"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Şükrü Sözen: İklim Değişikliğine Uyum Çalışmaları Yapılmalıdır

  • 23 Ağustos 2021

28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve oldukça geniş bir alana yayılan orman yangınlarının ardından bölgenizdeki son durumu öğrenebilir miyiz? 


ŞÜKRÜ SÖZEN: Öncelikle Türkiye tarihinin en büyük yangın felaketini atlatan bir ilçenin belediye başkanı olarak yaşadığımız hassas sürecin ertesinde bültenimizin bu değerli satırlarında bize de yer verdiğiniz için şahsım ve Manavgat halkı adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu satırlar sayesinde yaşadığımız sıkıntıları, içinde bulunduğumuz durumu paylaşma imkânı bulacağız. 28 Temmuz 2021, yeşiliyle, ormanlarıyla, ırmağıyla, deniziyle, tarihiyle ve doğal güzellikleriyle önemli bir turizm marka değeri taşıyan Manavgat için dönüm noktası olmuştur. Yangında 7 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Manavgat, 106 mahalleden oluşmaktadır. Bunun 78’sı kırsaldır. Yangından 47 mahalle etkilenmiştir. Bunlardan 19’u tamamen, 14’ü kısmen tahliye edilmiştir. 761 vatandaş yaralanmıştır. Büyük felakette 57.000 hektarlık orman alanı kül olmuştur. Yangınlarda 1.830 hane tamamen, 757 hane kısmen zarar görmüştür. Tarım alanları da büyük ölçüde zarar görmüştür. 797 dekar muz serası, 309 dekar sebze serası, 19.679 dekar zeytin ve narenciye alanı yok olmuştur. 1.902 arı kovanı, 1.282 boş kovan, 2.792 küçükbaş, 263 büyükbaş, 27.635 kanatlı hayvan, 5 tek tırnaklı hayvan kaybı yaşanmıştır. Bu mahallelerde yaşayan 100.000’e yakın nüfus olumsuz etkilenmiştir. Yangının maddi ve manevi hasarı oldukça büyüktür. Belediyemiz, tüm makine parkıyla, gece-gündüz uykusuz çalışan personeliyle yangın alanlarında bulunarak üstün bir performansla çalışmış, yangının söndürülmesine katkı sağlamıştır. Manavgat Belediyesi, yangın alanlarında devletin bütün kurumlarından gelen çalışanlara ayırt etmeksizin yiyecek, içecek, su, buz, yanmaz malzemelerin taşınmasında üstün bir çaba sarf etmiştir. Evi yanan vatandaşlar için belediyemize ait kız ve erkek öğrenci yurtlarının kapısı açılmıştır. Gönüllü veterinerlerin de katkısıyla Manavgat Belediyesi Sokak Hayvanları Bakım Merkezi’nde dumandan etkilenen, yaralanan hayvanların her türlü tedavileri yapılmıştır. Yangında ahırları yananlara yem, saman, her türlü hayvan yemi temin edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acil yıkılması gereken yapılar tespit edilmiştir. Yıkımlar, belediyemizin iş makineleriyle süreç içinde gerçekleştirilecektir. Atatürk Kültür Merkezi, Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından gelen yardımlarla dolup taşmıştır. Bu yardımların kabulünde, tasnifinde ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında profesyonel sosyal hizmetler ekiplerimiz 7/24 çalışmıştır. Dört mahalleye hitap eden “Sahra Mutfağı” faaliyettedir. Ayrıca Manavgat halkı da buraya gelerek gönüllü olarak çalışmış, yaraları sarmaya gayret etmiştir. Bu bağlamda Türkiye’deki ve yurtdışındaki tüm dostlara, yardımsever vatandaşlara, her an yanımızda olan başta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere partimizin tüm yetkililerine teşekkür ediyorum.  


Söndürme ve soğutma çalışmalarında karşılaştığınız güçlüklerden bahseder misiniz? Afet risk yönetimi kapsamında doğal afetlerle mücadele sürecinde yetki ve sorumluluk açısından yaşadığınız zorluklar nelerdir?


