YÜKLENİYOR
Merkezefendi Belediye Başkanı Belediye Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.
Türkiye’deki sokak hayvanları, istismar, kötü muamele, bakım-tedavi eksikliği, besine ulaşamama, barınma alanları gibi sorunlarla karşı karşıya. Belediyenizin sokak hayvanlarıyla ilgili yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde bu çalışmalara yönelik birimleriniz var mı?
ŞENİZ DOĞAN: Göreve geldiğimiz günden itibaren sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. İlçemiz büyüdü ve yapılaşma arttı. Bu nedenle sokak hayvanlarının beslenmesine ve barınmasına ilişkin sorunlar yaşanmaya başladı. Bu konuda çalışma yapmamız zorunluluk hâline geldi. Özellikle pandemi döneminde kapanan işyerleri ve sokağa çıkma kısıtlamaları, bu sorunun büyümesine neden oldu. Mama alarak sokak hayvanlarının yoğunlaştığı alanlarda besleme çalışmaları yaptık. Atık lastiklerden ve tahtalardan ürettiğimiz yuvalarla sokakta yaşayan hayvanlar için sıcak ve güvenli barınma ortamları hazırladık.
2020 yılı Aralık ayında faaliyete geçen Pet Kafe ve Mama Üretim Tesisi’yle sokak hayvanlarının beslenme ihtiyacını karşılamayı ve geri dönüşümü birleştirdik. Atık gıdaların geri dönüşümüyle mama üretimine başladık. Çok düşük maliyetle kurduğumuz tesiste, fabrikalardan, lokantalardan ve yemekhanelerden topladığımız gıda atıklarını sokak hayvanları için mamaya dönüştürüyoruz. Böylelikle hem gıda israfını engelliyoruz hem de sokak hayvanlarının beslenme sorununu çözüyoruz. Tesis, işbirliği yaptığımız gönüllülerin bir araya geldiği “Pet Parkı” olma özelliğiyle Türkiye’ye örnek oluyor. Besleme çalışmalarını da gönüllülerle işbirliği içinde yürütüyoruz. Tesiste atıklardan yuva üretmeye ve bu yuvaları ilçemizin muhtelif yerlerine yerleştirmeye devam ediyoruz. Ayrıca ağaç dallarını, yaprakları ve atıkları da geri dönüşüme dahil ediyoruz. Parklarda ve yeşil alanlarda kullanacağımız kompost gübreyi kendi olanaklarımızla üretiyoruz. Projemizi incelemek isteyen birçok belediyeyi misafir ettik. Bu çalışmamız medyada da konu oldu. Aldığımız geri dönüşler ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde sokak hayvanlarına ve evcil hayvanlara yönelik düzenlemeleri içeren bir genelge yayımlandı. Cumhurbaşkanı, belediyelerin hayvan barınakları kurmasını istedi. Yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili en önemli görevi nedir? Genelge sonrasında sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesi için nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
ŞENİZ DOĞAN: Kısırlaştırma, sahiplendirme ve barınak hizmetlerine yönelik veterinerlik hizmetleri belediyemiz bünyesinde verilmiyor. Bu hizmetler ve hizmetlere ilişkin süreç, büyükşehir belediyesi tarafından yürütülüyor.
2021 yılı Temmuz ayında Hayvan Hakları Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Gerek yeni yasa gerek yayımlanan genelge, hayvan haklarını korumak için yeterli olacak mı? Hayvan haklarının korunması ve sokak hayvanlarının koşullarının iyileştirilmesi için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler nelerdir?
ŞENİZ DOĞAN: Önceki yasa, hayvanları can değil, mal olarak niteliyordu. Hayvanlara karşı işlenen suçlar, Kabahatler Kanunu’na göre cezalandırılıyordu. Yeni yasanın en önemli kazanımı, hayvanlara karşı işlenen suçların kabahatler kapsamından çıkarılması ve Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması. Ne var ki, öngörülen cezaların yeterli olduğunu söylemek maalesef mümkün değil.
Örneğin, evcil hayvanı kasten öldüren kişiye 6 aydan 4 yıla kadar, nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanı öldürene 1 yıldan 5 yıla kadar, bir hayvan neslini yok eden kişiye 5 yıldan 10 yıla kadar, hayvan dövüştürene 3 aydan 2 yıla kadar, hayvana cinsel saldırıda bulunana ve tecavüz edene 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Aynı durum para cezaları için de geçerli. Kedi-köpeğine dijital kimlik almayana 1.200 TL, ev hayvanını terk edene 2.000 TL, bakım yükümlülüğüne uymayanlara 1.000 TL, petshopta kedi-köpek bulundurana 500 TL para cezası getiriliyor. Caydırıcılıktan uzak bu cezalarla sorunu çözmek pek olası görünmüyor.
Yerel yönetimlerin mevzuatta açıkça belirtilmeyen bir yetkiyi kullanması mümkün değil. Bu nedenle geniş kapsamlı bir inisiyatif almak maalesef söz konusu olmuyor. Buna karşın sokak hayvanları için çalışmaya devam edeceğiz.
Sokak hayvanlarına ilişkin sorunlar genellikle köpekler üzerinden tanımlanıyor. Sokaktaki diğer hayvanların varlığı da göz önünde tutulduğunda, sokak hayvanlarının korunması ve kontrol edilmesi için çözüm önerileriniz nelerdir?
ŞENİZ DOĞAN: Sokak hayvanları konusunda eğitim almış, İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis ve jandarma teşkilatlarında “hayvan kolluğu” kurulması, bu birimin tespit ve önleme sürecinde belediyelerle koordineli çalışması, yerel yönetimleri rahatlatan bir düzenleme olacaktır.
Belediyelere bağlı barınaklarda çalışan personelin eğitim alması, hizmet içi eğitimlerle sürekli gelişimin sağlanması, sertifikasyon zorunluluğunun getirilmesi, çalışma alanlarının ve görev tanımlarının net olarak belirlenmesi, personelin eğitim ve algı eksikliğinden kaynaklanan sorunları önleyecektir.
Yurtdışından kaçak yolla getirilen hayvanların ve tehlikeli ırk kapsamındaki köpeklerin üretilmesi, satılması ve kaçak avcılık faaliyetlerinin önlenmesi için denetim mekanizması güçlendirilmeli, belediyelerin bu konudaki yetkileri artırılmalıdır.
Belediye barınaklarından hayvan sahiplenmeye ilişkin özendirici çalışmalar yapılmalıdır. Barınaklardan sahiplenilen hayvanlar için aşılama, kısırlaştırma gibi işlemler ücretsiz olmalıdır.
Hayvan hakları konusu, ilkokuldan başlayarak eğitim müfredatına dahil edilmelidir. Daha bilinçli bir nesil yetiştirilmelidir. Çocuklara bilgi aktarımı hususunda Milli Eğitim Bakanlığı ve belediyelerin veteriner hizmetleri eşgüdüm içinde çalışmalıdır.