YÜKLENİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı, öğrencileri koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime başlanacağını açıkladı. Öncelikle başlayacak olan yeni eğitim-öğretim dönemini değerlendirir misiniz? Sorumlu olduğunuz sınırlar ve yetkileriniz dahilinde yeni eğitim-öğretim dönemi için eğitim hizmetlerine ilişkin hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN: 1.5 yıllık aranın ardından başlayacak olan eğitim-öğretim döneminin çocuklara, ailelere, eğitim camiasına, kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Bildiğiniz gibi, okulların 1.5 yıldır kapalı olmasının nedeni, pandemi. Salgın zaman zaman inişli çıkışlı bir seyir izlese de, son dönemde yeniden yükseliş seyrine girdi. Bu nedenle önlemlerin dikkatle alınması ve sürekli denetlenmesi gerekiyor. Dilerim, büyük olumsuzluklarla karşılaşıp okulları yeniden kapatmak zorunda kalmayız.
Ülkemizde eğitim-öğretim, tek bir noktadan sevk ve idare ediliyor. Bunun bir diğer adı da “Tevhid-i Tedrisat”tır. Yani eğitim ve öğretimin birliği. O nedenle ülkemizde örgün eğitimin düzenlenmesi, sürdürülmesi, denetimi ve kontrolü tamamen Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluğundadır. Öyle olması da gereklidir. Aksi uygulamalar farklı ve olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yerel yönetimler, örgün eğitim konusunda İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nin kendilerinden destek ya da yardım istemesi durumunda inisiyatif gösterebilir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak bizden istenmesi hâlinde okulların dezenfeksiyon işlemlerinde, bahçe mobilyaları konusunda ve benzeri konularda yardımcı oluyoruz.
Salgının etkilediği en önemli alanlardan biri de eğitim. Pandemi boyunca uzaktan eğitim süreci yaşandı. Bu süreçte eğitimde fırsat eşitliğine yönelik ne gibi uygulamalar ve projeler yaptınız? Örgün eğitimle ilgili yeni projelerinizden bahseder misiniz?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN: Özellikle dar gelirli aileler ve ilçede yaşayan aileler tarafından Covid-19 pandemisinin eğitim üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi azaltmak amacıyla kısa adı ESMEK olan Meslek Edindirme ve Eğitim Şube Müdürlüğü’nden eğitime destek kursları açılması talep edildiğinde 1. sınıflara okuma yazma, 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. ve 8. sınıflara matematik, Türkçe, 2., 3., 4., 5., 6., 7. ve 8. sınıflara İngilizce, fen bilimleri, sosyal bilimler kursları açtık. Ayrıca yetenek sınavlarına hazırlanan çocuklar için resim ve seramik kursu, konservatuvara hazırlanan çocuklar için hazırlık kursu, YKS-LYS hazırlık kursları (Türkçe, edebiyat, coğrafya, tarih, fizik, kimya, biyoloji, matematik, geometri), çocukların sınavlarda hızlı okuyup anlayabilmesi için hızlı okuma ve anlama kursu, Adalet Bakanlığı tarafından açılan kâtiplik sınavları için hızlı klavye kursu (f) verildi. Pandemi dönemi nedeniyle bu eğitimler çevrimiçi devam etti.
Ayrıca pandemi döneminde örgün eğitim EBA TV ve Zoom platformu üzerinden çevrimiçi gerçekleştirildiği için interneti, tableti ve bilgisayarı olmayan çocuklara tüm eğitim merkezlerimizin kapılarını açtık. Bu merkezlerdeki bilgisayarlar, öğrencilerin EBA ve Zoom üzerinden gerçekleştirilecek dersleri için kullanıma hazır hâle getirildi. Tablet, televizyon ve bilgisayar bağış kampanyası düzenledik. Belediyemize müracaat edip yapılan sosyal inceleme sonucunda ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen çocuklara, tarafımıza ulaşan ve bağışlanan tabletler, televizyonlar ve bilgisayarlar teslim edildi.