ŞÜKRÜ SÖZEN: Yangınlarda tüm büyükşehir ve il/ilçe belediye başkanları, araçlarıyla, ekipleriyle çalışmalara destek olmuştur. Türkiye’nin dört bir yanından gelerek yangının söndürülmesi için seferber olan itfaiye ekiplerine ve devletin tüm kurumlarına teşekkür ediyorum. Ancak böyle zamanlarda hatalar ve eksikler olabiliyor. Yaşanan süreçte, özellikle hava ve kara araçlarının doğru sevk edilmesinde koordinasyon hatası olduğunu düşünüyorum. Yangın alanından alınan doğru bilgilerin koordinasyon merkezine aktarılması ve oradan doğru sevkiyatın yapılması konusunda sıkıntılar yaşandı. Hızlı müdahalede oldukça geç kaldığımızı düşünüyorum. Ayrıca koordinasyon merkezinde yangınlar konusunda uzman insanların bulunmaması da büyük eksiklikti diye düşünüyorum. Yetki ve sorumluluk konusuna gelince, seçilmiş bir belediye başkanı ve Manavgat’ın her karışını bilen biri olarak koordinasyon sürecinde faal bir çalışmanın içine dahil edilmemiz gerekiyordu. Manavgat Belediyesi, dev bir havzaya eksiksiz hitap edebilen güçlü bir belediyedir. Bölgemizin her karış toprağını ezbere biliriz. Nasıl müdahale edilmesi gerektiği konusunda anında çözümler üretebilen başarılı bir belediyeyiz. Ancak koordinasyon sürecinde Manavgat Belediyesi değil, bölgeyle hiç alakası olmayan, bölgeyi tanımayan çevre ilçelerin belediye başkanları yetkilendirilmiştir. Şahsımdan ve belediyemizin profesyonel ekibinden istenmesi gereken çalışmalar, çevre ilçelerin belediye başkanlarından istenerek süreç yürütülmeye çalışılmıştır. Bölge coğrafyası hakkında bilgisi olmayan, sırf yetkilendirildikleri için iyi niyetle gelen belediye başkanı arkadaşlarımın başarılı olabilme şansı kesinlikle yoktu. Bu, büyük bir hataydı. Buna rağmen yangın sürecinde devlet kurumlarından gelerek çalışan arkadaşlara desteğimizi esirgemedik. Canhıraş bir mücadeleyle alevlerle savaştık, yangın bölgelerinden bir dakika bile ayrılmadık. Özellikle hava araçlarının anında olay yerlerine sevk edilmesi için ilgili kurumlarla iletişime geçmek için üstün bir çaba sarf ettik. 


İklim krizinin ve ekolojik krizin artan etkileri neticesinde orman yangınları, sel gibi doğal afetler hem dünyayı hem ülkemizi etkiliyor. Yerel yönetimlerin geliştireceği iklim politikalarının içeriği, çevre politikalarıyla eşgüdümü ve stratejik plan kapsamı sizce nasıl olmalı?


