YÜKLENİYOR
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit Belediye Gazetesi’ne görüşlerini aktardı.
Belediyenizin kooperatifçiliğe yönelik çalışmalarından bahseder misiniz? Dayanışma ekonomisini, tarımsal üretimi ve yerel kalkınmayı güçlendirmek için kooperatiflerle işbirliği yapıyor musunuz?
ABDULLAH ÖZYİĞİT: İlçemize bağlı dokuz mahallede, yaklaşık 50.000 dekarlık alanda tarımsal faaliyet yürütülüyor. Bu mahallelerdeki üreticilere, üretecekleri ürünlerin katma değerini yükselteceğimize dair söz vermiştik. Benim de ortak olduğum, muhtarları da kapsayan Mersin Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurduk. Kooperatifçiliğin temelini oluşturan dayanışmayı, birlikten güç alınacağı olgusunu hemşerilerimizle paylaştık. Kısa sürede iki ürünümüzü markalaştırdık, tüketiciyle buluşturduk. Kırsal dönüşümün yararlarını, köyden kente göçü engelleyeceğini, çiftçilerin gelir elde edeceği ürünlere özel sektör mantığıyla yaklaşılmayacağını biliyoruz. Bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişme, sağlıklı gıdaya erişim, yenilenebilir enerji kaynakları, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları vb. toplumsal faydaya odaklanan süreçlerde kooperatifleşmeye destek veriyor musunuz? Kooperatifler aracılığıyla bölgenizde hangi projeleri hayata geçirdiniz?
ABDULLAH ÖZYİĞİT: Kooperatifler hem ekonomik krize çözüm bulması hem sağlıklı gıdaya erişime olanak tanıması hem de yerinden üretimin ve dayanışmacı yaklaşımların benimsenmesi açısından öne çıkıyor. Bu nedenle kooperatifimize gereken desteği veriyoruz. Kooperatifimiz aracılığıyla hayata geçirdiğimiz ilk proje, markalaştırdığımız ve patentini aldığımız Karahacılı nar ekşisinin üretimi oldu. Toplam 5.000 adet bir litrelik ürün üretildi. Çavak Mahallesi’nde üretim alanı daralan, kaybolmaya yüz tutan yafa cinsi portakalı da markalaştırdık, patentini aldığımız Çavak portakal reçelini ürettik ve tüketicilere ulaştırdık. Bölgemizin ürünlerinden elde edilen ve geleneksel yöntemlerle üretilen şeftali, çilek ve incir reçelleri, kooperatifimizin açacağı satış noktalarında tüketiciyle buluşacak. Değirmençay zeytinyağı da bu ay raflarda yerini alacak. Açacağımız kooperatif satış noktalarında ilçemizde ve bölgemizde faaliyet yürüten tarımsal kalkınma kooperatifleriyle girişimci kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünlere de yer vereceğiz ve dayanışma stratejimizi hayata geçireceğiz.
Değirmençay Safran Yetiştiriciliği Projesi kapsamında Değirmençay Mahallesi’nde biri kadın biri erkek olmak üzere iki üreticiye iki dekarlık alanda maddi destek sağladık, bölgemizdeki üreticilere alternatif bitki deseni oluşturma sürecinde katkıda bulunmaya çalıştık. Orman Bölge Müdürlüğü ve kooperatifimiz işbirliğiyle Değirmençay Mahallesi’nde orman vasıflı 600 dekarlık arazide Arı Merası Projesi’ni hayata geçireceğiz. Proje sayesinde bölgemizdeki arıcı aileler toplam 500 kovanda farklı bir arı ırkıyla doğal bal üretimi yapacak, ürünlerin satışı kooperatifimizin çatısı altında yapılacak.
Üretici örgütlerine ve üreticilere destek olmak, katma değeri yüksek ürünlere pazar yaratmak, kadınlara ve gençlere istihdam olanakları sunmak amacıyla geliştirilecek kooperatifçilik modelleri nasıl olmalı? Yeni nesil kooperatifçiliği yaygınlaştırmak için neler yapılmalı?
ABDULLAH ÖZYİĞİT: Yenişehir Kooperatifi’yle ortaklaşa yapacağımız çalışmalar ya da kamusal hizmetler aracılığıyla güçlendirilecek ilişkiler karşılıklı öğrenme sürecimizi hızlandıracak. Kooperatifle ortak çalışmalarımız, kamusal hizmetlerin yaygınlaşmasına ve demokratik yönetim anlayışının benimsenmesine katkıda bulunacak. Küresel pazar ekonomisinin etkin olduğu ve rekabetin günden güne arttığı günümüz şartlarında tarım sektörü de gelişiyor ve değişiyor. Tarım kooperatifleri, ekonomik gücü zayıf olan üreticilerin bu rekabetçi sistemde ayakta kalabilmesi, tarımın sürdürülebilirliği için önemli bir misyon üstleniyor. Tarımdaki sorunların çözülmesi amacıyla örgütlenmenin ve kooperatifleşmenin önemine vurgu yapılıyor. Rekabetin hızla arttığı piyasa koşullarında kooperatiflerin başarılı olabilmesi için kooperatif yapılarının bu değişime ayak uydurması zorunlu. Yeni nesil kooperatiflerin en belirgin özelliği, güçlü bir sermaye yapısına sahip olmaları. Bu özellik, geleneksel kooperatiflerin sermaye sorununun yeni nesil kooperatif yapısıyla çözülebileceğini gösteriyor. Finansal yapının sağlam olması, kooperatiflerin yatırım yapma potansiyelini artıracaktır. Ülkemizde kooperatiflerin sorunlarının çözümüne katkıda bulunması beklenen bu örgüt yapısının başarılı olabilmesi için tarım politikalarıyla desteklenmesi, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve denetlenmesi gerekiyor.
Yerel yönetim-kooperatif işbirliğinde bütçe, mevzuat, uygulama açısından sorun yaşanıyor mu? Yerel yönetimlerle kooperatifler arasındaki etkileşimi artıracak uygulamalar nelerdir?
ABDULLAH ÖZYİĞİT: Günümüzde yerinden yönetim anlayışı doğrultusunda toplum odaklı, şeffaf ve demokratik yerel yönetimlerle toplumsal sorumluluk, katılımcılık, özerklik ve demokratik yönetim gibi ilkelere sahip olan kooperatifler, birlikte uyumlu çalışabilecek önemli iki kurumsal yapıyı temsil ediyor. Yerel yönetimler ve kooperatifler arasındaki işbirliği, yerel yönetimlerin kooperatifçiliği desteklemeye yönelik politikaları uygulaması, sürdürülebilir bölgesel kalkınmanın sağlanması açısından önem arz ediyor. Her iki tüzel yapı arasında etkileşimi artıracak uygulamaların arasında proje bazında kamu faydası sağlamak ve sosyo-ekonomik kazanımı planlamak yer alıyor. Çünkü demokratik dayanışma, kırsalda dönüşüm, sağlıklı ve doğal gıda için kooperatifleşme çok önemli.