- 31 Ekim 2022
YÜKLENİYOR
Türkiye’deki sokak hayvanları, istismar, kötü muamele, bakım-tedavi eksikliği, besine ulaşamama, barınma alanları gibi sorunlarla karşı karşıya. Belediyenizin sokak hayvanlarıyla ilgili yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde bu çalışmalara yönelik birimleriniz var mı?
AHMET ATAÇ: Bu dünyaya hayvanlarla birlikte geliyoruz. Onların da yaşama hakkı olduğunu unutmamalıyız. Eskişehir’deki 14 ilçe belediyesinden sadece iki merkez ilçe belediyesinde geçici bakımevi bulunuyor. Belediyemizin geçici bakımevi 2009 yılından bu yana Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmet veriyor. Bakımevindeki çalışmalar kapsamında 16.529 kedi ve köpek kısırlaştırıldı, aşılandı, 11.813 kedi ve köpek sahiplendirildi. Güçten düşen, hastalanan, yaralı hayvanlar için de bakım ve tedavi hizmeti veriyoruz.
Sokak hayvanlarından korkan ve şikâyetçi olan vatandaşlarla sokak hayvanlarını besleyen vatandaşlar arasında köprü oluyoruz. Kısırlaştırma çalışmalarına rağmen sokak hayvanı popülasyonu kontrol altına alınamıyor. Barınağı ve yeterli kapasitesi olmayan çevre illerden veya kent merkezine yakın yerlerden bırakılan/getirilen köpekler durumu zorlaştırıyor.
Sokak hayvanlarının kış aylarında beslenme sıkıntısı yaşamaması için ilçemizde beslenme odakları oluşturduk, bu alanlarda sokak hayvanlarını besliyoruz. Bölgemizdeki STK’larla, gönüllülerin desteğiyle de çalışmalar yapıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde sokak hayvanlarına ve evcil hayvanlara yönelik düzenlemeleri içeren bir genelge yayımlandı. Cumhurbaşkanı, belediyelerin hayvan barınakları kurmasını istedi. Yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili en önemli görevi nedir? Genelge sonrasında sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesi için nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
AHMET ATAÇ: Yerel yönetimlerin küçük ölçekli dahi olsa birer kısırlaştırma ünitesi kurması gerekiyor. Bu sayede kırsaldaki hayvanların üremesi kontrol altına alınabilir. Yasaya eklenebilecek bir maddeyle sahipli hayvanların kısırlaştırılması zorunlu hâle getirilirse, evinde veya merdiven altı yerlerde hayvan üretip satan kişiler engellenebilir. Hevesle alınıp sokağa terk edilen hayvanların üremesi durdurulabilir. Bu uygulama hem hayvanlar hem de ülkemiz açısından yararlı olacaktır.
Merkezimizde kısırlaştırdığımız hayvanlara mikroçip ve kulak küpesi takıyoruz, aşılarını yapıyoruz. Bu hayvanları, tedavileri tamamlanana kadar misafir ediyoruz, talep durumuna göre sahiplendiriyoruz. Sahiplendirmeyi özendirmek için yavruların ilk aşılarını ve kısırlaştırma operasyonlarını ücretsiz yapıyoruz.
Öte yandan, daha önce sokaklarda görmeye alışık olmadığımız pitbull ve dogo gibi yasaklı ırklar, 2021 Aralık ayından itibaren sahipleri tarafından sokağa bırakılıyor. Bu hayvanlar, ekiplerimiz tarafından yakalanıyor. Tehlikeli ırkların ömür boyu barınakta kalması önemli bir sorun. Çünkü sokak hayvanlarına geçici tedavi ve rehabilitasyon hizmeti veren merkezlerdeki kapasite aşılıyor, diğer sokak hayvanlarına hizmet verecek imkânlar kısıtlanıyor. Tehlikeli ırklar için daha kapsamlı bir çözüme ihtiyaç var. Bu hayvanların ne amaçla alındığı ve beslendiği denetlenmeli.
2021 yılı Temmuz ayında Hayvan Hakları Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Gerek yeni yasa gerek yayımlanan genelge, hayvan haklarını korumak için yeterli olacak mı? Hayvan haklarının korunması ve sokak hayvanlarının koşullarının iyileştirilmesi için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler nelerdir?
AHMET ATAÇ: Hayvan Hakları Kanunu’nda yapılan değişiklik yeterli değil. Sokak hayvanlarının yeri barınaklar olamaz. Hayvanlara kalıcı, doğal ve sınırlı alanlar ayrılmalı, bu alanlarda sadece kısırlaştırılmış ve aşılı hayvanlar yer almalı. Bu alanlar, STK ve Doğa Koruma Milli Parklar kontrolünde olmalı. Belediyeler, gerekli bakım ve tedavi hizmetini verdikten sonra bu alanlara yerleştirilmesi için sokak hayvanlarını teslim etmeli. Hayvan sahiplenmek isteyen kişilerin de hayvanlara bakabilecek maddi-manevi yeterlilikte olması gerekiyor. Bu kapsamda hayvan sahiplenme sertifikası düzenlenmeli. Bakanlık tarafından sahipli hayvanlar kayıt altına alınırken, bu hayvanların nereden alındığıyla ilgili kayıtlar istenmeli ve yasal olarak üretim yapan yerlerden alınmaları teşvik edilmeli.
Sokak hayvanlarına ilişkin sorunlar genellikle köpekler üzerinden tanımlanıyor. Sokaktaki diğer hayvanların varlığı da göz önünde tutulduğunda, sokak hayvanlarının korunması ve kontrol edilmesi için çözüm önerileriniz nelerdir?
AHMET ATAÇ: Yaralı kedilerle de ilgili merkezimize bildirim yapılıyor. Köpeklerde gruplaşma ve saldırganlık söz konusu olabildiği için tehlike arz ediyor. Yaralı her hayvanın tedavisi, bakımı ve rehabilitasyonu merkezimizde yapılıyor. Sokak hayvanlarını sahiplendirme, aşılama ve kısırlaştırma çalışmalarında örnek olacak bir noktaya ulaştık. Sokak hayvanları konusunda her birimize önemli görevler düşüyor. Bu sorumluluğu gönüllülerle ve STK’larla paylaşmaktan ayrıca mutluyuz. Yasaların belirlediği çerçevede sokak hayvanları için çalışmaya aynı hassasiyetle devam edeceğiz.