YÜKLENİYOR
2021 yılı sezonunda ilçenizdeki doluluk oranı pandemi öncesine göre ne durumda? Nasıl biteceğini öngörüyorsunuz?
MEHMET OKTAY: 2021 sezonuna istediğimiz gibi başlayamadık. Pandemi öncesinde Nisan ayı ortalarında başlayan sezon, Haziran ayı gelmesine rağmen tam olarak açılamadı. Otellerimizin birçoğu hâlâ kapalı. Açık olanlar da tam kapasiteyle dolu değil. %90’lık bir kayıptan bahsedebiliriz. En iyimser rakamlara göre, Temmuz-Ekim arasında 3.5 aylık bir sezon olacak diye tahminde bulunabiliyoruz.
Türkiye’de uygulanan kısıtlama kuralları, bunun da ötesinde Marmaris’in ana pazarı olan İngiltere’nin Türkiye’yi kırmızı listeye alması ve Rusya’nın 21 Haziran’a uzattığı uçuş yasağının bu durum üzerinde büyük etkisi vardır.
Bu süreçte vaka sayılarındaki durum ve tabii ki aşılama hızı sezonun nasıl geçeceğinin göstergesi olacaktır. Vaka sayıları daha da azalmaz ve tüm yaş gruplarının aşılaması hızlanmazsa, dış pazardan çok fazla turist geleceğini maalesef ki öngöremiyoruz.
Sektörde çalışanların işsizlik rakamlarıyla ilgili veri var mı?
MEHMET OKTAY: Kadrolu personel hâlâ kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor. Sezonluk çalışan personelin yüzde 80’i henüz işbaşı yapamadı.
İlçeniz pandemi koşullarında sezona hazırlanırken ne tür önlemler alındı? Belediyenizin sektör meslek kuruluşlarıyla, acentelerle, konaklama yerleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışması oldu mu? Bu çerçevede neler yapılıyor?
MEHMET OKTAY: Bu konuda geçtiğimiz sezondan tecrübeliyiz. Geçtiğimiz sezon zaten pandemi kurallarına uygun hazırlıklar yapmıştık. Bu sezon da aynı çalışmaları detaylandırdık. Öncelikle halk plajları pandemi kurallarına uygun hâle getirildi. Merkez ve İçmeler’deki mavi bayraklı olanlar başta olmak üzere tüm halk plajlarına beşer metre aralıklarla şemsiyeler yerleştirildi. Giriş-çıkış noktaları belirlenen plajların etrafına halat çekildi, başka yerlerden giriş yapılması engellendi. Gerek zabıta ekiplerimiz gerek diğer kolluk kuvvetlerimiz sürekli kontrol yaparak sosyal mesafe ve maske kurallarını hatırlatmaktadır.
Yıl boyunca sektörün tüm bileşenleriyle irtibattaydık. Ancak pandeminin seyriyle ilgili bir öngörüde bulunamadığımız için somut adımlar atmak zor oldu. Bu noktada bireysel tedbirlerin önemine ilişkin farkındalığı artırmaya çabaladık. Yıl boyunca esnaf, semt pazarı, site ziyaretleri yaparak maske, mesafe ve hijyen kurallarının önemini anlattık.
BM, 2022 yılı turizm sezonunun da pandeminin domine edeceği koşullarda olacağını öngörüyor. Turizm sektörü, iklimin ve pandeminin etkisinde nasıl dönüşüyor?
MEHMET OKTAY: Pandemi bu şekilde devam ederse turizm sektörü kendini toparlamakta zorlanacaktır. Turizmciler 2019 yılında yaşanan ekonomik sıkıntıları 2020’de gideririz diye düşünürken, pandemi iki yıldır ekonomik girdisi az olan turizm sektörünün âdeta belini büktü. Bu durum bir yıl daha devam ederse ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.
Seyahat pratiklerinde değişim gözlemliyor musunuz? Buna yönelik projeleriniz, önlemleriniz var mı?
MEHMET OKTAY: Sektörün yaşanan değişimlere anında ayak uydurması gibi bir özelliği de var. Geçtiğimiz yıl pandemi başladığında izole bir şekilde tatil yapmak isteyenlerin sayısında artış yaşandı. Kapalı mekânlardan uzak ve sakin bir tatil geçirmek isteyenler, bu süreçte ekolojik tatili tercih etti. Dolayısıyla yat kiralamada ve kamp turizminde artış yaşandı. Öte yandan, otellerde konaklamak isteyenler için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetimler sonucunda otellere verdiği “Güvenli Turizm Sertifikası” belirleyici oldu.
Doğada kamp yapmak isteyen tatilcilerimizle ilgili projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Fizibilite çalışmaları tamamlandığında ve gerekli izinler alındığında çalışmalara başlayacağız.
Tatilcilerin talepleri arasında ekoloji de ön plana çıkıyor. Sahillerdeki betonlaşma ve doğa tahribatı devam ediyor. Bu konuya ilişkin farkındalık çalışmalarınız var mı? Neler yapılıyor?
MEHMET OKTAY: Parti ilçe yönetimi ve belediye meclisiyle birlikte yaptığımız toplantıda İçmeler Mahallesi’ndeki betonlaşmaya karşı kent konseyi ve STK’larla ortak tavır geliştirme kararı alınmıştır.
Bu koşullar düşünüldüğünde turizm acil eylem planı ne olmalı? Yerel yönetimlerin sorumluluk alanını nasıl görüyorsunuz? Bu konuda siz neler yapıyorsunuz?
MEHMET OKTAY: 2019’da Thomas Cook iflasıyla, ardından pandemiyle boğuşan turizm sektörü ancak devlet desteğiyle ayakta kalabilir. Türkiye’nin lokomotifi dediğimiz bu sektöre vergilendirme ve kredi sürecinde avantajlar sağlanmalı. Konaklama işletmelerine ve seyahat acentelerine mutlak suretle kredi kolaylığı ve devlet desteği sağlanmalıdır.
Yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları kapsamında bu konuda yapabileceği fazla bir şey maalesef yok. Yalnızca lokal girişimler olabilir.
Marmaris Belediyesi olarak ilçemizdeki esnafa destek olduk. Pandemiden en çok etkilenen işyerlerinden üçer ay süreyle iki kez katı atık ve çevre temizlik parasını tahsil etmeme kararı aldık. Ayrıca belediyemizin kiracılarının kiralarını öteledik. Bu dönemde işyerleri kapalı olduğu için ekonomik sıkıntı çeken hizmet sektörü çalışanlarına da gıda yardımı yaptık.
On yedi günlük tam kapanmada işyerini kapatmak zorunda kalan terzi, berber, kuaför gibi küçük esnafa da 1.000’er TL’lik maddi destekte bulunduk. Ayrıca yine aynı dönemde semt pazarları kapalı olduğu için üreticilerin sebze ve meyvelerini alarak ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıttık.