"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

“İnsani gelişme ve sürdürülebilir kalkınma: Yerel yönetimler”

  • 20 Kasım 2022
İstanbul Üniversitesi Maliye Bölümü öğretim üyesi ve İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin direktörü Prof. Dr. Murat Şeker Belediye Gazetesi’ne “İnsani gelişme ve sürdürülebilir kalkınma: Yerel yönetimler” başlığında yazdı.

İnsani gelişmenin 30 yıldan fazla bir süredir ülke düzeyinde izlendiği UNDP çalışmasını referans alan bu çalışma, değişen mikro özelliklerin ve yerel dinamiklerin izlenmesiyle alınacak aksiyonlar açısından önem taşımaktadır. Bu gerekçeyle, 2016 yılından beri yerel ölçekte insani gelişmeyi izlemek amacıyla İNGEV tarafından başlatılan “İnsani Gelişme Endeksi-İlçeler” çalışmasının zaman içinde kapsamı genişletildi, 2020 yılında, büyükşehir belediyelerini içeren bir endeks modeline dönüştürüldü. Bu yıl, büyükşehir belediyeleri dışında kalan il belediyelerini de kapsayan bir endeks daha üretildi. Dolayısıyla bu raporda görüleceği üzere 30 büyükşehir ve 51 il, insani gelişmişlik açısından iki farklı endekste izlenmektedir. “İGE/SKA-Büyükşehirler” ve “İGE/SKA-İller” sonuçlarını içeren bu rapor, 81 ilin insani gelişmişlik düzeyinin yıllar itibariyla takip edilebileceği bir modelde inşa edilmiştir.
 
“İGE/SKA-Büyükşehirler” ve “İGE/SKA-İller” analizlerinde aynı veritabanı ve göstergeler kullanılmıştır, göstergelerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla ilişkisi ortaya konmuştur. İl düzeyinde gerçekleştirilen bu analizlerde ilçe raporuna göre oldukça geniş bir veri setiyle çalışılmıştır. Endeks modellerinde, daha önce kurgulanan modele uygun bir şekilde, belediye verileri, ikincil veriler, gizli vatandaş anketi sonuçları ve belediye faaliyet raporlarının taranması sonucunda elde edilen göstergeler kullanılmıştır. Endekste kullanılan göstergelerin, sürdürülebilir kalkınma amaçları ve göstergeleriyle uyumuna dikkat edilmiş, sürdürülebilir kalkınma amaçlarında yer alan yerel göstergelerle eşleştirmeler yapılmıştır.

İnsani gelişme, birçok bileşeni olan ve doğrudan gözlenemeyen bir kavramdır. Dolayısıyla bu kavramı ölçebilmek için doğrudan gözlenebilen bazı değişkenlerden faydalanılmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan İnsani Gelişme Endeksi, ülke düzeyinde ve sınırlı veri setiyle hazırlanmaktadır. Bu çalışmada ise, Türkiye’deki 30 büyükşehir ve 51 il belediyesi yer almaktadır. Ölçüm metodolojisinde, gözlemin il boyutunda olması nedeniyle, farklı bir yöntem izlenmiştir. Metodoloji, özellikle veri seti düzeyinde farklılıklar içeren bir yapıda şekillendirilmiştir. Ancak endeksin hesaplama yönteminde Birleşmiş Milletler’in metodolojisi ve sürdürülebilir kalkınma amaçları model olarak alınmış, il düzeyindeki veri setine uyarlanmıştır.

Bu raporda İNGEV tarafından modelleştirilen ve 2017 yılından beri yayımlanan “İnsani Gelişme Endeksi-İlçeler” modeli, “İnsani Gelişme Endeksi-Büyükşehirler” ve “İnsani Gelişme Endeksi-İller” düzeyinde incelenmektedir. 2020 yılında ilki yayımlanan “İGE-Büyükşehirler” raporunun bu yıl ikincisi kamuoyuyla paylaşılmıştır, il belediyelerini içeren “İGE/SKA-İller” sonuçlarına da bu raporda yer verilerek, çalışmanın kapsamı 81 ili içerecek şekilde genişletilmiştir.

