"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Ebru Firidin Özgür: “Spor alanlarının kullanımı teşvik edilmeli”

  • 8 Kasım 2022
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Firidin Özgür Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

Rekreasyon/rekreaktif/oyun ve spor alanlarının kentsel tasarımı ve planlanması hangi kriterler göz önünde tutularak yapılmalı?

EBRU FİRİDİN ÖZGÜR:
Rekreasyon, park ve spor alanlarını kamusal mekânlar arasında sayabiliriz. Kent planlama ve kentsel tasarım açısından herkese hitap etmesi gereken bu türden donatı alanlarının kamusal nitelikte olması beklenmektedir. Mekânın kamusallığını nasıl anlıyoruz? Bunun için literatürde belirlenen çeşitli modeller ve yaklaşımlar var. Bu modeller, saha çalışmalarına dayalı olarak üretilmiştir. Daha ziyade Batı literatüründeki çalışmalar olsa da, İran ya da Uzakdoğu’da üretilen çalışmalar da bulunmaktadır. Türkiye’de de bazı lisansüstü çalışmalarda, kamusal mekânların kamusallık niteliğini nasıl anladığımıza ve nasıl yükseltebileceğimize ilişkin tezler bulunmaktadır. Bu yaklaşımların ve modellerin ortak noktası nedir? Bu modeller, belirli ölçütlere dayalı olarak geliştirilmiştir ve genellikle benzer özelliklerin ölçülmesine dayanmaktadır. Bu ölçütleri şöyle özetlemek mümkün: Ölçütlerden biri, bu türden yerlerin kamusallığını artırmak için mülkiyetin bakım ve onarımının, işletmesinin kamu organları tarafından yapılmasıdır. Böylece kentlilerin ücret ödemeden ve ayrımcılığa uğramadan olanaklardan eşit şekilde yararlanabileceği kabul edilir. İkincisi, erişimin sağlanmasıdır. Erişim, fiziksel ve psikolojik erişim açısından ele alınmaktadır. Fiziksel erişim, yaya erişimi başta olmak üzere, toplu taşıma, bisiklet ve mikromobilite araçlarıyla ulaşımın kolay ve rahat bir şekilde sağlanmasıdır. Aynı zamanda erişim kanallarının ve girişlerin algılanabilir, görülebilir olması da gerekmektedir. Psikolojik erişim ise, özellikle tasarımın dışlayıcı ve belli kesimleri caydırıcı olmamasıyla sağlanmaktadır. Bununla birlikte erişimde seçmeciliğe neden olabilecek birtakım koşulların bulunmaması gerekir. Örneğin, ücretlendirme, lüks kategorisinde algılanabilecek hizmetlerin sunumu, tasarımın aşırı olması, özellikle dar gelirliler için caydırıcı bir imge sunmaktadır. Diğer bir ölçüt de kapsayıcılıktır. Toplumun bir arada olmasına hizmet eden olanaklar, herkes tarafından kullanılabilir olmalıdır. Sadece belli hizmetlere değil, olabildiğince çeşitli kullanım biçimlerine hizmet edebilmesi, kamusal mekânların kullanımını artırır. Buna bağlı olarak bir başka ölçüt ise, aktivite çeşitliliğidir. Aktivite çeşitliliği, kamusal mekânlarda yapılabilecek aktivitelerin, farklı kesimlerin kullanımını destekleyecek şekilde sunulmasıdır. Yaşlılar, gençler, çocuklar, engelliler ve kentlilerin tamamının kullanabileceği aktivite çeşitliliği sağlanmalıdır. Bunun için özel düzenlenmiş yerler (spor alanları, çocuk parkları, köpeklerin serbest gezebileceği parklar, kaykay pistleri vb.) gerekebileceği gibi, olabildiğince sınırlanmamış, serbest bırakılmış ve çeşitli şekillerde kullanım olanağı sağlayabilecek düzenlemelerin yapılması, kentlilerin beklenti, istek ve gereksinimlerine göre kullanımını destekler.

