YÜKLENİYOR
İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Belediyenizin kentsel bellek ve kent kimliği oluşturmaya yönelik çalışmalarından bahseder misiniz? Hafıza mekânları, anıt, müze, arşiv vb. kent tarihini kayıt altına almayı amaçlayan çalışmalarınız var mı?
TUNÇ SOYER: İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı kapsamında hayata geçirdiğimiz “Kurtuluşumuzun 100. Yılı Anı Evi” kapılarını açtı. 19. yüzyılda inşa edilen ve Yemişçizade ailesinden günümüze kalan Yemişçizade Konağı’nı anı evine dönüştürdük. Millî mücadele döneminin ruhunu yaşatacak bir deneyim merkezi olarak tasarlanan anı evinin, “Nadire Kabinesi”, “Yemek Odası”, “Savaşı Nasıl Kazandık”, “İşgal Odası”, “Atatürk ve Mücadele Arkadaşları Odası”, “Gölge Sergisi”, “Pencereden Görünenler Odası”, “Kahve Kültürü ve Okuma Odası”, “Bayrak Odası” ve “Sonsuz Anılar” gibi bölümleri bulunuyor. Çünkü hafıza çok önemli. Öyle hızlı bir çağda yaşıyoruz ki, sanki hayat bizimle başlayıp, bizimle bitecekmiş gibi algılanıyor. Oysaki böyle değil. Geçmişimizde sağlam kökler var. Köklerinizi kaybederseniz, sürdürülebilir bir gelecek inşa edemezsiniz.
İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını ölümsüzleştirmek için Gündoğdu Meydanı’na 100. Yıl Anı Taşı yerleştirdik. 100. yıl hakkında kitap çalışmasından söyleşilere kadar birçok çalışma yaptık, yıl sonuna kadar bu çalışmalara devam edeceğiz.
“Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri” veriyoruz. İzmir’deki tarihî yapıların korunması, onarılması, kentsel ve yerel bilincin oluşturulması amacıyla düzenlediğimiz bu yarışmayla toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
İzmir’deki 14 arkeolojik kazıya destek veriyoruz. Bu kapsamda fotoğraf sanatı aracılığıyla, amatör-profesyonel fotoğrafçılarla gençleri arkeolojik kültürel miras alanlarıyla buluşturmak amacıyla “İzmir'in Arkeolojik Mirası” konulu ulusal fotoğraf yarışması düzenledik. Yarışmanın sonuçları 14 Kasım’da açıklanacak.
Kentsel tarih, kültür ve sanat varlıklarını gelecek nesillere aktarmak amacıyla hangi projeleri hayata geçirdiniz? Bu kapsamda tanıtım etkinlikleri (sergi, belgesel film, panel vb.) düzenlediniz mi?
TUNÇ SOYER: Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Şube Müdürlüğü’yle kentimizin ve ülkemizin tarihini gelecek nesillere aktarmak amacıyla yıl boyunca paneller ve sergiler düzenliyoruz.
Yukarıda da belirttiğim gibi, kentimizdeki arkeolojik mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için toplam 14 bilimsel arkeolojik kazıya (Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı, Bayraklı Höyüğü (Eski Smyrna), Erythrai, Phokaia, Klaros, Klazomenai, Liman Tepe, Metropolis, Panaztepe, Smyrna Antik Kenti, Teos Antik Kenti, Yeşilova Höyüğü, Ulucak Höyük, Nif Dağı) destek veriyoruz.
Kentimizin zengin kültürel mirasını, arkeolojik alanlarını dünyaya ve yurttaşlara anlatmak için bir çalışma daha yapmaya karar verdik. “Çağlar Boyunca Akdeniz ve İzmir” projesi kapsamında yerli/yabancı bilim insanları Travel Turkey’de aralık ayında bildiri sunacak. Kent arkeolojisini yurttaşlara anlatmak, fotoğraf sergileri, mini müzik dinletileri, antik kent gezileri düzenlemek ve arkeoloji bilinci oluşturmak istiyoruz.
