YÜKLENİYOR
1 Temmuz 2021 itibarıyla kademeli normalleşmenin üçüncü etabı başladı. Kurban Bayramı tatiliyle birleşen süreç vatandaşların kıyı/tatil bölgelerinde yoğunlaşmasına ve memleketlerine gitmelerine neden oldu. Bölgenizdeki yoğunluğu ve turizm sektöründeki süreci değerlendirebilir misiniz?
AHMET ARAS: Koronavirüs salgını, hepimizin hayatını farklı şekillerde etkiledi. Yıllardır alıştığımız yaşam şeklinden bir anda vazgeçmek zorunda kaldık. Bu salgının yayılmasını önlemek için sosyal mesafeyi korumak adına özgürlüğümüze ara verdik, rutinlerimizi rafa kaldırdık. Elimizdeyken ne kadar önemli olduğunu fark etmediğimiz özgürlüğümüzün, ilişkilerimizin ve yaşam tarzlarımızın kıymetini şimdi daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Kısıtlamaların bitmesini ve normal yaşamımıza dönmeyi sabırsızlıkla bekledik.
Normalleşme süreciyle beraber birçok kısıtlama yürürlükten kalktı. Salgın nedeniyle kapalı olan tesisler, Sağlık Bakanlığı’nın çizdiği sınırlar kapsamında yeniden hizmete açıldı. Bu tesisler arasında ülke ekonomisinin belkemiği işlevini gören, turizm sektörünün ayrılmaz parçaları olan otel ve kamp yerleri gibi tatil alanları da bulunuyor.
Salgın tam olarak sönümlenmedi. Bunun bilincindeyiz. Ancak yaklaşık iki yıldır yaşamak durumunda kaldığımız zorunluluklardan kurtulabileceğimize, aşının bulunmasından ve yaygın olarak uygulanmaya başlamış olmasından dolayı normalleşebileceğimize dair umudum var. Yine de bazı bilim insanları, uzmanlar ve meslek odaları bu normalleşmeyi erken buluyor. Bu açıklamaları da yakından takip eden biri olarak diyorum ki, bütün geçiş stratejilerinin halk sağlığı ilkelerini, sosyal ve ekonomik kaygıları gözeterek ve kimseyi dışarıda bırakmadan yürütülmesi gerekmektedir. Salgın hastalıklarla mücadele tek seferlik değil, kesintisizdir.
Bodrum, salgın sürecinde yoğun göç aldı. 181.000 olan nüfusumuz yaklaşık bir yıldır 500.000’nin üzerinde. Bodrum Belediyesi olarak tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte bu nüfusa hizmet üretiyoruz. Ürettiğimiz hizmetin sürekliliğinden ve kalitesinden de sorumluyuz. Bu, bizim gerçeğimiz. Ayrıca her şeyden bağımsız asıl gerçeğimiz, Bodrum. Tercih ediliyoruz ve tercih edilmeye devam edeceğiz.
Bayramda da Bodrum yoğun talep aldı. Tarifeli uçak seferlerinin yanı sıra 150 ek uçak ve otobüs seferi düzenlendi. Yeni açtığımız modern otogarın indirme peronlarında kuyruklar oluştu. Aslında bu talep yoğunluğu, her bayramda tercih edilmemizden kaynaklı tatlı telaşımız. Ancak bu bayramda misafirler, uçak ve otobüs seferlerinden ziyade özel araçlarıyla gelmeyi tercih etti. Dokuz günlük tatilde 200.000’nin üzerinde aracın Bodrum’a giriş yaptığı tahmin ediliyor. Sanırım bunun nedeni, salgın kısıtlamalarından yeni çıkan insanların toplu taşıma araçlarından uzak durmasıydı. Ancak bu tercih, ilçenin girişinde ve içinde uzun araç kuyrukları oluşmasına neden oldu.
Bayram tatilindeki yoğunluk trafikte, mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklık elektrikte, iklim değişikliğinden kaynaklı yaşamak zorunda kaldığımız kuraklık da su dağıtımında sorunlar yaşamamıza neden oldu.
Sorunları gidermek için çalışma arkadaşlarım yoğun mesai harcadı. Misafirlerimiz için tatilin strese dönüşmesine engel olmaya çalıştık. Bu çabalara rağmen yaşanan sorunlardan da ders çıkardık. Sorunlara yönelik kalıcı çözümler bulmak için ilgili kurumlarla diyalog ve işbirliği hâlindeyiz.
Kademeli normalleşmenin etkileri ve yoğunluğu için hangi tedbirleri aldınız? Bu tedbirler yeterli oldu mu? Turizm bölgelerinde turizm sektörü ve çalışanları kapasite yoğunluğunu nasıl karşıladı? Bayram dönüşünde pandeminin yaygınlaşacağı öngörülüyor. Bu konuya ilişkin önlemleriniz var mı? Varsa nelerdir?
AHMET ARAS: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mayıs ayı sonunda sektör temsilcileriyle toplantı yaptı ve kademeli normalleşme sonrasında turizm sektöründe yapılacakların yol haritasını belirledi. Bakanlık tarafından belirlenen plan doğrultusunda, Sağlık Bakanlığı’yla da koordineli şekilde, sektör çalışanlarının öncelikli olarak aşılanması için çalışmalar yapılması yönünde karar alındı.