Sosyo-ekonomik açıdan zorluk yaşayan ailelerin çocuklarına ücretsiz kreş hizmeti sunduğumuz Es Çocuk Evi, 36-72 ay arasındaki çocukların örgün eğitim öncesi gelişimlerine yönelik hizmet vermektedir. Es Çocuk Evi için birinci öncelik sırası, cezaevindeki tutukluların ve hükümlülerin çocukları, diğer öncelik sırasıysa parçalanmış ve ekonomik açıdan zorluk yaşayan ailelerin çocuklarıdır. İlk yılında “AB Okul Öncesi Eğitim Hibesi”yle desteklenen ve sonrasında belediyemiz tarafından sürdürülebilirliği sağlanan Es Çocuk Evi, çevrimiçi çalışmalarla çocuklara gelişime yönelik eğlenceli ev ödevleri vererek, her hafta düzenli takiplerini yaparak tam kapanma döneminde de faaliyetlerini sürdürdü. Diğer birimlerimiz gibi, eğitime yönelik faaliyetler yürüten tüm birimlerimiz de pandemi önlemlerine bağlı kalarak çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. Çocukların moralini yüksek tutabilmek için çeşitli online etkinliklerimiz oldu. Onların eğitim-öğretim ortamından uzak kalmalarının yaratacağı olumsuzlukları gidermek amacıyla eğlenerek ve öğrenerek zaman geçirmelerini sağlayacak projeler yaptık.
Eğitim eylem planınız var mı? Bölgenizdeki okullarda eğitim ihtiyaç analizi yaptınız mı? Yerel yönetimlerin yetkileri ve sorumlulukları bağlamında eğitime yönelik teşvik alma sürecinde ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimler arasında zorluk yaşanıyor mu? Yeni dönemle birlikte yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN: Daha önceki soruda da ifade etmeye çalıştığım gibi yerel yönetimlerin eğitim-öğretim alanındaki plan, program ve projeleri bizim yaygın eğitim dediğimiz, isteyenlerin katıldığı, esnek zamanları olan, alanların kendi istekleriyle seçildiği ve daha çok meslek edindirmeye yönelik kurslardır. Elbette pandemi döneminde belediyemizin sahip olduğu tüm imkânları öğrencilere sunduk. Ancak örgün eğitim konusunda bir eylem planı yapmak gibi bir düşüncemiz olmadı. Zira Eskişehir yerel yönetimleri olarak bu konuda acı tecrübelere sahibiz. Daha önceki valilerden bazıları, okullara resmî yazı göndererek belediyeleri okulların kapısından bile sokmamalarını bildirdi. Öyle olduğu için de bizim farklı bir tutum içinde olma şansımız kalmıyor. Hatta bir ilçe belediyemizin, okulların bahçelerinde kullanmak üzere verdiği oturma bankları ve çöp kovaları üzerindeki belediye adı boyanarak silinmeye bile çalışıldı. Bizim için önemli olan, öğrenciler. Onlar için her zaman, her türlü desteği vermeye hazırız.
Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte gerek okullardaki hijyen koşullarının gerek diğer eğitim hizmetlerinin sağlanması gerek binaların yeni sürece uyumu açısından meslek odalarıyla, okul idareleriyle, eğitim sendikaları şubeleriyle, STK’larla işbirliği çalışmalarınız var mı? Bölgenizdeki okullar yeni eğitim-öğretim dönemine hazır mı?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN: Ben her şeyden önce bir eğitimciyim. Kendimi her zaman siyasetçi değil, eğitimci olarak gördüm. Eskişehirliler bana “Başkanım” demezler, “Hocam” derler. Eğitim ve öğretimin önemini çok iyi bilirim. Bu konuda çok hassasım. Okullar ve öğrenciler için her türlü kurum ve kuruluşla işbirliği yapmaya her zaman hazırız. Ancak karşı taraf en azından kentin yerel yönetimleri için aynı hassasiyet içinde olmadığı için biz bir şeyler yapmaya çalıştıkça karşımıza sürekli olarak üzerinde “siz karışmayın” yazılı duvarlar çıkıyor. Sanırım bu cevap yeterince açık.