Kamusal mekânların gün içinde olabildiğince uzun saatler kullanılabilmesi, bu mekânlardan herkesin, yani farklı yaş grubundaki, farklı gelir düzeyindeki, farklı fiziksel koşullardaki engelli ya da hamile bireylerin eşit şekilde yararlanabilmesi, öğrenmeye ve deneyime açık olması gerekmektedir. Bu, işin bir yönünü oluşturmaktadır. İşin diğer yönü ise, kentlilerin kamusal mekânları deneyimlerken, kullanırken ayrımcılığa uğramamasıdır. Herkesin eşit kullanımı için olanakların sunulması, eşit vatandaşlık hissinin artırılmasını, kentlilik duygusunun güçlenmesini de destekler. Aynı şekilde, farklı kesimlerin bir araya gelmesi, kentlilerin kendilerinden farklı olanı algılamasını, duymasını, görmesini, farkına varmasını sağlar. Böylece, kaçınılmaz olarak içinde yaşadığımız kapitalizmin neden olduğu eşitsizliklerden etkilenen toplum için eşitliğin hissedilebileceği mekânsal olanaklar da geliştirilir. Bu da dolaylı olarak demokratik toplum bilincinin gelişmesini destekleyebilir. Kamusal mekânlarda bir arada bulunabilme potansiyeli, farklı görüşlerin kamusal ortamda temsil edilmesine olanak sağlar. Sadece hava almak, güneşlenmek, spor yapmak, yürümek, zinde kalmak, sosyalleşmek ya da iyi vakit geçirmek için kullandığımız yerler olmayan kamusal mekânlar, toplumsal bütünleşme için de fırsatlar sunar, toplum içindeki çelişkileri ortaya çıkarır.

Toplumsal yaşamın önemli kültürel öğelerinden biri olan sporun kent yaşamına dahil edilmesi için spor tesislerinin nicelik ve nitelik açısından taşıması gereken özellikler nelerdir?

EBRU FİRİDİN ÖZGÜR: S
por yapmak, sağlıklı ve zinde kalmanın bir yöntemi olarak önemli olsa da, aynı zamanda sosyalleşme ve bireysel gelişim açısından da önem taşımaktadır. Nicelik açısından ele aldığımızda, toplumsal kullanıma yönelik ve kamu tarafından sunulması gereken olanaklar (sosyal altyapı ya da hizmet alanları vb.) için olduğu gibi, spor alanları için de belirlenmiş minimum alansal ölçütler yasa ve yönetmelikler tarafından nüfusa göre belirlenmiştir. Yani kişi başına en az kaç metrekare park, spor alanı, eğitim tesisi yapılması gerektiğine dair standartlar, 3194 sayılı İmar Kanunu ve bu kanunun yönetmeliklerinde belirlenmiştir. Bunlar, kamu organlarının sağlaması gereken minimum büyüklüklerdir, ancak her belediye tabii ki daha fazlasını yapabilir ve yapmalıdır da. Aynı şekilde, spor tesisleri için ölçütler de bilinmektedir. Örneğin, tenis kortlarının, basketbol ya da mini futbol sahalarının ne büyüklükte ve nasıl olması gerektiğine ilişkin standartlar da bellidir. Yasa ve yönetmeliklerde belirlenmemiş olan, niteliksel boyuttur. Nitelik açısından spor olanaklarının kullanım biçimi ve yoğunluğu önemlidir. Bu türden alanların gün içinde uzun saatler boyunca kullanımı, kullanımı destekleyecek olanakların (soyunma odaları, duş, wc, vb.)  bulunması, hava karardıktan sonra kullanımı sağlayacak işletme modelinin belediyeler tarafından geliştirilmesi, izleyicilerin bulunabilmesi hem kullanıcıları çeşitlendirir hem de kullanıcılar arasındaki etkileşimi artırır. Örneğin, sadece mesai saatleri içinde kullanılabilen tesisler, çalışan kişilerin tesislere erişimini güçleştirir ve kısıtlar. Dolayısıyla niteliksel açıdan spor alanlarının olabildiğince uzun saatler çalıştırılması, temiz olması, izleyicileri çekmesi önemlidir. Bununla birlikte tüm kamusal mekânlarda olması gerektiği gibi, tuvalet, su, yiyecek ve içecek satışının yapılması da kullanımı destekleyebilir. Spor alanlarının açık ya da kapalı olması da kullanımı etkileyen etkenlerdendir. Açık spor sahaları, özellikle parklarda daha fazla tercih edilse de, iklimsel koşullara bağlı olarak kullanılabilmektedir. Kapalı spor alanları, yıllık döngü içinde kullanımı artırabilir.

