YÜKLENİYOR
Dünyadan yerel yönetimlerin sosyal yaşam politikalarına ilişkin örneklerini derledik.
BERLİN, ALMANYA
https://www.themayor.eu/en/a/view/berlin-to-turn-checkpoint-charlie-into-a-public-square-of-remembrance-11036
Berlin’in En Ünlü Sınır Kapısı
Berlin Duvarı 1961 yılında inşa edildiğinde Doğu Alman yetkililer, çaresizce Alman Demokratik Cumhuriyeti’nden batıya kaçan insanların kitlesel beyin göçünü durdurmaya çalışıyordu. Duvarın inşasıyla birlikte iki Almanya arasındaki serbest insan akışı durduruldu ve insanların batıya kaçmasının tek yolu sınır kapıları oldu.
Berlin’deki “Checkpoint Charlie”, sınır kapılarının en ünlü olanıdır. 1962 yılında bu sınır kapısında ABD ve Sovyet tankları arasında bir çatışma yaşanmıştır. Ayrıca 1963 yılında ABD Başkanı John F. Kennedy kontrol noktasını ziyaret etmiştir, bir platformdan Berlin Duvarı’na ve Doğu Almanya’ya bakmıştır.
1989’da sınır geçişine izin verildiğinde binlerce Alman, Batı Berlin’e geçerek Checkpoint Charlie’yi Almanya’nın yeniden birleşmesi için önemli bir alan olarak daha da sağlamlaştırdı. 1990 yılında duvar yıkılıp Almanya yeniden birleştiğinde, diğer sınır geçişleriyle birlikte kulübenin bir kısmı da kaldırıldı.
Checkpoint Charlie, kamusal bir anma meydanına dönüştürülecek. Alan, Demir Perde’nin (Doğu Bloku) yıkıldığı yer olması açısından hem kent hem de tüm Avrupa için tarihî bir öneme sahiptir.
Berlinli yetkililer Checkpoint Charlie’nin yeniden geliştirilmesi için kamuoyu tartışmalarının başladığını duyurdu. Burası, Berlin Duvarı’nın en meşhur yerlerinden biridir, Berlin, Almanya, eski Doğu Bloku ve Avrupa’nın geri kalanı için sembolik önem taşımaktadır.
Checkpoint Charlie’yi Yeniden Geliştirme Projesi
2018 yılında Almanya’nın başkentindeki yerel yetkililer, Checkpoint Charlie’nin etrafındaki alanın anma törenlerine adanan bir kamusal alana ve meydana dönüştürülmesi için proje başlattı. Yapılan açıklamaya göre, bu sayede bölgenin tarihî önemi korunacaktı, yerel halk ve ziyaretçiler bölgenin önemini kavrayabilecekti. Yerel yetkililer, proje ilerledikçe halka danışma oturumları başlatmayı ve alanın geleceğini halkla tartışmayı hedefliyor.
Kültür Bakanı Torsten Wöhlert, alanın eğitim ve anma işlevlerine sahip yüksek kaliteli bir kentsel alan hâline gelmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle yetkililer, Checkpoint Charlie’nin uluslararası önemi nedeniyle yeniden geliştirilmesi için işbirlikçi bir yaklaşım planlıyor. Belediye, trafiği, mağazaları, toplanma alanlarını ve mülkleri de dikkate alarak alanı kent meydanı olarak yeniden geliştirecek.
GDANSK, POLONYA
https://www.mdpi.com/2071-1050/13/13/7183/pdf
Kentsel Odak Yaratmayla Kentsel Hafızayı Güçlendirme
Gdansk tersane bölgesi, çok katmanlı bir alan. Alanı ve anıları koruyarak yeniden geliştirme projesi benzersiz bir örnek. Gdansk Tersanesi’nin tarihi ve mirası (hem somut hem de soyut), İkinci Dünya Savaşı nedeniyle karmaşıktı, bu tarihin ve mirasın kabul edilmesi zordu. Kentsel hafızayı yeniden canlandırmak için alanın kentsel yapısı biraz sadeleştirildi ve çok katmanlı karakteri vurgulandı. Alanın dönüşümü, yerel topluluğun kolektif hafızasının perspektifi bağlamında iyi bir etki yarattı. Bu bölgedeki kolektif hafıza, her ne kadar hâlâ kentin savaş sonrası tarihine dayansa da, alanın yeniden kullanımı açısından gelecek nesiller için olumlu bir etki (hatırlama ve alanı kullanma) yarattı. Bölgedeki İkinci Dünya Savaşı Müzesi de kentsel hafıza mekânı tasarımına hizmet ediyor.
