YÜKLENİYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, belediyelerimize karşı uygulanan ayrımcı ve partizan politikaları gündeme getirdik.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, belediyelerimize karşı uygulanan ayrımcı ve partizan politikaları gündeme getirdik. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, yapılan haksızlıklarla ilgili sorularımıza yanıt veremedi, merkezî yönetimle belediyelerimizi kıyaslayarak hakkaniyetsiz tutumlarını aklamaya çalıştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesi, 9 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Yaklaşık 12 saat süren komisyon toplantısında bakanlık politikalarındaki hataları ve eksiklikleri dile getirdik.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tam bir “kopyala-yapıştır” bakanlığına dönüşmüş durumda. 2018’de yürürlüğe giren yeni yönetim sisteminin ardından her yılın sonunda yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programları’yla hükümetin bir yıl içinde yapacakları kamuoyuna duyuruluyor. Bu programlarda, her bakanlığın olduğu gibi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da yapacağı işler yer alıyor. Ancak 2020-2021-2022 programlarında yerel yönetimlerle ilgili vaatler noktasına, virgülüne dokunulmadan tekrarlandı. 2023 yılına geldik, yeni programa bakıyoruz, yine aynı vaatler var. Yani dört yılda bir arpa boyu yol katedemeyen bir bakanlıkla karşı karşıyayız.
Ayrıca bakanlığın belediyelere sağladığı kaynakların dağıtımında adaletsizlik söz konusu. Bakanlığa bağlı İLBANK, 2021 yılında 191 belediye projesini %100 hibeyle bitirmiş. Bu 191 projenin 188’i, yani %98.4’ü Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine ait. CHP’li belediyelerin oranı ise sadece %1. %100 hibe ve %100 kredi desteği verilen projelerin toplamına bakıyoruz: 2021’de 438 iş bu şekilde bitirilmiş. Bunlardan %95’i yine Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine ait. Belediyelerimiz, 2019 yerel seçimlerinden bu yana bakanlığa 331, İLBANK’a 484 talepte bulundu. İLBANK’a ilettiğimiz taleplerin 318’i, yani %70’e yakını ya reddedildi ya da yıllardır bekletiliyor. 331 talebin de 297’si, yani %90’ı ya reddedildi ya da yıllardır onay bekliyor. Bu adaletsizlikleri de komisyon toplantısında dile getirdik.
Bunların yanı sıra İstanbul Göktürk’teki 224.000 metrekarelik yeşil alanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yok sayılarak, bakanlık eliyle imara açılmasını da gündeme getirdik. Ankara’da 800 milyon dolar harcanan Ankapark rezaletine sessiz kalınmasını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hakaretleri ve ucube “Kanal İstanbul” projesini eleştirdik.
Ne yazık ki, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, bu sorularımıza yanıt veremedi. Yanıt vermeyi bir tarafa bırakın, hiçbir yerel yönetimle kıyaslanamayacak kadar geniş imkânlara sahip olan merkezî yönetimle belediyelerimizi kıyaslayarak üste çıkmaya çalıştı. Eleştirileri dikkate almadan sadece kendi yaptıklarını aktardığı açıklamaları kamuoyunu tatmin etmedi. İnanıyoruz ki, 2023 yılı bütçesi, bu iktidarın son bütçesi olacaktır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılındaki ilk bütçe sadece bir kesimin değil, toplumun tamamının çıkarını savunan Millet İttifakı tarafından hazırlanacaktır.