Raporda 81 ili kapsayan ancak büyükşehir ve il belediyesi ayrımını gözeten bir yapı kurgulanmıştır. Bu yapı kurgulanırken, önceki yıllarda izlenen alt endeks dağılımları başlık ve içerik olarak güncellenmiş, sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla daha uyumlu hâle getirilmiştir. İGE’nin alt endeksleriyle sürdürülebilir kalkınma amaçları arasında eşleştirmeler yapılarak, 17 sürdürülebilir kalkınma amacından 14’ünü kapsayacak şekilde gösterge ve hedef uyumlaştırması gerçekleştirilmiştir. “İGE/SKA-Büyükşehirler” modelinin ilkinde toplam 228 gösterge derlenmiştir. Bu yıl, sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla uyumlulaştırma süreci bağlamında gösterge kapsamı genişletilmiştir, endeks modeli toplam 519 gösterge üzerinden kurgulanmıştır. “İGE/SKA-İller” modelinde de aynı gösterge seti kullanılmıştır. Merkezî-yerel resmî kurumlardan, büyükşehir ve il belediyelerinden edinilen ikincil veriler, belediye faaliyet raporlarının taranması sonucunda oluşturulan göstergeler ve belediyelerin iletişim kanallarıyla gerçekleştirilen gizli vatandaş anketlerinden ortaya çıkan sonuçlar, endeks modelinde kullanılmıştır. Endeks modeline ana endeks sonuçlarının dışında, “Eşitsizliklerin Azaltılması”, “Güvenli Şehir”, “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, “Nitelikli Eğitim”, “Sağlık ve Kaliteli Yaşam”, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı”, “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”olmak üzere dokuz alt endeks üretilmiştir. Ana endeks, dokuz alt endeksin bileşimi olarak ortaya çıkmıştır.

Bu raporda metodoloji ve endeks sonuçları açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, büyükşehir ve il sonuçlarının birlikte yorumlanmaması, endeks skorlarının karşılaştırılmamasıdır. Bunun ana nedeni, endeks hesaplama sürecinde kullanılan ortalama, standart sapma, maksimum ve minimum verilerin büyükşehirler ve iller kümesinde farklı değerler olmasıdır. Dolayısıyla iki ayrı endeks hesaplandığı için her endeks kendi kapsamındaki şehirler düzeyinde değerlendirilmelidir.

“İGE/SKA-Büyükşehirler” sonuçlarına bakıldığında, İstanbul, 2020 yılında olduğu gibi yine ilk sırada yer almıştır. Ankara’nın da sırası değişmemiştir. Ankara, ikinci sırada gelmiştir. İstanbul’u ve Ankara’yı sırasıyla Antalya, Eskişehir ve İzmir izlemiştir. Sıralamada öne çıkan diğer iller ise, Muğla, Kocaeli, Denizli, Balıkesir ve Bursa’dır. Endekste en son sırada yer alan iller, Kahramanmaraş, Van, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’dir.

Ana endeks ölçeğinde 30 büyükşehir arasında en yüksek skor 62.43, en düşük skor 38.72, ortalama skor ise 49.76’dır. Ortalamanın üstünde 15 büyükşehir yer alırken, ortalamanın altında kalan büyükşehir sayısı 15’tir.

Endeks sonuçları alt bileşenler açısından değerlendirildiğinde, ortalama değerin en düşük olduğu alanların başında “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”nin geldiği gözlenmektedir. Ortalama değerin düşük olduğu bir diğer alan ise, “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”dir. Ortalama değerlerin yüksek olduğu alanlar, “Güvenli Şehir”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ve “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” bileşenleridir. Bu veriler, büyükşehirlerde insana yakışır iş ve genel ekonomik koşulların iyileştirilmesiyle sürdürülebilir çevreye yönelik çalışmaların yoğunlaştırılması gerekliliğine işaret etmektedir. Öte yandan, maksimum ve minimum değerlerin farkı, büyükşehirler arasındaki dengesiz yapıyı da göstermektedir. Bu farkın yükseldiğI, dolayısıyla ilgili bileşende büyükşehirler arasında makasın açıldığı alanların başında “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” gelmektedir. Bölgesel dengesizliğin büyükşehirler düzeyinde de gözlendiğini ortaya koyan bu sonuç, “Nitelikli Eğitim” bileşeninde de gözlenmektedir. “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” bileşeni ise, makasın oldukça daraldığI, birbirine yakın skorların alındığı, büyükşehir düzeyinde bölgesel dengenin daha etkin olduğu bir bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır.