ŞÜKRÜ SÖZEN: Günümüzde yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada iklim krizinin artan etkileri sonucunda oluşan kuraklık, sel, orman yangınları, dolu vb. doğal afetler sonucunda doğal hayatta ve insan hayatında çevre/insan sağlığı açısından olumsuzluklar yaşanmaktadır. Son yüzyıldaki 1.1 derecelik sıcaklık artışının önümüzdeki 10-15 yılda 1.5 derece, 2100 yılına kadar da 2 ila 4 derecelik seviyeye ulaşacağı aşikârdır. Küresel sıcaklık artışlarıyla birlikte özellikle Akdeniz Havzası’nda iklim değişikliği yoğun olarak hissedilecektir. En kısa vadedeki etkiler; sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar, orman yangınları, seller vb. aşırı meteorolojik olaylar olacaktır. Manavgat Belediyesi olarak iklim krizi ve etkileri konusunda uzman yardımlarıyla bir yol haritası belirleyeceğiz. Ancak iklim değişikliğine sebep olarak gösterilen sera gazlarının atmosfere salınmadan tutulmasına ve azaltılmasına yönelik projelere, eylem planlarına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Atmosfere salınan sera gazlarının içerisinde en büyük paya sahip olan karbondioksitin yeryüzünde en fazla tutulduğu alanlar, orman alanlarıdır. Ormanlar, bir nevi karbondioksit yutak alanlardır. Bu yüzden hem yerelde hem de ülke çapında ormanların korunması, geliştirilmesi ve yeni orman alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Belediyeler, iklim değişikliğine karşı kapasite geliştirme, sera gazı azaltım ve iklim değişikliğine uyum çalışmalarını mutlaka yapmalıdır. Tarım, en büyük geçim kaynağımız. Tarımdan ve üretimden yanayız. Bilinçli tarımdan yanayız desek daha doğru olur. Bu konuda önemli bir hususu paylaşmak isterim. Gelecekte bize zarar vereceğini düşündüğüm bir konu da kontrolsüz şekilde artan muz seralarıdır. Muz üretiminin ve muz seralarının bölgelerde tatlı yeraltı su kaynaklarını tükettiği ve toprağın verimini azalttığı, akademik araştırmalarda kanıtlanmıştır. Ayrıca seraların yaydığı sıcaklık artışı nedeniyle kuraklıkların artacağı, tatlı su rezervlerinin azalacağı, tarım üretiminin yükselen ısı derecesine göre farklı ürünlerde farklı azalmalara neden olacağı da bilinen gerçeklerdir. Sera atıklarının yakılması, ayrı bir sorundur. Manavgat’ta muz üretimi yapılırken bu hususlar değerlendirilmelidir. Bunun doğaya, ekolojik yapıya ve iklime verdiği zararların araştırılmadığını düşünüyorum. Muz seraları olmalıdır. Sebze ve meyve kapalı alanlarda yetiştirilebilir. Ancak bu üretimler, Tarım Bakanlığı’nın planı dahilinde olmalıdır. Bunun için belli bölgeler belirlenmelidir. Arz-talep dengesi iyi yorumlanıp değerlendirilmelidir. Bu konuyla ilgili bölgemizde çalıştaylar yapılmalıdır. Bunların hiçbiri yapılmazken, “planlı alanlarda da sera yapılabilir” genelgesi çıkarılmıştır. Sera yapımlarında karayolları çekme mesafesi 10 metreye düşürülmüştür. Yani Manavgat’ta karayollarının 10 metre içerisine dahi sera yapılabiliyor. Bu, günden güne artıyor. Seralarda kullanılmak üzere yeraltı sondajları izinsiz yapılmaktadır. Bu seralar, doğaya fazlasıyla zarar vermektedir. Bu konu uzmanlar tarafından değerlendirilmelidir. Özellikle muz serası çalışmalarının belli alanlarda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sürecin turizme de olumsuz etkileri var. Beş yıldızlı bir otelin yerleşim alanının içinde bu genelgeyle sera yapılabiliyor. Bu son derece yanlış. Yeniden değerlendirilmelidir. Bölgedeki HES’ler, bu tarz plansız gelişmeler, doğayı ve ekolojik yapıyı olumsuz etkilemektedir. 


Doğal afetler sonrası yaşanan krizlerde belediyeler yetki, görev ve finansman kaynakları açısından sizce ne kadar güçlü? 


ŞÜKRÜ SÖZEN: Doğal afetler sonrasında yaşanan gerçek kriz, olayın sıcaklığı geçtikten sonra yaşanıyor. Doğal afetlerde belediyeler yetki ve görev sıkıntılarıyla boğuşuyor. Buna bir de finansman kaynaklarının yetersizliği eklenince elimiz kolumuz bağlanabiliyor. Hem ekonomik açıdan hem sorumluluk anlamında bölge yerel yönetimlerinin doğal afet kapsamında güçlendirilmesi gerekiyor. Ancak mevcut sistemle belediyeler tamamen pasifize edilmiştir. Bunlar gerçeklerdir. Ekonomik bağlamda ve yetkiler anlamında doğal afet yaşamış bölgelerdeki tüm belediyelerin güçlendirilmesi, hatta afet kapsamına alınan yerel yönetimlerin daha da güçlendirilmesi gerekir. Bir konuyu da bu satırlar vesilesiyle paylaşmak isterim. Bakanlıklara bağlı olarak hizmet üreten yerel yönetimlerin ayni ve nakdi yardım toplaması, şartlı bağışları kabul edebilmesi noktasında önlerinin mutlak surette açılması gereklidir. Belediyeler, halka en yakın kurumlardır. Denetlenen ve devletin bir parçası olan belediyelerin zor zamanlarda halkının yanında olabilmesi gerekir. Bu, en önemli kriterdir.


Önerilen Haberler