"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Abdül Batur: Okulların, Öğretmenlerin Ve Çocukların Yanındayız

  • 6 Eylül 2021

Öğrencileri koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime 6 Eylül 2021 tarihinde başlanacağı açıklandı. Öncelikle 1.5 yıl sonra başlayacak olan yeni eğitim-öğretim dönemini değerlendirir misiniz? Sorumlu olduğunuz sınırlar ve yetkileriniz dahilinde yeni eğitim-öğretim dönemi için eğitim hizmetlerine ilişkin hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?


ABDÜL BATUR: Yeni eğitim-öğretim döneminin başta öğretmenler olmak üzere tüm eğitim camiası, öğrenciler ve veliler için hayırlı olmasını dilerim. Umarım eğitime sağlıkla devam edebiliriz. 


Pandemi sürecinin bizi en çok sınadığı alanlardan biri de eğitim oldu. Zor bir süreç, zor bir karar. Çünkü bir yanda çocukların sağlığından endişe ediyoruz, diğer yanda eğitimlerinin aksamamasını istiyoruz. Bu konuda biz de üzerimize düşeni yapıyoruz.


Geçtiğimiz dönem de, okulların açık kaldığı dönemde ya da yapılan sınavlar öncesinde okullara dezenfekte hizmeti sunmuştuk. Şimdi de ilçemizdeki her okulun dezenfekte edilmesini sağlıyoruz. Ekiplerimiz, yeni eğitim-öğretim dönemi öncesi çocuklar için okulları hazır hâle getiriyor. Bu süreç, dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç. Bir kere yaptık, bitti diye bakamayız, çünkü pandemi tüm hızıyla sürüyor.  Yüz yüze eğitim sürecinde okullara düzenli olarak bu hizmeti sunacağız.  Çocukların sağlıkla, yüz yüze eğitimlerine devam etmelerini sağlamak için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Okulların, öğretmenlerin ve çocukların yanındayız.


Salgının etkilediği en önemli alanlardan biri de eğitim. Pandemi boyunca uzaktan eğitim süreci yaşandı. Bu süreçte eğitimde fırsat eşitliğine yönelik ne gibi uygulamalar ve projeler yaptınız? Örgün eğitimle ilgili yeni projelerinizden bahseder misiniz?


ABDÜL BATUR: Çocuklar, online süreçlerle eğitimlerine devam etti, ancak biliyoruz ki, birçok öğrenci bu eğitimlere katılamadı. Keşke eğitimde fırsat eşitliği olduğunu söyleyebilseydik, ama ne yazık ki bunu ifade edemiyoruz. İlçemiz Konak da bu sıkıntıyı derinden yaşıyor. Maddi imkânsızlar nedeniyle Eğitim Bilişim Ağı’na (EBA) bağlanamayan ve derslerini takip edemeyen öğrenciler vardı. Biz de hızla harekete geçerek ihtiyaç sahibi çocukları belirledik ve tablet dağıttık. Ayrıca çocuklara EBA’ya bağlanabilecekleri internet desteği de sağladık. Bunu bir kampanyaya çevirdik ve hayırsever vatandaşların katılımını da sağlayarak daha fazla sayıda çocuğa ulaştık. Eğitime teknolojik destek sağlamanın yanı sıra öğrencilere bir kart da dağıtmaya başladık. “Konak Eğitim Kart” adını verdiğimiz bu uygulamamız sayesinde Konaklı çocukların kırtasiyelerden alışveriş yapmasına olanak tanıdık.


Eğitim eylem planınız var mı? Bölgenizdeki okullarda eğitim ihtiyaç analizi yaptınız mı? Yerel yönetimlerin yetkileri ve sorumlulukları bağlamında eğitime yönelik teşvik alma sürecinde ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimler arasında zorluk yaşanıyor mu? Yeni dönemle birlikte yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler sizce neler olmalı?

ABDÜL BATUR: Çocuklar bizim için her zaman, her şeyin önünde geliyor. Sağlıkları önceliğimiz. Eğitimleri ise, en önemli konumuz. Bu nedenle birçok çalışma yürütüyoruz. Burada hepsini sıralamak gerçekten mümkün değil, ama bazılarını size aktarmak isterim.  


Biz Konak’ta göreve gelirken ve ortada henüz pandemi yokken özellikle okul öncesi döneme ilişkin çalışmalara odaklanmıştık. Bu dönemin çocukların geleceğini şekillendiren çok önemli bir dönem olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle bölgemizde, belediyemizin kreşlerini açmayı hedeflemiştik. Buna pandemi de engel olamadı. “Minikler Konağı” adlı kreşlerimizi çocuklar için hazır hâle getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. İhtiyaç duyulan her noktada kreşlerimizi açacağız demiştik, öyle de yapıyoruz. Pandeminin izin verdiği ölçülerde ve tabii ki ücretsiz vereceğimiz bu hizmetimizle çocukların gelişimine destek olmak istiyoruz.  


