- 9 Mayıs 2022
YÜKLENİYOR
Türkiye’deki sokak hayvanları, istismar, kötü muamele, bakım-tedavi eksikliği, besine ulaşamama, barınma alanları gibi sorunlarla karşı karşıya. Belediyenizin sokak hayvanlarıyla ilgili yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde bu çalışmalara yönelik birimleriniz var mı?
MUHİTTİN BÖCEK: Hem sokak hayvanlarının rehabilitasyonunu hem de vatandaşların sağlığını önemsiyoruz. Belediyemize bağlı Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Kepezaltı Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi, 49 personelle sahipsiz hayvanlar yararına hizmet veriyor. Bakımevimizde, yaralı ve hasta hayvanlar tedavi ediliyor, kısırlaştırma işlemleri, ortopedi ve cerrahi operasyonları yapılıyor. Rehabilitasyon işlemleri tamamlanan hayvanlar sahiplendirilemezse alındıkları ortama geri bırakılıyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlar için 7/24 “Acil Müdahale Hayvan Ambulansı” hizmeti veriyoruz. Söz konusu hizmet, Antalya merkez ilçelerinde sadece belediyemiz tarafından veriliyor. Sokakta yaşamını devam ettiremeyecek olan yaklaşık 200 engelli (üç bacaklı, görme-işitme engelli vb.) kedi ve köpek, tehlike arz eden 104 köpek de bakımevimizde sürekli olarak barındırılıyor. Sahipsiz hayvanlar için sunduğumuz rehabilitasyon hizmetlerine ek olarak sosyal sorumluluk projeleri de yapıyoruz. Belediyemizin sorumluluğundaki parklara ve yeşil alanlara, sahipsiz hayvanların dış ortamda mama ve su ihtiyacını karşılamak için sabit olarak besleme odakları”, besleme noktaları, su pınarları, kedi evleri yerleştiriyoruz. Antalya merkez ilçelerinde ve belediyemizin sorumluluk alanlarında toplam 8 büyük kedi evi, 9 mini kedi evi, 9 adet mama ve su haznesi bulunan besleme odağı ve 45-50 adet besleme noktası yer alıyor. Besleme odaklarındaki kuru mama belediyemiz tarafından temin ediliyor. Hayvan koruma ve kontrol ekiplerimiz, kedi evlerinin ve besleme odaklarının bakım, onarım ve temizlik işlemlerini gerçekleştiriyor, belirlenen alanlara düzenli aralıklarla mama ve su bırakıyor.
Geçtiğimiz günlerde sokak hayvanlarına ve evcil hayvanlara yönelik düzenlemeleri içeren bir genelge yayımlandı. Cumhurbaşkanı, belediyelerin hayvan barınakları kurmasını istedi. Yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili en önemli görevi nedir? Genelge sonrasında sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesi için nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
MUHİTTİN BÖCEK: Belediyemize ait bakımevi, 1998 yılında hizmet vermeye başladı. O tarihten bugüne kadar salgın hastalıklarla mücadele kapsamında hayvanları aşılamak, kontrolsüz üremeyi engellemek ve sahipsiz hayvan popülasyonunu kontrol altında tutmak gibi önemli görevler üstlendik. Günümüz koşullarının ihtiyaçlarına cevap verebilmek için 42 dönümlük alan üzerinde yeni bir proje başlattık. Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni 2022 yılı Mart ayında tamamlamayı hedefliyoruz. Merkezi 1.312 sahipsiz köpek ve 732 sahipsiz kedi kapasitesiyle hizmete açmayı planlıyoruz. Merkez, Türkiye’ye örnek olacak. Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde birbirinden bağımsız kedi ve köpek barınakları, yavrulu anne bölümleri, klinik bölümü, operasyon öncesi kafesler, köpek oyun parkı, açık etkinlik alanı, karantina bölümü, idari binalar, ameliyathaneler, ameliyat sonrası bakım bölümleri, rezerv alanı, yem ve mama deposu gibi bölümler yer alacak.
2021 yılı Temmuz ayında Hayvan Hakları Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Gerek yeni yasa gerek yayımlanan genelge, hayvan haklarını korumak için yeterli olacak mı? Hayvan haklarının korunması ve sokak hayvanlarının koşullarının iyileştirilmesi için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler nelerdir?
MUHİTTİN BÖCEK: TBMM’de 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, bu konudaki boşluğu dolduran önemli bir adımdı. Türkiye genelinde belediyeler, yasal yükümlülüklerini kısa zaman içinde yerine getirip faaliyete geçselerdi, bugün sahipsiz hayvanların sorunları konusunda yol alınırdı. Ne yazık ki, zaman kaybı söz konusu oldu. Bakımevi olmayan yerleşim yerlerinden bakımevi olan yerleşim yerlerine hayvan nakli yapılıyor. Bu durum, sorunun çözümünü zorlaştırıyor. Bu süreçte konuyu sahiplenmeyen belediyeler kadar yasanın ilgili maddelerini denetlemeyen kurumların da kusuru var.
Her kanun, titizlikle uygulandığında, denetlendiğinde ve süreklilik arz ettiğinde başarılı olabilir. Gerek 5199 gerek 7332 sayılı kanunda, belediyelerin faaliyete geçirecekleri bakımevi kapasitelerinin nüfusa uygun olarak standardize edilmemiş olması da eksikliktir. Yoğun nüfusa sahip belediyelerin küçük kapasiteli bakımevi kurması ve faaliyete geçirmesi, sorunun çözümüne katkı sunmayı engelleyecektir. Yasada, kurulacak bakımevinin mimari standartlarının bulunmayışı da hizmet kalitesini etkilemektedir. Tehlike arz eden hayvanların, belediyelerin geçici bakımevlerinde sürekli olarak kalması da bakımevi işleyişine uygun değildir.
Sokak hayvanlarına ilişkin sorunlar genellikle köpekler üzerinden tanımlanıyor. Sokaktaki diğer hayvanların varlığı da göz önünde tutulduğunda, sokak hayvanlarının korunması ve kontrol edilmesi için çözüm önerileriniz nelerdir?
MUHİTTİN BÖCEK: 5199 ve 7332 sayılı kanunda, yönetmelikte ve genelgelerde yer alan hükümlerin ilgili kurumlar tarafından titizlikle uygulanmasını, denetlenmesini, hayvan sahiplerinin yükümlülüklerini titizlikle yerine getirmesini ve sahiplendirme sürecinde sahipsiz hayvanlara öncelik verilmesini konunun çözümü açısından önemli görüyorum.
