YÜKLENİYOR
Dünyadaki kentleşme süreci, özellikle Sanayi Devrimi sonrasında, kırsal bölgelerden kentlere aşırı göçle birlikte başladı. Kentlerde yoğunlaşan nüfus, sosyal ve ekonomik sorunları da beraberinde getirdi. Altyapı ve ulaşım sorunlarının yanı sıra barınma sorunu da bu dönemde baş gösterdi. Hükümetler, kapsamlı konut politikaları hazırlamak zorunda kaldı. Sosyal konut kavramı ortaya çıktı.
Dünyadaki kentleşme süreci, özellikle Sanayi Devrimi sonrasında, kırsal bölgelerden kentlere aşırı göçle birlikte başladı. Kentlerde yoğunlaşan nüfus, sosyal ve ekonomik sorunları da beraberinde getirdi. Altyapı ve ulaşım sorunlarının yanı sıra barınma sorunu da bu dönemde baş gösterdi. Hükümetler, kapsamlı konut politikaları hazırlamak zorunda kaldı. Sosyal konut kavramı ortaya çıktı.
Sosyal konut politikası, uygun koşullarda yoksul ailelere insanca yaşamaya uygun barınma imkânı sunmaktır. Bunu yaparken kâr amacı gütmemektir. Sosyal konutlar ancak sosyal devlet anlayışını benimseyen yönetimler tarafından hayata geçirilebilir. Maalesef ülkemizde 20 yıldır yönetimde olan siyasi iktidar, yoksulluğu önlemeyi değil, yoksulluğu yönetmeyi seçmiştir. Bu nedenle iktidarın sosyal konut politikası da vatandaşların barınma sorununu ortadan kaldırmaktan uzaktır.
Bir konut projesinin “sosyal konut projesi” olması için bazı şartlar vardır. Yoksul ailelere öncelik verilmelidir. Projede kâr amacı güdülmemelidir. Bu projeler, ailelerin sosyal yapısına uygun, sağlıklı, sosyal donatı alanlarıyla zenginleştirilmiş, kente entegre olacak şekilde hazırlanmalıdır. Peki iktidarın politikaları bu şartlara uyuyor mu? İktidar, 20 yılda 1 milyon 170 bin sosyal konut yaptığını anlatıyor. Bu projelerin büyük bölümünden yoksul aileler yararlanamadı. Ekonomik yoksunluk çeken ailelere uygun ödeme koşulları sunulmadığı da, “asgari ücretle bu konutların alınamayacağını” itiraf eden iktidar temsilcilerinin beyanıyla ispatlandı. Peki kente entegre projeler hazırlanıyor mu? Çok büyük bölümünde hayır. TOKİ konutlarına baktığımızda, kentlerin çeperine tek tip konutlar inşa edildiğini görüyoruz. Bu durum gerek altyapı gerek ulaşım gerek sosyal yaşama erişim açısından sıkıntı yaratıyor.
TOKİ, 1984-1999 yılları arasında toplam 1 milyon 139 bin konut inşa etti. Bu konutların önemli bir bölümü kooperatiflerin işbirliğiyle yapıldı. Ancak iktidar, kooperatifleri devre dışı bırakarak, sadece konut yapıp vatandaşa satmayı tercih etti. Biz, bu anlayışı değiştireceğiz. Yapı kooperatifleriyle işbirliğini öncelikli hâle getireceğiz. Kooperatifin yönetimine vatandaşları dahil edeceğiz. Devlet, kooperatiflere her türlü imkânı sunarak destekleyecek. Merkezî yönetimle yerel yönetimlerin işbirliğini sağlayarak ortak projeler üreteceğiz. Kentlere entegre alanlarda sağlıklı ve insanî koşullara uygun konutlar inşa edeceğiz, dar gelirlilere konutları ya ücretsiz sunacağız ya da çok uygun fiyatla kiralama yoluna gideceğiz. Kullanılmayan boş konutların değerlendirilmesini sağlayacağız. Asgari ücret şartlarına uygun ödeme koşullarında, faizsiz ödeme imkânı sunarak dar gelirlileri konut sahibi yapmanın önünü açacağız. Sosyal demokrat bir parti olarak iktidara geldiğimizde, barınma sorununu ortadan kaldıracak bu yaklaşımı sosyal devlet anlayışıyla uygulayacağız.