"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Cavit Arı: Önceliğimiz, Belediyelerin Sorunlarını Ve Sıkıntılarını Paylaşmak, Çözüm Bulmak

  • 12 Temmuz 2021

Öncelikle sizi tanıyalım. Siyasete giriş motivasyonunuz neydi?



CAVİT ARI: 1968 Antalya doğumluyum. Aslen Antalya’nın Korkuteli ilçesindenim. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Korkuteli ilçesinde tamamladım. Korkuteli, Antalya’ya yaklaşık 65 kilometrelik mesafededir. Antalya’nın sıcak ve nemli yaz ikliminden ziyade yayla özelliği taşıyan bir bölgedir. 


İlkokuldan beri idealim, hukukçu ve avukat olmaktı. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. 1989 yılında mezun oldum. Mezuniyetten sonra Antalya Barosu’nda avukatlık stajımı tamamladım. 1992 yılında serbest avukatlık ofisimi açtım ve Antalya Barosu’na kayıtlı bir avukat olarak çalışmaya başladım. 28 yıl mesleğimi icra ettim. Bugün yeniden meslek seçsem, yine hukukçu ve avukat olmak isterim. 2002 yılında Antalya Barosu’nda yönetim kurulu üyesi oldum. Daha sonra da başkan yardımcılığı yaptım.


Milletvekili olduğum tarihte de Antalya Barosu delegesiydim. 2003 yılı Ocak ayındaki il kongresinde il yönetimine seçildim. İki görevi birlikte sürdürmeye gayret ettim. Üç dönem il yönetiminde görev aldım. Bir dönem disiplin kurulu başkanlığı yaptım. 2009 yılında il genel meclisi üyesi oldum.  Muratpaşa ilçesinden il genel meclisi üyesi seçildim. Sayısal dengelere baktığımızda toplam 75 üyeli bir il genel meclisiydi. Üyelerin 27’si CHP’den, 15’i MHP’den, 1’i DP’den, 32’si AKP’den. O dönemki MHP’nin çizgisi daha muhalifti. Bu nedenle Antalya’da CHP ve MHP il genel meclisinde bir koalisyon yaptık. Bu koalisyon neticesinde il genel meclisi başkanı oldum. 2009 yılı Nisan ayında meclis başkanı oldum. 2014 yerel seçimine kadar bu görevi beş yıl süreyle sürdürdüm. Antalya’ya hizmet verdik, güzel eserler kazandırdık. Antalya’nın her köşesine hizmet götürdük. 2014 yılı Ekim ayında yapılan il kongresinde il başkanı seçildim. Süreç sonunda milletvekili adayı olmak için görevimden ayrıldım. 2018 genel seçiminde CHP Antalya milletvekili oldum. 


Hukukçularda siyasete girme daha yaygın oluyor. Adalet arayışının ve adalet duygusunun baskın gelmesinden mi? 



CAVİT ARI: Avukatlık mesleğiyle siyaseti birbirine yakın görürüm. İkisinde de hak arama, ihtiyaç sahibi kişilerin hakkını savunma ve koruma mücadelesi vardır. İnsanların derdine derman olma anlayışı söz konusudur. Dolayısıyla avukatlık, insanların derdiyle ilgilenen ve sıkıntılarını paylaşmaya çalışan bir meslek. Avukatlık ve siyaset hem sosyal ilişki boyutu hem de hak mücadelesi açısından birbiriyle ilişkili. 


Baro yönetimi dönemindeki tecrübem, il genel meclisinde fayda sağladı. İl genel meclisinde beş yıl başkanlık yaptım. O süreçte ne hukuki ne siyasi ne de ahlaki açıdan yanlış kararlara imza attım. Hangi siyasi partiden olursa olsun, bütün arkadaşlarım bu anlamda bana güvenmiştir. İl genel meclisinde deneyim kazandım. Antalya’yı tanıdım. Antalya, oldukça büyük bir il, bir uçtan bir uca 640 kilometrelik mesafesi var. Güneyden kuzeye önemli bir derinliğe sahip. Görev yaptığım dönemde 539 köy, 74 belde, 19 ilçe bulunuyordu. Hem Antalya coğrafyasını tanıma hem de Antalya’ya hizmet götürme fırsatı yakaladım. O enerjiyi, bilgiyi, birikimi ve tecrübeyi milletvekilliğimde de kullanmaya çalışıyorum. 


Seyit Torun başkanlığındaki yerel yönetimler heyetindesiniz. Özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra yerel yönetimler anlam ve önem kazandı. Bu dönemde yerel yönetimler heyetinde olmak ne demek? Sahada nasıl çalışıyorsunuz? Bu yoğunluk içerisinde bölgenize zaman ayırabiliyor musunuz? 


