok farklı noktadan alınan numuneler, laboratuvarlarda incelendi. Yapılan incelemeler sonucunda ötrofikasyonun arttığı gözlendi (Trix indeksi değeri 6’dan yüksek çıktı). Bu çalışmaların bir de “Deniz Çöpleri Eylem Planı” kapsamında değerlendirilmesini istedik. Proje kapsamında sahil kenarlarında temizlik yapabilmek için amfibik aracı hibesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmayı planlıyoruz.


Kentimizin diğer önemli bir sorunu, köylerin Sarıçay’a ve Atikhisar Barajı’na boşalan kanalizasyon suyu. Köy muhtarlık heyetleriyle birlikte, teknik personelimiz eşliğinde bahsi geçen alanlarda incelemelerde bulunduk. Bu problemin çözümü için çalışmaya başladık.


Biliyorsunuz, müsilaj sorunuyla da karşı karşıyayız. Bu çevre felaketinin en önemli sebebi, sanayi atıkları ve evsel atıkların boşaltımı. Müsilaj, deniz suyuna giren ışığı azaltıyor. Fotosentezin engellenmesi, dip canlılarının ölmesine neden oluyor. Müsilaj nedeniyle biyolojik çeşitlilikteki azalma, Marmara Denizi’nin yanı sıra Karadeniz’i ve Kuzey Ege’yi de olumsuz etkiliyor. Bu konuda gerek il gerek ülke bazında acil eylem planları oluşturuluyor. Müsilajla mücadele için çalışmaya devam ediyoruz. Bu tür çevre sorunları bir anda ortaya çıkmıyor, her biri uzun bir süreçten besleniyor. Bu nedenle bir an önce kurum yatırımları konusunda birlik olunması, daha hassas davranılması ve tüm projelerde çevre odaklı anlayışın benimsenmesi gerekiyor. Marmara Bölgesi’nde arıtma konusunda en iyi durumdaki ilin Çanakkale olduğunu da belirtmeliyim.


Belediye sınırlarınız içerisinde OSB var mı? Varsa, arıtma sistemleri bulunuyor mu? Çevre kirliliği (yeraltı ve yerüstü suları, deniz ve nehirler açısından) arıtma sistemlerinin çevreye etkisini ölçüyor musunuz?


ÜLGÜR GÖKHAN: Belediyemiz sınırları içerisinde Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. Bölgede çok fazla kirlilik barındıran sanayi kuruluşları olmaması sebebiyle buranın atık suları 2015 yılında kentsel altyapıya bağlanmıştır, Merkez İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nde arıtılmaktadır.


Mevzuatta atık su arıtma tesislerinin çıkış suyu standartları, çevreyi en az etkileyecek şekilde belirlenmiş. Bu standartlar, tesislerimizde her gün kontrol ediliyor. İç izleme analizleri yapılıyor. Tesislerimiz denetleniyor. Ayrıca Merkez İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nde atık su uzaktan izleme sistemi var. Bu sistem, deşarj suyu değerlerini anlık olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletiyor. 7/24 denetleniyoruz.


Meslek örgütleriyle ve STK’larla bu alanda işbirliğiniz var mı?


ÜLGÜR GÖKHAN: Atık su arıtma tesislerinde böyle bir işbirliğinde bulunmadık, ama çevre yatırımlarında ve girişimlerinde meslek örgütleriyle, STK’larla işbirliği yapıyoruz.


Kaz Dağları’yla ilgili mücadeleyi bilirsiniz. Kentimizin içme ve kullanma suyu kaynağı olan, aynı zamanda tarımsal sulamada da kullanılan Atikhisar Barajı’nın havzasında, baraj gölüne 14 kilometre mesafede, Kirazlı-Balaban’da, çokuluslu bir şirket tarafından sürdürülen metalik madencilik (altın-gümüş) faaliyetlerine karşı uzun soluklu bir mücadele içindeyiz. Sürecin en ağır döneminde de on binlerce ağacın kesildiği noktada yerel yönetim olarak hiç çekimser kalmadık. Çanakkale Belediyesi, mücadelenin başını çekti. STK’lar ve vatandaşlar, “Su ve Vicdan Nöbeti”ne başladı. Çanakkale Çevre Platformu, Kent Konseyi Çevre Meclisi, İda Dayanışma Derneği ve birçok örgütün desteğiyle yerel ve ulusal düzlem hızla aşıldı, mitolojik değeri olan Kaz Dağları için uluslararası platformlarda duyarlılık oluştu.  Bu, çevre alanında örnek teşkil eden bir işbirliği oldu.


Çanakkale’nin suyuna, toprağına, havasına zarar verecek anlayışların karşısındayız. Mücadeleyi meslek örgütleriyle, STK’larla işbirliği yaparak yürütmenin bizi daha da güçlendirdiğinin farkındayız. 


Biyolojik arıtma sistemi konusunda bir girişiminiz var mı?


 ÜLGÜR GÖKHAN: Ülkenin örnek projelerinden biri olan İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, 2014 yılında tamamlandı, faaliyetine başladı. Çevreye saygılı bu tesisten çıkan çamuru güneş enerjisiyle kurutuyor, tesisin enerji ihtiyacını da güneşten karşılıyoruz. 


Mücavir alanların atık sularını arıtacak olan Güzelyalı-Dardanos Atıksu Arıtma Tesisi’ni de tamamladık, işletmeye başladık. İki tesis de ileri biyolojik tesisler olarak tasarlandı. Güzelyalı-Dardanos Atıksu Arıtma Tesisi, merkez arıtma tesisi gibi çevre dostu. Projelendirmeden önce yurtdışı da dahil olmak üzere birçok tesisi inceleyerek hem bölgemize uygun hem de çevreye saygılı bir tesis olması için ince eleyip sık dokuduk.

 

Geldiğimiz noktada Sabit Film Entegreli Aktif Çamur Sistemi (IFAS) ile çalışan tesisimiz ortaya çıktı. Bu kapasitede Türkiye'de bir ilk olma özelliğini taşıyan tesisin fiziki görünümü de bitki serasını andırıyor. 


Atık su arıtma tesislerimiz başta olmak üzere çevre yatırımlarımızı tamamladığımız için plajlarımızda uzun yıllardır mavi bayrak dalgalanıyor. Kent merkezinde mavi bayrak almak çok zordur. Ancak kent merkezimizdeki Barış Plajı’na tam altı yıldır mavi bayrak asıyoruz. Bununla birlikte Mega Beach Belediye Halk Plajı ve Güzelyalı Halk Plajı’nda da mavi bayrak dalgalanıyor. Bu yıl hedefimiz, Dardanos Halk Plajı’nı bu listeye dahil etmek. 


Önerilen Haberler