Diğer bir konu da çeşitli yaş gruplarına ve farklı kesimlere çekici gelebilecek değişik spor olanaklarının sunulmasıdır. Spor sahaları genellikle benzer özelliklere sahiptir ve daha ziyade gençlere, orta yaşlı erişkinlere göre düzenlenmektedir. Oysaki yaşlıların da spor yapabileceği daha pasif spor olanaklarının sunulması önemlidir. Çünkü bu kesim, giderek daha izole ve hareketsiz bir yaşam biçimine itilme riskiyle karşı karşıyadır. Yaşlıların bir araya gelebileceği, sosyalleşebileceği, yeni kişilerle tanışabileceği spor olanaklarının sağlanması onların hem fiziksel hem psikolojik sağlığını destekler. Niteliksel açıdan bir diğer önemli konu ise, spor alanlarının tasarımının sade, işlevsel ve kapsayıcı olmasıdır. Görsel olarak geçirgenliğin sağlanması, yani özellikle açık spor sahalarının görülebilmesi, dışarıdan izlenebilmesi, kullanım için çekicilik yaratır.

Kentsel rekreasyon alanlarında spor ve sportif aktivite ağını güçlendirmek amacıyla ulaşılabilir, güvenli ve sürdürülebilir mekânsal tasarım nasıl olmalı?

EBRU FİRİDİN ÖZGÜR:
Ulaşımı ve erişilebilirliği iki kademede ele almak gerekir. Çünkü kamusal mekânlar, kent bütününe hizmet verebilecek nitelikte ve kapasitede olabileceği gibi, mahalle ölçeğinde de ele alınabilir. Kent ölçeğindeki kamusal mekânlara erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik, öncelikle farklı ulaşım türlerinin entegrasyonunu gerektirmektedir, otomobilden önce toplu taşımanın, bisikletin, mikromobilite araçlarının ve yaya erişiminin birbiriyle uyumu ele alınmalıdır. Ulaşım, üst ölçekte kent planlamayla çözülmesi gereken bir konudur, farklı kurum ve kuruluşların işbirliği içinde çalışmasını gerektirir. Farklı toplu taşıma sistemlerinin birbiriyle entegrasyonu, durak ve istasyonların konumu, durak ve istasyonlardan kamusal mekânlara yaya ve bisiklet erişiminin düzenlenmesi, bunun için otomobillerin değil, yayaların önceliklendirilmesi, bisiklet yollarının kesintisiz ve toplu taşıma araçlarıyla entegre olması, mikromobilite araçlarının (elektrikli scooter vb.) durak ve güzergâhlarının tanımlanması gerekmektedir. Ne yazık ki, kentlerimizde otomobil öncelikli ulaşım planlaması söz konusu. Ancak önemli olan, etkin bir toplu taşıma, bisiklet, yaya ulaşımı ve erişim sisteminin kurulmasıdır. Aşama aşama toplu taşımanın, bisikletin ve yaya erişiminin güçlendirilmesi, otomobil kullanımını azaltacak ulaşım planlamasının yapılması gerekmektedir. Özellikle merkezde ve mahalle içinde otomobil kullanımını caydıracak kısıtlamalar, yayalaştırma uygulamaları, hız azaltımı, paylaşılmış sokaklarda yayaya ve bisiklete öncelik tanınması, araç yollarında yaya geçidinin ve trafik ışıklarının bulunduğu kavşaklardan önce hız azaltımı, yayaya ve bisiklete geçiş üstünlüğü sağlanması, yani bugün alışkın olduğumuz gibi yayaları uzun süre bekleten sistemler yerine araçları bekleten sistemlerin geliştirilmesi gerekir. Mahalle ölçeğinde ise, yaya ve bisiklet önceliğinin sağlanması, otomobil kullanımının azaltılması, sokakların ve caddelerin kamusal mekânlara bağlantısının kolay, rahat ve engelsiz olması gerekir.

