- 20 Şubat 2022
YÜKLENİYOR
“İstanbul’da Yaşam Maliyeti Araştırması” nasıl yapılandırıldı? Araştırmanın temel amacı nedir? Sonuçlara ve elde edilen verilere göre İstanbul’daki mevcut durumu geçmişle karşılaştırarak değerlendirir misiniz?
Murat Şeker: İstanbul Planlama Ajansı İstatistik Ofisi tarafından yapılan İstanbul’da Yaşam Maliyeti Araştırması, İstanbulluların yaşam maliyetinin periyodik olarak takip edilmesi, yaşam maliyetini etkileyen unsurların izlenmesi ve politika yapıcılara önerilerde bulunulması için yürütülüyor.
Belirli bir yaşam standartını sürdürebilmenin maliyeti olarak tanımlanabilecek yaşam maliyeti, tüketim tercihlerine, harcama eğilimlerine, sosyo-ekonomik koşullara göre farklılıklar gösteriyor. Kentsel nüfusun giderek arttığı günümüzde, kent sakinlerinin yaşam maliyetlerinin belirlenmesi ve periyodik olarak izlenmesi, karar alıcılar açısından önem arz ediyor, kentin dinamiklerini görünür kılıyor. İstanbul’da Yaşam Maliyeti Araştırması, üç aylık periyotlarla yayımlanacak. Bu sayede İstanbul’da ortalama bir hanenin yaşam maliyetindeki değişiklikler ortaya konulacak, yaşam maliyetini etkileyen harcama grupları ve incelenen maddeler paylaşılacak. Yaşam Maliyeti Araştırması kapsamında 2020 yılında İstanbul’daki haneleri temsil etmek üzere seçilen 1.600 hanenin temel harcamaları ve bu harcamaları oluşturan maddelere ilişkin veriler toplandı. Bu süreçte seçilen hanelerin harcamaları günlük bazda detaylı olarak derlendi. Böylelikle 10 ana başlıkta toplam 321 maddeden oluşan sepet için fiyat, miktar ve tür verilerinden hareketle harcama gruplarının ağırlıkları saptandı. Ayrıca piyasa araştırmasına temel oluşturması açısından harcama yapılan yer (mağaza, market, pazar vb.) bilgileri de derlendi. İncelenen 321 maddenin hane tüketiminde %80.9’una karşılık gelen 176 ürünün bir yıllık fiyat değişimi 3.000 farklı noktada takip edildi. Yapılan analizler sonucunda İstanbul’da Kasım 2021 tarihi baz alındığında, son bir yılda yaşam maliyetinin %50.18 oranında arttığı görüldü. Günlük olarak takip edilen fiyat seviyelerine bakıldığında, Aralık sonunda, 2021 yılında yaşam maliyetinin bir önceki yıla göre %54.76 oranında yükseldiği saptandı. Bir yandan pandeminin getirdiği olumsuz koşulların etkisinin devam etmesi, diğer yandan da ülkemizin ekonomik konjonktüründe yaşanan gelişmeler, fiyatlardaki genel seviyenin son 20 yıla göre en yüksek noktalara erişmesine neden oldu. İstanbul’da yaşam maliyeti, diğer kentlere göre her zaman yüksek seyrediyor. Özellikle konuta ait giderler (kira, fatura vb.) ve temel gıda ürünlerindeki hızlı yükselişler, sabit gelirlerinin yaşamını oldukça zorluyor. Yağ, un, şeker gibi temel ürünlerde %100 düzeyindeki fiyat artışları, mutfak maliyetlerini hiç olmadığı kadar yüksek noktalar çekti. Öte yandan, üreticilerin, artan maliyetlerini henüz tam olarak fiyatlara yansıtmaması, önümüzdeki dönemde de fiyat artışlarının devam edeceğine işaret ediyor. Dolayısıyla kentte yaşamanın, özellikle İstanbul’da yaşamanın maliyeti gün geçtikçe artıyor.
Artan yaşam maliyeti, vatandaşların hayatını zorlaştırıyor. Belediyelerin ürettiği hizmetlerin maliyeti de yükseliyor. Belediyelerin bütçelerini daha etkin yönetmeleri için neler önerirsiniz?