CAVİT ARI: 2018 genel seçimlerinden sonra görev dağılımları oldu. Komisyonlarda görevler aldık. Ben o tarihte plan bütçe komisyonu üyeliğine talip oldum. Buradan teşekkür etmek istiyorum. Partimizin değerli büyükleri, plan bütçe komisyonu üyeliğine ilişkin talebimi uygun gördüler. Plan bütçe komisyonu, meclisin en önemli komisyonlarından biri. Genel Başkan Yardımcısı Sayın Bülent Kuşoğlu’nun önderliğinde plan bütçe komisyonunda bugüne kadar görev yaptım, yapmaya devam ediyorum. Bütçeyle ilgili bütün kanun teklifleri plan bütçeden geçmektedir. TBMM’de bir önceki yılın kesim hesabı ve bir sonraki yılın bütçe görüşmeleri önce plan bütçede yapılır. Sizin de biraz önce ifade ettiğiniz gibi, 2019 yerel seçimi sonrasında ülkede önemli başarılar elde edildi. Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öngörüsüyle büyük hamleler yapıldı. Başta İstanbul, Ankara, Antalya olmak üzere Türkiye’de 11 büyükşehirin kazanılmasıyla ilgili önemli stratejik kararlar ve hamleler hayata geçti. Bugün Türkiye’de nüfusun neredeyse %55’ini CHP’li belediyeler yönetiyor.  Bu başarının mutfağında bir kişi vardı. O kişi, yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Seyit Torun. Seyit Bey, 2019 yerel seçimi sonrasında kendine bir çalışma grubu oluşturmak istedi, üç kişilik bir ekip oluşturdu. Ekip içerisinde şöyle bir tecrübe dengesi var: Yaşar Tüzün, kıdemli milletvekilliğinin ötesinde daha önce kendi ilinin, yani Bilecik’in belediye başkanı. Burhanettin Bey de yine kendi ilinde belediye meclis üyeliği ve il başkanlığı yapan bir arkadaşımız. Ben de il başkanlığımın ötesinde il genel meclisi başkanlığı ve il genel meclisi üyeliği yaptım. Seyit Bey’e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Beni böyle bir göreve layık gördü. Seyit Bey’in önderliğinde başta Anadolu’nun uzak mesafelerdeki belediyeleri olmak üzere CHP’li belediyeleri ziyaret ediyoruz, belediye başkanlarıyla, belediye meclis üyeleriyle, il genel meclisi üyeleriyle, muhtarlarla bir araya geliyoruz. CHP’nin il/ilçe örgütlerini de ziyaret ediyoruz. Birinci önceliğimiz, sahip çıkıldığını belediye başkanına hissettirmek. İkinci önceliğimiz, belediyelerin sorunlarını ve sıkıntılarını paylaşmak,  sorunlara çözüm bulmak. Bir işi severek yaparsanız o iş zor gelmez. İşini severek yapıyorum ve heyecan duyuyorum. Her gittiğiniz yer, size yeni bir tecrübe kazandırır, bilgi edinmenize yardımcı olur. Geçtiğimiz hafta Gaziantep’te “Belediye Başkanları Toplantısı” yapıldı. Yerel yönetimler birimi olarak biz de oradaydık. Belediye başkanlarıyla bir araya geldik. Onların görüşlerini dinledik, görüşlerimizi paylaştık. Bu, tecrübe ulaşmaya çalışıyoruz. Partilileri, belediye başkanlarını tanımak, oradaki yaşam şartlarını görmek, bilgi edinmek hem siyasi birikim hem genel kültür hem de bilgi kazandırır. Bu da bizim için önemli. Biz bu işi heyecanla, zevkle, şevkle yapıyoruz. İyi de oluyor. Örgütlerimiz, belediyelerimiz, belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, il genel meclisi üyesi arkadaşlarımız bu durumdan memnun oluyor. Meclis tatile girdiğinde de bir program çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. 


Kendi bölgemin sorunlarıyla yakından ilgileniyorum. Şehirdışı programım yoksa, hafta içinde meclisin normal programı ve çalışma günleri tamamlandıktan sonra ilk fırsatta Antalya’ya dönüyoruz. Pandemi nedeniyle çalışma programımızda da aksamalar söz konusu oldu.


Antalya’nın sorunlarıyla yakından ilgilenmeye çalışıyorum. Bu sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorum. Antalya’nın çiftçisiyle, esnafıyla, turizm emekçisiyle, çevre sorunlarıyla ilgilenmeye devam ediyorum.



2019 yerel seçimleri sonrasında CHP, yerel yönetimlerde iddialı bir hâle geldi. Bilhassa pandemi sürecinde CHP’li belediyeler örnek çalışmalar yaptı, güzel projelere imza attı. Bu önemli başarılara destek verilmesi gerekirken maalesef tam tersi durumlar yaşandı. Bu neyi gösteriyor? CHP’li belediyelerin başarılarının hazmedilemediğini gösteriyor. Çünkü iktidar yıllarca devlet kaynaklarını kullanarak vatandaşa ulaşmaya çalıştı. Bunu siyaset ve oy devşirme aracına çevirdi. Halk, CHP’li belediyelerden memnun. CHP’nin önümüzdeki süreçte iktidar olacağına inanıyorum.


Önerilen Haberler