YÜKLENİYOR
28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve oldukça geniş bir alana yayılan orman yangınlarının ardından bölgenizdeki son durumu öğrenebilir miyiz?
MEHMET OKTAY: Marmaris’te 29 Temmuz Perşembe günü saat 13:00 itibarıyla Armutalan Mahallesi’ndeki ormanlık bölgede çıkan yangın, sekizinci günde kontrol altına alınabildi. 29 Temmuz’da başlayan, 5 Ağustos’ta kontrol altına alınabilen, Armutalan, İçmeler, Hisarönü, Osmaniye, Turunç, Turgut ve Yeşilbelde Mahalleleri’nde etkili olan yangında 13.600 hektarlık alan kül oldu.
Söndürme ve soğutma çalışmalarında karşılaştığınız güçlüklerden bahseder misiniz? Afet risk yönetimi kapsamında doğal afetlerle mücadele sürecinde yetki ve sorumluluk açısından yaşadığınız zorluklar nelerdir?
MEHMET OKTAY: Marmaris’in üç tarafı ormanlarla çevrili. Bu alanlar, sarp ve dik arazilerden oluşuyor. Bu nedenle yangında karadan müdahale yapılması şarttı. İlk anda bu müdahale yapılmış olsaydı, bu felaketi bu kadar büyümeden atlatırdık. Çağrılarımıza rağmen ilk andan itibaren havadan müdahale yeterince yapılmadı.
Marmaris’in ormanları yandığı hâlde bakanlıklar tarafından düzenlenen koordinasyon toplantısına başkan olarak davet edilmedim, belediye adına katılmasını öngördüğümüz başkan yardımcımız da toplantıya alınmadı. Bu durumu sosyal medyada ve basında dile getirmemizin ardından toplantılara çağrılmaya başladık. Bu tarz tutumlar nedeniyle yanan hepimizin canı, zarar gören hepimizin ormanı, mağdur olan ülkemizin vatandaşı olmasına rağmen belediyeler ve hükümet gibi bir algı oluştu. Bu hem yangına müdahalede hem yardımların ulaştırılmasında hem de hasar tespit sürecinde sahaya yansıdı.
İklim krizinin ve ekolojik krizin artan etkileri neticesinde orman yangınları, sel gibi doğal afetler hem dünyayı hem ülkemizi etkiliyor. Yerel yönetimlerin geliştireceği iklim politikalarının içeriği, çevre politikalarıyla eşgüdümü ve stratejik plan kapsamı sizce nasıl olmalı?
MEHMET OKTAY: Ekolojik, sürdürülebilir ve insanla doğayı eşit şekilde hedefleyen nitelikte olmalıdır. Bu noktada STK’larla, meslek odalarıyla ve bölge halkıyla işbirliği yapılmalıdır, fikir alışverişinde bulunup ortak akıl kullanarak gerçekleştirilmelidir.
Doğal afetler sonrası yaşanan krizlerde belediyeler yetki, görev ve finansman kaynakları açısından sizce ne kadar güçlü? Bölgeniz dahilinde iklim eylem planınız var mı? Varsa somut hedefleriniz nelerdir?
MEHMET OKTAY: Sıkıntılı bir süreç yaşadığımız bir gerçek. Örneğin, Büyükşehir Yasası’yla itfaiye teşkilatının büyükşehir belediyelerine devredilmesi ve ormanlarla ilgili yetkinin Orman Genel Müdürlüğü’nde olması, bazı noktalarda bizim hızlı refleks göstermemizi engelliyor.
Öte yandan, Marmaris’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Tarım ve Orman Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na, büyükşehir belediyesinden ilçe belediyesine kadar birçok kurumun farklı noktalarda yetkisinin olması, hizmet açısından kargaşaya yol açıyor. İlçe belediyelerinin nüfusuyla sınırlı olan geliri de çoğu aşamada engelleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Yaşadığımız bu felaketten elbette dersler çıkardık. Bundan sonra da bizi zor günlerin beklediğinin farkındayız. Bu nedenle ortak akılla strateji belirleyip iklim eylem planımızı uygulayacağız.