Miras Bağlamında Uyarlanabilir Yeniden Kullanım Politikaları ve Uygulamaları
Gdansk Tersanesi örneği, kentsel ve mimari boyutta uyarlanabilecek, yeniden kullanılabilecek ve kentsel hafızayı güçlendirebilecek bir proje olarak kendini kanıtladı.
Gdansk Tersanesi, tarihi, mirası ve hatıralarının karmaşıklığıyla zor bir alandı. Sunulan yeniden işlevlendirme tasarımı, karmaşıklığının çok basit ve sezgisel bir detaylandırma yöntemi gerektirdiğini vurguluyordu. Sunulan plan, yeniden geliştirme sürecini, müze ve sanat galerisi faaliyetlerini barındırıyordu. Alandaki fonksiyonlar ticari ve ticari olmayan paydaşlar arasında net bir şekilde bölünmemiş olsa da, ticari kullanım, gayrimenkul yatırımcıları, ticari olmayan kullanım da belediye tarafından yönlendiriliyordu.
Geçici Ticari Kullanım
Birçok müzenin ve anıtın yer aldığı bölge aynı zamanda popüler fakat geçici olarak belirlenen ticari mekânlarla hafıza mekânı olmaya devam ediyor. Bunlardan birkaçı: “100cznia’’ (küçük bir konteyner kompleksinden sunulan gastronomi sokağı), “Elektryków Caddesi’’ (çok sayıda müzik kulübü, sergi salonu, yoga ve dans stüdyolarından oluşan sokak), “Cross Fit Stocznia’’ (en popüler spor salonu), “Ring3city” (boks kulübü), “Bio-pazar’’ (sağlıklı gıda pazarı).
Geçici Ticari Olmayan Kullanım
Geliştirme sürecinin başında Gdansk Tersanesi alanında bazı kültürel kurumlar inşa edildi. Bunların en ünlüsü, tersane salonlarından biri olan Salon 90B’de sunulan, Alternativa-Uluslararası Çağdaş Görsel Sanatlar Festivali (2010–2016) başlıklı bir dizi sergi düzenleyen Instytut Sztuki Wyspa’dır. Benzer bir girişimin diğer türü, sergilerden, halka açık sanat stüdyolarından ve galerilerinden oluşan WL4-Mleczny Piotr’dır. Alan, çeşitli açık hava heykel sergilerine ev sahipliği yaptı. Tersane çevresinde rehberli geziler düzenleniyor. En ilginç gezi, eski tersane çalışanlarının rehberliğinde yapılan otobüs turlarıdır (kullanılan otobüs tarihî dönemden kalmadır). İmparatorluk Tersanesi’nin çevresinde, bir yatırımcının sahip olduğu alanın bir bölümünde gezi yolu da bulunuyor. Listelenen her girişim, anılardan ilham alıyor. Gdansk Tersane örneği, çok odaklı bir yaklaşım sunuyor. Gastronomi ve kültür-sanat aktiviteleri sadece geçici yeniden kullanım yaklaşımıyla ilgili değil. Kentsel odak yaratma yaklaşımıyla kentsel hafızayı güçlendirme yöntemine dayanıyor.
ALBA IULİA, ROMANYA
https://openheritage.eu/wp-content/uploads/2018/11/16_OpenHeritage_Alba-Iulia_observatory-case.pdf
Kent Markalaşması, Görünmezi Görünür Kılmak: Sürdürülebilir Kültür Turizmi İçin Bir Marka Oluşturma Girişimi
Alba Iulia’nın başlattığı uygulama Avrupa’daki birçok küçük veya orta ölçekli kentin karşılaştığı bir zorluğu dile getiriyor: Değişen dünyada nasıl görünürlük kazanılır?
Zengin bir tarihe ve kültürel mirasa sahip olan Alba Iulia, kentin stratejik planlama süreciyle bağlantılı, entegre bir markalaşma yaklaşımı oluşturdu. Varlıklarını stratejik açıdan konumlandırarak, değerlendirerek, yerel kimliği güçlendirerek kenti yatırımcılar, turistler ve vatandaşlar için bir referans hâline getirdi. Kentteki kalenin yenilenmesi (60 milyon euro) için fon alındı, beş yılda kent nüfusu (10.000 kişi) ve kente gelen turist sayısı %65 oranında artırıldı.