Bu kreşlerimizden ilkini, Konak’ta örnek bir proje olarak hayata geçirdiğimiz Engelsiz Yaşam Köyü’nde hizmete soktuk. Engelsiz Yaşam Köyü’nde de zihinsel engelli çocukların gelişimine destek oluyoruz. Pandemi koşullarında hizmete sunduğumuz bu merkezimizde yaşamlara dokunmaya başladık. Bu, bizi inanılmaz derecede mutlu ediyor. Örneğin, Down sendromlu üç yaşındaki Ege’yle iki yaşındaki Rabia, ilk adımlarını bizim merkezimizde atmaya başladı. Onların yaşama nasıl bağlandığını görünce “İşte,” diyoruz, “En öncelikli hizmetimiz çocukların, gençlerin eğitimi olmalı.”


Konak’taki asırlık tarihî bir yapının içinde Roman Kültür Merkezi’ni de açtık. Merkezimizde çok sayıda kurs veriliyor. Bunlardan biri de müzik aletleri bakım ve onarım kursu. Bölge insanının yeteneklerine uygun olduğuna inanarak planladığımız bu kursa gerçekten yoğun talep var.


Konak’ta 3.000’i aşkın tescilli yapı bulunuyor. Bu tarihî yapılardan biri olan İstiklal İlkokulu’nu da restorasyonla ayağa kaldırdık. Yenilikçi Öğrenme Merkezi dediğimiz okulumuz yine çocukların eğitim yuvası olacak, 6-18 yaş arası gençlere hizmet sunacak.


Çınarlı Rekreasyon Alanı içinde de Konak Bilim Merkezi’ni inşa ediyoruz. Merkezimizin üzerine kubbe şeklinde planetaryum monte edeceğiz. Planetaryum sayesinde çocuklar gök cisimlerini tanıyacak, gök ve uzay bilimleriyle tanışacak.  


Tarihî Kemer Tren İstasyonu’nu gençleri madde bağımlılığından korumak amacıyla Konak Gençlik Destek Merkezi hâline getirdik. Burada çocuklara mesleki ve kişisel gelişim eğitim kursları açacağız. 


İstasyonun hangar binasını da mimar arkadaşlarımızla birlikte mimarlık müzesine dönüştürüyoruz. Bu müze, mimarlık okuyan gençlere destek vereceğimiz bir merkez olacak. 


Ayrıca Konak’ta üniversite sınavına hazırlanan gençler için destek eğitim kursları açmaya hazırlanıyoruz. Bu da eğitimde fırsat eşitliği diyerek başlattığımız çalışmalarımızdan biri. Hayatlarının belki de en zor dönemecinde gençlerin yanında olacağız. Konak Destek Eğitim Kursları da yakında hizmete girecek.


Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder,” demişti.


Onun izini takip eden bizler de bu ışıkla yol alırken eğitim çalışmalarına tam destek sunmaya, özellikle çocuklar, gençler ve kadınlar için yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz.

  

Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte gerek okullardaki hijyen koşullarının gerek diğer eğitim hizmetlerinin sağlanması gerek binaların yeni sürece uyumu açısından meslek odalarıyla, okul idareleriyle, eğitim sendikaları şubeleriyle, STK’larla işbirliği çalışmalarınız var mı? Bölgenizdeki okullar yeni eğitim-öğretim dönemine hazır mı?


ABDÜL BATUR: Biz hemen her çalışmamızı ve projemizi STK’larla birlikte ve dayanışma hâlinde yürütüyoruz. Bu konuda ilçemizde örnek bir dayanışma var. Göreve geldiğimizde “Birlikte Konak” demiştik ve ilçemizin tüm paydaşlarıyla yan yana gelebildik. Bugün de başta eğitim olmak üzere her zeminde işbirliğimiz tam. Tespit ettiğimiz ya da okulların, meslek odalarının, sendikaların, STK’ların bize ilettiği her konuda çalışıyoruz. Pandemide dezenfekte çalışmalarımız da devreye girdi, ama daha önce de okulların temizlik, bakım, onarım çalışmalarını yapıyorduk. Bu yıl da sürdürüyoruz. İlçemizde ekiplerimizin elinin değmediği okul neredeyse hiç yok.


Önerilen Haberler