Biz de Bodrum’da sektör temsilcileriyle bir araya gelerek alınan kararlar doğrultusunda Bodrum özelinde izleyeceğimiz yol haritasını belirledik. İşletme girişlerinde muayene, özel kıyafetle servis, sandalye sayısını azaltma ve maske kullanım şartı gibi önlemler alınması için kriterler belirledik. İşletmelerde sağlık personelinin sayısı artırılacak ve sağlık personelinin 7/24 otelde bulunması sağlanacak.
Berber, kuaför ve güzellik salonları için akreditasyon kriterleri belirledik. Belediyeden ruhsat alan her sektör için belirli standartlar tespit ettik ve işyerlerini sürekli denetleyerek “Güvenli Alan Belgesi” verdik.
Ayrıca “Global Turizm Formu” düzenleyerek yurtiçi/yurtdışı sektör temsilcileriyle buluştuk, salgın sonrasında neler yapabileceğimizi konuştuk ve turizm kriterlerindeki değişikliğe ayak uydurabilen turizm destinasyonlarının sektörde avantaj sağlayacağı sonucuna ulaştık.
Salgın maalesef tüm dünyada turizmi sekteye uğrattı. Ama biz çalışmaktan ve proje üretmekten vazgeçmedik. Ülkemizin turizmine katkı sunmaya ve Bodrum’u dünyaya tanıtmaya devam ettik. Alınan önlemlerle, aşının da bulunmasıyla 2021 yılında turizmin canlanacağına ve kayıplarımızı telafi etmeye başlayacağımıza dair inancımızı canlı tuttuk.
“Güvenli Turizm Sertifikası” uygulamasının, salgına karşı gereken önlemlerin alınmasının ve turizm çalışanlarının aşılarının tamamlanmasının iyi bir turizm sezonu geçirmek için önemli olduğunun bilinciyle tüm bileşenlerle koordineli çalıştık.
Bodrum Belediyesi ekipleri, tatil yoğunluğunu karşılamak için 1.500 personeliyle 7/24 vardiyalı çalışma esasıyla hizmet üretti. Fen İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü, Destek Hizmetleri ve Zabıta Birimleri, Kurban Bayramı boyunca sahada koordineli çalıştı. Bayramda kurban kesim alanlarında oluşan kurban atıklarına anında müdahale edildi. Atık toplanan bölgeler köpüklü suyla yıkandı ve sürekli dezenfekte edildi.
Bodrum Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, normal günlerde sahada 300 kişiyle çalışırken, bayram yoğunluğundan dolayı 450 personelle hizmet verdi. Bir günde dokuz futbol sahası büyüklüğünde (850 ton) atık toplandı ve bu atıkları toplamak için 10.000 kilometre yol katedildi.
Turizm sektörü temsilcileri, bayramda yaşanan yoğunluktan memnun olduklarını ifade ediyor. Bu, kayıplarımızı telafi etmiyor, ama özlediğimiz günlerin de habercisi. Sektör çalışanları ise, uzun bir ayrılıktan sonra misafirleriyle buluştu. Yoğunluk elbette onların yorulmasına neden olmuştur, ama bunun da özlediğimiz bir yorgunluk olduğunu düşünüyorum.
Normalleşmeyle birlikte aşılama ve aşı karşıtlığı tartışmaları da gündeme yerleşti. Yerel yönetim olarak özellikle genç nüfusun aşılama sürecine hızla dahil edilmesi için planlarınız ve çalışmalarınız var mı?
AHMET ARAS: Bodrum, dünya turizm sektörünün ve ülkemizin önemli destinasyon merkezidir. Bu nedenle aşılama programı çerçevesinde öncelikli yer aldık. Sektörde çalışanların önemli bir bölümü genç nüfustur. Arkadaşlarımız, sektördeki hizmetin kalitesi açısından aşı programında gönüllü olarak öncelikli yer aldılar. Bu nedenle Türkiye aşı haritasında Bodrum, Bodrum’a yakışır mavi renktedir.
Sürecin başından bu yana yerel yönetim olarak her türlü tedbiri alıyor ve desteğimizi sunuyoruz. Bugün geldiğimiz noktada maske, mesafe, hijyen ve aşılama konusunda farkındalık oluşturmak için Bodrum’daki meslek odalarıyla, derneklerle, kuruluşlarla ortak hareket ediyoruz. Farkındalık çalışmasında başlıca amacımız, Bodrum’un eski normal günlerine geri dönmesi. Bu konuda toplumsal bilinç oluşturduğumuza inanıyorum.
İlçenizdeki üniversiteler ve yüksekokullar kapsamında yeni eğitim-öğretim yılı için ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz?
AHMET ARAS: Bodrum’da Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne bağlı Güzel Sanatlar Fakültesi ve Denizcilik Yüksekokulu var. Temel sorunumuz, bu okullarda okuyan öğrencilerin kalabileceği yurt sorununu çözememiş olmamız.
Göreve geldiğimiz günden bu yana bu sorunu çözmek için ilgili kurumla sürdürdüğümüz görüşmelerde bir sonuca ulaşamadık. Ancak ben bu sorunu da kalıcı olarak çözeceğimize ve görüşmelerimizin genç arkadaşların yararına bir sonuç doğuracağına inanıyorum.
Yurt sorununu çözdüğümüzde üniversiteli genç arkadaşlara yaraşır sağlık ve hijyen koşullarını oluşturabileceğiz.