Alba Iulia, Romanya’da eksiksiz bir turizm hizmeti sunan ilk kenttir: Turist rehberi, mobil uygulama, blog, Instagram ve Twitter sayfası farklı kitleleri hedef alıyor. Alba Iulia, ülkenin AB’ye katıldıktan sonra kentin etkileyici dönüşümüne dair bir hikâye anlatıyor. Bu, Doğu Avrupa’nın en etkileyici başarı öykülerinden biri. Alba Iulia’nın marka stratejisi, Romanya’nın manevi başkenti olarak ulusal ve bölgesel bağlamda, kent düzeyinde aşağıdan yukarı bir yaklaşımla entegre edilmiştir.
Yerel Halkın Kent Markalaşmasına Katılımı
Alba Iulia Belediyesi, ilginç iki girişimde bulundu. 2009’da kale etrafında “En Büyük İnsan Kucaklaşması” adlı bir etkinlik düzenlendi, dünya rekoru kırmak için 100.000 kişi bir araya getirildi. Yerel bir fotoğrafçıyla yenilikçi pazarlama etkinliği planlandı. Etkinlik, Alba Iulia sakinlerinin 1.000 fotoğrafından oluşuyordu. Belediyenin düzenlediği kampanyalarda dev afişler kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor.
Son yıllarda Alba Iulia’ya gelen turist sayısı arttı. Turizme ve kentin pazarlama stratejisine yapılan yatırımlar sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan etki yarattı.
LİZBON, PORTEKİZ
https://thespaces.com/how-lisbon-is-protecting-its-historic-shops/
Tarihi ve Kültürel Mirası, Kent Kimliğine Katkıda Bulunan Dükkânları Ön Plana Çıkaran Belediye Programı
Lizbon, ticareti kentin ayırt edici bir unsuru olarak tanımak için “Bir Tarihe Sahip Mağazalar” programını geliştirdi. Kent kimliğini geliştirmeye yardımcı olan, tarihî ve kültürel mirasın korunmasında rol oynayan dükkânlara, restoranlara ve kafeteryalara tarih etiketi verildi. Belediyenin amacı, Lizbon’un ekonomik ve sosyal dokusunu canlandırmaya yönelik rehabilitasyon stratejisinin bir parçası olarak tarihî kent merkezindeki yerel mağazaları teşvik ederek görünür kılmaktı. Bu amaçla bir ekip oluşturuldu. Restoranlar ve pastaneler dahil olmak üzere 63 dükkân seçildi. 2017 yılında 19 mağaza daha öne çıkarıldı. Seçilenleri desteklemek için bir belediye fonu da oluşturuldu.
Kentsel Hafızaya Hizmet Eden Ticari Yaklaşım
Aday dükkânlar, uygulama kapsamında oluşturulan bir çalışma grubu tarafından ziyaret ediliyor ve denetleniyor. Bu grup, belediye personelinden ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nden oluşuyor. Ekip, kriterlerin çoğunu karşılayan dükkânı tavsiye ediyor. Bu ayrım, ticari faaliyetin yanı sıra mimari mirasın veya kültürel ve tarihî varlıkların korunması gibi çeşitli süreçleri değerlendiriyor. Çalışma grubu, bir danışma kurulu, belediye başkanı veya belediye başkan yardımcısı tarafından onaylanacak öneriyi sunuyor. Seçkin dükkânlar, tarihî gerçekliğini kanıtlayan belgesel ve fotoğraf kayıtlarıyla birlikte bir veri tabanında listeleniyor. Her seçkin dükkâna program amblemi bulunan bir plaket veriliyor. Dükkânlar, pazara ulaşmak, süreçlerini ve yöntemlerini güncellemek için kamu görünürlüğünden yararlanıyor. Bu aynı zamanda belediye fonunun oluşturulmasını da sağlıyor. Bu fon, dükkânların üç alandaki maliyetlerine katkıda bulunmayı amaçlıyor: Cephelerin veya mimari ve dekoratif unsurların bakımı ya da restorasyonu, iş dinamizmi veya kültürel girişimler.
“Bir Tarihe Sahip Mağazalar” programı, Lizbon’da yerel ticareti desteklemeyi ve teşvik etmeyi hedefliyor. Öte yandan, ticari faaliyetin benzersiz ve farklılaştırıcı özelliklerine sahip olan, geçmişten gelen perakende mağazalarını korumayı ve görünür kılmayı amaçlıyor.