YÜKLENİYOR
“11 büyükşehir belediyemiz, vatandaşlarımızın yıllardır ihmal edilen temel sorunlarının çözümüne odaklanan, sosyal belediyecilik ilkesini esas alan, kapsayıcı, şeffaf ve adil bir yönetim anlayışıyla hizmet üretmeye devam etmektedir. Belediyelerimiz, vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan hizmetlerini sürdürürken, ne yazık ki, iktidarın siyasi baskılarına ve engelleme girişimlerine maruz kalmaktadır.
Büyükşehir Belediye Başkanları Buluşması sonuç bildirisinde şu ifadelere yer verildi:
“11 büyükşehir belediyemiz, vatandaşlarımızın yıllardır ihmal edilen temel sorunlarının çözümüne odaklanan, sosyal belediyecilik ilkesini esas alan, kapsayıcı, şeffaf ve adil bir yönetim anlayışıyla hizmet üretmeye devam etmektedir. Belediyelerimiz, vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan hizmetlerini sürdürürken, ne yazık ki, iktidarın siyasi baskılarına ve engelleme girişimlerine maruz kalmaktadır. İktidar, bir yandan belediyelerimizin yetki ve gelirlerini azaltan kararlar alırken, bir yandan da hukuksuz soruşturmalarla baskı kurmaya ve belediye başkanlarımızı haksız ithamlarla itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.
Uyduruk ve zorlama algı operasyonlarıyla belediye başkanlarımıza kumpaslar kurulmaktadır. Devlet ahlakı ile bağdaşmayan hadsiz açıklamalarla belediye başkanlarımız hedef gösterilmektedir. Son olarak Mersin’de bir terör saldırısı yaşadık. Bu saldırıyı yapanları ve bu saldırıdan medet umarak siyasi çıkar sağlamaya çalışanları kınıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni ve CHP’yi terörle yan yana getirme hadsizliğinde bulunan çevreleri de en güçlü şekilde lanetliyoruz. CHP, avukat bürolarında değil, savaş meydanlarında kurulan bir partidir. Atatürk’ün partisini terörle yan yana getirmeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Terör örgütleriyle kol kola girenler, FETÖ’yü besleyip büyütenler, PKK ile masaya oturanlar, bu konuda bize ders veremez, veremeyecektir. Asıl millî güvenlik sorunu olanlar, “Teröristlerin ayakkabı numarasına kadar biliyoruz,” diyerek saldırılara engel olmayı başaramayan ve şehitlerimiz üzerinden ucuz siyaset yapanlardır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında açılan soruşturmalar da işte bu anlayışın bir ürünüdür. İzmir’in kurtuluşunun 100. yıldönümündeki görkemli kutlamalara ortak olamayanların hazımsızlık içinde olduğunu biliyoruz. Bu soruşturmalarla belediye başkanlarımıza itibar suikastları düzenlendiğini biliyoruz. Büyükşehir belediye başkanlarımızla bir kez daha altını çiziyoruz ki: Bu itibar suikastlarına asla pabuç bırakmayacağız.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin, büyükşehir belediye başkanımıza yönelik “hadsiz” ve “ahlaksız” ifadelerini ayıplıyor, İzmir halkına ve milletimize hakaret sayıyoruz. Siyasi iktidarın motivasyonu tamamen oy kaygısı olan bu baskı politikası, artık vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin önünü kesen organize bir kötülük hâlini almıştır. Toplantımızda, bu sorunlu çabalar kapsamlı olarak değerlendirilmiş, tüm engelleri ve baskıları milletimizle birlikte aşmaktaki azim ve kararlılığımız güçlü bir şekilde vurgulanmıştır.
İktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Bir belediye başkanımıza yapılan saldırı, tüm belediye başkanlarımıza yapılmıştır. Önümüzdeki süreçte bu baskıların artacağını biliyor ve milletimize söz veriyoruz: Bu baskılara karşı demokratik ve hukuki haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağız. Seçilmiş belediye başkanlarımıza yönelik baskılar, aramızdaki dayanışmayı da, azmimizi de artırmaktadır. Bu baskılar gitmekte olan bir iktidarın son çırpınışlarıdır. Milletimiz müsterih olsun: Biz, tüm engelleri halkımızla birlikte aşmaya ve hizmet etmeye kararlılıkla devam edeceğiz.”