YÜKLENİYOR
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Belediyenizin kooperatifçiliğe yönelik çalışmalarından bahseder misiniz? Dayanışma ekonomisini, tarımsal üretimi ve yerel kalkınmayı güçlendirmek için kooperatiflerle işbirliği yapıyor musunuz?
LÜTFÜ SAVAŞ: Hatay, topraklarının bereketiyle, tarıma ve hayvancılığa elverişli olmasıyla özel bir kent. Kentimizde geniş tarım arazileri ve hayvancılığa uygun alanlar var. İklim özellikleri sebebiyle her mevsim ürün hasadı yapılabiliyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana kırsal alanlarda yaşayan vatandaşların kendi kendine yetebilmesi, kazancına kazanç eklemesi için birçok projeyi hayata geçirdik. 250 kadın çiftçiye tohum, fide ve sera desteği verdik, kentimizin parklarında, bahçelerinde ve yeşil alanlarında kullanılacak çiçekleri üretmelerine aracı olduk. Proje kapsamında kadın üreticilerin kooperatifleşmesine ve dayanışmasına vesile olduk. Kadın çiftçiler bu projeyle hem kentimizin çiçeklerini üretiyor hem de kurduğumuz seralarda ürünlerini yetiştiriyor. Hatay’da ekilmeyen toprak bırakmamak konusunda kararlıyız. Kentimizde faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlarla bir araya geliyor, yerelden kalkınma modelleri geliştirmek ve bu modelleri sürdürülebilir kılmak için çalışmalar yapıyoruz. Üreticilere zeytin, çilek ve katma değeri yüksek ürünlerin fidelerini dağıtıyoruz. Çiftçilere ucuz, kaliteli ve yeni nesil tarımda kullanılan gübre desteğinde bulunuyoruz. Gübre üretimi için bir şirket kurulmasına aracılık ettik, dünyanın tercih ettiği son teknoloji ürünü gübreyi toprağımızla buluşturuyoruz. Verimliliği önemli ölçüde artıran organomineral gübre, geleneksel gübrenin yarı fiyatına satılıyor. Bu gübreyi kullanan çiftçilerden olumlu dönüşler aldık, almaya da devam ediyoruz. Bu da bizi umutlandırıyor. Sözleşmeli Tarım Projesi kapsamında kentimizin kırsal bölgelerinde yaşamını sürdüren, tarım ve hayvancılıkla uğraşan 11.800 aileye destek verdik.
Sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişme, sağlıklı gıdaya erişim, yenilenebilir enerji kaynakları, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları vb. toplumsal faydaya odaklanan süreçlerde kooperatifleşmeye destek veriyor musunuz? Kooperatifler aracılığıyla bölgenizde hangi projeleri hayata geçirdiniz?
LÜTFÜ SAVAŞ: Sağlıklı gıdaya erişimin zorlaşması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanılamaması, dünyanın en önemli sorunları arasında yer alıyor. Gelecek nesillerin sorun yaşamaması için bu konularda adım atılması gerekiyor. Bu nedenle sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişmenin, sağlıklı gıdaya erişimin, yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin farkındayız, projelerimizi bu farkındalıkla şekillendiriyoruz. Bu kapsamda kentimize özgü buğday tohumunu toprakla buluşturduk. “Karakılçık” ve “Ali Bayır” gibi ata tohumlarını yeniden yeşerttik. Vitamin ve protein değeri yüksek, organik, lifli tohumların geleceğe ulaşmasını sağladık. Bunun yanı sıra kooperatifler, tarım ve hayvancılıkla ilgilenen vatandaşlar için arıcılık, tarım ekonomisi, sağlıklı ve güvenilir gıda konularında eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimleri, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nin alanında uzman öğretim üyeleri veriyor. Eğitimler aracılığıyla kooperatiflerin dünyadaki eğilimleri takip etmesine ve üretimde verimliliğin artırılmasına katkıda bulunuyoruz. Kooperatiflerin markalaşması, ürünleri sağlıklı koşullarda paketlemesi, uluslararası pazarda yer alması için çalışmalar yapıyoruz. Kentimize özgü halhalı zeytin, salça, kekik gibi ürünlerin sağlıklı koşullarda paketlenerek dünyaya açılmasını ve hak ettiği değeri görmesini önemsiyoruz. Bu ürünlerin üretiminden ihraç aşamasına kadar her aşamasında kooperatiflerin yanında oluyoruz.
Üretici örgütlerine ve üreticilere destek olmak, katma değeri yüksek ürünlere pazar yaratmak, kadınlara ve gençlere istihdam olanakları sunmak amacıyla geliştirilecek kooperatifçilik modelleri nasıl olmalı? Yeni nesil kooperatifçiliği yaygınlaştırmak için neler yapılmalı?
LÜTFÜ SAVAŞ: Yerel yönetimler öncelikle kendi bölgelerini iyi tanımalı ve fizibilite çalışması yapmalı. Bunun yanı sıra bilimsel bilgi ışığında katma değeri yüksek ürünlere, açılabilecek yeni iş kollarına ve demografik yapıya dair istatistiklere hâkim olunmalı. Kentteki, hatta bölgedeki bilim insanlarıyla, üreticilerle, kooperatiflerle, vatandaşlarla güçlü bağlar kurulmalı. Geleneksel kooperatifçilik anlayışı yerine dünyadaki kooperatif modelleri örnek alınmalı ve bu modeller uyarlanmalı. Çünkü yeni nesil kooperatif yapısı, geleneksel kooperatif yapısını, yatırımcıların şirket değerleriyle birleştiriyor. Yeni nesil kooperatifler, tarımsal ürünlerin katma değerli ürünlere dönüştürülmesi sürecinde etkin rol oynuyor. Bu da üreticilerin üretimden ve pazarlamadan yararlanmasına olanak tanıyor. Doğru adımlar atan yeni nesil bir kooperatif, üreticilerin üretimini katma değeri yüksek ürünlere dönüştürüyor. Bu nedenle yeni nesil kooperatifçilik hakkında üreticileri ve girişimcileri bilinçlendirmek, ürünlerin katma değerini yükseltmek, yeni iş kolları ve istihdam alanları oluşturmak için modeli şekillendirmek önem kazanıyor. Bu noktada belediye başkanlarına görevler düşüyor. Yerel yönetimler gerek eğitim programları düzenlemek gerek girişimcilerle üreticileri aynı platformda buluşturmak için aracı olmalı ve sürece destek vermeli.
Yerel yönetim-kooperatif işbirliğinde bütçe, mevzuat, uygulama açısından sorun yaşanıyor mu? Yerel yönetimlerle kooperatifler arasındaki etkileşimi artıracak uygulamalar nelerdir?
LÜTFÜ SAVAŞ: Kentimizde kurulan ve kurulma aşamasında olan tüm kooperatiflere birçok konuda destek verdik, vermeye de devam ediyoruz. Kooperatiflerle her fırsatta bir araya geliyoruz, kentimizin sosyal, ekonomik ve ticari yönünü güçlendirmek için neler yapabileceğimizi konuşuyor ve bunlara yönelik adımlar atıyoruz. İletişim kurarken, ortak akılla hareket ederken sorun yaşamıyoruz. Ancak mevzuatın daha kapsayıcı olması bu işbirliğini daha da güçlendirecektir.