Kentimizde yer alan, Akdeniz kültür envanterinin önemli parçaları olan kültür-sanat mekânlarının haritalandırılmasını, müzelerin, sergilerin, koleksiyonların ve kamusal alandaki heykellerin, anıtların ve rölyeflerin çıkarılmasını sağladık, kayıt altına aldık. Bu çalışmaların güncelliğini korumasını da sağlıyoruz.
“Çocuklar İçin Akdeniz” adıyla başlattığımız kültür mirası eğitim programıyla Akdenizli olmanın değerlerini çocuklara aktarıyoruz, müzelerde ve antik kentlerde tamamlayıcı uygulama atölyeleri düzenliyoruz. Böylece çocukların ve gençlerin kent kimliğini tanımasını, korumasını, gelecek nesillere aktarmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Kentinizin tarihî/kültürel mekânlarını korumak, yaşatmak ve yeniden işlevlendirmek için kentsel markalaşma stratejilerinizi nasıl yapılandırdınız? Bu kapsamda belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu?
TUNÇ SOYER: İzmir, kültürel ve doğal değerleriyle dünya ölçeğinde önemli bir kent. İzmir’i UNESCO Dünya Mirası kategorisiyle taçlandırmak için “Dünyanın İzmir Mirası” çalışmalarını başlattık. Bu kapsamda Kemeraltı’nı ve çevresini içine alan tarihî İzmir’in, Birgi’nin, Gediz Deltası’nın ve Ceneviz Ticaret Yolu’nun parçası olan Foça’nın, Çandarlı ve Çeşme Kaleleri’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Dört noktanın daha UNESCO çatısı altında olması hâlinde daimi listedeki Efes ve Bergama ile beraber İzmir’in altı noktası UNESCO markasıyla taçlandırılacak. İzmir’in UNESCO Edebiyat Şehri olması için de başvuruda bulunacağız. İzmirli Homeros, UNESCO Edebiyat Şehri adaylığımızın özünü oluşturuyor.
Zeus Sunağı’nı Bergama’ya, ait olduğu topraklara getirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Kamuoyu oluşturmak amacıyla Zeus Sunağı’na atfen bestelenen Bergama Oratoryosu “Sunağın Gözyaşları” adlı eserin dünya prömiyeri yapıldı.
Kent belleğini ve tarihini kayıt altına almak, onarmak, iyileştirmek ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanlığı’nı kurduk. Daire başkanlığına bağlı olan Tarihi Yapılar Şube Müdürlüğü, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü, Akdeniz Akademisi Şube Müdürlüğü ve yeni kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Şube Müdürlüğü, projeleri, koruma uygulaması çalışmalarıyla kent belleği çalışmalarını ilgili birimler, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle koordine ederek yürütüyor.
Konak ve Kadifekale arasındaki tarihî aksı canlandırmak ve bölgenin değerini artırmak için birçok çalışma yürütüyoruz. Kemeraltı başta olmak üzere tarihî semtlerde altyapı, üstyapı, sokak sağlıklaştırma, cephe bakım-onarım, tarihî yapılarda restorasyon çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Tarihî Basmane semtindeki Bıçakçı Han’ı ve Yıldız Sineması’nı, yani kent belleğindeki iki simge mekânı, kent yaşamına kazandırıyoruz. Bıçakçı Han’da etkinlikler düzenleniyor. Yıldız Sineması’nın restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Kentsel belleğe ilişkin çalışmalarınızda sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla, üniversitelerle, tarih ve kültür uzmanlarıyla işbirliği yapıyor musunuz? Süreç dahilinde bütçe, kaynak, projelendirme açısından zorluklarla karşılaştınız mı?
TUNÇ SOYER: Kent belleğine ilişkin çalışmalarımızda üniversiteler başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarıyla, kültür uzmanlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, vakıflarla, derneklerle işbirliği yapıyoruz. Kültür varlıklarını kurtarmak ve gelecek nesillere aktarmak için fonları ve dış kaynakları araştırmaya devam ediyoruz. Bu süreçte Koruma Kurulu’nun ve bazı kamu kurumlarının onay aşamasının uzun sürmesi zorluklara ve gecikmelere neden oluyor.