(Grafik 1: İGE/SKA-Büyükşehirler Endeks Ortalamaları)

Bu yıl, raporda da görüleceği üzere, büyükşehirlerin dışındaki illeri kapsayacak bir endeks modeli daha kurgulandı. “İGE/SKA-Büyükşehirler”de uyguladığımız metodoloji ve göstergelerle modellenen “İGE/SKA-İller”, 51 ili kapsamaktadır. Burada, yerel yönetim göstergelerinde il belediyeleri dikkate alınmıştır. Ancak iki endeksin sonuçları birbiriyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmemelidir. Endeks hesaplama sürecinde kullanılan ortalama, standart sapma, maksimum ve minimum verilerin büyükşehirler ve iller kümesinde farklı değerler olmasından dolayı her endeks kendi kapsamındaki şehirler düzeyinde incelenmelidir.

“İGE/SKA-İller” sonuçlarına bakıldığında, büyükşehir olmayan 51 şehir içinde ilk sırada Çanakkale’nin geldiği görülmektedir. Çanakkale’yi sırasıyla Edirne, Isparta, Yalova, Sivas ve Nevşehir izlemiştir. Endekste en son sırada yer alan iller ise, Şırnak, Ağrı ve Hakkari’dir.  Ana endeks ölçeğinde 51 şehir arasında en yüksek skor 59.24, en düşük skor 36.49, ortalama skor ise 47.94’tür. Ortalamanın üstünde 29 şehir yer alırken, ortalamanın altında 22 şehir sıralanmıştır.

Endeks sonuçları alt bileşenler açısından değerlendirildiğinde, ortalama değerin en düşük olduğu alanların başında “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı”nın geldiği gözlenmektedir. “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji” ile “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, ortalamanın düşük olduğu diğer alanlardır. Ortalama değerlerin yüksek olduğu alanlar ise, “Güvenli Şehir” ile “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” bileşenleridir. Büyükşehirlerde olduğu gibi, geri kalan şehirlerde de ekonomi ve çevre temelli bileşenlerde insani gelişme açısından eksikliklerin olduğu gözlenmektedir. Endeks bileşenlerindeki maksimum ve minimum değerlerin farklarına baktığımızda, en yüksek farkın yine “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” alanında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum özellikle sanayi ve altyapının, şehirler arasındaki dengesizliğin yüksek olduğu alanlardan biri olduğuna işaret etmektedir. Yine şehirler arasındaki makasın açıldığı diğer başlıklar ise, “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”, “Nitelikli Eğitim” ve “Toplumsal Cinsiyet EşitliğI”dir. Buna karşılık “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” bileşeni, makasın oldukça daraldığI, birbirine yakın skorların alındığı, şehirler düzeyinde bölgesel dengenin daha etkin olduğu bir bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır. “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” alanı, büyükşehirlerde de bölgesel dengenin diğer bileşenlere göre daha tutarlı olduğu bir alandır.
 
 
(Grafik 2: İGE/SKA-İller Endeks Ortalamaları)

