YÜKLENİYOR
2021 yılı sezonunda ilçenizdeki doluluk oranı pandemi öncesine göre ne durumda? Nasıl biteceğini öngörüyorsunuz?
MUAMMER EKREM ORAN: Çeşme, aldığımız tedbirlerle salgın sürecinin başından beri en güvenli bölgelerden biri oldu. Gerek pandemi döneminde yaşanan kapanmalarda gerek geçtiğimiz yıl yaşanan İzmir depremi sonrasında yüz binlerce kişi süreci güvenli ve huzurlu şekilde geçirmek için ilçemizi tercih etti. Adrese dayalı kayıt sistemine göre nüfusumuz yaklaşık 46.000. Kış aylarında ortalama 200.000 kişiye hizmet verdik. Kısmi normalleşme koşullarıyla birlikte şu anda 500.000’lere ulaşan rakamlar söz konusu. 2020 yılı yaz aylarından daha iyi bir sezon geçireceğimize inanıyorum.
İlçeniz pandemi koşullarında sezona hazırlanırken ne tür önlemler alındı? Belediyenizin sektör meslek kuruluşlarıyla, acentelerle, konaklama yerleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışması oldu mu? Bu çerçevede neler yapılıyor?
MUAMMER EKREM ORAN: Pandeminin başladığı günlerden itibaren bölgemizin kurumlarıyla, STK’larla, meslek odalarıyla ve turizm sektörünün tüm paydaşlarıyla üst düzey iletişim ve koordinasyon içinde önlemlerimizi aldık. Bu anlamda etkin bir mücadele sürdürüyoruz. Genel kullanım alanlarında dezenfeksiyon ve ilaçlama faaliyetlerimiz aralıksız devam ediyor. Talep eden işletmelerimize de bu konuda destek veriyoruz. Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Çeşme’de tüm sektör paydaşları “Güvenli Turizm” tedbirlerini eksiksiz yerine getiriyor. Belediyemize ait kafelerde ve restoranlarda hijyen tedbirleri üst düzeyde. Belediyemize ait halk plajlarının tamamında 6 metrekarelik sosyal mesafe locaları oluşturduk, misafirlerimizin güvenli bir şekilde tatil yapmaları için gerekli önlemleri aldık.
BM, 2022 yılı turizm sezonunun da pandeminin domine edeceği koşullarda olacağını öngörüyor. Turizm sektörü, iklimin ve pandeminin etkisinde nasıl dönüşüyor?
MUAMMER EKREM ORAN: Pandeminin başından itibaren hayatımıza etki eden “Yeni Normal” kavramının yarattığı koşulların turizm sektörünü de değiştireceği gerçeği yadsınamaz. Covid-19 salgını sonrasındaki kaygılar, vatandaşları daha az insanla temas edebilecekleri tatil seçeneklerine yönlendirdi. Ancak önümüzdeki dönemde bu anlayışın alınacak tedbirlerle, vaka sayılarının kontrol altına alınmasıyla, toplumun büyük bir kısmının aşılanmasıyla değişeceğini, yeniden festivallerle, konserlerle, çeşitli etkinliklerle bir araya gelebileceğimizi umut ediyorum.
Seyahat pratiklerinde değişim gözlemliyor musunuz? Buna yönelik projeleriniz, önlemleriniz var mı?
MUAMMER EKREM ORAN: Salgın sonrası toplu taşımalardaki temas riski nedeniyle imkânı olan herkes şahsi araçlarını tercih ediyor. Bu durum, metropollerdeki trafik sorununu da tetiklemekte. Ancak Çeşme yarımadasında yerleşimin geniş alanlara yayılmış olması, nüfusumuzun 1 milyona ulaştığı yüksek sezonda dahi trafik sorununu en aza indirecek imkânlara sahip. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz kavşak düzenlemeleriyle ve katlı otopark projelerimizle trafik sorununu Çeşme’nin gündeminden tamamen çıkaracağız.
Tatilcilerin talepleri arasında ekoloji de ön plana çıkıyor. Sahillerdeki betonlaşma ve doğa tahribatı devam ediyor. Bu konuya ilişkin farkındalık çalışmalarınız var mı? Neler yapılıyor?
MUAMMER EKREM ORAN: Hemşerilerimize iklimiyle, coğrafi yapısıyla, bozulmamış doğasıyla “Yeryüzündeki Cennet” olarak tanımladığımız Çeşme’nin tüm değerlerini koruyarak geliştireceğimize ait bir sözümüz var. Bu nedenle Çeşme’nin endemik bitkilerini koruyacak, üretimini destekleyecek Tarımsal İşler Müdürlüğü’nü devreye soktuk. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi koruyoruz. Karakılçık buğdayı, sakız enginarı, Çeşme kavunu, Çeşme limonu gibi yöreye özel türlerin tohumlarını üretip, çoğaltarak üreticilerimize dağıtıyoruz. Ziraat mühendisimiz, çiftçilerimize gerekli desteği sağlıyor. Gelecek nesillerin sağlıklı gıdaya ulaşması, yerel değerlerin korunması ve çoğaltılması için çalışıyoruz. Ayrıca Çeşme’de kaçak yapılaşmaya, kıyı kenar kanununa aykırı adımlara asla müsamaha göstermiyoruz. Çeşme, sadece deniz ve güneş tatiliyle tanınıyor. Ancak Çeşme, sahip olduğu termal kaynaklarla sağlık turizminde, zengin kültürel birikimiyle gastro turizminde, binlerce yıl öncesine ışık tutan Erythrai, Bağlararası kazı alanlarının yanı sıra 14. yüzyıldaki eski yerleşim yeri olan Çeşmeköy’le tarih turizminde de tatilcilere farklı seçenekler sunan dünya ölçeğinde bir destinasyon. Çeşme’nin bu zenginliklerinin dünyaya tanıtılması için etkin bir çalışma sürdürüyoruz.
Bu koşullar düşünüldüğünde turizm acil eylem planı ne olmalı? Yerel yönetimlerin sorumluluk alanını nasıl görüyorsunuz? Bu konuda siz neler yapıyorsunuz?
MUAMMER EKREM ORAN: Türkiye’nin en büyük ekonomik girdisi olan turizm sektörünün desteklenmesi, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı kalan otel, restoran vb. işletmelerin güçlü teşviklerle yeniden nefes almasını sağlayacak adımların hızla atılması gerekir. Tarihî, kültürel, coğrafi vb. yerel değerleri koruyacak tedbirlerin alınarak uzun vadeli planlamaların yapılması oldukça önemli. Çeşme, sahip olduğu zenginliklerin ve bölgesel avantajlarının farkında. Bu çerçevede altyapı yatırımlarını gerçekleştiren, yerel değerlerini öne çıkaracak planlamalarını hayata geçiren, Çeşmelileri ekonomik ve sosyal anlamda ileriye taşıyacak adımlar atan bütüncül bir anlayışla çalışmaya devam ediyoruz.