Güvenlik konusuna gelince, ülkemizde ve aslında dünyanın farklı bölgelerinde güvenliğin polisiye tedbirlerle, kameralarla, gözetleme ve denetimle sağlanabileceğine dair yanlış bir inanış var. Güvenlik, giderek karmaşıklaşan bir konu hâline geliyor. Güvenlik, kullanımın yoğunluğu ve uzun saatlere yayılmasıyla sağlanabilir. Kişiler, etrafta seslerini duyacak, yardıma koşabilecek başkaları varsa güvendedir. Herkese eşlik edecek güvenlik görevlisi bulunamayacağına, kameralar kendiliğinden harekete geçemeyeceğine göre, ancak etrafımızdaki insanlar kadar güvendeyiz. Bu yüzden başta söylediğim aktivitenin ve kullanıcı çeşitliliğinin sağlanmasına yönelik farklı kullanımları destekleyecek şekilde tasarım yapılması önemlidir. Bununla neyi kastediyorum? Farklı kullanımların desteklenmesi demek, bir kamusal mekânda birbirinden ayrışmış farklı kullanım alanlarının değil, aksine, aynı mekânda farklı kullanımların bir arada olmasını ve kullanıcıların isteğine göre yer almasını sağlamaktır. Daha açık ifadeyle, yere serdiğiniz örtünün, yanınızda getirdiğiniz sandalyenin, spor matının, iki ağaç arasına gerilebilecek hamağın bulunmasına izin verebilecek serbestliğin sağlanması önemlidir. Yani burada yoga yapın, burada oturun, buraya sandalye açıp örtü serebilirsiniz demek yerine, hepsinin bir arada, farklı zamanlarda, farklı biçimlerde olabileceği serbestliğin sağlanması gerekir. Ne yazık ki, bu, çoğu tasarımcının gözden kaçırdığı bir özellik. Günümüzde en başarılı parklar, bu farklı kullanımlara aynı anda hizmet edebilecek serbestliğe sahip olan parklardır. Spor alanlarının da bu türden parkların içine entegre edilmesi, farklı kullanıcıları çeker. Dolayısıyla kullanım yoğunluğunun sağlanması, güvenli mekân imgesinin yerleşmesini sağlar. Bununla birlikte mekânsal tasarım açısından kör noktaların olmaması, peyzaj öğelerinin görsel ve fiziksel geçirgenliğe izin verecek şekilde düzenlenmesi, görüşü bloke etmemesi, aydınlatmanın etkin biçimde sağlanması da güvenlik açısından önemlidir.

Sürdürülebilirlik, çevresel ve toplumsal açıdan değerlendirilebilir. Çevresel sürdürülebilirlik, enerji etkin sistemlerle sağlanabilir. Güneş enerjisini kullanabilen sistemler en bilinenidir. Özellikle aydınlatmada güneş enerjisinin kullanılması giderek yaygınlaşan bir uygulamadır. Ayrıca harekete dayalı enerji üreten uygulamalar da bulunmaktadır. Bunlar hem enerji tüketimini azaltır hem de kullanım deneyimi açısından yenilik sağladığından kentliler için çekici bir özellik sunar. Ayrıca yağmur suyu açısından sürdürülebilir yer kaplamaları, iklime uygun uygulamalar, peyzaj öğelerinin iklimle uyumlu olması, hatta yenilenebilir peyzaj uygulamaları, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemlidir.
 
Toplumsal açıdan sürdürülebilirlik ise, farklı türlerle dünyamızı paylaştığımızı unutmamaktan geçmektedir. Hayvanların yaşam ortamlarını korumak, onların güvenliğini sağlamak önemlidir. “Sokak hayvanı” deyimini pek benimsemiyorum, kentlerde, kentli hayvanlar, kediler, köpekler, kuşlar, kirpiler, sansarlar ve şimdi sayamayacağım kadar çok canlıyla birlikte yaşıyoruz. Tüm canlıların bir arada bulunması ve insan olmayan canlıların yaşam hakkına saygı gösterilmesi gerekir. Tabii ki nüfus kontrolü gerektiren durumlar için belediyelerin kısırlaştırma ve aşılama gibi sorumlulukları var. Bunun dışında, biraz önce söylediğim gibi, farklı kesimlerin bir aradalığının sağlanması da toplumsal sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Spor alanları özelinde şunu söylemek mümkün, mekânsal tasarım açısından görülebilir, erişilebilir, kapsayıcı uygulamaların yanı sıra enerji başta olmak üzere tüketimi azaltan, geri dönüşebilen ve doğayla uyumlu malzemeler kullanılmalıdır.