Her iki endeks, alt endeks boyutunda incelendiğinde, birtakım göstergelerin iller arasındaki farklılıkları ortaya çıkardığı ve endeks sonuçlarında belirleyici role sahip olduğu gözlenmektedir. Çok kriterli karar verme yöntemlerinden “Gri İlişkisel Analiz” yöntemiyle yapılan analize göre endekste kullanılan göstergeler endeksi belirleme gücü açısından sınıflanmıştır. “Eşitsizliklerin Azaltılması” başlığında öne çıkan göstergeler, internet aboneliği oranı, yoksulluk sınırı, yoksul sayısı ve işgücüne katılma oranı olarak sıralanmıştır. “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” alt endeksinde yaş bağımlılık oranı, hava kirliliği verileri ve göç hızı göstergeleri belirleyici olmuştur. “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji” alanında göstergeler arasında elektrik ve su tüketimi, yenilenebilir enerji kaynakları, yerel yönetimlerin iklim krizine yönelik aldıkları aksiyonlar öne çıkmaktadır. “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” başlığında kadın istihdamı, iş kazası yoğunluğu, kadın işsizlik oranı göstergeleri öne çıkmıştır. “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” endeksinde lojistik verileri, ulaşım altyapısı, girişimcilik ve inovasyon merkezlerinin yoğunluğu, endeks sonucunun ana belirleyicileridir. “Nitelikli Eğitim” alanında 3-5 yaş arası okul öncesi okullaşma oranı, derslik başına düşen öğrenci sayısı ve mesleki eğitim kursları, iller arasındaki farklılıkların öncelikli nedenleri olarak ortaya çıkmaktadır. “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” başlığında öne çıkan göstergeler, adölesan (ergen gebeliği) doğurganlık oranı, intihar oranı ve bebek ölüm hızıdır. “Güvenli Şehir” alt endeksinde cinsel saldırı ve istismar suçlarının yoğunluğu, trafik kazaları ve cinayet verileri belirleyici göstergelerdir. “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” başlığında ise, kadın cinayetleri, kız çocuk evlenme oranları ve yerel yönetimlerde kadın temsiliyeti endeks sonucunu belirlemede öne çıkan göstergeler olarak yer almıştır.

Büyükşehirleri kapsayan “İGE/SKA-Büyükşehirler” ve illeri kapsayan “İGE/SKA-İller” sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, özellikle “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” ile “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji” alanında önemli yoksunlukların olduğu gözlenmektedir. Bahsi geçen başlıklar her iki endekste de en düşük ortalama değerlere sahip alanlarken, aynı zamanda bölgesel dengesizliğin de yüksek olduğu alanlardır.

Aslında bu sonuç, pandemi sonrası karşılaşılan küresel krizin de bir yansıması olarak düşünülebilir. Artan istihdam sorunu, hane gelirini ve geçimini etkileyen olumsuz gelişmelerle birleştiğinde insani gelişme hızının yavaşlamasına neden olmaktadır. Öte yandan, iklim krizinin gün geçtikçe üstel bir ivmeyle karşımıza çıkardığı türev sorunlar, insani gelişmenin önüne set koyan diğer bir önemli faktördür. Bu noktada atılacak adımlarda veriye dayalı modellerin dikkate alınması, izleme sistemlerinin hayata geçirilmesi ve bu süreçlerin yerel düzeyde başlatılması önem arz etmektedir. Bu amaçlarla kurgulanan İGE modeli ve endeksleri, yerel yönetimler başta olmak üzere kamusal karar alma sürecindeki tüm paydaşlara bir altlık sağlama misyonunu üstlenmiştir. Bu misyon ve motivasyonla hazırlanan raporun okurlara faydalı olması dileğiyle.

Prof. Dr. MURAT ŞEKER KİMDİR?
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Florida State University’de sürdürdüğü tez çalışmaları neticesinde 2009 yılında doktor unvanı aldı. Yurtdışında bulunduğu sürede araştırma kuruluşu Florida Tax Watch’de asistan olarak çalıştı. 2011 yılında “Happiness Economics” konulu TÜBİTAK projesiyle Florida State University’de, 2016 yılında “Fulbright Senior Scholar” programıyla Georgia State University’de misafir öğretim üyesi olarak bulundu. UNDEF, ILO, IBP, Avrupa Birliği, TÜBİTAK ve kalkınma ajansları başta olmak üzere ulusal/uluslararası projelerde yürütücü, danışman, uzman ve araştırmacı olarak görev aldı. Ekonomi, maliye ve çok disiplinli alanlarda ulusal/uluslararası düzeyde yayımlanmış makale, tebliğ ve kitapları bulunmaktadır. Bölge, il/ilçe düzeyinde yaşam kalitesi, akıllı şehirler, rekabet endeksleri üzerine projelerini ve araştırmalarını yoğunlaştırdı. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Maliye Bölümü’nde görev yapmaktadır. İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin direktörüdür.  İlgi alanları, kamu ekonomisi, yerel yönetimler, akıllı şehirler, proje yönetimi, yaşam kalitesi araştırmaları ve mutluluk ekonomisidir. İstanbul Planlama Ajansı’nın danışmanıdır.


Önerilen Haberler