Murat Şeker: Her şeyden önce yerel yönetimlerin tümünün 2022 bütçelerini tekrar gözden geçirmesi ve alternatif bir bütçe oluşturması gerektiğini düşünüyorum. Yılın son aylarındaki döviz kuru atakları biraz gerilemiş olsa da, hâlâ oldukça yüksek bir düzeyde seyrediyor. Bu seyir, muhtemelen 2022 yılında paralel bir görünüme kavuşacak. Bu durumda dövize bağlı borcu bulunan belediyelerin borç yükümlülükleri artacak. Öte yandan, enflasyondaki hızlı yükselişin etkilerini 2022’de daha fazla hissedeceğiz. Bu durum, belediyelerin ürettiği hizmetlerin tamamını direkt etkiliyor. Ayrıca, ekonomik konjonktürdeki dalgalanmalar, iş ve ticaret dünyasının öngörülebilirlik seviyesini azalttı. Dolayısıyla kamu ihalelerine yapılacak başvuruların azalması veya başvuruların çok yüksek tekliflerle yapılması kaçınılmaz. İş dünyası, risk primini ekleyerek hareket edecek. Bu durum, klasik kamu hizmetlerinin devamlılığında bile sorunlara neden olacak. Belediyelerin gelirlerindeki olası azalış da, bütçenin gelir-gider dengesinin bozulmasıyla sonuçlanabilecek. Belediyelerin böylesi zor bir durumda 2022 yılı yatırımlarını toplumun ihtiyaçlarına göre önceliklendirmesi ve rutin hizmetlerin aksamaması için uğraş vermesi gerekiyor. Bu bağlamda İstanbul’da bütçe çalışması tekrar gözden geçiriliyor. İstanbul Planlama Ajansı, önceliklendirme matrisine göre bütçe opitimizasyonu çalışmasını yürütüyor. Bütçeye ilişkin öneriler, idareyle paylaşılıyor, alınacak kararlar için temel oluşturuluyor. Dolayısıyla belediyelerin benzer yöntemlerle harcamalarını gözden geçirerek, 2022 yılını en az hasarla kapatarak, performans seviyelerini yukarı taşımalarının önemli bir öncelik olduğunu düşünüyorum.
İstanbul Planlama Ajansı kaç birimden oluşuyor? Bu birimler, İstanbul’un geleceğine yönelik politikaları ve yönetim süreçlerini nasıl oluşturuyor?
Murat Şeker: İstanbul Planlama Ajansı (İPA), “adil, yeşil, yaratıcı ve mutlu” bir İstanbul’u bilimsel koordinasyonla planlamak amacıyla 12 Şubat 2020’de kuruldu. İstanbul Planlama Ajansı’nın amacı, küresel sistemde İstanbul’un rolünü, vizyonunu, gideceği yönü belirlemek ve İstanbul’un gerçek sorunlarına bilimsel, akılcı ve kalıcı çözümler üretmek olarak belirlendi.
İPA, İstanbul’un doğru ve güncel verisini üretir, İstanbulluların gündelik hayatlarına dokunacak sosyal politika modelleri geliştirir, kentin kamusal alanlarını katılımcı ve ihtiyaç odaklı olarak tasarlar, kentin 2050 vizyonunu çalışır. İPA, İstanbul hakkında yeniden düşünmek ve üretmek isteyen paydaşları bir araya getiren “ortak akıl” mekanizmasıdır. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, akademi, özel sektör, uluslararası organizasyonlar ve dünya kentlerindeki planlama ajanslarından oluşan geniş bir paydaş ağı bulunur.
İstanbul Planlama Ajansı, bir ekosistem olarak çalışan beş birimden oluşmaktadır:
· Vizyon 2050 Ofisi
· İstatistik Ofisi
· Kamusal Tasarım Ofisi
· Sosyal Politikalar Ofisi
· İPA Enstitü
Vizyon 2050 Ofisi, İstanbul’un öncelikli meselelerini, hedeflerini ve gelecekte karşılaşması muhtemel sorunlarını, küresel eğilimleri ve güncel yaklaşımları dikkate alarak tüm bunları irdeler. İstanbul’un geleceğini katılımcı, disiplinlerarası ve bilimsel süreçlerle İstanbullularla birlikte planlar, çözüm önerileri, politika ve stratejileri geliştirir. İstanbul’un öncelikli alanlarında araştırmalar yapar, işbirliği ve ortaklık zeminini sağlar. Vizyon 2050 Ofisi, İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi’nin hazırlığını koordine eder. İstanbul vizyonunu ve bu vizyona ulaştıracak strateji ve eylemleri İstanbullularla birlikte belirler. Bu kapsamda, katılımcı yaklaşımla çok boyutlu bir yol haritası belirlemek üzere toplantı, çalıştay ve anket vs. çalışmaları yapar. Vizyon 2050 Strateji Belgesi’ne bilimsel temel oluşturmak üzere araştırmaları gerçekleştirir. New York, Londra, Barcelona, Sao Paulo, Paris, Berlin, Johannesburg, Pekin, Amsterdam gibi kentlerin stratejik planlama birimleriyle ve ilgili uluslararası kurum ve paydaşlarla vizyon çalışmalarına dair deneyim paylaşımı toplantıları gerçekleştirir. Deneyim paylaşımını yaygınlaştırır. Uzun dönemli ve sürdürülebilir işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışır. İstanbul’un ve kentlerin öncelikleri, temel sorunları ve ihtiyaç alanları hakkında araştırma yapar, uluslararası uzmanlarla İstanbulluları buluşturur, birlikte tartışmaya ve çözüm üretmeye imkân sağlar.
İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul’da mikro ölçekte birincil ve ikincil kaynaklardan veri derler, analiz eder ve raporlar. Böylece karar alma mekanizmalarına veriye dayalı yönetim imkânı sunar. 2020 yılından itibaren gerçekleştirilen İstanbul Barometresi Araştırması’yla İstanbul halkının ev içi gündeminden duygu durum seviyelerine, ekonomik tercihlerinden iş memnuniyetlerine kadar birçok başlıkta İstanbul’un nabzını tutar. İstanbul Barometresi, her ay aynı temadaki sorularla yapılan periyodik anket çalışmasıyla İstanbulluların sıcak gündem konularına dair düşüncelerini, belediye hizmetlerine karşı farkındalığını ve tutumunu analiz ediyor. İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul’a ilişkin verileri derler. İstanbullulara tarafsız şekilde sunar. Elde edilen ikincil verilerle şeffaflık ve toplumun katılımı amaçlanır. Bu sayede öz denetimin ve verimliliğin artması planlanır.
Kamusal Tasarım Ofisi, kamusal alanlarda nitelikli, katılımcı ve çağdaş tasarım uygulamalarının geliştirilmesi sürecini yürütür. Kentsel tasarım yarışmaları sürecini koordine eder, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel tasarım projelerinin takibini ve raporlamasını yapar. Kamusal Tasarım Ofisi, kente değer katabilecek, sorunlu ya da potansiyel alanların yeniden tasarımı için yarışmalar düzenler. Yarışmaların temel çıkış noktası, katılımcılığı artırmaktır. Seçim sürecinde tüm İstanbullular dahil olmak üzere farklı paydaşlara rol verilerek çok katmanlı bir sistem işletilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yapılan projelerde, belirlenmiş ve belirlenmekte olan yerel ihtiyaçlar kamucu bir anlayışla yeniden değerlendirilir. Bu doğrultuda birimler arası koordineli ve planlı çözümler üretilir.
Sosyal Politikalar Ofisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut hizmetlerini ve politikalarını Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Stratejik Planı çerçevesinde izler, değerlendirir. Bu politikaların güçlendirilmesi ve ortaya çıkan yeni sosyal ihtiyaçların karşılanması için sosyal politika önerileri geliştirir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tüm hizmetlerinde ve politikalarında hak temelli bir yaklaşımın yerleşmesini destekleyici öneriler sunar. Yapılan araştırmalar doğrultusunda değişen sosyal politika alanlarına ilişkin ulusal/uluslararası yaklaşımlar ışığında yeni modellemeler ölçümlenir ve değerlendirmeler ışığında yaygınlaştırılır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verileri temel alınarak İstanbul’un durum haritası, mekânsal açıdan belediyenin fonksiyonlarıyla birleştirilir, yeni yatırımların ve hizmetlerin modellenmesinde yol haritası oluşturulur. Hedef kitle ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi politikalarının ve hizmetlerinin erişilebilirlik, kapsayıcılık, bilinirlik ve verimlilik kriterleriyle etki ölçümlemesi yapılır. İhtiyaçların karşılanmasında geliştirme alanları tespit edilir, iyileştirme önerileri sunulur ve raporlanır.
İPA Enstitü, oluşturduğu ulusal/uluslararası araştırmacı ağıyla kent çalışmalarının İstanbul özelinde geliştirilmesine katkı sunar. Uzmanları, genç araştırmacılarla buluşturur. Kentsel gündeme dair çözüm raporları hazırlar. İPA Enstitü, kent üzerine çalışan, özellikle İstanbul hakkında çalışmalar yapan akademisyenlerden ve uzmanlardan oluşan araştırmacıları bir araya getirir, araştırmaya odaklanan geniş bir işbirliği ortamı yaratır. Yaz/kış okulları ve araştırma destekleriyle genç araştırmacıları, kent çalışmaları alanına yöneltir, yerel yönetimlerle birlikte araştırma yapmaya teşvik eder. Kent sorunlarına yönelik araştırmalar yapar, interdisipliner bir yaklaşımla paydaşları bir araya getirdiği tartışmalar düzenler ve sonuçları raporlaştırır.
Prof. Dr. MURAT ŞEKER
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi
İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Doktora tez çalışmasını Florida State University’de tamamladı. Yurtdışında bulunduğu sürede bir araştırma kuruluşu olan Florida Tax Watch’de asistan olarak çalıştı. 2011 yılında “Happiness Economics” konulu TÜBİTAK projesiyle Florida State University’de, 2016 yılında Fulbright Senior Scholar olarak Georgia State University’de misafir öğretim üyeliği yaptı. UNDEF, ILO, IBP, Avrupa Birliği, TÜBİTAK ve Kalkınma Ajansları başta olmak üzere ulusal/uluslararası projelerde yürütücü, danışman, uzman ve araştırmacı olarak görev aldı.
Ekonomi, maliye ve çok disiplinli alanlarda ulusal/uluslararası düzeyde yayımlanmış makaleleri, tebliğleri ve kitapları bulunuyor. Son yıllarda bölge, il/ilçe düzeyinde yaşam kalitesi, akıllı şehirler ve rekabet endeksleri üzerine projelerini ve araştırmalarını yoğunlaştırdı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde görev yapıyor. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin direktörüdür. İlgi alanları; kamu ekonomisi, yerel yönetimler, akıllı şehirler, proje yönetimi, yaşam kalitesi araştırmaları ve mutluluk ekonomisidir. İstanbul Planlama Ajansı danışmanıdır.