Yerel yönetimler, spor hizmetlerini ve politikalarını, spora yönelik projelerini planlarken kentsel tasarımda nelere dikkat etmeli?

EBRU FİRİDİN ÖZGÜR:
Öncelikle ölçeğin ve hangi kesimlere hitap edildiğinin planlanması gerekir. Kent ölçeğindeki spor alanlarının toplumsal boyutunun yanı sıra ulaşım entegrasyonu, yıllık, haftalık ve günlük döngüde nasıl kullanılabileceği önceden araştırılıp planlanmalıdır. Yerel ölçek, yani mahalle ölçeği ve kentsel ölçekler arasındaki kademelenme diğer bir boyuttur. Kademelenmenin sağlanması, kaynakların etkin kullanımı ve eşit dağılımı da gözetilmelidir. Mahalle ölçeğinde ise, mahallenin demografik yapısı dikkate alınmalıdır. Örneğin, çocuk, genç ya da yaşlı nüfusun dengeli dağılmadığı, belli yaş gruplarının ağırlıkta olduğu mahalleler olabilir. Bu durumda, bu kesimlerin erişimini ve kullanımını kolaylaştıracak, spor türlerinin bu kesimlere yönelik belirlendiği yaklaşımlar benimsenebilir. Spor alanlarının diğer kamusal işlev alanlarıyla ilişkisi de önemlidir. Örneğin, okullar, kütüphaneler ve parklar ile entegre edilmiş spor olanakları, kullanımı besleyen bir niteliktir. Özellikle parklardaki spor alanları, kullanımın en yoğun olduğu spor alanlarındandır. Yerel ölçekte spor alışkanlıklarının ve eğiliminin belirlenmesi, gereksinim duyulan spor olanaklarına katılımcı bir anlayışla karar verilmesi, farklı spor olanaklarının tanıtılması ve denenmesi de dikkat edilmesi gereken konular arasındadır. Ayrıca pasif ve aktif spor olanaklarının sunulması, farklı kesimlerin kullanımını destekler. Spor alanlarının kullanımını teşvik etmek, sosyalleşmeyi ve toplumsal etkileşimi güçlendirmek için sporun dahil olduğu festivallerin ya da turnuvaların düzenlenmesi de belediyeler tarafından dikkate alınmalıdır. İklim koşulları ve topoğrafya da spor olanaklarının kullanılabilir ve erişilebilir biçimde düzenlenmesi, programlanması açısından tasarım konusu olmaktadır. Sporun, rekreasyonun ve genel olarak kamusal mekânların, toplumsal etkileşimi, bütünleşmeyi güçlendirme potansiyeli de bireysel zindelik ve sağlık kadar önemlidir.

Prof. Dr. EBRU FİRİDİN ÖZGÜR


Şehir plancısı ve kentsel tasarım uzmanıdır. Kentsel tasarım kuramları, kentsel tasarım ve kent planlama ilişkisi, kentlerde kamusallığın boyutları, kamusal alan kavramı ve kamusal mekânlar üzerine çalışmaktadır, bu konularda dersler vermektedir. İstanbul’da, Kadıköy ve Ataşehir örneğinde kamusal mekân kullanımı, Pendik örneğinde gündelik yaşamda kamusallığın boyutları hakkında yürüttüğü araştırma projeleri ve yazdığı makaleler vardır. Şehircilik doktora programında, “Kentsel Yaşamda Kamusallığın Boyutları” dersini vermektedir. Kadıköy kentleşmesi üzerine çalışmaları bulunmaktadır.


Önerilen Haberler