"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

İşçinin Dinlenme Hakkı

  • 20 Eylül 2021

T.C. Anayasası’nın “Çalışma ile İlgili Hükümler” başlıklı 5. bölümü b bendinde “Çalışma şartları ve dinlenme hakkı” düzenlenmiştir.



Madde 50 – “Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlarla bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatiliyle ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.”


Görüldüğü üzere “Dinlenme Hakkı”, Anayasa’yla güvence altına alınmış bir haktır. Anayasa’nın 50. maddesi “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır” ifadesine yer verdikten sonra yıllık izin hakkıyla hafta tatili ve bayram tatili haklarını da vurgulamıştır. Anayasal bir hak olan dinlenme hakkı, vazgeçilemez niteliktedir.


4857 sayılı İş Kanunu’nun “Ara Dinlenmesi” başlıklı 68. maddesinde,


Madde 68 – “Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere; 


a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika, 

b) Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,

c) Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat ara dinlenmesi verilir. 


Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmelerle aralı olarak kullandırılabilir. Dinlenmeler, bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz,” düzenlemesine yer verilmiştir.


Günümüzde işyerlerinde uygulanan ve öğle yemeği molası ya da çay molası vb. isimlerle adlandırılan dinlenme vakitlerinin tümü ara dinlenmesi olarak nitelendirilebilir. 


Kanundaki hüküm, nispi emredici nitelikte olup sürelerin kısaltılması mümkün değildir. Ancak daha uzun ara dinlenme sürelerinin belirlenmesine izin verilmiştir. Bireysel iş sözleşmelerinde veya toplu iş sözleşmelerinde bu yasağı ihlal edecek şekilde daha az ara dinlenme belirlenen sözleşme maddeleri geçersiz olup hüküm doğurmayacaktır. 


Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak verilir, ancak toplu iş sözleşmesiyle aralıklı olarak kullandırılabileceği kararlaştırılabilmektedir. 


Yasa, ara dinlenmesi sürelerinin çalışma süresinden sayılmadığı hükmüne haizdir. Örneğin, sabah 09:00’da çalışmaya başlayan, saat 18:00’de çalışmayı bırakan ve gün içinde bir saat yemek molası ve iki kez on beşer dakika çay molası kullanan bir işçinin günlük çalışma süresi 9 saat değil, 7.5 saattir.


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 16.01.2013 tarihli 2010/38644 E., 2013/1604 K. sayılı kararında konuya ilişkin olarak,


“… İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz. Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması hâlinde ise, zamlı ücret ödenmelidir…” ifadelerine yer vererek işçinin ara dinlenmesinin vazgeçilemez bir unsur olduğunu ortaya koymuştur.


Av. MERVE NUR KARAKAŞ

SODEMSEN Toplu İş Sözleşmesi Avukatı


Önerilen Haberler